Header Ads

Header ADS

Stalin'in Ekonomistlerle Görüşme Tutanağı , 24 Nisan 1950

  Tamamını PDF İndir


A source: Historical Archive 2012 No. 4 P.14-18

Archive: ARAN. F. 1705. Op. 1.D. 166.L. 36-43. Typescript.

Ekonomi politik ders kitabının yeni düzenlemesi ile ilgili birkaç eleştiri yapmak istedim.

Kapitalizm öncesi oluşumlar ve kapitalizm ile ilgili 100 sayfa gibi bir bölüm okudum. Ve biraz da sosyalizm ile ilgili bölüme baktım. Ama Sosyalizm hakkında başka bir zaman konuşacağım. Bugün kapitalizm ve kapitalizm öncesi bölümlerle ilgili eksiklerden söz etmek istiyorum. Komisyon'un çalışması yanlış yola gitti. Kitabın birinci versiyonunun esas olarak alınması gerektiğini söylemiştim. Ve bu, aşikâr ki, kitabın hiç bir özel değişikliklere ihtiyacı olmadığı şeklinde anlaşılmış. Bu doğru değil. Köklü değişiklikler gerekli.

Kitabın tamamen Marksizm anlayışının olmadığını gösteren ilk ve temel eksikliği, kapitalizmdeki imalat ve makinalı üretim dönemleri sorununu yanlış bir şekilde açıklıyor. Manifaktür kapitalizmi dönemi ile ilgili bölüm abartılmış; bu bölüme 10 sayfa ayrılmış ve makinalı üretim döneminin önüne yerleştirilmiş. Gerçekte, kitapta makinaya dayalı kapitalist üretim dönemi yok. Ortadan kaybolmuş.

Makinalı üretim dönemine ayrı bir bölüm ayrılmamış, "Sermaye ve Artı-değer" bölümünde birkaç sayfada bu konuya değinilmiş. Marks'ın Kapital'ini ele alın. Kapital'de, kapitalizmin manifaktür dönemine 28, makinalı üretim dönemine ise 110 sayfa geniş bir bölüm ayrılmış. Marks diğer bölümlerde de makinalı üretim döneminden oldukça söz ediyor. Lenin gibi bir Marksist, Rusya'da Kapitalizmin Gelişmesi adlı kitabında makinalı döneme odaklanmıştır. Makina olmadan kapitalizm olamaz. Makinalar, toplumu dönüştürmüş olan esas devrimci güçtür. Kitap makina sistemini esas olarak nelerin oluşturduğunu göstermiyor, makina sistemi hakkında açıkçası tek bir söz söylenmiş. Bu nedenle, kapitalizmin gelişiminin bütün resmi çarpıtılmış bir ışık almış.

Manifaktür, zanaatkara, el emeğine dayanır. Makina el emeğini bir kenara iter. Makinalı üretim geniş çaplı üretimdir ve makinalar sistemine dayanır.

Kadrolarımızın, gençlerimizin 7 ve10 yıllık eğitim alan insanlar  olduğunu aklımızda tutmak zorundayız. Herşeye ilgi duyuyorlar. Marks'ın Kapital'ine ve Lenin'in eserlerine bakıyorlar, sorun neden Marks ve Lenin den farklı şekilde sunuluyor diye soracaklar. Esas eksiklik burada. Kapitalizmin tarihini Marks ve Lenin'e göre incelemeliyiz. Kitabın makinalı üretime ayrılmış özel bir bölüme ihtiyacı var ve manifaktür ile ilgili bölüm yoğunlaştırılmalı.

Kitabın ikinci ciddi eksikliği ise ücret konusunda bir tahlil sağlamamasıdır. Esas sorunlar ele alınmamış. Ücret konusu, sadece Marks'a göre tekel-öncesi kapitalizm bölümünde ele alınmış. Tekelci kapitalizmde ücret ile ilgili hiçbir şey yok. Marks'tan bu yana oldukça uzun bir zaman geçti.

