AYRILIK DUVARI - Kasım 1918
Stalin
Pravda 17 Kasım 1918
Pravda 17 Kasım 1918
Sosyalist Rusya ile devrimci mücadele içindeki Batı arasında, işgal edilen bölgeler biçiminde bir ayrılık duvarı oluştu.
Rusya'da bir yılı aşkın bir zamandır kızıl bayrak dalgalanırken ve Batıda, Almanya ve Avusturya-Macaristan'da proleter ayaklanmaları her gün ve her saat daha şiddetli patlamalar gösterirken, işgal altında bulunan bölgelerde, Finlandiya, Estonya, Letonya, Litvanya, Byelo-Rusya, Polonya, Besarabya, Ukrayna, Kırım'daki burjuva-milliyetçi "hükümet"ler, zavallı varlıklarını, yok olmaya mahkum Batı emperyalizminin inayetiyle sürdürüyorlar.
Doğuda ve Batıda artık "büyük" krallar ve "büyük güç", emperyalistler ölüler diyarına fırlatılmışlarken, işgal altındaki bölgelerde işçilere ve köylülere karşı vahşice bir diktatörlük uygulayan, onlara tutuklamalarla ve kurşuna dizmelerle karşı koyan acınası cüce krallar ve Liliput haydutlar varolmaya devam ediyorlar.
Dahası, bu miyadı dolmuş"hükümet"ler telaşla "milli" beyaz muhafız "alaylar" örgütlüyorlar, "saldırıya geçmeye", hazırlanıyorlar, şimdilik henüz tasfiye edilmemiş olan emperyalist hükümetlerle fiskos ediyorlar ve "kendi" topraklarını "Hgenişletmek"için planlar kuruyorlar.
Artık devrilmiş "büyük" kralların bu canlı canlı çürüyen gölge gibi yaratıkları; kaderin iradesiyle Doğu ve Batı devriminin iki muhteşem ateşi arasına düşen bu cücemsi"ulusal" "hükümet"ler, şimdi Avrupa'daki genel devrimci yangını söndürmeyi, garip varlıklarını sürdürmeyi ve tarihin tekerleğini geriye döndürmeyi hayal ediyorlar! ...
"Büyük"Almanya ve Avusturya-Macaristan'ın "büyük güç" krallarının başaramadığı şeyi, bu"cüce krallar" birkaç dezorganize olmuş beyaz muhafız "alay"larının yardımıyla,"bir vuruşta" yapabilmeyi hayal ediyorlar.
Rusya'daki ve Batıdaki güçlü devrim dalgalarının, işgal altındaki bölgelerin karşı--devrimci hayalperestlerini acımadan alıp götüreceğinden kuşku duymuyoruz. Bu bölgelerin "cüce kralları"nın, bir zamanlar Rusya ve Almanya'daki "büyük güç" hamilerinin yolunu izleyecekleri saatin yaklaştığından kuşkumuz yok.
Devrimci Batı ve sosyalist Rusya arasındaki karşı-devrimci ayrılık duvarının eninde-sonunda silkilip atılacağından kuşku duymamız için bir nedeni yok.
Işgal edilen bölgelerde devrimin ilk belirtileri şimdiden kendini gösteriyor. Estonya'daki grevler, Letonya'daki gösteriler, Ukrayna'daki genel grev, Finlandiya, Polonya ve Letonya'daki genel devrimci mayalanma - bütün bunlar onu müjdeliyor. Söylemeye gerek yok ki, devrim ve Sovyet iktidarı bu bölgelerde yakın geleceğin bir sorunudur.
Proleter devrimi, heybetli ve kuvvetli bir şekilde yer küre üzerinde ilerliyor. Onun önünde dünyanın Doğusundaki ve Batısındaki eski "egemenler" tir tir titreyerek başlarını eğiyorlar ve eskimiş taçlarını düşürüyorlar. İşgal altındaki bölgeler ve onların zavallı "cüce kralla"ı istisna olamazlar.
Lizn Natsiorıalnosteyo
(Milliyetlerin Yaşamı) No. 2, 17 Kasım 1918.
Stalin