BÜTÜN EMEKÇİLERE, PETROGRAD'IN BÜTÜN İŞÇİ VE ASKERLERİNE
Raboçi i Soldat (İşçi ve Asker) 2,
24 Temmuz 1917
Yoldaşlar!
Rusya çetin günler geçiriyor.
Sayısız kurbanlar talep eden savaşın üç yılı ülkeyi yorgunluktan tükenme durumuna getirmiştir.
Ulaşımın bozulması ve yiyecek kaynaklarının yıkımı, kitleleri açlıkla tehdit etmektedir.
Sanayinin yıkımı ve fabrikaların durması, ulusal ekonomiyi ta temellerine kadar sarsmaktadır.
Fakat savaş sürdükçe sürüyor, genel bunalımı şiddetlendiriyor ve ülkeyi büyük bir yıkıma götürüyor.
Sanayinin yıkımı ve fabrikaların durması, ulusal ekonomiyi ta temellerine kadar sarsmaktadır.
Fakat savaş sürdükçe sürüyor, genel bunalımı şiddetlendiriyor ve ülkeyi büyük bir yıkıma götürüyor.
Ülkeyi «kurtarma» misyonuyla yükümlü olan Geçici Hükümet, görevini yerine getirme yeteneğinde olmadığını kanıtlamıştır. Dahası, cephede bir saldırı başlatarak ve böylece ülkedeki genel bunalımın baş nedeni olan savaşı uzatarak işleri daha da kötüleştirmiştir.
Sonuç, tam bir hükümet istikrarsızlığı durumu, yani herkesin hakkında yaygara kopardığı, fakat ortadan kaldırılması için hiçbir ciddi önlemin alınmadığı hükümet bunalımı ve hükümet otoritesinin yıkılması durumudur.
Kadetlerin hükümetten çekilmeleri, koalisyon kabinesinin son derece yapay ve pratikte sürdürülemez olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Cephedeki bilinen saldırıdan sonra ama ordularımızın geri çekilmesi, saldırı siyasetinin nasıl mahvedici olduğunu gözler önüne sermiş ve böylece bunalımı son derece şiddetlendirmiş, hükümetin prestijini zayıflatmış ve gerek "kendi" gerekse "müttefik" burjuvazideki kredisinden yoksun bırakmıştır.
Kritik bir durum ortaya çıktı.
Devrimin "kurtarıcılarının" önünde iki yol vardı.
Ya savaşın sürdürülmesi, «saldırı»nın devam ettirilmesi ve böylece iç ve dış istikraz sayesinde para elde etmek amacıyla iktidarın kaçınılmaz şekilde karşı-devrimci burjuvazi ye devredilmesi, çünkü aksi taktirde burjuvazi hükümete katılmayacak, iç borçlanma arttırılamayacak, İngiltere ve Amerika kredi vermeyi reddedecekti; bu durumda ülkeyi «kurtarmak», Rus ve «Müttefik» emperyalist dolandırıcıların çıkarları hesabına, savaş masraflarının işçilerin ve köylülerin sırtından ödenmesi demekti.
Ya da iktidarın işçilere ve mülksüz köylülere geçmesi, ve devrimi ilerletmek ve toprağı köylülere devretmek, sanayide işçi denetimini kurmak ve kapitalistlerin ve çiftlik sahiplerinin kazançlarının sırtından, çökmekte olan ulusal ekonomiyi yeniden yoluna koymak için demokratik barış koşul larının ilan edilmesi ve savaşın sona erdirilmesi.
Birinci yol, emekçiler üzerinde mülk sahibi sınıfların iktidarının güçlendirilmesine ve Rusya’nın İngiltere, Amerika ve Fransa’nın bir sömürgesi haline dönüştürülmesine götürür.
İkinci yol, Avrupa’da işçi devrimi çağını açacak, Rusya’nın başına çorap ören mali bağlar ağını koparacak, burjuvazinin egemenliğini ta temellerine kadar sarsacak ve Rusya’nın gerçek kurtuluşu için yolu açacaktır.
3 ve 4 Temmuz gösterisi, sosyalist partilerin ikinci yolu, devrimi ileriye doğru geliştiren yolu benimsemeleri için işçi ve asker kitlelerinin yaptığı bir çağrıydı.
İşte onun siyasi anlamı ve büyük tarihsel önemi burada yatmaktadır.
Ne var ki gücünü işçi ve köylülerin devrimci eylemlerinden değil, fakat Kadet burjuvazisiyle yaptığı uzlaşmacı kombinezonlardan alan Geçici Hükümet ve Sosyal-Devrimci ve Menşevik bakanların partileri, birinci yolu, kendi karşı-devrime uyarlama yolunu tercih ettiler.
