Header Ads

Header ADS

Hain Troçki - 1


Bölüm I
Hain Troçki - İnanılmaz ama Gerçek

LENIN, Troçki yi Judas (Yehuda - Hain) olarak adlandırdı, ve halkı sürekli olarak ona dikkat etmeleri için uyardı. Bugün Troçki ve ajanları tüm dünyada teşhir edilmiş durumda. Onlar teşhir edilmiş olarak kalacaklar ve dünyanın tanık olduğu en kötü haini olarak damgalandılar. Bizim   büyük gerginlik ve kriz zamanında halkına ihanet eden Benedict Arnold dan daha kötü. 

Doğal olarak, hala şüpheli olan bazıları var. Ve, gene doğal olarak, ­ Müttefik olarak, Troçkist ajanlar, bazı insanların kafasını karıştırmak ve bu kafa karışıklığı altında, Troçki’nin korkunç komplolarının promosyanlarını yapmak için bu kuşkulardan faydalanmaya çalışıyorlar. 

"İnanılmaz", diyor bazıları, Troçki ve onun ajanlarının bu kadar ileri gitmiş olabilmeleri. Sovyetler Birliği'ni parçalamak, sosyalist sistemini yıkmak, kapitalizmi yeniden kurmak için, faşist güçlere casusluk yapmak, Sovyet liderlerine suikast planlamak, Hitler ve Japonya ile işbirliği yapmak, işçilerin hayatına mal olan sabotaj eylemlerine girmek, açıkçası, sosyalist sistemi yıkmak için, Faşist saldırganlara, özellikle de Hitler Almanya'sına ve askeri-Faşist Japonya'ya, bu güçlerin açıkça ve yüzsüzce hazırlandığı dünya savaşının başlamasına yardım etmek.

"İnanılmaz", diyor şüphelileri olanlar. Yine de bu şüphelilerin çoğu, bunların herşeye rağmen doğru olduğuyla aynı fikirde olmaktan başka bir alternatif göremiyorlar. Troçki ve ajanlarının, tüm bu tarif edilemez suçlardan suçlu olduğu kanıtlandı. Sovyetler Birliği'nin en yüksek mahkemesi sayısız yabancı diplomat ve muhabire açık olan , onların varlığında, mahkeme de suçlu olduğunu kanıtladı.  

Bu, Troçki ve Troçkizmin gelişimine aşina olanlar için hiç de inanılmaz değil. Ve bu gelişmelerden bir şeyler öğrendikten sonra, tüm samimi kişiler "inanılmaz " olarak görmeyi bırakacaktır.

Bunlara daha sonra geleceğiz.

Şimdilik, Amerikan devriminin Benedict Arnold u ve Aaron Burr’u vardı, ve Sivil Savaş dönemimizde olduğu gibi, Lincoln suikastçısı John Wilkes Booth’u, Sovyetler Birliği’nin Troçkisi Zinoviev’i, Piatakov ve diğerleri nin var olduğunu söylemek yeterli.  Sovyetler Birliği, bizde de olduğu gibi, bütün bu hainlerin hepsine sahip, ancak bir farkı var. Ve aradaki fark şudur: Sovyetler Birliği'ni doğuran sosyalist devrim, bizim devrimimizin olduğundan çok daha derinlere iniyor. Sınıfsız bir toplumun kurulması için temeli inşa eder. Bu nedenle hem dost hem de düşmanın çıkarlarını çok daha hayati bir şekilde etkiler. Dolayısıyla mağlup edilmiş olan düşmanları, daha uzun süre direnişlerini sürdürürler ve daha korkunç araçlara başvururlar. Dolayısıyla onun hainleri daha korkunç ve iğrenç, ve onların ihanetlerinin sonuçları Sovyetler Birliği sınırlarının ötesine uzanır. 

Troçki hainlerinin eylemleri, bu nedenle hepimiz için, ilerici tüm insanlık için bir tehlikedir. 

Ocak ayındaki duruşma sürecini okuyun: sanıkların itirafları, tanıkların ifadeleri, Troçki'nin mektupları, diğer belgeler, sanık ve tanıkların incelemesi ve savcının özeti. Gerçek orada. Troçkistleri faşizmin ajanları ve ortakları olarak, halkların düşmanları olarak ortaya çıkaran ve kınayan gerçek budur. 

