Header Ads

Header ADS

BULGARİSTAN, HALK CUMHURİYETİ OLACAKTIR

Dimitrov

Bulgaristan halkına radyo hitabesi 
7 eylül 1946


Erkek ve kadın vatandaşlar! 

Kardeş ve kızkardeşler! 

Halka danışma kampanyası sona ermiş bulunuyor. Yarın erkek ve kadın Bulgar seçmenleri san­dık başına gelerek, oy kullanacaklardır. Onlar mem­leketimiz için çok mühim bir mesele, devlet idare­mizin şekil ve karakteri meselesi hakkında gerçek iradelerini göstereceklerdir. 

Bazı kimseler, halkımızın muazzam çoğunluğu­nun monarşi aleyhinde ve cumhuriyet fikri lehinde olduğu herkesçe bilindiğine ve şüphesiz olduğuna göre böyle geniş bir kampanyanın neye lazım oldu­ğunu ve halka danışmanın niçin yapılması gerektiği­ni soruyorlar. 

Evet, cumhuriyet fikrinin bizde bütün Bulgar erkek ve kadın vatanseverlerinin kalbine derin ola­rak yerleşmiş olduğu doğrudur. Monarşinin ortadan kaldırılmasının ve Bulgaristan'ın Halk Cumhuriye­ti ilan edilmesinin tamamen olgunlaştığı da şüphe­sizdir. Fakat söz konusu olan, sadece cumhuriyet fikri değildir. Mesele bu fikrin fiilen gerçekleştiril­mesindedir. Halk kitlel-erini bu fikri gerçekleştir­meğe hazırlamak söz konusudur, zira bizzat halkkitleleri bilinçli ve etkin bir şekilde katılmazsa, Halk Cumhuriyetinin kurulması imkansızdır. 

Danışma kampanyası, halkımıza, tam elli yılda geçilen yolun eleştirel özetini yapmak, monarşiz­min ve onu destekleyenlerin suçlarının açıkça hesa­bını vermek ve geçmişteki acı tecrübelerinden fev­kalade kıymetli dersler çıkarmak imkanım verdi. 

Özellikle kampanya sonucunda halkımız, Bul­garistan'ın barış konferansına, savaş sonrası barış konferansına galip Birleşmiş Milletlerle eşit olarak katılacağı yerde, Almanya'nm sabık uydusu oldu­ğundan niçin şimdi ulusal varlığının hak kazanması uğrunda ve yasal en basit menfa:ıt ve isteklerini savunma yolunda mücadele etmek zorunluğunda ol­duğunu tamilmen açık bir şeklide anlamak imkanı­na sahiptir. O, bunda, monarşizmin ve Bulgaristan burjuvazisinin monarşist ve yağmacı kısmının yü­rüttüğü hain, halk aleyhtarı siyasetin kabahatli ol­duğunu şimdi her zamandan daha açık görmekte­dir. 

Aynı zamanda kampanya, monarşizmi açıkça savunmaya cesareti olmadığından, halka danışma­yı entrika ve iftiranın bütün vasıtalariyle gözden düşürmeğe çalışan memleketimiz irticaının alçakça ikiyüzlülüğünü halkın önünde tamamiyle meydana çıkardı. Bu sırada eski, tecrübeli saray adamları cumhuriyet elbisesi giymekte acele ettiler. 

Fakat kampanyanın taşıdığı özel önem şundan ibarettir: Kampanya geniş halk kitleleri, özellikle yüzbinlerce kadın ve genç için büyük bir siyasi okul haline geldi. Bu da, şüphesiz, vatanımızın anayasa­sını hazırlıyacak olan Büyük Halk Meclisi seçimle­ri için de iyi bir hazırlıktır. 

Oy kullanmaya gelince o, diğer şeyler dışında,halka kendi muhitinde menfur ve cinayetkar mo­narşiyi destekleyenlerin oranının ne kadar olduğu­nu görmek imkanını verecektir; bu da, elbette, onun için çok faydalı olacaktır. 

Lakin demokratik halkımızın hangi cumhuri­yet lehine oyunu vereceğini bir defa daha söylemek lazımsa, açık ve kesin bir şekilde ve kısaca şöyle cevap vermek isterim: 

Halkımız, plutokratik cumhuriyete değil, parla­mento rejimli halk cumhuriyetine taraftardır. O, burjuva cumhuriyet idaresine değil, halk cumhuri­yeti idaresine taraftardır. 