Göstereicilere ellerini uzatmak, iktidarı ele geçirmek ve onlarla birlikte müttefik ve kendi emperyalist burjuvazisine karşı, devrimin gerçek kurtuluşu için mücadele yürütmek yerine, karşı-devrimci burjuvaziyle bir ittifak içine girdiler ve askeri öğrencileri ve Kazakları göstericilerin, işçilerin ve askerlerin üzerine sürerek, silahları onların üzerine çevirdiler.
Böylece devrime ihanet edip, kapıları karşı-devrime ardına kadar açtılar.
Ve sefil ayaktakımı derinlerden çıkıp, namuslu ve soylu ne varsa hepsini silip süpürmeye başladı.
Ev aramaları ve tahribatlar, tutuklamalar ve tartaklamalar, işkence ve cinayet, gazetelerin ve örgütlerin yasak lanması, işçilerin silahsızlandırılması ve alayların dağıtılması, Finlandiya Meclisi’nin dağıtılması, özgürlüklerin kısıtlanması ve ölüm cezasının geri getirilmesi, pogrom kahramanlarının ve hafiyelerin gemi azıya alan kudurganlığı, yalanlar ve iğrenç iftiralar, üstelik bütün bunların Sosyal- Devrimcilerm ve Menşeviklerin örtülü rızasıyla yapılması— işte karşı-devrimin ilk adımları bunlardır.
Müttefik ve Rus emperyalistleri ve Kadet Partisi, yük sek rütbeli askerler ve askeri öğrenciler, Kazaklar ve hafiyeler — işte karşı-devrimin güçleri bunlardır.
Geçici Hükümet’in üye listeleri bu grupların diktasına göre hazırlanıyor ve bakanlar kuklalar gibi ortaya çıkıp kayboluyorlar.
Bolşeviklerin ve Çernov’un teslim edilmeleri, alayların ve deniz mürettebatının tasfiye edilmeleri, cephedeki askerlerin kurşuna dizilmeleri ve cephede birliklerin dağıtılmaları, Geçici Hükümet’in Kerenski’nin elinde bir oyuncağa dönüştürülmesi, Sovyetler’in Merkez Yürütme Komitesinin bu oyuncağın önemsiz bir aksesuarı haline gelmesi, «devrimci demokrasi» nin utanmadan haklarından feragat etmesi ve görevlerine yüzsüzce sırt çevirmesi bu grupların talimatıyla olmaktadır, çoktan feshedilen Çarlık Duması’nın haklarının iade edilmesi, bu grupların talimatıyla olmaktadır.
Bu o dereceye varıyor ki, Kışlık Saray’daki "tarihi konferans" ta (21 Temmuz), devrimin daha da dizginlenmesi için apaçık bir anlaşmaya (komplo!) varılıyor ve bunu açığa çıkaracaklarından korkulduğu için Bolşevikler konferansa çağrılmıyorlar.
Ve üstüne üstlük, kan pahasına kazanılan özgürlüğün tamamen boğazlanmak istendiği bir «Moskova
Konferansı» vaat edilmektedir.
Bütün bunlar, korkakça mevzi ardına mevzi teslim eden, aciz bir şekilde kendilerini ve kendi örgütlerini cezalandıran ve devrimin kazanımlarını canicesine ayaklar altına alan Menşeviklerin ve Sosyal-Devrimcilerin katılımıyla yapılmak tadır.
Demokrasinin «temsilcilerinin tavrı hiçbir zaman, şimdi olduğu gibi, bu tarihi günlerde olduğu gibi böyle alçakçasına olmamıştı.
Daha önce böylesine utanç verici bir batağa saplanmamışlardı!
O halde tüm bunlardan sonra, karşı-devrimin küstah laşmasına ve şerefli ve devrimci olan ne varsa
çamura bu lamasına şaşılabilir mi?
O halde tüm bunlardan sonra, satılık uşakların ve alçak iftiracıların' Partimiz önderlerini açıktan açığa «ihanetle suçlama» küstahlığını göstermelerine; burjuva basının kalemşörlerinin arsızca bu çamuru sıçratmalarına, sözüm- ona savcılık yetkililerinin ise yüzsüzce «Lenin’e karşı dava» üzerine sözde delil yayınlamalarına vb. şaşılabilir mi?
Bu efendiler, anlaşılan, saflarımızı dağıtma, aramızda şüphe ve ümitsizlik tohumları ekme, önderlerimize karşı gü vensizlik yayma spekülasyonu yapıyorlar.
Sefil paçavralar! Küstahlaşan burjuva güruhu önderlerimizin adlarına çamur atmaya çalışırken, önderlerimizin bugün işçi sınıfının yüreğine her zamankinden daha yakın ve samimi olduğunu bilmiyorlar.