Komplocu makine şu şekilde şekilleniyor: Piatakov, Serebriakov, Radek ve Sokolnikov, Troçkist "Paralel Merkez" olarak bilinen gizli bir lider komite olarak görev yaptı. Bu komite "United Trotsky Zinovyev "terörist merkezi, " ile yan yana çalıştı. Ağustos 1936'da yargılandı ve mahkum edildi. Piatakov and Co.'nun " Paralel Merkezi "altında, eski ve tanınmış bir başka Troçkist grubu oluşturuldu: Muralov, Boguslavsky, Drobnis ve Livshitz. Ve onlarla birlikte faşist istihbarat servislerinin bir grup casusu ve ajanını çalıştırdılar: Rataichak, Stroilov, Grasche. 

Savcı tarafından sorulduğunda: "Kuruluşunuzun üyeleri yabancı istihbarat servisleriyle bağlantılı mıydı?" Piatakov cevap verdi: "Evet, bağlantılılardı. Onu daha net hale getirmek için Troçki'nin çizgisine dönmek gereklidir.".

Sorgulama esnasında, bu çizgi çok netleşti.  Çizgi, Enkaz ve terör eylemleri çağrısında bulundu. Sovyetler Birliği'ne ve sosyalizme ihanet çağrısında bulundu. 

Troçki'nin 1934'ün ortasında verilen "Paralel Merkez" e talimatları hakkında konuşan Piatakov şöyle itiraf etti: 

"Yıkım ile ilgili talimatların Troçki'nin takipçileri arasında oldukça ciddi bir dirençle karşılandığını, şaşkınlık ve memnuniyetsizlik uyandırdığını belirtmeliyim. Bu tür düşüncelerin varlığını Troçkiye bildirdik. Ancak Troçki, yıkımla ilgili talimatların politikasının temel ve ayrılmaz bir parçası olduğunu ve onun kendi çizgisi olduğunu söyledi.”
Aralık 1935'te Piatakov Oslo Norveç yakınlarında Troçki'yle buluştu. Troçki, ajanlarının, özellikle sabotaj konusunda yavaş bir şekilde hareket etmeleri nedeniyle kızgın ve memnuniyetsizdi.

Troçki Piatakov a şu sözleriyle sitem etti: "Sizler Stalinist göbek kordonundan kendinizi koparamazsınız; siz Stalinist inşayı, sosyalist inşası olarak alırsınız." Acı ve alaycı bir şekilde Troçki, Piatakov'a indirdi: "Sosyalizm tek bir ülkede inşa edilemez"; " Stalinist devletin çöküşü kaçınılmazdır." 

Troçki istediğine ulaştı. “Paralel Merkez” sabotaj ve suikast eylemlerini organize etmeye başladı. Drobnis, Muralov, Boguslavsky ve Livshitz "çalışma alanı örgütleyicileri" olarak "işi" yapmak için yola koyuldular: Ukrayna da Kuzbas, Kemerovo madenlerinde, demiryolları üzerinde, kimya sanayiinde. Piatakovun emriyle Drobnis, özellikle de ülkenin savunma kapasitesini zedelemek için sabotajlara yoğunlaşmak amacıyla, Orta Asya'dan Batı Sibirya'ya kaydırıldı. Troçkist komplocuların Batı Sibirya'ya çok önem vermeleri tesadüf değildi. Japon istihbarat servisinin temsilcileriyle olan işbirliğinden görüldüğü gibi, Troçkistler planlı olarak, ­askeri faşist Japon kliğinin savaş hazırlıklarına yardım ediyorlardı. 

Novosibirsk Troçkist merkezinin bir üyesi olan Boguslavsky de, Batı Sibirya'da faaliyet gösteriyordu. içinde Muralov ­tren lokomotiflerini bozma eylemleri yapan ve önemli demir yolu inşaatını sabote etmekle meşgul olan Boguslavsky'yi teşvik etti ve yönetti.

