Partinin Gelişmesinin Doğasal Çelişkileri
1926.
Komünist (New York). Ağustos 1937, s. 773-76.
İlk olarak, Partimizin içindeki mücadele sorunu. Mücadele dün başlamadı, ne de henüz sona ermedi. Eğer, Partimizin tarihini 1903 yılında Bolşeviklerin bir grup olarak ortaya çıktığı zamandan bu yana ele alırsak, ve ta günümüze kadar olan en son aşamalarını incelersek, o zaman herhangi bir abartma olmadan Partimizin tarihinin, çelişkilerin mücadelesinin, ve bu çelişkilerin üstesinden gelmenin, ve bu çelişkilerin üstesinden gelme temelinde , partinin giderek yoğunlaşmasının (konsolidesinin) tarihidir. Rusların çok geçimsiz-kavgacı oldukları, polemikleri sevdiği, farklılıklar yarattıkları, ve bu nedenle Rus Partisinin gelişimi , Parti içi karşıtlıkların üstesinden gelme süreç i olduğu söylenebilir.
Bu (söylem), doğru olmaz yoldaşlar. Bu kavgacı olma meselesi değildir; bu ilkeler üzerinde, Partinin gelişmesi sürecinde ve proletaryanın mücadelesi sürecinde ortaya çıkan farklılıklar konusudur.
Bu (söylem), doğru olmaz yoldaşlar. Bu kavgacı olma meselesi değildir; bu ilkeler üzerinde, Partinin gelişmesi sürecinde ve proletaryanın mücadelesi sürecinde ortaya çıkan farklılıklar konusudur.
Bu demektirki uzlaşmazlıklar sadece şu ya da bu ilke için , şu ya da bu mücadele amacı, amaca ulaştıracak şu ya da bu yöntem için, mücadele yoluyla üstesinden gelinebilir. Güncel siyasi sorunlarda, tamamıyle pratik nitelikte sorunlarda, parti içinde aynı şekilde düşünenlerle her türlü uzlaşmalara girilebilir ve girilmelidir.
Ama bu sorunlar, ilkeleri içeren düşünce farklılıklarıyla bağlantılılaştırılırsa, o zaman uzlaşma olmaz, hiç bir "orta yol" sorunları halledemez. İlkeleri içeren sorunlarda bir "orta" yol yoktur ve olamaz. Biri ya da diğeri, ilkelerin ikisinden birisi Parti çalışmalarının temeli yapılmalıdır (temelini oluşturmalıdır). İlkeleri ilgilendiren sorunlar üzerine bir "orta" yol çizgisi, kafa karışıklığına yol açan bir "çizgi", farklılıkları belirgesizliştiren bir çizgi, Partinin ideolojik dejenerasyonun çizgisi, Parti nin ideolojik ölümünün çizgisidir.
Batı'da Sosyal Demokrat partiler nasıl yaşadılar ve geliştiler? Bu partilerde ilkeler üzerinde herhangi bir iç çelişkiler ve farklılıklar var mı? Şüphesiz ki var. Onlar bu çelişkileri teşhir edip ve parti kitlelerinin gözleri önünde dürüstçe ve açıkça bunların üstesinden gelmeye çalışıyorlarmı? Hayır, şüphesizki yapmıyorlar. Bu uzlaşmazlıkları gizlemek sosyal-demokratların bir pratiğidir, konferans ve kongrelerini maskeli baloya çevirmek, parti içinde herşeyin iyi gittiğini göstermeye çalışan resmi geçite dönüştürmek sosyal-demokratların bir pratiğidir; Parti içindeki farklılıkları gizlemek ve perdelemek için her çareye baş vururlar. Ama, böyle pratiklerden, kafa karışıklığı ve partinin entellektüel yoksullaşmasından başka bir sonuç elde edilemez. Bu, bir zamanlar devrimci, ama şimdi reformist olan Batı Avrupa sosyal-demokrasisinin çöküş nedenlerinden biri sidir. Ancak biz, bu şekilde yaşayamaz ve gelişemeyiz. İlke sorunları üzerinde bir "orta yol" bulma politikası, bizim politikamız değildir. Ilke sorunları üzerinde bir "orta yol" bulma politikası çöken ve yozlaşan partilerin politikasıdır.
