Header Ads

Header ADS

BİR TERÖRİSTİN TUHAF KARİYERİ


DOKUZUNCU BOLUM
BİR TERÖRİSTİN TUHAF KARİYERİ

/. Sidney Reilly'nin Dönüşü '
Berlin, Aralık 1922. Ünlü Adlon Oteli'nin kalabalık salonunda, bir Alman donanma subayı ve bir İngiliz İstihbarat subayı, genç, güzel, modaya uygun giyinmiş bir kadınla sohbet ediyoriardı. Bu kadın başarılı İngiliz oyun yazan Haddon Chambers'ın dul eşi Bayan Cham-bers olarak da tanınan» Londralı müzikal komedi yıldızı Pepita Bodalil-la idi. Casusluktan söz açıldığında, İngiliz, Bay C. olarak bahsettiği bir İngiliz İstihbarat ajanının Soxvet Rusya'daki olağanüstü kahra¬manlıklarını anlatmaya başladı. Alman, Bay C.'nin ününü duymuştu. Bay C.'nin müthiş maceralarından anekdotlarla îıoşça vakit geçirdiler... Sonunda artık merakını ^fcizteyeröeyen Bayan Chambers, sordu: "Kim bu Bay C." kuzum?"

"Kim değil ki?" diye»»vanitl"adı İngiliz. "Size söylüyorum işte Bayan Chambers, hu Biv C. esrarlı bir adam. Avrupa'nın en esrarengiz adamı. Aynca uklîma"ğ*n1ı|^ . söyleyeyim, dünyada başına en büyük ödül konan adam da odur, Bolşevikler onu ölü veya diri ele geçirmek için bir illerini verirler... Tehlike ile içice yaşayan biri. Çoğu kez Rus¬ya'daki gözümüz ve kulağımız olmuştur ve aramızda, Bplşevizmin Batı uygarlığı için şu ankinden daha büyük bir tehlike olmamasının sorumlusu da olur."
Bayan Chambers, esrarengiz Bay C. hakkında daha fazla şey is¬tiyordu. Arkadaşı gülümsedi. "Onu bu öğleden sonra gördüm," dedi İngiliz." Adlon Oteli'nde kalıyor..."


O akşam bayan Chambers, Bay C.'yi ilk kez gördü. Sonradan yazdığına göre, Bay C, zayıf, oldukça sıkıntılı bir yüze," "iyi giyimli ve giysileri üzerine iyi oturan bir vücut yapısına sahip biriydi" ve "alaycı da sayılabilecek, ölümün yüzüne bir değil pek çok kez gülmüş bir erkeğin yüz ifadesi" vardı. Bayan Chambers ona ilk görüşte aşık oldu.

Tanıştırıldılar. Bay C. o akşam Bayan, Chambers'a "Avrupa'nın durumundan, Rusya'dan Çeka'dan" ve hepsinden önemlisi Bolşevizm tehlikesinden bahsetti. Bayan Chambers'a gerçek adını da söyledi.: Yüzbaşı Sidney George Reilly...
Sovyetlere karşı 1918'de düzenlediği komplonun bozguna uğramasından sonra Sidney Reilly, İngiltere Savaş Bakanı Winston Churelill tarafından General Denikin'in casusluk servisini örgütlemesine yardımcı olmak üzere, Rusya'ya geri gönderilmişti. Re¬illy aynı zamanda Denikin ve onun çeşitli Avrupalı, anti-Sovyet müttefikleri arasında irtibatı sağlıyordu. 1919 ve 1920'de İngiliz casu¬su, Paris, Varşova ve Prag'da hummalı bir çalışmaya girişerek anti-Sovyet ordular ve casusluk-sabotaj servisleri örgütlemişti. Sonradan aralarında eski dosfu ve patronu Kont Çuberski'nin de bulunduğu bazı Çarlık émigrés için yan-resmi ajan olarak görev yaptı. Bu dönemde Reilly'nin başlatılmasına yardımcı olduğu ihtiraslı projelerden biri de Çarlık émigré sanayicilerinin ve onların İngiliz-Fransız ve Alman or¬taklarının karteli Torgrop'du.

Reilly, mali etkinlikleri sayesinde hatırı sayılır bir servet edin¬mişti ve daha önce Rusya'daki büyük şirketlerle ortak olan bazı firma¬ların müdürlüğünü yapmaktaydı. Önemli uluslararası ilişkiler kur¬muştu ve Winston Churchill'i General Max Hoffmann'ı ve Fin Kurmaybaşkanı Wallenius'u kişisel dostları arasında saymaktaydı.

İngiliz casusunun Sovyet Rusya'ya karşı duyduğu fanatik kin azalmamıştı. Artık yaşamına hakim olan güdü, Bolşevizmin ortadan kaldırılmasıydı. Rusya'nın sözde fatihi Napolyon'a duyduğu tutkulu ilgi, onu dünyanın en hevesli Napolyon koleksiyoncusu haline getir¬mişti. Koleksiyonunun değeri binlerce paundu buluyordu. Korsikalı diktatörün kişiliği onu büyülüyordu.
Sidney Reilly, "Bir Korsikalı topçu teğmeni, Fransız Devrimi'nin közlerini ezip geçti," diyordu. Lehinde bu denli çok etmen varken bir İngiliz casusluk ajanı neden Moskova'nın hakimi olamasın?" -

18 Mayıs 1923'te Bayan Chambers'la Yüzbaşı Sidney Reilly, Londra'daki Covent Garden, Henrietta Caddesindeki Evlendirme Daire-si'nde evlendiler. Reilly'nin Moskova günlerindeki eski suç ortağı Yüzbaşı George Hill tanıkları oldu.
Kısa bir süre içinde Bayan Chambers, kocasının yaşamının fan¬tastik entrikalarına bulaşmış durumdaydı. Sonradan şunları yazıyordu: Yavaş yavaş, Avrupa siyaset sahnesinin gerisinde meydana gelen ilginç işlemlerin içine girdim. Avrupa'daki her başkentte, sürgünlerin, ülkedeki zorbalara karşı nasıl komplo hazuladıklarını öğrendim. Berlin'de, Paris'te, Prag'da, Londra'da küçük sürgün grupları, planlar, tasanlar yapıyor, komplo hazırlıyorlardı. Hel-singfors'ta (Helsinki), açık açık, Avrupa'nın çeşitli hükümet¬lerince finanse edilen ve desteklenen karşı-devrim kaynıyordu. Sidney, bütün bu hareketlerle yoğun bir biçimde ilgileniyor, za¬manın ve parasının çoğunu dava için harcıyordu.

