Header Ads

Header ADS

Türkiye Komünist Partisi Merkez-i Umumisi -1920

Adet 1
Ankara 
14 Temmuz 1920

BEYANNAME*

Türkiye Köylü, Amele, Çiftçi, Asker ve Diğer Vatandaşlara! Uluslararası Proletarya ve Komünistlere!

Türkiye’ de Genel Merkezi Ankara’ da olan ve sosyalizmi yerleştirmek üzere (Üçüncü) Enternasyonal’ e bağlı bir Komünist Partisi teşkil olunmuştur.

Rusya’da baş gösteren büyük toplumsal devrim göz karartıcı bir süratle üç sene zarfında yerli ve yabancı bütün kapitalist hükümet­lerin, bu muazzam devrimi söndürmek için, bütün kuvvetlerini sarf etmiş olmalarına rağmen, doğudan Vladivostok, batıdan Lehistan, kuzeyden Buz Denizi. güneyden Orta Asya ve İran içlerine kadar yayılmıştır. Böyle az zamanda büyük bir başarı kazanan Rus devriminin içeriği araştırıldığında, bütün dünyadaki mazlum milletlerin, kapitalist egemenlikten koparılıp çıkarılmasına yöneldiğinden tereddüt kalmıyor. Kapitalistlerin baskı ve egemenliğine uğramış olan milletlerin en kötü durumda olanının Türk milleti olduğundan şüphe yoktur. Bir taraftan milyonlarca dış borçlar altında ezilen ve kapitülasyonların zincirleri içinde kıvranan, diğer taraftan bizzat kendi vatandaşlarından yetişen maceracı ve partizan yöneticilerin ve bunların dayandığı yerli burjuva ve egemenlerin zulüm ve baskısı altında inleyen ve bütün manasıyla her türlü çağdaş ilerlemeden mahrum kalan bizlerin kurtuluş çareleri, ancak ve ancak bir dünya çapında toplumsal devrim amacını kabul eden ve bu esaslar üzerine bina edilen bir yönetimi kurmaktan ibarettir. İşte bu sebeplerdendir ki, Türkiye’de Komünist Partisi doğmuştur.

Türkiye Komünist Partisi, komünizm esaslarından ibaret olan genel program dahilinde halkı uyarmak ve bu büyük idealler etrafında vatandaşları toplayarak eski zihniyet ve eski temeller üzerine bina edilen mevcut idare tarzını yıkmak ve toplumsal devrimi meydana getirmek maksadıyla teşekkül etmiştir.

Rusya Şuraları (Sovyet) esasları üzerinde genel oy ve oranh temsil ile halk hükümetlerini oluşturmak ve ilk seçimlerde egemenleri ve burjuvaları haklarından yoksun bırakarak ve çalışanların diktatörlüğünü kabul ve ilan ederek şahsi ve özel mülkiyetleri ortadan kaldırarak ve tiretim araçları ile iş aletlerini, her türden kullanılabilir ve tüketilebilir eşyayı millileştirerek, zorunlu çalışma ile üretimi düzenlemek ve eşit hisselerle tüketimi denkleştirmek, genelde zen­ginliği ve mutluluğu temin etmek; ilk ve orta öğretimi zorunlu ve parasız kılarak pek geri kalmış olan eğitimi az zamanda hedefe ulaştırmaya çalışmak (Türkiye Komünist Partisi)’nin esas ilkelerini teşkil eder.

Türkiye Komünist Partisi mevcut durumu değerlendirirken memleketi ve halkı iki akımın etkisi altında görmektedir. Bunlardan biri İstanbul Hükümeti’nin ortaya koyduğu, diğeri de Kuva-yı Milliye’nin meydana getiidiği durumdur.

İstanbul Hükümeti, esas itibariyla eski mutlakiyet yanlısı ve aristokratik bir idareden, yani eski sultanlık devrinin korunmasına çalışan bir heyetten başka bir şey değildir. İstanbul Hükümeti, bu esasları yerleştirmeye muvaffak olmak için, bütün mazlum dünyasının düşmanları olan kapitalist müttefik devletlerle birleşmek, bütün varlığıyla onlara destek olmaktan çekinmeyen ve halkı birbirine kırdırmaktan memleketi en adi düşmanlara çiğnetmekten zevk alan şerefsiz, haysiyetsiz ve hatta vicdansız bir kütleden başka bir şey olamaz.

