Belediye Seçimleri Kampanyası 1917
Pravda No. 63, 64 ve 66,
21, 24 ve 26 Mayıs 1917.
K. Stalin
Bu anlaşılırdır da. Bugün, savaş ülkeyi karışıklığın sınırına getirmişken, nüfusun büyük çoğunluğunun çıkarları ülkenin bütün ekonomik hayatına devrimci bir müdahale talep etmekteyken ve Geçici Hükümet ülkeyi içine düştüğü açmazdan çıkarmakta apaçık yetersiz kalırken, belediye sorunları da dahil bütün yerel sorunlar ancak savaş veya barış, devrim ve karşı-devrim genel sorunlarıyla kopmaz ilişki içinde anlaşılabilir ve çözülebilir. Genel siyasetle bu bağ olmaksızın belediye seçimleri kampanyası teneke kaplı lavabolar ve"güzel umumi helalar kurmak" hakkında boş gevezeliklere dönüşecektir (bkz. Menşevik"anavatan savunucularının platformu).
İşte bu yüzden sayısız parti bayraklarının çeşitliliği içinde, kampanya boyunca iki temel siyasi çizgi kendisini kaçınılmaz olarak gün ışığına çıkacaktır: Devrimin ileriye doğru gelişme çizgisi ve karşı-devrimin çizgisi.
Kampanya sertleştikçe, partilerin eleştirileri de keskinleşecek, bu iki çizgi daha belirgin olarak ortaya çıkacak, uzlaştırılamazı uzlaştırmaya çabalayan ara grupların iddiaları daha az inandırıcı olacak ve herkes için, devrim ve karşı-devrim sandalyeleri arasında oturan Menşevik ve Halkçı anavatan savunucularının gerçekten devrime engel oldukları ve karşı-devrimin işini kolaylaştırdıkları daha açık ve berrak hale gelecektir.
Çarlığın devrilmesinden bu yana Sağ partiler dağıldılar. Bunun açıklaması şudur: bu partilerin eski biçimde varlıklarını sürdürmeleri dezavantajlı hale gelmiştir. Bunlara ne oldu? Bunlar, sözümona"Halkın Özgürlüğü" Partisi etrafında, Milyukov ve şürekâsının partisi etrafında toplandılar. Milyukov’un partisi şimdi en aşırı Sağ partidir. Bu, tartışma götürmez bir gerçektir. Ve tam da bu nedenle, bu parti, şimdi karşı-devrimci güçlerin toplanma merkezidir.
Milyuköv’un partisi, köylüleri dizginlemekten yanadır,çünkü tarım hareketini bastırma taraftarıdır.
Milyukov’un partisi, işçileri dizginlemekten yanadır, çünkü işçilerin"aşırı" taleplerine —ki işçilerin bütün baş lıca taleplerini"aşın" diye damgalıyor— karşıdır.
Milyukov’un partisi, askerleri dizginlemekten yanadır, çünkü"çelik disiplin" den, yani askerler üzerinde subayla rın egemenliğini yeniden kurmak taraftarıdır.
Milyukov’un partisi, ülkeyi sarsıntı ve yıkımın sınırı na getirmiş olan bu yağma savaşından yanadır.
Milyukov’un partisi, devrime karşı"kararlı önlemler"den yanadır. Kendilerine"Halkın Özgürlüğü" Partisi demelerine rağmen, halkın özgürlüğüne kararlılıkla" karşı çık maktadır.
Böyle bir partinin, şehrin belediye işlerini nüfusun yok sul kesimlerinin çıkarları doğrultusunda ıslah edeceği umudu olabilir mi?
Şehrin yazgısı, ona emanet edilebilir mi? Asla! Hiçbir şekilde!
Parolamız: Milyukov’un partisine güvenme, "Halkın Özgürlüğü" Partisine tek oy yok!
Rusya Sosyal-Demokrat İşçi Partisi (Bolşevik)
Partimiz, Kadet"Partisi’nin tam karşıtıdır. Kadetler, karşı-devrimci burjuvaların ve çiftlik sahiplerinin partisidir; Partimiz ise şehir ve kırın devrimci işçilerinin partisidir. Bunlar iki uzlaşmaz partidir; birinin zaferi diğerinin yenil gisi demektir. Bizim taleplerimiz tamamen bilinmektedir. Yolumuz berraktır.
Şimdiki savaşa karşıyız, çünkü o bir talan ve fetih sa vaşıdır.
Genel ve demokratik bir barıştan yanayız, çünkü böyle bir barış, ekonomi ve gıda bunalımından kurtulmanın en güvenli yoludur. .