Boguslavsky, Muralov dan Troçkist grupların ziyaretci ulusal hükümet temsilcilerinin suikast larını organize etmek için Kuzbas ta faaliyet gösterdiklerini öğrenmişti, ­ve bu tür girişimler aslında Halk Komiserler Kurulu Başkanı VM Molotov ve Halk Demiryolları Komiseri LM Kaganovich'e karşı düzenlendi. 

"Troçki hattının" bir diğer taşıyıcısı, eski bir Troçkist olan ve eskiden Demiryolları Komiser Yardımcısı Livshitz'di. Demiryolu yol sistemini yıkmak için elinden geleni yapıyordu. Ve ek olarak ­ Japon istihbarat servisi için casusluk çalışmaları. Büyük askeri değeri olan bilgileri, sanıklardan bir diğeri olan Kniazev aracılığıyla Japon ajanlarına devretti. Ve Kniazov, Troçkistlerle Japon istihbarat servisi arasındaki aktif bağlantıydı. Kniazev benzer bir iş için Japonların, başka sanık olan Turcka 35,000-ruble verdiğini doğruladı.

Troçkist çetelerinin yıkım ve sabotaj eylemlerinin kurbanları çok sayıda ölü ve yaralı işçi idi. Savcı, ayrıca, onların adına suç duyurusunda bulundu. Vyshinsky, kapanış konuşmasında mahkemeye hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Hayır, sadece ben suçlamıyorum. Yoldaşlar ve hakimler, burada, yanımda, bu suçların ve bu suçluların kurbanları- bu insanlar tarafından düzenlenen çarpışmayı önlemede, her iki bacağını da yirmi yaşında kaybeden, sakat, yarı canlı ve muhtemelen tamamen engelli kadın mağdur olan Shustovo istasyonundan, Yoldaş Nagovitsina nın olduğunu hissediyorum"

Troçki ve çetesi ne yapmaya çalışıyordu? Radek'in Troçki'nin kendisine yazdıklarını anlatmasına izin vereceğiz. Radek Mahkemede şunları söyledi:

“Troçki'den üç mektup aldım: Nisan 1934; Aralık 1935; ve Ocak 1936. 1934 tarihli mektubunda Troçki, sorunu şu şekilde dile getirdi. "

Ve sonra Radek devam ediyor:
Faşizmin Almanya da iktidara gelmesi temelde bütün durumu değiştirdi. Bu, savaşın yaklaşma olasılığı anlamına geliyordu. Savaş kaçınılmazdı, daha da fazla bir şekilde, çünkü Uzak Doğu'daki durum geriliyordu. Troçki bu savaştan Sovyetler Birliği'nin yenik olarak çıkacağından hiç şüphe etmedi. Yenilgi nin blokun iktidara gelmesi için gerekli şartları yaratacağını yazdı, bundan da blok un "çatışmaları keskinleştirme" ye ilgi duyacağı sonucunu çıkardı."

Böylece, Radek'in ağzından duyuyoruz bunları ve Troçki'nin bir mektupu temelinde, kendisini "bir blok" olarak adlandıran, bu karşı-devrimci çete, sadece Sovyetler Birliği'nin yenilgisi ve Faşizmin zaferi üzerine spekülasyon yapmakla kalmıyor, dahası, bilinçli bir şekilde bu sonuçlara ulaşma yönünde çalışıyordu. 

"Blok", diyor Troçki, "çatışmayı keskinleştirmek istedi." Bunun ne demek olduğunun tam olarak anlayalım: Troçki, savaşın gelişmesini hızlandırmakla ilgilendiğini ve bu savaşın sonucunda Sovyetler Birliğinin yenilgisiyle daha da  fazla ilgilendiğini söylüyor. 