Böyle bir politika sadece, bürokratik aygıt haline dönüp havayı dövme ve kitlelerden kopmakla sonuçlanabilir, başka türlü değil. Bu yol bizim yolumuz değildir.
Partimizin bütün tarihi, Partimizin tarihinin Parti içi farklılıklarıın üstesinden gelme ve bu çelişkileri aşma temelinde Partimizin saflarının sürekli yoğunlaştırılması (konsolidasyonu) nın tarihi olduğu gerçeğini kanıtlar.
Devamla, Parti içi farklılıkların üstesinden gelme mücadelesi, Partimizin gelişme yasasıdır.
"Bu Sovyetler Birliği Komünist Partisi yasasıdır ve diğer proleter partilerin değil" denilebilir. Bu doğru olmaz. Bu yasa, SSCB veya Batı'nın partilerin, proleter partisi olup olmadığına bakılmaksızın, hatırı sayılır büyüklükte olan bütün partilerin gelişme yasasıdır. Küçük ülkelerdeki küçük partilerde farklılıkların perdelenmesi mümkün olabilir , bir veya birkaç otorite kişinin tarafından onların örtbas edilmesi (mümkün olabilir), çeşitli bölgeleri olan büyük bir partide bunu yapmak mümkün değildir. Böyle partilerde çelişkileri aşarak gelişme partinin büyümesi ve konsolidasyonunun kaçınılmaz bir unsurudur. Geçmişte gelişme böyle oldu, günümüzde de böyle olacak.
Şimdi, Marx ile birlikte, onlarca yıl boyunca Batı'da proleter partileri yönlendiren Engelsin otoritesine baş vurmak istiyorum. Anti-sosyalist yasaların Almanya'da uygulamada olduğu, Marx ve Engels in Londra'da sürgünde olduğu, ve Sosyal Demokrat yayını " Sosyal-Demokrat" ın yasadışı olarak yurtdışında yayınlandığı ve gerçekten Alman Sosyal-Demokrasisinin çalışmalarını yönlendirdiği, geçen yüzyılın seksenlerine bakalım. O zaman Bernstein hala devrimci Marksist (henüz reformizm saflarına geçmemişti) idi. Engels, Bernstein ile sosyal-demokrat politikasının mevcut soruları üzerine canlı bir yazışma sürdürdü. 1882 yılında Bernstein'a şunları yazmıştı:
Görünüşe göre, büyük ülkelerdeki tüm emek partileri, diyalektik gelişme yasalarına tam uygun olarak,sadece iç mücadele sürecinde gelişebilir. Almanya’daki parti, şimdi bulunduğu noktaya Eisenach’çılarla lasalcılar arasındaki savaşım sonucu geldi; kavganın büyük rolü oldu. Birleşme ancak, Lassalle’ın maşa olarak kullanmak için bilerek eğittiği bir alçaklar çetesi ömrünü tamamladıktan sonra olanaklı oldu; ve o zaman bile alelacele bizim tarafımızdan gerçekleştirildi.
Fransa’da, Bakuninci teoriyi kurban verse de Bakuninci savaşım yöntemlerini kullanmayı sürdüren, aynı zamanda kendi özel çıkarları uğruna hareketin sınıf karakterini kurban etmek isteyen insanlar da yararlı olmaktan çıkmalıdırlar ki, birleşme yeniden olanaklı olsun. Şimdiki koşullarda birlik için öğüt vermek ancak budalalık olur. Bugünün koşullarında sakınılamaz olan çocukluk hastalıklarına karşı ahlaksal öğüt vermenin hiçbir yararı yoktur. (Marks-Engels, Seçilen Yazışmalar, s. 382-Ed.J
İlgili olarak, başka pasajda Engels şunu diyordu:
Çelişkiler uzun süre gizli tutulamaz. Onlar sadece savaşılarak halledilebilinir (Ibid.)