Şehirlerde ekmek kıtlığı şikayetleri var. Ama ekmek kıt lığı, ekin alanları savaşa"sürülen" emek eksikliği nedeniyle azaldığı için var. Ekmek kıtlığı var, çünkü demiryolları sa vaşa hizmet etmekle meşgul olduklarından, varolan malze meleri bile taşıma olanağı yok. Savaşa son verin, o zaman ekmek olacaktır.
Kırsal alanlarda mamul mal eksikliği şikayetleri var. Ama mamul mal kıtlığı, büyük sayıda işletme ve fabrika, savaş üretimiyle meşgul olduğu için var. Savaşı durdurun, o zaman mamul mallar bulunacaktır.
Şimdiki hükümete karşıyız, çünkü bir saldırı çağrısı yaparak, savaşı uzatıyor ve ekonomik bunalımı ve açlığı ağırlaştırıyor.
Şimdiki hükümete karşıyız, çünkü kapitalistlerin kârla rını koruyarak işçilerin ülkenin ekonomik yaşamına devrimci bir tarzda müdahale etmesini engelliyor.
Şimdiki hükümete karşıyız, çünkü Köylü Komiteleri’nin toprak mülklerine el koymasını önleyerek, kırm çiftlik sahiplerinin egemenliğinden kurtuluşunu engelliyor.
Şimdiki hükümete karşıyız, çünkü Petrograd’dan dev rimci birlikleri geri çekme"işi" ne başlayıp ve şimdi de devrimci işçileri geri çekme (Petrograd’ı yükten kurtarma!) yolunu tutuyor ve böylece devrimi iktidarsızlığa mahkûm ediyor.
Şimdiki hükümete karşıyız, çünkü genel olarak ülkeyi bunalımdan kurtarmaya önderlik edememektedir.
Biz, tüm iktidarın devrimci işçilere, askerlere ve köylülere geçmesinden yanayız.
Yalnız böyle bir iktidar, uzun süren yağmacı savaşa bir son verebilir. Yalnız böyle bir iktidar, devrimi ilerletmek ve ülkeyi tam yıkıntıdan kurtarmak amacıyla çiftlik sahip leri ve kapitalistlerin kârlarına el koyabilir.
Son olarak biz, halktan kopuk olan ve üstten atanan"kodamanlarsın emri altında bulunan o eski iğrenç polis kuvvetinin yeniden kurulmasına karşıyız.
Biz, genel, seçilebilen ve azledilebilen bir milisten yanayız; çünkü yalnız böyle bir milis, halkın yararına bir destek olarak hizmet verebilir.
İşte bizim acil taleplerimiz bunlardır.
Bu talepler yerine getirilmedikçe, bu talepler için mücadele verilmedikçe, bir tek ciddi belediye reformu, belediye işlerinde bir tek demokratikleştirme düşünülemez.
Halka ekmek sağlanmasını, konut bunalımının aşılmasını, yerel vergilerin yalnızca zenginler tarafından taşınmasını; tüm bu reformların yalnız sözde değil, fakat gerçek te tamamlandığını görmek isteyen her kişi, fetih savaşma, çiftlik sahibi ve kapitalistlerin hükümetine, polis kuvvetinin yeniden kurulmasına karşı olanlara, demokratik barışa, iktidarın bizzat halka geçmesine,, halk milisine, belediye iş lerinde gerçek bir demokratikleştirmeye taraftar olanlara oy kullanmalıdırlar.
Bu koşullar olmadan"köklü belediye reformu" yalnız boş bir laftır.
Bunların hepsi, tıpkı Kadetler gibi, savaştan yanadır—-fetih maksadı için değil (tanrı korusun!), fakat..."ilhaksız ve tazminatsız bir barış" için. Barış için savaş...
Bunların hepsi, tıpkı Kadetler gibi,"işçilerin, fabrikala ra el koyma şeklindeki anarşist çabalarma" karşıdırlar (bkz."Raboçaya Gazeta", 21 Mayıs) —• kapitalistlerin yararına değil (kuşku duyulmasın!), fakat kapitalistlerin devrimden korkup kaçmamaları için, yani... devrim yararına.
Eğer belediye işleri demokratikleştirilecekse, eğer nüfu sa yiyecek ve konut sağlanacaksa, eğer yoksullar belediye vergilerinden kurtarılıp yerel vergi yükü zenginlere yüklene cekse, uzlaşma siyaseti terkedilmeli ve kapitalistlerle ev sa hiplerinin kârlarma el konulmalıdır..."Anavatan savunu cusu" blokun ılımlı beyefendilerinin, burjuvazinin öfkesini uyandırmaktan korktukları için bu tür devrimci adımlar atmaya yeteneksiz oldukları açık değil midir?