Bu, Troçki'ye Hitler ve Japonya temsilcileriyle müzakere ve işbirliğinin temelini verdi, çünkü bu faşist saldırganların her ikisi de savaşı hızlandırmak ve Sovyetler Birliği'ni mağlup etmekle ilgileniyordu. Bu nedenle, Radek'den daha fazlasını duymak şaşırtıcı değil:

"Troçki, mektubunda, belirli bir Uzak Doğu ülkesi ve belirli bir Orta Avrupa ülkesi ile temas kurduğunu, ve bu ülkelerin yarı resmi çevrelerine açıkça bloğun kendileriyle hem ekonomik hem de bölgesel olmak üzere önemli tavizler konusunda, pazarlık etme çizgisini aldıklarını ve anlaşmaya hazırlıklı olduklarını söyledi. ­  . ”
Radek, bunların "pratik siyasetçiler" gibi olduklarını ileri sürdü. Troçki Aralık 1935 yılında, Oslo, Norveç yakınlarındaki   Piatakov ile bu konuyu daha özel bir şekilde ele aldı. Piatakov'un Mahkemede ilgili olarak söyledikleri:

“Troçki, Alman Ulusal-Sosyalist Partisi genel başkan yardımcısı Rudolph Hess ile görüştüğünü söyledi. Doğal olarak, yazılı bir sözleşme veya sadece bir anlaşma olup olmadığını söyleyemem, ancak Troçki, bunların hepsinin var olan bir anlaşmada olduğunu söyledi. Elbette, yine de Mahkemenin gizli oturumunda konuşacağım birkaç kişi aracılığıyla resmi bir formülasyon gerekli. 

Bu şu sonuca ulaşır:  
“Öncelikle, Alman faşistleri Troçki-Zinovyev bloğuna, eğer blok iktidara gelirse, hem savaş sırasında hem de savaştan önce, olumlu bir tutum ve destek sözü veriyor.” 
Hess, Troçki'ye bu destek sözünü boşuna mı verdi? Hayır tabii ki değil. Ve Piatakov devam ediyor:

"Ancak faşistler bunun için aşağıdaki tazminatı alıyorlar. Tüm uluslararası politika konusunda blok olarak Alman çıkarlarına ve Alman hükümetine karşı olumlu bir tutum. 
"Bazı toprak tavizleri. Bu 'Kendi kaderini tayin hakkı girişimi durumunda Ukrayna milli burjuva kuvvetlerine karşı "direnmemek"' olarak adlandırıldı. Bu, gizli biçiminde, Radekin "eğer Almanlar kendi Ukrayna Hükümetini kurarlarsa, - şüphesizki bir Alman genel valisi tarafından kontrol edilmeyecek, ama belki de bir Helman aracılığıyla kontrolü altında-, ancak her halükarda Almanlar Ukrayna’yı kendileri belirleyecek, ve Troçki-Zinovyev bloğu hiçbir şekilde karşı çıkmayacaktı. 
Bu, özünde, SSCB'nin parçalanması anlamına geliyordu. 
“Anlaşmanın bir sonraki noktası, Alman sermayesinin SSCB'nin kaynaklarını ve hammaddelerini sömürme şansını elde edeceği şekliyle ilgilendi. Özellikle altın madeni, petrol, manganez, kereste, apatit vb. 
 "Son nokta şuydu: askeri saldırı durumunda, Alman faşizminin önderliği altında hareket eden dış güçlerle ülke içinde hareket eden Troçkist örgütün yıkıcı güçlerini koordine etmek gerekli olacak ­”
Dünyanın ilerici güçlerine karşı bu iğrenç ihanet için Troçki nin elbetteki "kılf " lanmış 'argümanları' vardı. Ve argümanlar ­ Piatakov ve şürekası için çok ikna edici olmalıydı.

Troçki, Paitakov ile tartışır:
“Eğer iktidara gelmek istiyorsak, o zaman, uluslararası durumdaki gerçek güçler öncelikle faşistlerdi ve bu güçlerle şu veya bu, bir şekilde temas kurmalıyız. 
"Pratik politikacılar", diye tanımladılar kendilerini. Eğer Sovyetler Birliği'nde iktidara sahip olmanız gerekiyorsa, ve Troçki hala yapması gerektiğini düşünüyor, ve kendi başınıza alamazsınızo zaman size yardım edecek birisinin olması gerekir. Troçki'ye göre, faşistler yardımcı olabilirdi. Fakat-
"Troçki, bu olumlu tutumun, Troçki-Zinovyev bloğu açısından bu hükümetlere özel bir sevgisinin sonucu olmadığına derhal dikkat çekti. Bu basitçe, Faşist hükümetlerin pratik çıkarlarından ve iktidara geçtiğimizde onlar için yapacağımıza verdiğimiz sözden yola çıkmaktır. " 
Böylece, Piatakov, Oslo yakınlarındaki Troçki ile röportajı ile bağlantıladı.