Satılmış çıkarcılar! Burjuvazinin uşaklarının iftiraları kabalaştıkça, işçilerin önderlerine olan sevgisinin arttığı ve onlara güvenlerinin büyüdüğü bunların akıllarına gelmiyor; çünkü işçiler deneyimlerinden biliyorlar ki, düşmanın proletaryanın önderlerine sövüp sayması, önderlerin proletaryanın davasına dürüstlükle hizmet ettiklerinin kesin bir işaretidir.
Baylar Aleksinski ve Burtsev, Pereverzev ve Dobronranov — vicdansız iftiracıların utanç verici nişanı, hediyeniz olsun! Bu utanç nişanını, bizi seçen Petrograd’ın 32 000 örgütlü işçisinden kabul buyurun. Kabul buyurun ve mezara kadar taşıyın. Bunu hak ettiniz.
Ve siz baylar, kapitalistler ve çiftlik, sahipleri, bankerler ve vurguncular, papazlar ve hafiyeler, halklar için zincir hazırlayanlar — zaferi çok erken kutluyorsunuz, Büyük Rus Devrimini gömmeye çok erken başlıyorsunuz.
Devrim yaşıyor, ve bunu siz de hissedeceksiniz, sayın mezar kazıcıları.
Savaş ve ekonomik yıkım sürüyor, ve bunların açtığı yaralar vahşi baskılarla iyileştirilemez.
Devrimin yeraltı güçleri yaşıyor ve ülkeyi devrimcileştirme yolundaki yorulmaz çalışmalarını sürdürüyorlar.
Köylüler henüz toprak elde etmiş değiller. Savaşacak lar, çünkü toprak olmadan yaşayamazlar.
İşçiler işletmelerde ve fabrikalarda denetimi henüz elde etmiş değiller. Bunun için dövüşeceklerdir, çünkü sanayinin yıkımı bunları işsizlikle tehdit etmektedir.
Askerlere ve denizcilere, eski disiplin yeniden dayatılmak isteniyor. Onlar özgürlük için dövüşeceklerdir, çünkü özgürlüğü hak etmişlerdir.
Hayır, karşı-devrimci baylar, devrim ölmüş değildir, sadece gizlice etki göstermekte ve iki misli enerjiyle kendisini düşmanm üstüne çullanmak üzere yeni yandaşlar toplamak tadır.
"Yaşıyoruz! Kızıl kanımız, harcanmamış gücümüzün ateşiyle kaynıyor!"
Ve Batı’da, İngiltere ve Almanya’da, Fransa ve Avus turya’d a — işçi devriminin bayrağı daha şimdiden dalgalanmıyor mu, İşçi ve Asker Temsilcileri Sovyetleri daha şimdi den dalgalanmıyor mu?
Daha savaşlar olacak!
Daha zaferler de olacak!
Tüm mesele, gelecek savaşları uygun ve örgütlü bir biçimde karşılamaya hazır olmaktır.
İşçiler!' Rus devriminin önderi olma şerefi size düşmektedir. Kitleleri etrafınızda birleştirin ve Partimizin bayrağı altında 'toplayın. Temmuz günlerinin çetin anlarında halk düşmanları devrimin üzerine ateş açarken, işçi sınıfı semtlerini terketmeyen tek partinin Bolşevik Partisi olduğunu aklınızdan çıkarmayın.. Bu çetin günlerde, Menşevikler ve Sosyal-Devrimcilerin, işçilerin üzerine çullanan ve silahsızlandıranların kampında olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Bayrağımız altında toplanın yoldaşlar!
Köylüler! Önderleriniz umutlarınızı gerçekleştirmedi. Onlar, karşı-devrimin peşinden gittiler, siz ise topraksız kaldınız, çünkü karşı-devrim hüküm sürdüğü sürece sizler çiftlik sahiplerinin topraklarını elde edemeyeceksiniz. Sizin tek sadık müttefikleriniz işçilerdir. Ancak onlarla ittifak içinde toprak ve özgürlüğü ele geçireceksiniz. Öyleyse, işçilerin etrafında birleşin!
Askerler! Devrimin gücü halkın askerlerle ittifakında yatıyor. Bakanlar gelirler ve giderler, fakat halk kalır. O halde her zaman halkla beraber olun ve onun saflarında dövüşün!
Kahrolsun karşı-devrim! Yaşasın devrim!
Yaşasın sosyalizm ve halkların kardeşliği!
Rusya Sosyal-Demokrat İşçi Partisi (Bolşevik)
Petrograd Şehir Konferansı
«Raboçi i Soldat» (İşçi ve Asker) No. 2,
24 Temmuz 1917.