AVUSTURYALI KOMÜNİSTLERE MEKTUP
Avusturya Komünist Partisi, burjuva demokratik parlamento seçimlerini boykot etmeye karar verdi. Kısa bir süre önce sona eren Komünist Enternasyonal'in İkinci Kongresi, Komünistlerin burjuva parlamento seçimlerine, ve burjuva parlamentolarında faaliyetlere katılmalarını doğru taktikler olarak kabul etmişti.
Avusturya Komünist Partisi nin delegelerinin raporlarına bakarsak, Partinin Komünist Enter nasyonal'in almış oldugu bir kararı, bir parti tarafından alınanın üstünde tutacağından hiç şüphe etmiyorum. Ne de, Sosyalizme ihanet ederek burjuvazi tarafına geçen Avusturyalı Sosyal Demokratların, Avusturya Komünist Partisinin boykot kararı ile Komünist Enternasyonalin kararı nın farklı olmasından böbürleneceklerinden şüphe edilemez.
Ancak, siyasi bilince sahip işçiler, şüphesizki, Scheidemannlar'ın ve Nosk, Thomaslar', Gompersler müttefiği gibi Avusturyalı Sosyal-Demokratlar ın şeytanca (nisbetci) keyiflerine aldırmayacaklardır. Rennerler'in burjuva uşaklığı kendini yeterince açığa çıkardı ve bütün ülkelerde işçilerin, sarı İkinci Enternasyonal kahramanlarına öfkeleri giderek artmakta ve yayılmakta.
Kendi basınları dahil olmak üzere, bütün "çalışma" alanlarında olduğu gibi, Avusturyalı Sosyal-Demokratlar, gerçekte kapitalist sınıfa tamamen bağımlı iken, burjuva parlamentosunda da omurgasız yalpalamalardan başka bir şey beceremeyen küçük burjuva demokratlar gibi davranıyorlar.
Biz Komünistler, burjuva parlamentolarına, bu bütünüyle kokuşmuş kapitalist kurumların, kendi kürsülerini kullanarak, işçileri ve bütün emekçi halkı aldatma pratiklerinin maskesini düşürmek için gireriz.
Avusturyalı komünistlerinden burjuva parlamentolarına katılmama gerekçelerinden birisi bir ölçüde üzerinde biraz daha dikkatle durmayı hak ediyor. İşte gerekçe:
"Parlamentonun Komünistler için sadece bir ajitasyon platformu olarak önemi vardır.
Bizim, Avusturya'da ajitasyon platformu için Işçi Milletvekilleri Konseyi var. Biz, bu nedenle, burjuva parlamentosu seçimlerinde yer almayı reddediyoruz. Almanya'da ciddiye alınacak bir İşçi Milletvekilleri Konseyi yok. Bu nedenle Alman Komünistleri farklı taktikler ürütüyorlar. "
Ben bu görüşü yanlış olarak görüyorum. Burjuva parlamentosunu dağıtacak durumda olmadığımız sürece, ona karşı hem içerden hem dışardan çalışmalıyız. Bir ölçüde önemli sayıda emekçi halk (yalnız proleterler değil, aynı zamanda yan proleterler ve küçük köylüler) burjuvazisi tarafından işçileri aldatmak için kullanılan burjuva demokratik araçlara güven duydukları sürece, biz bu sahtekarlığı işçilerin geri kesimlerinin, özellikle proleter olmayan emekçi halkın, en önemli ve en yetkili olarak gördükleri aynı kürsüden teşhir etmeliyiz.
Biz Komünistler, devlet iktidarını ele geçiremediğimiz ve sadece emekçi halkın burjuvaziye karşı kendi Sovyetleri için oy kullanacağı seçimleri yapamadığımız sürece; burjuvazi devlet iktidarını kullandığı ve nüfusun deşişik sınıflarına seçimlere katılmaları için çağrıda bulunduğu sürece, yalnız proleterler arasında değil, bütün emekçi halk içinde ajitasyon yapma amacıyla seçimlere katılmakla yükümlüyüz. Burjuva parlamentosu işçileri aldatmak için bir araç olarak kaldığı ve "demokrasi" hakkında söylemler dolandırıcılığı ve her türlü (burjuvazinin yazarlar, parlamento üyeleri, avukatlar ve diğerleri için kullandığı özellikle "ustaca yapılan" rüşvet cinsi, burjuva parlamentolarından başka hiçbir yerde bu kadar yaygın ölçüde görülmez) rüşveti saklamak için kullanıldığı sürece, biz Komünistler bu sahtekarlığı ve Renners ve ortaklarının işçilere karşı kapitalistlere taraf değiştirdiği olaylarının her birini ve hepsini yorulmak bilmeden teşhir etmek için, bu (sözde halkın iradesini ifade etmesi gereken, fakat aslında halkın zenginler tarafından aldatılmasını gizleyen) kurumun içinde bulunmakla yükümlüyüz.
Burjuva partiler ve gruplar arasındaki ilişkilerin kendisini en sık gösterdiği ve burjuva toplumunun bütün sınıfları arasındaki ilişkileri yansıttığı yer parlamentodur. İşte bu nedenle, biz Komünistlerin halka, sınıflarla partiler arasındaki ilişkiler hakkında ve toprak sahiplerinin tarım emekçilerine, zengin köylülerin fakir köylülere, büyük sermayenin işçilere ve küçük mülk sahiplerine olan tavırları hakkındaki gerçeği, burjuva parlamentosunda, onun kendi içinden anlatmalıyız.
Proletarya kapitalistlerin bütün iğrenç ve ince entrikalarını farketmek ve küçük burjuva kitlelerini, emekçi halkın proleter olmayan kitlelerini etkilemeyi öğrenmek için, bütün bunları bilmek zorun da. Burjuvazi o zaman bile (devrilmiş bir sınıf olarak) yeni durumunda faaliyet göstererek, köylüleri aldatma, işçileri rüşvet yedirme ve yıldırma, onlara bencil ve çirkin emellerini gizleme siyasetini değişik şekillerde ve değişik alanlarda "demokrasi" laflarıyla devam ettireceği için, proletarya, bu "eğitim" olmadan, proletarya diktatörlüğünün görevleriyle başarıyla başa çıkamaz,
Hayır, Avusturya Komünistleri Renners ve benzeri burjuva uşaklarının şeytanca keyifleriyle korkutulamıyacaklar. Avusturyalı Komünistler uluslararası proleter disiplinini tanıdıklarını açıkça ve mertçe ilan etmekten korkmayacaklar. Biz , işçilerin kurtuluşları için verdikleri mücadelenin büyük sorunlarını, farklı ülkelerdeki işçilerin deneylerine gereken önemi vererek, onların bilgi ve iradelerini hesaba katarak, devrimci proletaryanın uluslararası disiplinine bağlı olarak çözümlemekten ve böylece işçilerin Komünizm uğruna sınıf mücadelesinin bütün dünyada birliğini (Rennerslerin, Fritz Adierierin ve Otto Bauerlerin yaptığı gibi sadece lafta değil) pratikte gerçekleştirmekten gurur duyarız.
Lenin
August 15 1920Collected Works, Volume 31, pages 267-269
Kaynak
Letter to the Austrian Communists