Tabii, Hitler ve Troçki arasında kaybedilen küçük bir aşk var. Biz Goering in Hitler'in Troçkiyi sevmediğini bize söylemesine gerek duymuyoruz. Troçki'nin Piatakov'a açıkladığı gibi, bu bir "alışveriş" teklifiydi. 

Troçki Japonya’yı da görmezden gelmedi. Radek’e Aralık, 1935 tarihli ikinci mektubunda, Troçki, Troçki-Zinovyev blokunun Japonya'ya yapacağı "taviz" lerin neler olduklarını sıraladı. Bunlar arasında: Sovyet Denizcilik illerinin, Amur bölgesi nin Japonya’ya devredilmesi, ve bir­ Japon-Amerikan savaşı durumunda, Sovyet petrolünün Japonya'ya tedarikinin garantisi. 

Troçki, Radek ve Sokolnikov Troçki' den gelen talimatlar üzerine ­ Almanya ve Japonya'nın diplomatik temsilcileriyle Moskova'da ilişkiye geçerek bu güçlere Troçki nin “vaat ettiklerini”, ve bu vaatler için sorumluluk aldıklarını teyit ettiler. 

Sovyet topraklarında İktidarı ele geçirmek, yönetici olmak için komplolarında, Troçki nin programı ve troçkist cani pratikleri mahkemede kendisini ortaya sermiştir. 

Neden iktidarı istediler? Ne tür bir iktidar ve ne tür bir hükümet arıyorlardı? Ve ne tür bir ekonomik sistem kuracaklardı? 

Ve Troçki'ye göre, mevcut Sovyet hükümeti nin bir işçi hükümeti olmadığını, sosyal sistemin sosyalizm olmadığını ve genel olarak bir ülkede sosyalizmin imkansız olduğunu her zaman hatırlayın.  Sovyet hükümetinin devrilmesini ve iktidarı ele geçirmenin yanında, Troçki kurmaya çalıştığı konfederasyon sistemini açıklıyordu. Bu neydi? Radek'in mahkemede ifadesini dinleyelim: 

"Troçki, yenilginin sonucunun kaçınılmaz olarak toprak imtiyazları olacağını düşündü ve kesinlikle Ukrayna'dan bahsetti.
İkincisi, SSCB'nin parçalanması sorunu gündeme geldi.
Üçüncüsü, ekonomik bakış açısından, yenilginin aşağıdaki sonuçlarını öngördü: sadece emperyalist devletler için önemli olan sanayi tesislerini imtiyaz olarak vermekle kalmamak, aynı zamanda, onlara teslim etmek, özel mülkiyet olarak onların öngördüğü önemli ekonomik nesneleri, kapitalist unsurlara satmak, . 
Troçki önceden Sovyet Devleti'nin elinde olan fabrikaların faaliyeti için yabancı sermayenin kabul edilmesini, yani anonim stok sorunlarının dalgalanışını öngörmüştü.
“Tarım politikası alanında Troçki, açıkça kollektif tarımı dağıtmanın ve bireysel çiftçilere traktör ve diğer gelişmiş makineler sağlamanın ve yeni bir kulak tabakasını restore etme fikrini geliştirmenin gerekli olduğu konusunu dile getirdi. 
“Son olarak, kasabalarda özel sermayenin restore edilmesinin gerekliliği konusundaki soru açıkça ortaya çıktı. Konudaki sorunun kapitalizmin restorasyonu olduğu açıktı.” 
Böylece, Aralık 1935’te, Troçki’nin Radek’e yazdığı bir mektupta Troçki, kapitalizmin restorasyonu için iktidar aradı. İnanılmaz? Hiç te değil. Daha sonra bunun Troçkizmin gelişiminin tüm seyri içinde kaçınılmaz sonucu olduğunu göstereceğiz. Ancak, onsuz bile, her önyargısız kişi, Sovyet hükümetinin devrilmesinin planını yapmakla Troçki nin kapitalizmin restorasyonundan başka bir şey aramadığını görebilmelidir. ­ . 