Bir gün Sidney Reilly'nin Londra'dakii dairesine esrarengiz bir zi¬yaretçi geldi. Kendisini "Bay Warner" olarak tanıttı. Yüzünü hemen tamamen gizleyen uzun, siyah bir sakalı, çıkık elmacık kemikleri ve soğuk çelik mavisi gözleri vardı. İri yan bir adamdı ve uzun, gevşek kollan neredeyse dizlerine kadar uzanıyordu. Evraklarını çıkardı. Bunlar bir İngiliz pasaportundan, Paris'te Sosyalist Devrimci lider Boris Sa-vinkov tarafından yazılıp imzalanmış bir bonservis ve önemli bir İngiliz devlet adamı tarafından yazılmış tanıtma mektubundan oluş¬maktaydı. '

Ziyaretçi, Reilly'ye, "Dışişleri Bakanınızla görüşmek üzere bir haftalığına Londra'dayım," dedi.
"Bay Warner" sonra kimliğini açıkladı. Esas ismi Drebkov'du ve Reilly'nin 1918'de Rusya'da kurduğu anti-Sovyet komplo aygıtındaki bir "Beşler" grubunun lideriydi. Şimdi de Moskova'daki bir beyaz Rus yeraltı örgütünün başkanıydı.
"Rusya'daki örgütümüz iyiydi, Yüzbaşı Reilly," dedi Drebkov. "İpler yine elimizde! Örgütü yine çalıştırmaya başladık. Eski ajan-lannizın hepsi orada. Balkov'u anımsıyor musunuz? Bizimle beraber,.. Elbet bir gün Kızıllılan devireceğiz ve güzel günler yine geri gelecek. Fakat biz Ruslan bilirsiniz siz. Biz plan üstüne plan, plan üstüne plan yapanz, harika komplolar hazırlanz, konuyla ilgisi olmayan aynntıları aramızda tartışır dururuz ve müthiş fırsatlar birbiri üstüne kaçar, hiçbir şey de yapılmaz. Pöf! Drebkov, ziyaretinin nedenini anlatmaya başladı. "Yüzbaşı Relly, biz Rusya'da bir adam istiyoruz," dedi, "öyle bir adam ki, komuta edebilsin ve iş yaptırsın, emirleri tartışılmasın, İtalya'da Mussolini gibi bir efendi, ya da diyelim ki diktatör olsun, dostlanmızı bölen anlaşmazlıkları demirden eliyle gidersin ve bize Rusya'nın bugünkü zorbalarının kalbine saplayacağımız silahı versin!"
"Savinkov'a ne dersiniz?" diye sordu Sidney Reilly. "O, şimdi Paris'te ve tam aradığımız adam, gerçekten büyük bir adam, büyük bir şahsiyet, doğuştan lider ve örgütçü!"

Bayan Reilly, görüşmeyi anılarında aktarırken, şunları yazıyordu:
Sidney"in sesinin tonundan, bu işi bütün kalbiyle hayranlık duyduğu Rus lideri Savinkova devretmekle ne büyük bir feda¬karlık yaptığını anlayabiliyordum.
2. "Diğerleri Gibi Bir İş!"
1924'te îngiliz ve Fransız Hükümederinin iç politikaya karar ve¬ren çevrelerinde ciddi ciddi, Rusya'nın müstakbel diktatörü olarak görülen Boris Savinkov pek çok yönden, Eski Rusya'nın çöküşünün yarattığı kaostan çıkan en dikkate değer adamlardan birisiydi. Çoğu kez redingot ve rugan botu kendine yakıştıran, zayıf, solgun, tadı dilli, saçları dökük bir adam olan Savinkov, Somerset Maugham'm bir kere¬sinde dediği gibi, gerçekte olduğu gibi ünlü bir terörist ve insafsız bir karşı-devrimciden çok "bir banka müdürü"ne benziyordu. Çok yönlü yeteneklere sahipti. Savinkov'la, Sidney Reilly tarafından tanıştırılan Winston Churchill, sonradan Rus teröristini Büyük Çağdaşlar adlı ki¬tabında," bir devlet adamının bilgeliğini, bir komutanın niteliklerini, bir kahramanın cesaretini ve bir şehidin metanetini" sergileyen biri ol¬arak tanımlıyordu. Churchill, Savinkov'un bütün yaşamının "komp¬loyla geçtiğini" de ekler.

1 Sava; örgütünün gerçek lideri, tarihteki en olağanüstü agents provocaleurletden biri olan Levno Aseffti. Çarlık gizli polisinin emrinde çalışan bir casus olan Aseff -devrimcilere ve terörisüere belirli aralıklarla ihanet ederken- aslında Grandük Sergey, Plehve ve öteki Çarlık görevlerine suikast planlan yapıyordu. Tek ilgilendiği şey paraydı; bu cinayetlerin örgütlenmesine yardımcı olmasının nedeni bu basanların kendisinin. Sosyalist Devrimei Paıtisi'nden daha büyük bir para talep etmesini sağlayacağını bilmesiydi. Elbette Çarlık gizli polisini bu suikastlerde oynadığı rolden haberdar etmiyordu.
Savinkov ve Aseffle yakın işbirliği içinde çalışan bir diğer Sosyalist Dev¬rimci lider de Viktor Çemov'du. Savinkov gibi Çernov da sonradan anti-sosyalist faaliyetlerde _çok etkin oldu. 1940'da Birleşik Devleüer'e giderek anti-Sovyet propagandanın yayılmasında uzmanlaştı. Çernov'un faaliyetlerine ilişkin daha fazla ayrıntı için bakınız Bölüm 23.