Partimiz içinde çelişkilerin varlığı ve onlarla savaşarak bu çelişkileri aşmak yoluyla Partimizin gelişmesi işte böyle açıklanabilir.
Bu çelişkiler nereden geliyor, kaynakları nelerdir?
Proleter partiler içindeki çelişkilerin iki koşul dan kaynaklandığını düşünüyorum . Bunlar nedir?
Bunlar, ilk olarak burjuvazinin ve burjuva ideolojisinin sınıf mücadelesinin akışı içinde proletaryanın ve partinin üzerine baskısı , proletaryanın kararsız bölümleri ve bu demektir ki Partinin bocalayan bölümleri nin kolayca boyun eğmediği baskılar. Proletaryanın toplumdan tamamen izole olduğunu ,ya da toplumun dışında yer aldığını düşünmemeliyiz. Proletarya toplumun parçası, ve çeşitli tabakalarıyla çok sayıda temaslarla onunla bağlantılıdır. Parti proletaryanın bir parçasıdır ve bu nedenle parti burjuva toplumunun çeşitli tabakalarının temas ı ve etkisinden kaçamaz.
Burjuvazinin ve burjuva ideolojinin proletarya ve onun Partisi üzerine baskısı, burjuva fikir , ahlak, alışkanlıklar ve ruh halleri , burjuva toplumuyla şu ya da bu şekilde bir bağlılığı olan proletaryanın belirli katmanı vasıtasıyla, proletarya içine ve onun Parti'sine sürekli sızar.
Burjuvazinin ve burjuva ideolojinin proletarya ve onun Partisi üzerine baskısı, burjuva fikir , ahlak, alışkanlıklar ve ruh halleri , burjuva toplumuyla şu ya da bu şekilde bir bağlılığı olan proletaryanın belirli katmanı vasıtasıyla, proletarya içine ve onun Parti'sine sürekli sızar.
İkincisi, çeşitli tabakalardan oluşmuş olmasından kaynaklanan, işçi sınıfının çeşitlendirilmiş (farklılaşmış) karakteridir. Bir sınıf olarak proletaryayı üç katmana (kategoriye) bölebiliriz:
Birinci tabaka proletaryanın ana kitlesi olarak, ana çekirdeği, değişmez kısmı; alınmış ana kütlesi; Bu uzun zaman önce kapitalist sınıf ile tüm kişileri kesmiş olan "safkan" proleterler kütlesidir. Proletaryanın bu tabakası Marksizmin en güvenilir desteğidir.
İkinci tabaka proleter olmayan sınıflardan yeni ortaya çıkmış olan proleterlerden oluşmaktadır; köylülükten, küçük burjuvazi ve aydın dan. Proleter olmayan sınıflardan yeni ortaya çıkan bu tabaka, proleter sınıfa eski alışkanlıklarını ve kültürünü,kararsızlığını ve duraksamalarını beraberinde getirdi. Bu tabaka her türlü anarşist, yarı anarşist ve "aşırı sol" gruplar için en uygun toprağı temsil eder.
Son olarak bir üçüncü tabaka var. Bu işçi aristokrasisi, işçi sınıfının , proletaryanın diğer bölümleriyle karşılaştırıldığında kendi koşullarında en güvenli üst tabakası; o burjuvaziyle uzlaşma için çabalar; onun hakim olan ruh hali, yeryüzünün kudretine kendisini adapte etmek ve "saygın" olmaktır. Bu tabaka açık reformistler ve oportünistler için en uygun toprağı temsil eder.