Şimdiki Petrograd Duması’nda, esas olarak"anavatan savunucusu" Sosyal-Devrimcilerden ve Menşeviklerden oluşan sözde"Sosyalist Belediye Meclisi Üyeleri Grubu" vardır. Bu grup, kendi üyeleri arasından belediye işlerini düzeltmek için"acil önlemler" tasarlama amacıyla bir "mali ko mite" kurdu. Ve sonuç nedir? Bu"yenileyiciler" belediye işlerini demokratikleştirmek için şunların zorunlu olduğu sonucuna vardılar: 1)"Su parasını arttırmak", 2)"tramvay ücretlerini arttırmak.""Tramvaya bindiklerinde askerlerin ücret ödeyip ödemeyecekleri sorunu konusunda İşçi ve Asker Temsilcileri Sovyeti ile görüşme kararlaştırılmıştır" (bkz. "Novaya Jizn" I23! No. 26).
Görünen odur ki, komis yon üyeleri askerlerden ücret talep etmeyi düşünüyorlardı, fakat bunu askerlerin rızası olmadan yapmaya cesaret edemediler.
Yoksullar üzerindeki vergileri kaldırma yerine, komisyonun değerli üyeleri, askerleri bile dışında tutmadan bun ları arttırmaya karar verdi!
Bunlar kimdir, nereden gelip, nereye gidiyorlar?
Bir partiye, sol bir partiye üye olmanın "yasa" tarafından acımasızca cezalandırıldığı, tutuklama ve zulümden kaçmak için pekçok kişinin Partisiz olarak ortaya çıkmaya zorlandığı, partisizliğin, yasaların fanatik Çarlıkçı partizan larına karşı bir siper olduğu Çarlık zamanında, geçmişte partisiz grupların varoluşları anlaşılır bir şeydir. Fakat şimdi, azami bir özgürlük yürürlükteyken, her parti, yargılan ma korkusu olmaksızın açıkça ve özgürce meydana çıkabilirken, belirli bir parti tavrı takınma ve siyasi partilerin açık mücadeleleri kitlelerin siyasi eğitiminde bir emir ve önkoşul haline gelmişken, partisiz grupların varlığı bugün nasıl haklı çıkarılabilir? Neden korkuyorlar? Gerçek yüzlerini kimlerden saklıyorlar?
Kuşkusuz, kitleler arasındaki seçmenlerin birçoğu, değişik siyasi partilerin programlarının anlamını henüz kavramamıştır; Çarlıktan miras kalan siyasi tutuculuk ve gerilik, bunların hızlı bir şekilde aydınlanmasına bir engeldir. Fakat partisizliğin ve programsızlığın bu gericiliği ve tutuculuğu sürdürdüğü ve meşru kıldığı apaçık ortada değil midir? Siyasi partilerin açık ve dürüst mücadelelerinin, kitleleri uyandırmanın ve siyasi faaliyetlerini hızlandırmanın en etkili aracı olduğunu inkar etmeye kim cüret edebilir?
Dolayısıyla, bu efendilerin yüzündeki partisizlik maskesini yırtmak, onları gerçek yüzlerini göstermeye zorlayarak kitlelerin onları layıkıyla değerlendirmesini sağlamak, kam panyamızın en önemli görevlerinden biridir.
Yoldaşlar! Yarın seçim 'günüdür. Seçim sandığına sık saflar halinde yürüyün ve birlik halinde Bolşevik liste için oy kullanın!
21, 24 ve 26 Mayıs 1917.
K. Stalin
Yerel Dumalarına (belediyelere) seçimler yaklaşıyor. Aday listeleri kabul edildi ve yayınlandı. Seçim kampanyası en canlı ve hareketli durumda.
Çok çeşitli "partiler", gerçek ve uydurma, eski ve yeni, ciddi ve gayri-ciddi partiler liste çıkarıyorlar. Kadet Partisi’nin yanısıra,"Dürüstlük, Sorumluluk ve Adalet Partisi"; "Yedinstvo" grubu ve "Bund"un yanısıra"Kadetlerin biraz solunda duran bir Parti"; Menşevik ve Sosyal-Devrimci"anavatan savunucuları"nın yanısıra"partisiz" ve "partilerüstü" grupların her çeşidi var. Bayrakların alacalığı ve acaipliği anlatılamaz.
Daha ilk seçim toplantıları, kampanyanın merkezi konusunun, yerel "reform"un kendisi değil, fakat ülkenin genel siyasi durumu olduğunu gösteriyor. Yerel reform yalnızca, en önemli siyasi platformların üzerinde doğal olarak geliştiği zemini oluşturuyor.