Savinkov, gençliğinde Çarlık Rusyasında Sosyalist Devrimci Parti'nin önde gelen bir üyesiydi. Diğer dört önderle birlikte, Çarlık memurlarının öldürülmesini örgütlemekten sorumlu özel bir terörist komite olan partinin Savaş Örgütü'nü yönetiyordu. 1900'lerin başlarında, Savaş Örgütü tarafından öldürülen Çarlık görevlileri arasında, Çarın amcası Grandük Sergey ve İçişleri Bakanı V.K. Plehve vardı.1

Çarlığı ilk devirme girişiminin 1905'te başarısızlığa uğramasın¬dan sonra Boris Savinkov, devrimci yaşantısından hayal kırıklığına uğradı. Kendisini edebiyata vermeye başladı. Sansasyonel otobiyogra¬fik romanı Solgun At'da, Plehve ve Grandük Sergey'in öldürülme-sindeki rolünü anlattı. Kendisine İngiliz ajanı süsü verip cebinde bir İngiliz pasaportu ve "masanın altında üç kilo dinamitle" Rusya'nın bir tali yolundaki küçük bir evde Grandük'ün arabasının sokaktan geçme¬sini nasıl günlerce beklediğini aktardı.

Yıllar sonra, Birinci Dünya Savaşı sırasında, İngiliz romancısı Somerset Maugham ingiliz Gizli Servisi tarafından Savinkov'la temas kurmak için Rusya'ya gönderildiğinde, 2 Rus teröristine bu suikastleri gerçekleştirmek için büyük bir cesaret gerekip gerekmediğini sordu. Savinkov şu karşılığı verdi: -
"Hiç de değil, inan bana. Diğerleri gibi bir iş o da. İnsan alışıyor."

1917 Haziranında profesyonel katil ve romancı Boris Savinkov, Müttefik danışmanlarının tavsiyesi üzerine Kerenski tarafından Galiçya Cephesi 7. Orudusu Siyasi Komiserliği'ne atandı. Bu ordunun askerle¬ri Geçici Hükümete karşı ayaklanıyorlardı ve Savinkov5un Zorbaca medotlanyla bu durumun altından kalkalabileceğini düşünülüyordu. Savinkov karışıklığı bastırdı. Bir keresinde Bolşevik Askerler Konseyi delegelerini kendi elleriyle vurduğu kaydediliyordu.
Savinkov'un ısrarı üzerine Kerenski, General Kornilov'u Rus Or¬duları Başkomutanlığına getirdi. Savinkov da Savaş Bakanı Yardımcı-lığı'na atandı. O sırada Fransız Hükümeti'nin gizli ajanı olarak görev yapmaktaydı ve Kerenski rejimini devirme ve Kornilov yönetiminde bir askeri diktatörlük kurma hazırlıkları içindeydi.

2 Askerden Ya Da İngiliz Ajanı adlı kitabının önsözünde, Somerset Maugham, Rusya'daki, esas görevini şöyle anlatır: "1917'de Rusya'ya gittim. Bolşevik Devrimi'ni engellemek ve Rusya'nın savaşta kalmasını sağlamak için gönderilmiştim." Maugham şunu da ekler: "Okuyucunun da bildiği gibi çabalarım başarısızlıkla sonuçlandı."

Bolşevik Devrimi'nden sonra Savinkov, Yaroslav'da, Fransızlar tarafından finanse edilen ve zamanlaması Sidney Reilly'nin Mosko¬va* daki coup detat girişimine denk getirilen bir anti-Sovyet ayaklan¬maya önderlik etti. Savinkov'un kuvvetleri Kızıl Ordu tarafından ezildi ve o da canını zor kurtardı. Ülkeden kaçıp, Beyaz Rusların Avrupa'daki diplomatik temsilcilerinden biri oldu. Winston Churchill'in Büyük Çağdaşlar''da Sovinkov'la ilgili olarak yazdığına göre: "Müttefiklerle ve o sırada batının "Güvenlik Kuşağı"nı oluşturan ve hiç de daha az önemli olmayan Baltık ve sınır devletleri ile ilişkilerden sorumlu olan eski Nihilist, hem komutan hem planlama açısından her tür yeteneğe sahip olduğunu gösteriyordu."

1920'de Savinkov Polonya'ya geçti. Yakın dostu Mareşal Pils-duski'nin yardımıyla 30.000 kadar subay ve adam topladı, onları silah¬landırdı ve Sovyet Rusya'ya karşı başka bir saldırıya hazırlamak amacıyla eğitmeye başladı.
Savinkov daha sonra karargahı Prag'a taşıdı. Orada faşist Çek Generali Gayda ile yakın işbirliği içinde çalışarak, Yeşil Muhafızlar diye bilinen ve esas olarak eski Çarlık subayları ve karşı-devrimci teröristlerden oluşan bir örgüt kurdu. Yeşil Muhafızlar, Sovyet sınırlanna bir dizi saldırıya girişerek çiftlikleri soydular, yağmaladılar, yaktılar, işçi ve köylüleri katlettiler, yerel Sovyet görevlilerini öldürdüler. Savinkov bu eylemler sırasında Avrupa'nın çeşitli gizli ser¬vis temsilcileriyle sıkı işbirliği içindeydi.

Savinkov'un yardımcılarından olan, Sosyalist Devrimci terörist Fomiçov 1920'de Polonyalılar tarafından alınan, Litvanya'nın eski başkenti Vilna'da Savinkov'un komplo ve terör aygıtının bir kolunu oluşturdu. Fomiçov'un grubu Polonya istihbaratının yardımıyla, ca¬susluk faaliyetlerini sürdürmek ve Polonya'dan gönderilen ve Polonya makamlarınca silahlandırılan, para ve sahte belge verilen terörist gru¬plara yardımcı olmak amacıyla Sovyet topraklarında gizli hücreler kur¬maya başladı.