Aralarındaki yüzeydeki bariz farklılığa rağmen, işçi sınıfının "son iki tabakası" oportünizmi teşvik eden az çok yaygın ortamını temsil eder; aristokrasisinin ruh hali hakim olduğunda açık ve bariz oportunizm, ve işçi sınıfının küçük burjuva ile temasını kesmediği bu tabakasının ruh hali hakim olduğunda, gizli oportünizmin sol sloganları hakim olur.
Aslında açık oportunizmin sık sık "aşırı sol" ruh halleri ile örtüşmesi gerçeğinde şaşırtıcı bir şey yoktur. Lenin, bir kaç defa, "aşırı sol" muhalefet, açıkça oportünist Menşevik muhalefet, sağ kanatın ters yüzüdür" demişti ,ve bu kesinlikle doğru dur.
Eğer "aşırı sol" devrim saflarında durursa, devrimin hemen zaferini beklediği içindir, o zaman , eğer bir aksaklık olurda, devrim hemen muzaffer olmazsa devrimden umutsuzluğa düşer, doğal olarak hayal kırıklığına uğrar.
Aslında açık oportunizmin sık sık "aşırı sol" ruh halleri ile örtüşmesi gerçeğinde şaşırtıcı bir şey yoktur. Lenin, bir kaç defa, "aşırı sol" muhalefet, açıkça oportünist Menşevik muhalefet, sağ kanatın ters yüzüdür" demişti ,ve bu kesinlikle doğru dur.
Eğer "aşırı sol" devrim saflarında durursa, devrimin hemen zaferini beklediği içindir, o zaman , eğer bir aksaklık olurda, devrim hemen muzaffer olmazsa devrimden umutsuzluğa düşer, doğal olarak hayal kırıklığına uğrar.
Doğal olarak, sınıf mücadelesinin gelişmesinde her dönemeçte,, mücadelenin daha keskin ve zorlaştığı her vesilede , görüş ayrılıkları, proletaryanın farklı katmanlarının alışkanlık ve ruh hallerindeki farklılık, Parti içindeki farklılık biçimini göstermesi gerekir, ve burjuvazinin ve ideolojisinin Parti üzerine baskısı kaçınılmaz olarak bu farklılıkların daha keskin hale gelmesine ve proleter partisi içinde mücadele biçiminde bir çıkış aramasına neden olacakdır.
Bunlar parti içindeki doğasal çelişkilerin ve farklılığın kaynaklarıdır.
Bu çelişki ve anlaşmazlıklardan kaçınmak mümkün mü? Hayır mümkün değil. Bu çelişkilerden kaçınmanın mümkün olduğunu hayal etmek, kendi kendini aldatmak demektir. Engels "parti içindeki çelişkileri uzun süre örtbas etmek mümkün değildir bu çelişkiler mücadeleyle çözülür "derken haklıydı.
Bu demek değildir ki Parti bir tartışma toplumuna dönüştürülmeli. Tam tersine, proletaryanın Proletaryanın Partisi proletaryanın bir mücadele örgütüdür ve öyle kalmalıdır. Benim sadece söylemek istediğim, eğer bu farklılıklar ilke sorunları üzerine ise, gözümüzü Parti içindeki farklılıklara kapatmamalıdır. Parti burjuvazinin baskı ve etkisine karşı, sadece ilkeler için mücadele ederek ayakta kalınabileceğini söylemek istiyorum . Sadece Parti içi çelişkilerin üstesinden gelerek Partinin sağlamlığını ve gücünü garanti edebiliriz.
1926.
Komünist (New York). Ağustos 1937, s. 773-76.
Çeviri
Eylül 15, 2018
Kaynak
Inherent Contradictions of Party Development
(Stalinin bir sürü kitap ve yazılarda adı geçen bu yazısı seçme eserlerde de - 1948 resmi çevirisi hariç- farklı başlıkla parça alıntı olarak verilmiş., 1937 de ABD Komünist Partisi dergisi tarafından yayınlanmış)