Bu anlaşılırdır da. Bugün, savaş ülkeyi karışıklığın sınırına getirmişken, nüfusun büyük çoğunluğunun çıkarları ülkenin bütün ekonomik hayatına devrimci bir müdahale talep etmekteyken ve Geçici Hükümet ülkeyi içine düştüğü açmazdan çıkarmakta apaçık yetersiz kalırken, belediye sorunları da dahil bütün yerel sorunlar ancak savaş veya barış, devrim ve karşı-devrim genel sorunlarıyla kopmaz ilişki içinde anlaşılabilir ve çözülebilir. Genel siyasetle bu bağ olmaksızın belediye seçimleri kampanyası teneke kaplı lavabolar ve"güzel umumi helalar kurmak" hakkında boş gevezeliklere dönüşecektir (bkz. Menşevik"anavatan savunucularının platformu).
İşte bu yüzden sayısız parti bayraklarının çeşitliliği içinde, kampanya boyunca iki temel siyasi çizgi kendisini kaçınılmaz olarak gün ışığına çıkacaktır: Devrimin ileriye doğru gelişme çizgisi ve karşı-devrimin çizgisi.
Kampanya sertleştikçe, partilerin eleştirileri de keskinleşecek, bu iki çizgi daha belirgin olarak ortaya çıkacak, uzlaştırılamazı uzlaştırmaya çabalayan ara grupların iddiaları daha az inandırıcı olacak ve herkes için, devrim ve karşı-devrim sandalyeleri arasında oturan Menşevik ve Halkçı anavatan savunucularının gerçekten devrime engel oldukları ve karşı-devrimin işini kolaylaştırdıkları daha açık ve berrak hale gelecektir.
"Halkın Özgürlüğü" Partisi
Çarlığın devrilmesinden bu yana Sağ partiler dağıldılar. Bunun açıklaması şudur: bu partilerin eski biçimde varlıklarını sürdürmeleri dezavantajlı hale gelmiştir. Bunlara ne oldu? Bunlar, sözümona"Halkın Özgürlüğü" Partisi etrafında, Milyukov ve şürekâsının partisi etrafında toplandılar. Milyukov’un partisi şimdi en aşırı Sağ partidir. Bu, tartışma götürmez bir gerçektir. Ve tam da bu nedenle, bu parti, şimdi karşı-devrimci güçlerin toplanma merkezidir.
Milyuköv’un partisi, köylüleri dizginlemekten yanadır,çünkü tarım hareketini bastırma taraftarıdır.
Milyukov’un partisi, işçileri dizginlemekten yanadır, çünkü işçilerin"aşırı" taleplerine —ki işçilerin bütün baş lıca taleplerini"aşın" diye damgalıyor— karşıdır.
Milyukov’un partisi, askerleri dizginlemekten yanadır, çünkü"çelik disiplin" den, yani askerler üzerinde subayla rın egemenliğini yeniden kurmak taraftarıdır.
Milyukov’un partisi, ülkeyi sarsıntı ve yıkımın sınırı na getirmiş olan bu yağma savaşından yanadır.
Milyukov’un partisi, devrime karşı"kararlı önlemler"den yanadır. Kendilerine"Halkın Özgürlüğü" Partisi demelerine rağmen, halkın özgürlüğüne kararlılıkla" karşı çık maktadır.
Böyle bir partinin, şehrin belediye işlerini nüfusun yok sul kesimlerinin çıkarları doğrultusunda ıslah edeceği umudu olabilir mi?
Şehrin yazgısı, ona emanet edilebilir mi? Asla! Hiçbir şekilde!
Parolamız: Milyukov’un partisine güvenme, "Halkın Özgürlüğü" Partisine tek oy yok!
Rusya Sosyal-Demokrat İşçi Partisi (Bolşevik)
Partimiz, Kadet"Partisi’nin tam karşıtıdır. Kadetler, karşı-devrimci burjuvaların ve çiftlik sahiplerinin partisidir; Partimiz ise şehir ve kırın devrimci işçilerinin partisidir. Bunlar iki uzlaşmaz partidir; birinin zaferi diğerinin yenil gisi demektir. Bizim taleplerimiz tamamen bilinmektedir. Yolumuz berraktır.
Genel ve demokratik bir barıştan yanayız, çünkü böyle bir barış, ekonomi ve gıda bunalımından kurtulmanın en güvenli yoludur. .
Şehirlerde ekmek kıtlığı şikayetleri var. Ama ekmek kıt lığı, ekin alanları savaşa"sürülen" emek eksikliği nedeniyle azaldığı için var. Ekmek kıtlığı var, çünkü demiryolları sa vaşa hizmet etmekle meşgul olduklarından, varolan malze meleri bile taşıma olanağı yok. Savaşa son verin, o zaman ekmek olacaktır.
Kırsal alanlarda mamul mal eksikliği şikayetleri var. Ama mamul mal kıtlığı, büyük sayıda işletme ve fabrika, savaş üretimiyle meşgul olduğu için var. Savaşı durdurun, o zaman mamul mallar bulunacaktır.