Sonradan 17 Eylül 1924'de Izvestia'ya yazdığı bir mektupta Fomiçov grubu tarafından gerçekleştirilen operasyonları şöyle an-laüyordu:-

Bu casuslar ve müfrezeler işlemek üzere gönderildikleri ci¬nayetlerden dönünce ben onlarla Polonya makamları arasında aracılık yapıyordum, zira Polonyalılara çalınü belgeleri ve casus¬luk malzemeleri veren bendim. Sergey Pavlovski, Trubnikov, Moniç, Daniel, îvanov'un müfrezeleri ve öteki küçük müfrezeler Sovyet Rusya'ya işte böyle gönderildi. Bir de, Albay Svezhev-ski'nin 1922'de Lenin'i öldürme emriyle Rusya'ya nasıl gönderildiğini anımsıyorum...

Savinkov'un insafsız yöntemleri, çekici kişiliği ve olağanüstü örgütçülük yetenekleri, halâ Sovyet Hükümeti'ni devirme hayalleri ku¬ran bir Beyaz Rus emigres ve anti-Sovyet Avrupalı devlet adamlarım fazlasıyla cezbediyordu. Bununla birlikte, zaman zaman Savinkov'un sicili nedeniyle hafif bir mahcubiyete kapıldıkları da oluyordu. 1919'da Paris'te Winston Churchill, eski Çarlık Başbakanı Sozonov'la görüşürken Savinkov sorununa gelindi. Churchill bu olaydan daha sonra Büyük Çağdaşlar 'da sözetti.
"Savinkpv'la aranız nasıl?" diye sordu Churchill.
Çarın eski Başkanı eliyle küçümseme ifade eden bir hareket yaptı. "O bir katil! Onunla birlikte çalışıyor oluşuma şaşıyorum! Fakat ne yapacaksınız. Çok yetenekli, kaynakları olan ve çok azimli bir adam. Onun gibisi yok."

3. Chiquers'da Bir Pazar Günü
1922 yılında Rusya'nın harap olmuş bölgelerinde kıtlık kol ge¬ziyordu ve Sovyet Hükümeti'nin yakın bir zamanda çökmesi kaçmılmazmış gibi görünüyordu. Avrupalı devlet adamları, Beyaz Rus emigres ve Sovyet Rusya'daki siyası muhalifler, gizli paktlar oluşturmakla ve anında göreve başlamaya hazır yeni Rus kabinelerini kurmakla meşguldüler. Rusya'nın muhtemel diktatörünün kim ola¬cağına ilişkin yoğun tartışmalar sürüyordu. Yüzbaşı Sidney Reilly, Savinkov"u Winston Churchill'le tanıştırdı.
Churchill, kendi deyimiyle bu "edebi katü"in kişiliğini uzun süredir merak edip durmaktaydı. Savinkov'un "büyük girişimlerin ko¬mutasının emanet edilebileceği" bir adam olduğu konusunda Reilly ile fikir birliğine varan Churchill, onu İngiliz Başbakanı Lloyd George'la tanıştırmaya karar verdi. İngiliz başbakanlarının görev sırasında kırdaki dinlenme yeri olan Chequers'te gizli bir görüşme düzenlendi.

* Devletle ilişkisi olmayan kilise - ç.n.
Churchill ve Savinkov, Chequers'a otomobille beraber gittiler. Churchill, Büyük Çağdaşlarda, "Bir pazar günüydü," diye aktarır, "Başbakan, Serbest Kilise'nin* çok sayıda yeni gelen rahibini ağırlıyordu ve çevresinde de şarkılarını sunmak üzere kendi prenslik¬lerden gelmiş bulunan bir Galli şarkıcı grubu vardı. Saatlerce çok güzel bir tarzda Gal ilahileri okudular. Daha sonra görüşmemizi yaptık."

Fakat Lloyd George'un, İngiliz Hükümeti'nin Boris Savinkov'a destek olması için emrivaki ile karşı karşıya bırakılmaya niyeti yoktu. Lloyd George'a göre, Rusya'da "olabilecek en kötü şey olmuştu." Bolşevik deneyi -ülke sanayilerinin sosyalist kontrolü- elbette ki başarısızlığa uğrayacaktı. Bolşevik önderler "gerçek hükümetin sorum¬luluklarıyla yüzyüze gelince" ya komünist teorilerinden vazgeçecek ya da "Robespierre veya St. Just (sic)* gibi" aralarında çatışıp iktidardan düşeceklerdi.
Churchill ve İngiliz İstihbarat Servisi'ni bu kadar heyecan¬landıran "dünya komünist tehlikesi"ne gelince, Lloyd George, hiç de böyle bir şeyin bulunmadığını söyledi.

Lloyd George sözünü betirdiğinde, Boris Savinkov, ciddi, resmi tavrıyla düşüncesini belirtti: "Sayın Başbakan, bana bu şerefi bahşederseniz, Roma İmparatorluğu'nun düşüşünden sonra karanlık çağların geldiğini ifade etmek isterim!"

4. 1924 Moskova Duruşması
Lenin'in 21 Ocak 1924'de ölümü Reilly'nin kafasında yeni ateşli umutların doğmasına neden oldu. Rusya'daki ajanları, ülke içindeki muhalif unsurların, iktidara gelmek için çabalarını oldukça yoğunlaştırdıklarını bildiriyorlardı. Bolşevik Parti içinde bile keskin ayrılıklar kendisini gösteriyordu ve ufukla gerçek bir bölünmeden ya¬rarlanma olasılığı gözüküyordu. Reilly'e göre, darbe indirmek için ol¬dukça stratejik bir andı bu.

Reilly, Çarlığın restorasyonu için yaptığı önceki planların eski¬miş olduğuna karar verdi. Rusya, Çarlıktan çok uzaklaşmıştı. Reilly, zengin köylülere (Kulaklar), Sovyet Hükümeti'ne düşman ordu ve siyasi güçlere dayalı bir diktatörülüğün kurulması gerektiğine inanıyordu. Boris Savinkov'un Rusya'ya Mussolini'nin İtalya'da önderlik ettiği türden bir rejimi getirecek ideal adam olduğundan emin¬di. İngiliz casusu, istihbarat servislerini ve genelkurmayları Savin¬kov'un davasını desteklemeye ikna etmek için Avrupa'nın bir başkentinden ötekine dolaştı durdu.