Mustafa Kemal Paşa tarafından vücuda getirilen Kuva-yi Milliye hükümetine gelince: Saray hükümetinin aldığı bu korkunç vaziyet üzerine, memleket dahilindeki milliyetperverler memleketin demokratik burjuva sınıfına dayanarak, adı geçen kişinin etrafına toplanarak Anadolu’nun İstanbul hükümetine karşı olan milli ayaklanmasını ve olağanüstü bir hükümet oluşturmak amacıyla milletin bütün işlerine el koyan Büyük Millet Meclisi’ni meydana getirdiler.

Uzun ve ezici bir savaştan çıkan Anadolu, bu vaziyet karşısında ne yapacağını şaşırmış ve perişan bir halde bulunmuş olduğundan, bu yorgun halkı canlandırmak ve onlara yeni bir ruh vermek ve bilhassa dayanak noktası göstererek manevi heyecanı yükseltmek gerekiyordu. Kuva-yı Milliye hükümeti bunu da bulmakta güçlük çekmedi.

Uluslararası sermayeye düşman olduğunu, kapitalist hükümetleri yıkmaya ve bütün dünyada toplumsal devrim yapmaya azmettiğini her tarafa ilan eden ve İslam alemine de yardım vaad eden Rus Sovyet hükümetini, bir dayanak noktası olarak halka gösterdiler. Hatta bir süre sonra resmi açıklamalarla Rus Sovyet hükümetiyle ittifak olunduğunu ve bunlardan para, top, silah ve hatta asker geleceğini bile ilan ettiler. Fakat burjuva elinde bulunan bu hükümet de aldatma siyasetini elden bırakmadı. Burjuvaların etkisi altında milliyetperverlikten uzaklaşamadığı gibi, Rusya’daki cereyanı da alkışlamaktan vazgeçmedi. Milliyetperverlikten ayrılamadığını aylardan beri eski idareyi muhafaza etmekle ve bilhassa komünizm cereyanlarına fiili müdahalelerle kanıtladığı gibi, aldatma siyasetini elden bırakmadığını da, Rusya Sovyet hükümetine ve hatta Üçüncü Uluslararası Kongre’ye maskeli milliyetperver siyasetçi­leri delege olarak göndermekle ispat etti.

Sonuç olarak: Yukarıda zikrolunan gerekçelere dayanarak Türkiye Komünist Partisi, mevcut koşullarda: Bir tarafta despot, diğer tarafta aldatan iki siyasi oluşumun mevcut egemenler olduğuna, daha açık bir tabir ile bir tarafta İngiliz siyasetine alet olan Hürriyet ve İtilafçılar, diğer tarafta halk için onlardan hiç farkı olmayan ve fakat maske ile meydana çıkan eski İttihatçılar olduğuna kanaat ve bu kanaati resmen ilan ve her iki hükümetle hiçbir alakası ol­madığını beyan eder. Dünya devriminin bir ordusu olarak kızıl bayrak altında bütün dünyadaki komünist arkadaşlarıyla beraber çalışmayı en mukaddes bir boyun borcu sayan Türkiye Komünist Partisi, meslekdaşlarını hürmet ve samimiyetle selamlamayı bir şeref bilir. Ve onların başarılarını kendi başarıları olarak kabul eder. Yaşasın uluslararası toplumsal devrim!



Türkiye Komünist Partisi

Merkez-i Umumisi

Dipnot: 

*Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesinin 14 Temmuz 1920’de yayınladığı bu “BEYANNAME” Bakü merkezli komünist faaliyetin Anadolu ayağını oluşturan komünist örgütler tarafından kurulan Ankara-Eskişehir merkezli illegal Türkiye Komünist Partisi’nin “Beyanname”sidir. Mete Tunçay, “Türkiye’de Sol Akımlar-1” adlı derlemesinde (sf. 94’te) bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi vermektedir.
Blogger tarafından desteklenmektedir.