Şimdiki hükümete karşıyız, çünkü bir saldırı çağrısı yaparak, savaşı uzatıyor ve ekonomik bunalımı ve açlığı ağırlaştırıyor.
Şimdiki hükümete karşıyız, çünkü kapitalistlerin kârla rını koruyarak işçilerin ülkenin ekonomik yaşamına devrimci bir tarzda müdahale etmesini engelliyor.
Şimdiki hükümete karşıyız, çünkü Köylü Komiteleri’nin toprak mülklerine el koymasını önleyerek, kırm çiftlik sahiplerinin egemenliğinden kurtuluşunu engelliyor.
Şimdiki hükümete karşıyız, çünkü Petrograd’dan dev rimci birlikleri geri çekme"işi" ne başlayıp ve şimdi de devrimci işçileri geri çekme (Petrograd’ı yükten kurtarma!) yolunu tutuyor ve böylece devrimi iktidarsızlığa mahkûm ediyor.
Şimdiki hükümete karşıyız, çünkü genel olarak ülkeyi bunalımdan kurtarmaya önderlik edememektedir.
Biz, tüm iktidarın devrimci işçilere, askerlere ve köylülere geçmesinden yanayız.
Yalnız böyle bir iktidar, uzun süren yağmacı savaşa bir son verebilir. Yalnız böyle bir iktidar, devrimi ilerletmek ve ülkeyi tam yıkıntıdan kurtarmak amacıyla çiftlik sahip leri ve kapitalistlerin kârlarına el koyabilir.
Son olarak biz, halktan kopuk olan ve üstten atanan"kodamanlarsın emri altında bulunan o eski iğrenç polis kuvvetinin yeniden kurulmasına karşıyız.
Biz, genel, seçilebilen ve azledilebilen bir milisten yanayız; çünkü yalnız böyle bir milis, halkın yararına bir destek olarak hizmet verebilir.
İşte bizim acil taleplerimiz bunlardır.
Bu talepler yerine getirilmedikçe, bu talepler için mücadele verilmedikçe, bir tek ciddi belediye reformu, belediye işlerinde bir tek demokratikleştirme düşünülemez.
Halka ekmek sağlanmasını, konut bunalımının aşılmasını, yerel vergilerin yalnızca zenginler tarafından taşınmasını; tüm bu reformların yalnız sözde değil, fakat gerçek te tamamlandığını görmek isteyen her kişi, fetih savaşma, çiftlik sahibi ve kapitalistlerin hükümetine, polis kuvvetinin yeniden kurulmasına karşı olanlara, demokratik barışa, iktidarın bizzat halka geçmesine,, halk milisine, belediye iş lerinde gerçek bir demokratikleştirmeye taraftar olanlara oy kullanmalıdırlar.
Bu koşullar olmadan"köklü belediye reformu" yalnız boş bir laftır.
"Anavatan savunucuları" bloku
Kadetler ve Partimiz arasında, devrim ve karşı-devrim arasında yalpalayan çok sayıda aragrup vardır. Bunlar: "Yedinstvo","Bünd", Menşevik ve Sosyal-Devrimci"ana vatan savunucuları", Trudovikler , Halkçı"Sosyalistler" diri212]. Bazı bölgelerde bu gruplar ayrı ayrı ortaya çıkıyor lar, başka bölgelerde ise bir blok kurup ortak liste çıkarı yorlar. Bu blok kime karşı kurulmuştur? Lafta Kadetlere karşı. Ama gerçekte böyle midir?
İlk göze çarpan şey, bu blokun tümüyle ilkesiz oluşudur. Örneğin, burjuva-radikal Trudovikler grubu ile, kendilerini "Marksist" ve"sosyalist" sayan Menşevik"anavatan savunucuları" grubu arasında ortak ne vardır? Savaşm zaferle sonuçlandırılmasını vaaz eden Trudovikler, ne zaman dan beri kendilerini"savaşı reddeden" "Zimmerwald’ciler" diye adlandıran Menşevikler ve Bundcularla silah arkadaşı olmuşlardır? Ve Plehanov’u n — daha Çarlık zamanında En- ternasyonal’in bayrağını düren ve kesinlikle yabancı bir bay rağın, emperyalizmin sarı bayrağının altında yerini alan bu aynı Plehanov’un—"Yedinstvo" grubu ile, bu müzmin şö- venistle, örneğin Menşevik"anavatan savunucuları" kon feransının fahri başkanı,"Zimmerwald’ci" Tsereteli arasın da ortak ne vardır? Plehanov’un Almanya’ya karşı savaşta Çarlık Hükümeti’nin desteklemesini istemesinden ve"Zim merwald’ci" Tsereteli’nin şövenist Plehanov’a karşı bu ne denle"kükremesinden" bu yana ne kadar zaman geçti? "Yedinstvo" grubu ve"Raboçaya Gazeta" arasındaki savaş en yüksek noktasındadır, fakat bu efendiler körlük tas ve şimdiden"birbirleriyle kardeşleşiyorlar"...