* Aynen alınmıştır anlamında - ç.n.
O zamanlar anti-Sovyet seferberliğe çekilecek en önemli şahsiyetlerden biri de İngiliz İmparatorluğu'nun Hollanda doğumlu
Şövalyesi ve büyük uluslararası petrol tröstü Royal Dutch Shell'in yöneticisi Sir Henri Wilhelm August Deterding'di. Deterding, anti-Bolşevik davanın dünyadaki en büyük mali destekçisi ve başta gelen sözcüsü olacaktı.

ingiliz petrol kralı, Reilly'nin çabalan sayesinde, Çarlık emigre milyonerlerinin örgütü Torgprom'la ilgilendi. Deterding açıkgöz dav¬ranıp, Paris'te bulunan Liazonov ve Montaşev'den ve Avrupa'daki öteki Torgprom üyelerinden Sovyet Rusya'daki en önemli petrol ya¬taklarından bazılarının kağıt üzerindeki haklarını satın aldı. 1924 başlarında, Sovyet petrolünün denetimini diplomatik baskıyla ele geçiremeyen İngiliz petrol kralı kendisinin Rus petrolünün "sahibi" olduğunu ilan etti ve Sovyet rejimini kanunsuzlukla ve uygar olma¬makla suçladı. Sir Henri Deterding, bütün servet kaynaklan, nüfuzu ve sayısız gizli ajanıyla, Sovyet Kafkasya'smdaki zengin petrol kuyu¬larının mülkiyetini ele geçirmek gibi dobra dobra bir niyetle Sovyet Rusya'ya savaş açtı.
Deterding'in müdahalesi, Sidney Reilly'nin seferberliğine yeni bir önem kazandırdı. İngiliz casusu, Sovyet Rusya'ya saldın için somut bir plan yaptı ve Avrupa genelkurmaylarının ilgili üyelerine verdi. Hoffmann Planı'nın varyasyonu olan plan hem askeri hem siyasal ey¬lemleri içeriyordu.

3 Noi Jordania 1918 Kafkasya'da bir Alman kukla rejimine başkanlık etmişti. 1919'da İngilizler Almanları oradan söküp attılar ve Jordania da İngilizlerin de¬netimindeki Transkafkasya Federasyonu başkanı oldu. 1924'da Paris'te karargah kurdu. Fransız Hükümeti, emrine 4.000.000 frank verdi.


Reilly'nin planı siyasi açıdan Rusya'da Savinkov"un terörist¬lerine bağlı olarak, gizli muhalif unsurlar tarafından bir karşı-devrim başlatılmasını öngörüyordu. Karşı-devrim başarıyla ilerlerken, işin askeri safhası başlayacaktı. Londra ve Paris, Sovyet Hükümeti'ni res¬men suçlayacak ve Boris Savinkov'u Rusya diktatörü olarak tanıyacaklardı. Yugoslavya ve Romanya'ya konumlandınlmış Beyaz Ordular Sovyet sınınnı geçecekti. Polonya Kiev üzerine yürüyecekti. Finlandiya da Leningrad'ı kuşatacaktı. Aynı zamanda Kafkasya'da Gürcü Menşevik Noi Jordania'nın taraftarları yönetiminde bir silahlı ayaklanma başlatılacaktı.3 Kafkaslar Rusya'nın geri kalan kısmından ayrılarak İngiliz-Fransız denetiminde "bağımsız" bir Transkafkasya Federasyonu kurulacak, petrol kuyuları ve boru hatlan eski sahiple¬riyle yabancı ortaklarına geri verilecekti.

Reilly'nin planı, Fransız, Polonya, Fin ve Romen genelkurmay¬larının anti-Bolşevik liderlerinin onay ve desteğini kazandı. İngiliz Dışişleri Bakanlığı da Kafkasya'yı Rusya'dan ayırma planıyla kesinlik¬le ilgiliydi. İtalyan faşist diktatörü Benito Mussolini, Boris Savin-kov'u özel bir görüşme için Roma'ya çağırdı. Mussolini, "Rus dik¬tatörü" ile tanışmak istiyordu. Savinkov'un ajanlarının, saldırıya hazırlanırken Rusya'ya giriş çıkışını kolaylaştırmak için onlara İtalyan pasaportu vermeyi teklif etti. İl Duçe ayrıca faşist temsilcilerine ve gizli polisi OVRA'ya Savinkov'a mümkün olan her türlü yardımda bulunmaları talimatını vermeyi kabul etti...
Reijly'nin deyişiyle, "Büyük bir karşı-devrim planı tamamlanmak üzereydi."
10 Ağustos 1924'de, Reilly'le son bir uzun görüşme yaptıktan sonra Boris Savinkov, İtalyan pasaportuyla Rusya'ya gitmek üzere yola çıktı. Yanında bir kaç güvenilir yardımcısı ve Yeşil muhafız teğmenleri vardı. Sovyet sınırını geçer geçmez genel ayaklanma için son hazırlıkları yapacaktı. Savinkov'un kimliğinin açığa çıkmamasını ve güvenliğinin tehlikeye girmemesini sağlamak için her önlem alınmıştı. Sovyet topraklarına varır varmaz Beyaz yeraltı hareketini, sınır kasabalarında Sovyet görevlisi mevkii elde etmiş temsilcileri ta¬rafından karşılanacaktı. Savinkov, gider gitmez özel bir kuryeyle Reil-ly'ye mesaj yollayacaktı.
Günler geçti, fakat Savinkov'dan ses seda çıkmadı. Reilly, Pa¬ris'te, kurye gelmeden harekete geçemeyeceği için artan bir sabırsızlık¬la ve endişe içinde bekliyordu. Bir hafta, iki hafta geçti..