Düşünün: kendi yazı ve konuşmalarında, Sovyetler Birliği'nde kurulan sistemin sosyalizm olmadığını iftiralarla muhafaza ediyor. O açıkça ve kamuoyuna dönük, sadece Sovyetler Birliği'nde sosyalizmin mümkün olmadığı görüşünü muhafaza ediyor. Bu Troçkizmin temel bir prensibidir. Durum böyle olunca, Troçki'nin Sovyetler Birliği'ndeki iktidara komplo kurmasının sosyalizmi inşa etmek veya sürdürmek amacıyla olamayacağının anlaşılması için çok az neden, yeter. Troçki'nin teorisinde kabul edilmediğine göre, bu eğer sosyalizm değilse ne olabilir? Kapitalizmin restorasyonu. Bu ve başka hiçbir şey değil. Ve tam olarak bu, Ocak ayındaki mahkemenin ortaya çıkardığı ve kanıtladığı şeydi. 

Troçki onu bu isimle çağırmıyor. Örneğin Radek, bundan bahsederken “SSCB'nin sosyalist sisteminin kaçınılmaz olarak muzaffer faşist ülkelerinkiyle aynı seviyeye getirmek” olarak nitelendiriyor. Ancak, bunun anlamı açık: kapitalizmin restorasyonu. 

Bunun, komplonun amacı olması nedeniyle, Troçki' entrika planını uygulamak için "uygun" bir hükümet biçimi sağlaması gerekiyordu. Bu neydi? Radek bu görüş açısını şu şekilde ilişkilendiriyor:

"Siyasi alanda, bu mektubun (Aralık 1935) yeni bir özelliği, iktidar sorununun nasıl ortaya konulacağıydı. Troçki mektupta şöyle dedi: 

"'Herhangi bir demokrasi hakkında hiç bir soru olamaz (hiç bir demokrasi söz konusu olamaz). İşçi sınıfı, hükümet fabrikalarına, devrimin on sekiz yılı boyunca yaşadı, ve muazzam bir iştahı var, ama işçileri, kısmen, özel fabrikalara, kısmen, büyük olasılıkla, özel sermaye ile çetin bir rekabet şartları içinde olacak olan hükümet fabrikalarına geri getirmek gereklidir. Bu, işçi sınıfının koşullarının keskin bir şekilde kötüleşeceği anlamına gelir. ­ Köylerde, fakir ve orta köylülerin mücadelesi yeniden başlayacaktır. Ve sonra iktidarı elinde tutmak için, hangi biçimlerde olacağından bağımsız, güçlü bir devlete ihtiyaç duyulacaktır. ­"
Bu, Radek gibi bir Troçkist için bile (yutması) güç bir hap olmalıydı. Bu yüzden, hapı tatlandırmak için Troçki, Radek'e ayrıca şunları söyledi:

"Eğer tarihsel benzetmeler yapmak istiyorsanız, Napolyonunkini ele alalım. Napolyon’un hükümeti restorasyon değildi, restorasyon sonradan geldi. Ama bu hükümet, devrimin temel kazançlarını korumak, devrimden mümkün olan her şeyi korumak için bir girişim oldu."
İnanılmaz? Troçki'nin "Devrimden mümkün olan her şeyi muhafaza etmek için, kendisini faşizmle komplo içine giren başka bir Napolyon olarak görmesine inanmak zor “. ­ ”Hiç de değil. On yıl ya da ona yakın yıl önce, Troçki, düşman Moskova kapılarına dayandığı sırada Sovyetler Birliği'ni kurtarmak için Clemenceau'nun (Fransa'nın savaş başkanı) rolüne hazırlandığını açıkladı. Ve bunun için de kendisine göre, ülkeyi yenilgiye doğru yönelten "Stalin yönetimini'' devirmek zorundaydı. 

Troçki'nin şimdiki Napolyon entrikası eski Clemenceau entrikasının bir gelişimi ve çeşitlemesidir.


Blogger tarafından desteklenmektedir.