Bu derece alacalı unsurlardan yalnızca ilkesiz ve rastgele arı blok oluşturmaya iten şeyin ilkeler değil, yenilgi korkusu olduğu açık değil midir? Göze çarpan hemen sonraki gerçek şudur: İki bölgede, Kazan ve Spassk’ta (bkz."Aday listeleri"),"Yedinstvo","Bund", Menşevik ve Sosyal-Devrimci"anavatan savunu cuları" kendi listelerini çıkarmazken, adı geçen bölgelerde ki İşçi ve Asker Temsilcileri Sovyetleri, bu bölgelerde, ve yalnızca bu bölgelerde, Yürütme Komitesi kararma aykırı olarak kendi listelerini çıkarmaktadırlar. Anlaşılan, yiğit blokçularımız bir seçim yenilgisinden korkarak, bölge Sovyeti’nin arkasına saklanıp, onun otoritesinden yararlanmayı yeğlediler."Sorumluluk duyguları"nı göklere çıkaran bu şerefli beyefendilerin açık alınla ortaya çıkma cesaretini göstermeyip, korkakça"sorumluluk" tan kaçmayı yeğlemelerini gözlemek eğlendiricidir...
Fakat her şeye karşın, tüm bu alacalı grupları bir
blok içinde biraraya getiren nedir?
Bütün hepsinin aynı tereddütle fakat ısrarla,
Kadetlerin izinde yürüyor ve hepsinin aynı kesinlikle Partimizden nefret
ediyor olmaları gerçeği.
Bunların hepsi, tıpkı Kadetler gibi, savaştan yanadır—-fetih maksadı için değil (tanrı korusun!), fakat..."ilhaksız ve tazminatsız bir barış" için. Barış için savaş...
Bunların hepsi, tıpkı Kadetler gibi,"çelik
disiplin"den yanadır — askerleri dizginlemek için değil (kuşkusuz değil!),
fakat... askerlerin kendi yararlan için.
Bunların hepsi, tıpkı Kadetler gibi, saldırıdan
yanadır— İngiliz ve Fransız bankerleri yararına değil (tanrı korusun!),
fakat..."yeni kazandığımız özgürlük" için.
Bunların hepsi, tıpkı Kadetler gibi,"işçilerin, fabrikala ra el koyma şeklindeki anarşist çabalarma" karşıdırlar (bkz."Raboçaya Gazeta", 21 Mayıs) —• kapitalistlerin yararına değil (kuşku duyulmasın!), fakat kapitalistlerin devrimden korkup kaçmamaları için, yani... devrim yararına.
Genelde, bütün hepsi devrimden yanadır — fakat
yalnızca (yalnızca!) kapitalistlere ve çiftlik sahiplerine zarar vermediği,
onların çıkarlarına zıt düşmediği ölçüde!
Kısacası: Bütün hepsi Kadetler gibi aynı pratik
adım lardan yanadırlar, fakat"özgürlük","devrim" vb. hakkındaki küçük
kayıtlar ve hiçbir şey söylemeyen lafazanlıklarla. Fakat sözler ve
lafazanlıklar, kelime olmanın dışında hiçbir şey olmadıklarından, gerçekte
onların, Kadetler gibi aynı çizgiyi izledikleri sonucu çıkmaktadır.
Ve tam da bu nedenle bu blok, karşı-devrimci
Kadetlere karşı değil, fakat devrimci işçilere karşı, Partimiz,"Ara Grup"
l24l ve devrimci Menşevikler arasındaki bloka karşı yönelmiştir.
Tüm bunlardan sonra, bu nerdeyse Kadet beyefendiler
den, bozulmuş belediye işlerini ıslah etme ve
yeniden düzen leme başarısı beklenebilir mi?
Nüfusun en yoksul kesimlerinin çıkarlarını her an
ayak lar altında çiğnerken, yağmacı savaşı ve kapitalistlerle çiftlik
sahipleri hükümetini desteklerken, nüfusun bu kesimi nin yazgısı bunlara
nasıl emanet edilebilir?
Eğer belediye işleri demokratikleştirilecekse, eğer nüfu sa yiyecek ve konut sağlanacaksa, eğer yoksullar belediye vergilerinden kurtarılıp yerel vergi yükü zenginlere yüklene cekse, uzlaşma siyaseti terkedilmeli ve kapitalistlerle ev sa hiplerinin kârlarma el konulmalıdır..."Anavatan savunu cusu" blokun ılımlı beyefendilerinin, burjuvazinin öfkesini uyandırmaktan korktukları için bu tür devrimci adımlar atmaya yeteneksiz oldukları açık değil midir?