28 Ağustos'ta Kafkasya'da planlanan ayaklanma patlak verdi. Şafak vakti; Noi Jordania'nın adamlarından oluşan silahlı bir müfreze, Gürcistan'ın hâlâ uykuda bulunan Çiaturi kasabasına saldırdılar, yerel Sovyet görevlilerini öldürüp kasabayı ele geçirdiler. Kafkasya'nın her yanında terör eylemleri, cinayet ve bombalamalar hüküm sürdü. Petrol yataklarını ele geçirmeye girişildi...


Ertesi gün Reilly, Boris Savinkov'un başına neler geldiğini öğrendi. 29 Ağustos 1924'te Sovyet gazetesi tzvestia,"e.ski terörist ve karşı-devrimci Boris Savinkov'un, Sovyet sınırından gizlice giriş yap¬maya çalışırken" Sovyet makamlarınca tutuklandığını duyurdu.

Savinkov ve yardımcıları Polonya sınırını geçmişlerdi. Sovyet

topraklarında, komplo ortakları olduğunu sandıkları bir grup adam ta¬rafından karşılanmış ve Minsk'de bir eve götürülmüşlerdi. Oraya varır varmaz silahlı bir Sovyet subayı ortaya çıkıp evin sarddığını bildir¬mişti. Savinkov ve arkadaşları tuzağa düşmüşlerdi.
Kafkasya'daki ayaklanmayı da aynı derecede talihsiz bir son bek¬liyordu. Karşı-devrimcilerin müttefik saydığı dağlılar, Sovyet rejimini savunmak içirt ayaklandılar. Petrol işçileriyle birlikte, düzenli Sovyet askerleri gelene dek, demiryollarını, boru hatlarını ve petrol yataklarını tuttular. Çatışmalar aralıklı olarak birkaç hafta sürmekle birlikte, Sov¬yet yetkililerinin durumu kontrollerinde tuttuğu ta baştan belliydi. 13 Eylül 1924'te New York Time, Kafkasya ayaklanmasının, "kuvvetli finansörler" ve "Bakü petrol kuyularının eski sahipleri tarafından" "Paris'ten finanse edildiğini ve yönetildiğini" bildiriyordu. Birkaç gün sonra Jordania'nın karşı -devrimci ordusunun artıkları, Sovyet askerleri tarafından kuşatıldılar ve ele geçirildiler.

Savinkov'un tutuklanması ve Kafkasya ayaklanması bozgunu Sidney Reilly ve dostları için yeterince büyük bir hayal kırıklığı idi; fakat bundan kısa süre sonra Savinkov'un Moskova'da yapılan halk mahkemesi, hepsinin üstüne tuz biber ekti. Boris Savinkov, planına bulaşan pekçok önemli şahsiyeti şaşırtıp dehşete düşürerek, bütün komplonun detaylarını anlatmaya başladı. Sovyet mahkemesine Sov¬yet sınırını geçerken bir tuzağa doğru gittiğini daha baştan beri bil¬diğini soğukkanlılıkla bildirdi. Savinkov, kendisini tutuklayan Sovyet subayına, "Beni ağınıza düşürmekle iyi bir iş yaptınız," demişti. "Aslına bakarsanız, bir tuzaktan kuşkulanıyordum. Ama ne olursa ol¬sun Rusya'ya gelmeye karar verdim. Nedenini söyleyeyim... Size karşı müeadaleyi bırakmaya karar vermiştim!"

Savinkov, anti-Sovyet hareketin boşunalığı ve kötülüğü konu¬sunda gözünün nihayet açıldığını söyledi. Mahkeme önünde kendisini arkadaşlarının kişilik ve emellerinden süreç içinde hayal kırıklığına uğramış, samimi ama yanlış yönlendirilmiş bir Rus yurtseveri diye tanımladı.

"Onların, anayurdu, halkı değil," dedi, "yalnızca kendi sınıf çıkarlarını düşündüklerini, gittikçe daha iyi ve dehşeüe kavradım."
Savinkov, mahkemede, daha önceden, 1918'de, Fransız Büyükelçisi Noulens'ın kendisinin Rusya'daki gizli terörist örgütünü finanse ettiğini söyledi. Noulens Savinkov'a 1918 Temmuz ayı başlarında Yaroslav'daki ayaklanmayı başlatmasını emretmiş ve Fransız askeri çıkartacağına dair etkili bir destek sözü vermişti. Ayak¬lanma planlandığı üzere olmuş, fakat destek gelmemişti.

Mahkeme başkanı, "O zaman parayı nereden buldunuz ve miktarı ne kadardı?" diye sordu.

"O sırada büyük bir umutsuzluk içinde olduğumu anımsıyorum," dedi Savinkov, "Zira nereden para bulacağımı bilmiyordum; o zaman biz istemeden bazı Çekler bize yanaşıp bana 200.000 Kerenski ruble¬sinden fazla bir meblağ verdiler. Bu para o zaman örgütümüzü kur¬tardı... Dediklerine göre, bu paranın terörist savaş için kullanılmasını arzu ediyorlardı. Gerçeği sakladım, -terörü bir mücadele aracı olarak gördüğümü biliyorlardı ve bize bu parayı bunu bile bile ve paranın esas olarak terörist amaçla kullanılması gerektiğini vurgulayarak ver¬diler."

Savinkov sözlerine devamla, sonraki yıllarda, bir Rus yurtseveri olarak, dışardaki anti-Sovyet unsurların kendi hareketini onun için değil, Rus petrolünü, kuyularını ve madeni zenginliklerini ele geçirmek amacıyla desteklediklerini kavradığını belirtti. Savinkov, İngiliz danışmanlarına ilişkin olarak, "Buna kuzey ve Transkafkas-ya'dan oluşan bağımsız bir Güneydoğu Federasyonu'nu kurmak iste-deklerinden çok sık ve ısrarla sözettiler." dedi. "Bu federasyonun sa¬dece bir başlangıç olacağını, Azerbaycan ve Gürcistanın da sonradan ona katılacağını söylediler. İnsan bunlardan petrol kokusunu alabili¬yordu. Savinkov, Winston Churchill'le temaslarında da bahsetti.

