Header Ads

Header ADS

İŞÇiLERiN EMEKÇİ VE SÖMÜRÜLEN KÖYLÜLERLE İTTİFAKI"

“Pravda” Yazı Kuruluna Mektup
1 Aralık (18 Kasım) 1917
Lenin
Bugün, 1 Aralık (18 Kasım) Cumartesi günü, Köylü Kongresi’nde bana, hemen yanıtladığım aleni bir soru soruldu. Bu sorunun ve benim verdiğim yanıtın derhal okurlara iletilmesi gereklidir, çünkü şeklen sadece kendi adıma konuşmuş olsam da aslında tüm Bolşevik Parti adına konuşmuş oldum.

Olay şöyle gelişti:

Bolşevik işçilerin, bugün birçok köylünün güvendiği Sol Sosyal-Devrimcilerle ittifakı sorununa değinirken, konuşmamda bu ittifakın “dürüst bir koalisyon”, dürüst bir ittifak olabileceğini kanıtladım, çünkü ücretli işçilerin çıkarlarıyla, emekçi ve sömürülen kitlelerin çıkarları arasında temel bir karşıtlık yoktur. Sosyalizm hem birinin ve hem de diğerinin çıkarlarını kesinlikle tatmin edebilir. Sadece sosyalizm onların çıkarlarını tatmin edebilir. Proletaryayla emekçi ve sömürülen köylüler arasında “dürüst bir koalisyon” imkân ve zorunluluğu buradan kaynaklanır. Buna karşılık bir yanda emekçi ve sömürülen sınıflarla diğer yanda burjuvazi arasında bir koalisyon (ittifak) “dürüst bir koalisyon” olamaz, çünkü bu sınıfların çıkarları temelden farklıdır.

Hükümette Bolşeviklerin çoğunluğa, Sol Sosyal-Devrimcilerin azınlığa sahip olduklarını düşünün —dedim—, hatta Hükümette sadece bir Sol Sosyal-Devrimcinin, Tarım Komiseri’nin bulunduğunu varsayalım. Böyle bir durumda Bolşevikler dürüst bir koalisyon yapabilirler mi?

Evet yapabilirler, çünkü Bolşevikler karşı-devrimci unsurlara (sağ Sosyal-Devrimcilere ve anavatan savunucuları yandaşlarına da) karşı mücadelede uzlaşmaz olsalar da, II. Tüm-Rusya Sovyetler Kongresi tarafından kabul edilen tarım programının tamamen katıksız Sosyal-Devrimci maddeleriyle ilgili sorunlar üzerine oylama yapıldığında çekimser kalmakla yükümlü olacaklardı. Örneğin, eşit toprak kullanımı ve toprağın küçük çiftçiler arasında yeniden dağıtılması bu tür maddelerdendir.

Bolşevikler, böyle bir maddenin oylanmasında çekimser kalırlarsa programlarına hiç de ihanet etmiş olmazlar. Çünkü sosyalizm zafer kazandığında (fabrikalar üzerinde işçi denetimi, ardından fabrikalara el konması, bankaların ulusallaştırılması, tüm ulusal ekonomiyi düzenleyen bir Yüksek Ekonomi Konseyi’nin kurulması) işçiler, emekçi, sömürülen küçük köylülerin önerdikleri geçiş önlemlerine, bu önlemler sosyalizm davasına zarar vermiyorsa, rıza göstermekle yükümlüdürler. Kautsky hâlâ Marksistken —dedim— (1899-1909 yılları arasında), sosyalizme geçiş uygulamalarının küçük tarımın yapıldığı ülkelerle büyük tarımın yapıldığı ülkelerde aynı olamayacağını tekrar tekrar kabul etmişti.

Biz Bolşevikler, Halk Komiserleri Konseyi ya da Merkez Yürütme Komitesi’nde böyle bir maddenin oylanması sırasında çekimser kalmakla yükümlü olurduk, çünkü işçi denetimine, bankaların ulusallaştırılmasına Sol Sosyal-Devrimcilerin (ve onların yanında yer alan köylülerin) rıza göstermesi halinde, eşit toprak kullanımı, sosyalizmin tam gerçekleştirilmesine geçiş önlemlerinden sadece biri
olurdu. Proletaryanın bu tür geçiş önlemlerini dayatmak istemesi anlamsız olurdu; sosyalizmin zaferi için proletarya, bu geçiş önlemlerinin seçiminde emekçi ve sömürülen küçük köylülere tavizler vermekle yükümlüdür, çünkü bunlar sosyalizm davasına zarar vermeyecektir.

Bunun üzerine bir Sol Sosyal-Devrimci (eğer yanılmıyorsam bu Feofilaktov yoldaştı) bana şu soruyu sordu:

“Köylülerin Kurucu Meclis’te eşit toprak kullanımı üzerine yasayı uygulamak istedikleri,  urjuvazinin köylülere karşı olduğu ve kararın Bolşeviklere bağlı olduğu durumda Bolşevikler ne yapacaklardır?”

Şu yanıtı verdim: İşçi denetiminin uygulanması, bankaların ulusallaştırılmasıyla vs. sosyalizm  davasının güvence altına alındığı böyle bir durumda, işçilerin emekçi ve sömürülen köylülerle ittifakı, proletarya partisini köylüler lehine ve burjuvazinin aleyhine oy kullanmakla yükümlendirecektir. Bolşevikler, görüşümce, oylama sırasında özel bir açıklama yapma, hemfikir olmadığı yerlere şerh koyma vs. hakkına sahip olacaktır, fakat böyle bir durumda çekimser oy vermek, sosyalizm uğruna mücadelede kısmi sorunlarda görüş ayrılıkları nedeniyle müttefiklerine ihanet etmek anlamına gelecektir. Bolşevikler böyle bir durumda köylülere hiçbir zaman ihanet etmeyeceklerdir. İktidar işçi-köylü hükümetinin elinde olduğunda, işçi denetimi uygulamaya konduğunda, bankalar ulusallaştırıldığında, işçi ve köylülerin tüm ulusal ekonomiyi yöneten, düzenleyen bir Yüksek Ekonomi Organı yaratılmış olduğunda vs., eşit toprak kullanımı ve benzeri önlemler sosyalizme hiçbir zaman zarar vermeyecektir.

Yanıtım buydu.
1 Aralık (18 Kasım) 1917

Blogger tarafından desteklenmektedir.