Şimdiki Petrograd Duması’nda, esas olarak"anavatan savunucusu" Sosyal-Devrimcilerden ve Menşeviklerden oluşan sözde"Sosyalist Belediye Meclisi Üyeleri Grubu" vardır. Bu grup, kendi üyeleri arasından belediye işlerini düzeltmek için"acil önlemler" tasarlama amacıyla bir "mali ko mite" kurdu. Ve sonuç nedir? Bu"yenileyiciler" belediye işlerini demokratikleştirmek için şunların zorunlu olduğu sonucuna vardılar: 1)"Su parasını arttırmak", 2)"tramvay ücretlerini arttırmak.""Tramvaya bindiklerinde askerlerin ücret ödeyip ödemeyecekleri sorunu konusunda İşçi ve Asker Temsilcileri Sovyeti ile görüşme kararlaştırılmıştır" (bkz. "Novaya Jizn" I23! No. 26).
Görünen odur ki, komis yon üyeleri askerlerden ücret talep etmeyi düşünüyorlardı, fakat bunu askerlerin rızası olmadan yapmaya cesaret edemediler.
Yoksullar üzerindeki vergileri kaldırma yerine, komisyonun değerli üyeleri, askerleri bile dışında tutmadan bun ları arttırmaya karar verdi!
Bunlar, Sosyal-Devrimci ve Menşevik"anavatan
savunucularımın yerel uygulama örnekleridir.Şaşaalı cümlelerin ve
gösterişçi"yerel tasarılarsın,"anavatan savunucuları"nın sefil yerel
uygulamaları için bir maske görevi gördüğü açık değil midir acaba?
Öyleydi, öyle kalacaktır...
Ama"özgürlük" ve"devrim" laflarıyla kendilerini
daha ustaca maskeledikleri ölçüde, onlara karşı daha kararlılıkla ve
acımasızca mücadele edilmelidir.
"Anavatan savunucusu" blokun sosyalist maskesini
yırtarak, onun özünde burjuva-Kadet niteliğini gün ışığına çıkarmak
—şimdiki kampanyanın aktüel görevlerinden biri budur.
"Anavatan savunucusu" bloku destekleme! Bu blokun
soylularına güvenme!
İşçiler, kendilerinden yana olmayanların,
karşılarında olduklarını ve"anavatan savunucusu" blokun onlarla il,
dolayısıyla onların karşısında olduğunu kavramalidir.
Partisizler
Kendi aday listelerini çıkaran bütün burjuva
gruplar arasında, partisiz gruplar en belirsiz yeri işgal ederler. Bu
partisiz gruplar hiç de az değildir, hatta bir yığındır — yaklaşık otuz
tane. Ve kimleri kapsamıyor ki!"Birleşik Ev Komiteleri" ve"Eğitim
Kurumların Memurları Grubu","Par tisiz İş Grubu" ve"Partilerüstü
Seçmenler Grubu","Ev Yönetim Grubu" ve"Ev Sahipleri Topluluğu";
"Partilerüstü Cumhuriyetçi Grup" ve"Kadınlar İçin Eşit Haklar Bir liği";
"Mühendisler Birliği Grubu" ve"Ticaret ve Sanayi Birliği";"Dürüstlük,
Sorumluluk ve Adalet Grubu" ve"De mokratik İnşa Grubu";"Hürriyet ve Düzen
Grubu" vb.— işte partisiz karışıklığın alacalı resmi budur.
Bunlar kimdir, nereden gelip, nereye gidiyorlar?
Bunların hepsi burjuva gruplardır. Bunların
büyük bir kısmı, tüccarlar, fabrikatörler, ev sahipleri,"serbest meslek"
sahipleri ve aydınlardan oluşmaktadır.
Bunların ilkesel bir programı yoktur. Seçmenler,
sokaktaki adamı kendileri için oy vermeye çağıran bu grupların ne
istediklerini hiçbir zaman bilemeyeceklerdir.
Bunların, yerel programları yoktur. Seçmenler,
bunların yerel işler alanında neleri düzeltmeyi istediklerini ve gerçekten,
bunlara niçin oy verilmesi gerektiğini hiçbir zaman bilemeyeceklerdir.
Bunların geçmişleri yoktur, çünkü geçmişte
varolmamışlardır.
Gelecekleri yoktur. Çünkü seçimlerden sonra geçen
yılın karları gibi eriyip gideceklerdir.
Bunlar yalnızca, seçimler sırasında ortaya
çıkıyor ve se çimler sürdüğü sürece, anlık olarak yaşıyorlar: Amaçları
herhangi bir şekilde Semt Dumalarına girmektir ve bundan sonra ne olacağını
umursamazlar.