"Churchill bana bir defasında Güney Rusya haritasını gösterdi. Haritada Denikin'in ve sizin ordunuzun mevzileri küçük bayraklarla gösterilmekteydi. Gittiğimde onun Denikin'in bayraklarını işaret edip aniden "İşte benim ordum burada!" dediği zaman ne kadar şaşırdığımı anımsıyorum. Karşılık veremedim, donup kalmıştım. Odadan çıkıp gidecektim, fakat orada rezalet çıkarıp kendi yolumu kendim ka¬patırsam, Rusya'daki askerlerimizin çizmesiz kalacağını düşündüm."

Mahkeme başkanı, "İngilizlerle Fransızlar size bu çizmeleri, mer¬mi, makineli tüfek vesaireyi neden veriyorlardı?" diye bir soru yöneltti.
Savinkov, "Resmi olarak, amaçlan çok soyluydu," diye karşılık verdi. "Biz sadık müttefiklerdik, siz haindiniz vesaire vesaire. Temelde ise şu vardı: Asgari olarak petrol kuyularını çok istiyorlardı. Azami

olarak sa bırakın Ruslar birbirlerini yesin dursunlar, ne kadar azı sağ kalırsa o kadar iyiydi. Rusya daha da zayıflayacaktı."
Savinkov'un sansasyonel ifadesi iki gün sürdü. Komplocu kariye¬rini baştan sona anlattı. Kendisine yardımcı olan İngiliz, Fransız ve öteki Avrupalı tanınmış devlet adamlarıyla bankerlerin isimlerini ver¬di. Farkında olmadan onların aleti olduğunu söyledi. "Sanki camdan bir kafeste yaşıyordum. Kendi komplomdan başka hiçbir şeyi gözüm görmüyordu... Halkı tanımıyordum. Onları seviyordum. Hayatımı on¬lar için feda etmeye hazırdım. Fakat onların çıkarlarına -gerçek arzu¬larına- ilişkin bir şey bilmem mümkün müydü?"

1923'de, Bolşevik Devrimi'nin "dünyadaki büyük önemi"ni sez¬meye başlamıştı. "Kendi gözüyle görmek, kendi kulaklarıyla duymak" için Rusya'ya dönmek istedi.

Savinkov, "Belki de yabancı basında okuduklarım hep yalandır diye düşündüm," dedi. "Kimsenin altedemediği insanların, Rus halkı için hiçbir şey yapmamış olmasının mümkün olmadığını düşündüm."

Sovyet Mahkemesi, Boris Savinkov'u vatana ihanetten ölüme mahkum etti, fakat ifadesinin bütünlüğü ve samimiyeti nedeniyle ce¬zası on yıl hapse indirildi. 4
Savinkov'un tutuklanması haberi ve daha da önemlisi davadan döndüğü bombası Paris'e ulaşır ulaşmaz, Sidney Reilly hemen üstleriyle görüşmek üzere Londra'ya gitti. 8 Eylül 1924'de İngiliz anti-Bolşevik muhafazakar yayın organı Morning Post'da Reilly'nin uzun ve olağanüstü bir demeci yer alıyordu.
4 Savinkov'a cezaevindeyken Sovyet makamları tarafından büyük anlayış gösterildi. Özel ayrıcalıklar tanındı, istediği tüm kitapları okuma izni verildi ve yazması için kolaylık sağlandı. Fakat o özgürlük özlemi çekiyordu. 7 Mayıs 1925'de Çeka başkanı Feliks Derjinski'ye uzun bir dilekçe yazdı. "Ya beni kurşuna dizin ya da çalışmam için fırsat verin," diyordu Savinkov. "Size karşıydım, şimdiyse sizin yanınızdayım. Yalnızca hapiste yatıp, bir hapishane sakini olup, ne sizin yanınızda ne karşınızda olmak gibi yarım yamalak bir varlığa tahammül edemiyorum." Af isteminde bulundu ve Sovyet Hükümetinin kendisinden istediği her şeyi yapmayı önerdi, istemi reddedildi. Savinkov kısa bir süre sonra kendisini cezaevinin dördüncü katından atarak intihar etti.

Reilly, Savinkov'un Moskova'daki halk mahkemesinde gerçekte yargılanmamış olduğunu açıkladı. Savinkov'un aslında Sovyet sınırını geçerken vurulduğunu ve duruşmanın da çok büyük bir sahtekarlık olduğunu kesin bir dille ifade ediyordu: -

Savinkov Rus sınırım geçmeye çalışırken öldürüldü ve Mos¬kova'da kapalı kapılar ardında, Çeka, bir ajanın baş aktörlüğünü yaptığı sahte bir duruşma sahneye koydu.5

Reilly, Savinkov'un anti-Sovyet komplocu olarak sağlamlığını hararetle savunuyordu:-
Onun en yakın dostlarından ve sadık taraftarlarından biri olma ayrıcalığına sahibim ve onun şerefini korumak gibi kutsal bir görev de bana düşüyor... Onun Sovyet Rusya'ya sızma niyeti¬ni bilen az sayıda kişiden biriydim... Sovyet sınırına gitmek üzere yola çıkışına dek her günü Savinkov'la birlikte geçirdim. Ona tamamen güveniyordum ve planlarını da birlikte hazırlamıştık.

Reilly'nin açıklaması, Morning Post genel yayın müdürüne yapılan bir çağrıyla son buluyordu: -
Sayın Bay, yayın organının her zaman anti-Bolşevizm ve anti-komünizm taraftan olduğunu ilan etmiş olan sizden rica edi¬yorum, Boris Savinkov'un adını ve şerefini korumama yardım ediniz!