Bunun anlamı nedir? Şudur: 

Birinci olarak, Bulgaristan bir Sovyet Cumhu­riyeti olmayıp bir Halk Cumhuriyeti olacaktır ve bu cumhuriyette sevk ve idarede halkın muazzam ço­ğunluğu, yani işçiler, köylüler, zanaatçılar ve halk aydınları rol oymyacaktır. Halk cumhuriyetinde büyük muhtekir kapitali ve siyasi, ahlaki bakımdan çürümüş ve iflas etmiş burjuva yüksek sosyetesinin teşkil ettiği bir azınlık değil, halkın emekçi çoğun­luğu, topluma fayda getiren emeğin insanları esas, en mühim amili teşkil edeceklerdir. 

İkinci olarak, Bulgaristan, Halk Cumhuriyeti olacaktır ve bu cumhuriyette emek ve tasarruf yo­lu ile elde edilen özel mülkiyet, devlet idaresi tara­fından yağmacılara ve muhtekirlere karşı gerçek olarak korunulacaktır, ama büyük kapitalist ihti­karcı özel mülkiyete emekçi halkı, yani işçi, köylü, zanaatçı, memur ve halk aydınlarını açlığa ve se­falete mahkum etmek imkanı verilmiyecektir. 

Üçüncü olarak, Bulgaristan, Halk Cumhuriyeti olacaktır; bu cumhuriyet rezil monarşizm, faşizm ve büyük Bulgar şövenizmi mazisine dönülmesine hiç açık kapı bırakmıyacak ve memleketimizin ge­lişmesi ve milletimizin, insanın insan tarafından her türlü istismarına son verilinceye kadar emin olarak yükselmesi için lazım gelen bütün yasamalı, siyasi, ekonomik, maddi ve kültürel teminatlar sağlıyacak­tır. 

Dördüncü olarak, Bulgaristan, Halk Cumhuri­yeti, milli ve devlet hükümranlığına sahip hür ve ba­ğımsız bir devlet olacaktır. O, küçük halkları siyasi ve ekonomik bakımdan esaret altına almak isteyen çeşitli kapitalist konsern ve tröstlerin düdüğüne uyup oynamıyacaktır. 

Beşinci olarak, Bulgaristan, her çeşit tecavüze karşı İslav birliği ve kardeşliğinin amili olan bir Halk Cumh􀀷riyeti olacaktır. O, halklar arasında düş­manlıklara yol açan İslav aleyhtarı ve Sovyet aleyh­tarı siyasetin arabasına koşulmıyacaktır. 

Altıncı olarak, Bulgaristan, savaş maceralarına ve tecavüzkar savaşlara bir alet değil, diğer demok­ratik, hürriyetsever halklarla birlikte Balkanlarda ve Avrupa' da barış ve demokrasinin sağlam bir un­surunu teşkil edecek bir Halk Cumhuriyeti olacak­tır. 

Yarın oy verecegımız halk cumhuriyetinin ka­rakterini kısaca bu şekilde anlıyoruz. 

Halkımızın çoğunluğunun reyini böyle bir halk cumhuriyetine vereceğinde şüphe olabilir mi? 

Hayır. Böyle bir şüpheye hiç bir esas yoktur.

Yarın halka danışmaya mümkün olan azami iştirakin sağlanmasının, büyük bir iç ve milletler­arası önemde olduğunu herkes kolayca anlıyacaktır. Oyları olmadan da halk cumhuriyeti ilanının sağlandığını addederek, oy vermeye gelmeyen erkek ve kadın seçmenler bununla affedilemez bir hata işlemiş olurlar. 

Hayır, verilecek her oy mühimdir. Bizdeki ir­tica ve hariçte iyiliğimizi istemiyenler, Bulgaristan Halk Cumhuriyetinin kurulması, öz memleketimi­zin refahının ve halklar arasında sağlam barış sağ­lanması hususunda halkımızın gerçek iradesini ve çetin, sarsılmaz azmini 8 Eylül oyları aracılığıyle açık bir şekilde hissetmelidirler. 

İşçi partisi adına, Vatan Cephesi adına ve şah­sım adına erkek, kadın ve genç bütün vatanseverle­ri vatanımız için kurtarıcı mahiyette olan «halk cumhuriyeti için» bülteni ile oy vermeğe hararetle davet ederim. 

Monarşiye ve faşizme ölüm! 

Yaşasın Bulgaristan Halk Cumhuriyeti! 

Var olsun Bulgaristan halkını birleştiren ve Bulgaristan'ın geleceğini sevk ve idare eden Vatan Cephesi! 

Yaşasın savaşçı, hürriyetsever ve çalışkan Bul­garistan halkı! 




«Rabontniçesko delo» s. 204, 8 eylül 1946.
Blogger tarafından desteklenmektedir.