Bunlar, programları olmayan, ışıktan ve doğrudan
kor kan, ve adaylarını kaçakçılık yöntemleriyle Semt Dumalarına sokmaya
uğraşan burjuva gruplardır.
Bunların amaçları karanlık, yolları karanlıktır. Bu
grupların varlığını meşru kılan nedir?
Bir partiye, sol bir partiye üye olmanın "yasa" tarafından acımasızca cezalandırıldığı, tutuklama ve zulümden kaçmak için pekçok kişinin Partisiz olarak ortaya çıkmaya zorlandığı, partisizliğin, yasaların fanatik Çarlıkçı partizan larına karşı bir siper olduğu Çarlık zamanında, geçmişte partisiz grupların varoluşları anlaşılır bir şeydir. Fakat şimdi, azami bir özgürlük yürürlükteyken, her parti, yargılan ma korkusu olmaksızın açıkça ve özgürce meydana çıkabilirken, belirli bir parti tavrı takınma ve siyasi partilerin açık mücadeleleri kitlelerin siyasi eğitiminde bir emir ve önkoşul haline gelmişken, partisiz grupların varlığı bugün nasıl haklı çıkarılabilir? Neden korkuyorlar? Gerçek yüzlerini kimlerden saklıyorlar?
Kuşkusuz, kitleler arasındaki seçmenlerin birçoğu, değişik siyasi partilerin programlarının anlamını henüz kavramamıştır; Çarlıktan miras kalan siyasi tutuculuk ve gerilik, bunların hızlı bir şekilde aydınlanmasına bir engeldir. Fakat partisizliğin ve programsızlığın bu gericiliği ve tutuculuğu sürdürdüğü ve meşru kıldığı apaçık ortada değil midir? Siyasi partilerin açık ve dürüst mücadelelerinin, kitleleri uyandırmanın ve siyasi faaliyetlerini hızlandırmanın en etkili aracı olduğunu inkar etmeye kim cüret edebilir?
Tekrar soruyoruz: Bu partisiz gruplar neden
korkuyor? Aydınlıktan niçin kaçıyorlar? Gerçekten,
bunlar kimlerden saklanıyorlar? Bu işin sırrı
nedir?
İşin doğrusu şudur ki, bugün Rusya’da
devrimin hızla geliştiği, azami özgürlük koşullarında, kitlelerin her gün
ve hatta her saat siyasi bakımdan daha bilinçli hale geldiği koşullarda,
açıkça ortaya çıkmak burjuvazi için son derece rizikolu bir hale gelmiştir.
Bu koşullar altında, açık burju va bir platformla ortaya çıkmak, kitlelerin
gözünden düşme-tehlikesiyle kumar oynamaktır. "Durumu kurtarma"nın tek
yolu, partisizlik maskesi takmak ve"Dürüstlük, Sorumluluk ve Adalet" grubu
gibi zararsız bir grup havasına bürünmektir. Bu, bulanık suda balık
avlamak için oldukça elve rişlidir. Partisiz listelerin ardında,
açık alınla ortaya çıkıp dövüşmekten korkan ve kaçak yollardan Semt
Dumalarına sızmaya yeltenen Kadet yanlısı ve Kadetlere benzer burjuvaların
saklandığına kuşku yoktur.
Bunların arasında bir tek proleter grup olmaması, bütün
bu partisiz grupların, burjuvazinin saflarından ve yalnızca onun saflarından
gelmeleri karakteristiktir. Ve bunlar, devrimci unsurlardan, tam bir red
cevabı almadıkça, çok sayıda kolayca kanan ve cahil seçmeni ağlarına
düşürmede kuşkusuz başarılı olacakardır.
İşte bütün sır budur!
Bu nedenle "partisiz" tehlikesi, şimdiki
yerel seçim kampanyasındaki en ciddi tehlikelerden biridir.
Dolayısıyla, bu efendilerin yüzündeki partisizlik maskesini yırtmak, onları gerçek yüzlerini göstermeye zorlayarak kitlelerin onları layıkıyla değerlendirmesini sağlamak, kam panyamızın en önemli görevlerinden biridir.
Kahrolsun partisizlik maskesi! Açık ve
kesin bir siyasi çizgi istiyoruz! Parolamız budur.
Yoldaşlar! Yarın seçim 'günüdür. Seçim sandığına sık saflar halinde yürüyün ve birlik halinde Bolşevik liste için oy kullanın!
Rus devriminin düşmanlarına, Kadetlere tek oy
yok! Kadetlerle uzlaşma taraftarı olan"anavatan savunucuları"na tek oy
yok!
Düşmanlarınızın maskeli dostlarına,"partisizlerse
tek oy yok!
Pravda No. 63, 64 ve 66,
21, 24 ve 26 Mayıs 1917.
K. Stalin