Sidney Reilly aynı zamanda Winston Churchill'e de özel, dikkatle ifadelendirilmiş bir mektup gönderdi: -

Sayın Bay Churchill,
5 Bu, devrimden sonraki yıllarda Sovyetler Birliği'nin düşmanları tarafından, yab-amncı komploculara, ve Rus hainlerinin yasal Sovyet mahkemelerinde bulun¬dukları itirafları kuşkulu hale getirmek amacıyla yapılan abartılı "açıklamalar"ın ilkiydi. Bu "açıklamalar" Moskova Duruşmaları (1936-1938) sırasında zirvesine ulaştı. Bakınız III. Kitap.

Boris Savinkov'un başına gelen felaket bizi çok üzdü. Şimdiye dek ne ben ne de onun yakın arkadaşlarından ve birlikte çalıştığı kimselerden hiçbiri onun akıbetine ilişkin güvenilir bir haber aldık. Biz, onun Çeka'nın şimdiye,dek giriştiği en alçakça ve en cüretli entrikaya kurban gitmiş olduğu kanısındayız. Düşüncelerimizi bu gün Morning Post'a yolladığım mektupta dile getirdik. Her zamanki nazik ilginizi bildiğimden bir

nüshasını ilişikte yollama cüretinde bulunuyorum.
Sayın Churchill, Her zaman size sadık olan SIDNEY REILLY

i? '
Bununla birlikte kısa bir süre sonra duruşmanın tartışılmaz gerçeği kabul edildi ve Reilly Morning Post'a başka bir mektup göndermek zorunda kaldı. Mektup şöyleydi:-
Savinkov'un duruşmasının basında detaylı ve çoğu kez de stenogragfik tutanaklarla, güvenilir ve tarafsız görgü tanıklarının ifadeleri ile yer alması, Savinkov'un ihanetini hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın gözler önüne sermiştir. O, yalnız dostlarına, örgütüne ve davasına ihanet etmekle kalmamış, bilinçli olarak ve tamamen eski düşmanlarının safına geçmiştir. Kendisini yakala¬yanlarla birlikte, anti-Bolşevik harekete mümkün olan en ağır dar¬beyi indirmek ve onlara hem yurt içinde hem yurt dışında kul¬lanılmak üzere önemli bir siyasi zafer sağlamak amacıyla işbirliği yapmıştır. Savinkov bu davranışıyla adını anti-Sovyet hareketin şeref listesinden ebediyyen silmiş bulunmaktadır.

Eski dostları ve taraftarları onun sefil ve şerefsiz düşüşünden üzüntü duymaktadırlar, fakat onların içinde, insanlığın düşmanı ile her şart altında savaşacak olanlar dehşete düşmemişlerdir. Eski liderlerinin ahlaki intiharı onların saflarını sıklaştırmaları ve "de¬vam etmeleri" için ayrı bir nedendir.
Sizin vb. SIDNEY REILLY

Reilly çok kısa bir süre sonra Winston Churchill'den öngörülü
bir mesaj aldı: - *

CHARTWETL MALİKANESİ WESTERHAM, KENT
15 Eylül 1924
Sayın Bay Reilly:
Mektubunuz çok ilgimi çekti. Olay benim baştan tahmin ettiğim gibi çıktı. Bence Savinkov'u bu kadar sertçe yargılama-malısınız. Korkunç bir durumdaydı ve ancak böyle büyük bir sıkıntıya başarıyla direnmiş olanların eleştirmeye tam olarak hak¬ları vardır. Her halükarda Savinkov'la ilgili düşüncemi değiştirme¬den önce hikayenin sonunu bekleyeceğim.

Gerçekten sizin, W.S. CHURCHILL

Savinkov'un itirafının ve ifadesinin yayınlanması, İngiltere'de da¬vasını desteklemiş olanlar için çok utanç vericiydi. Reilly, skandalin orta yerinde alelacele Birleşik Devleüer'e gönderildi. Churchill geçici olarak Kent'deki kırsal ikametgahına çekildi. İngiliz Dışişleri Ba¬kanlığı akıllı bir sessizlik içindeydi.
Sansasyonel son yakındı.


1924 yılı Ekim ayı sonlarına doğru, İngiltere'deki genel seçimlerden birkaç gün önce Lord Rothermerein Daily Mail'i aniden büyük manşetlerle, Scotland Yardin, İngiltere'ye karşı uğursuz bir Sovyet planını açığa çıkardığını duyuruyordu. Daily Mail, planın belgesel kanıtı olarak, kötü şöhretli "Zinovyev Mektubu"nu yayınladı. Bu mektubun Rus Komüntern lideri Grigori Zinovyev'in, İngiliz komünistlerine yaklaşan seçimlerde muhafazakarlarla nasıl mücadele edeceklerine ilişkin talimatları olduğu bildirildi. .

Muhafazakarların Savinkov'un itirafına yanıtı buydu ve etkili de oldu. Muhafazakarlar şiddetli bir anti-Bolşevik platformda seçimi ka¬zandılar.

Yıllar sonra Scotland Yard'dan Sir Wyndham Childs, asla Zinov¬yev'in mektubu diye bir şey olmadığını açıkladı. Belge sahteydi ve hazırlanmasına pek çok yabancı ajan yardım etmişti. Şimdi Nazi Parti-si'yle yakın işbirliği içinde çalışmakta olan Alman İmparatorluğu Askeri istihbarat eski başkanı Albay VValther Nikolai'nin Berlin'deki bürosundan çıkmıştı mektup. Daha sonra bir Nazi basın şubesine başkanlık edecek olan Baron Uexkvell adlı bir Baltık Beyaz Muhafızı Nikolai'ın gözetiminde, Almanya'nın başkentinde, sahte anti-Sovyet belgeler düzenlemek ve bu sahte belgenin mümkün olan en geniş çapta dağılması ve en etkili biçimde duyurulması için özel bir büro kur¬muştu.

Sahte Zinovyev Mektubu'nu İngiltere Dışişleri Bakanlığı'na ve sonra da Daily Mail'e ilk götüren, George Bell adında bir uluslararası gizli ajandı. Bell, İngiliz-Hollanda petrol kralı Sir Henri Deterding'den maaş alıyordu.
Blogger tarafından desteklenmektedir.