Ücret nedir? Bu bir geçim ücreti artı bir miktar tasarruftur. Asgari yaşam ücretinin ne olduğunu, nominal ve gerçek ücretleri canlı ve ikna edici bir şekilde göstermek gerekir. Şimdi kapitalizme karşı ücretler üzerine mücadeledeyiz. Çağdaş yaşamın canlı gerçeklerini ele alalım. Para biriminin değeri düşen Fransa'da milyonlar yapılıyor, ama bununla bir şey satın alınamıyor. İngilizler ise en yüksek ücretlere ve ucuz mallara sahip olduklarını söylüyorlar. Aynı zamanda, nominal ücretler yüksek olsa da tasarruf etmeyi bir yana bırakalım, asgari yaşamı bile sağlamaktan uzak olduğu gerçeğini saklıyorlar. İngiltere'de örneğin ekmek, et gibi bazı ürünlerin fiyatları düşük; ama işçiler bunları sınırlı miktarda alabiliyorlar. Diğer ürünleri ise piyasada şişirilmiş fiyatlarla satın alıyorlar. Farklı fiyatlar var. Amerikalılar, yüksek yaşam standartları konusunda böbürleniyorlar; ama yine kendi verilerine göre, işçilerinin üçte ikisi asgari yaşam olanaklarından yoksun. Kapitalistlerin bütün bu hileleri, bunlar teşhir edilmelidir. Uzun süredir süper karlar ve sömürgeler üzerinden geçinen bu İngiliz işçilerine, somut gerçekleri, kapitalizmde gerçek ücretlerin düşüşünün bir sahte-gerçek olduğunu göstermek gerekir.

Onlara, bizdeki iç savaş sırasında hepimizin bir milyoner olduğunu söyleyebiliriz. Bu dönemde fiyatların en düşük seviyesinde olduğunu, ekmeğin, kilosu bir rubleden satıldığını, ama ürünlerin karne usulüyle alındığını anlatabiliriz.

Bizde ücretlerin hesaplanması farklı şekilde yapılanmıştır. Ama Ülkedeki gerçek ücretlerle ilgili durumu, somut gerçekleri göstermek gerekir. Bu, devrimci ve propaganda da büyük öneme sahiptir.

Tekelci kapitalizm ile ilgili bölümde ücret sorununa geri dönüp bunu gerçekten göstermek doğru olacaktır.

Kitap düzenlemesinde başlangıç birikimine geniş bir bölüm ayrılmış. Bu iki sayfada birkaç kelime ile değinebilir. Burada bir düşesin köylüleri nasıl toprağından sürdüğünden bahsediliyor. Şimdi bununla kimi şaşırtacaksınız? Daha önemli konular ise ortada yok. Halbuki, Emperyalizm çağı çok daha çarpıcı örnekler sağlıyor.

Kitabın oluşturulması planına gelince. Kapitalizm ile ilgili bölüm iki kısma ayrılmalı: A- tekel-öncesi kapitalizm ve B- tekelci kapitalizm.

Şimdi Ekonomi politiğin amacı konusun hakkında. Kitap ekonomi politik konusunun açıklamasını sağlamıyor, ama ona sadece bir giriş sağlıyor. Ekonomi politik konusunun açıklaması ile onun girişi arasında fark vardır. Bu anlamda ikinci seçenek, her ne kadar da bir girişi olsa da başlığa daha yakın. Burada, Marks'ın bazı ekonomik terimleri açıklanmış. Bu, okuyucuyu, Marks ve Lenin'in ekonomi ile ilgili çalışmalarını özümlemeye yöneltir.

Ekonomi politiğin, üretim ilişkilerini incelediği yazılmış. Fakat bu herkes için anlaşılabilir değil. Ekonomi politiğin, üretim ve mübadele ilişkilerini incelediğini söylüyorsunuz. Bu doğru değil. Mübadeleyi ele alalım. İlkel toplumda mübadele yoktu. Köleci toplumda da gelişmemişti. Dolaşım terimi de burada işe yaramıyor. Bütün bunlar tamamıyla sosyalizm için de uygun değil. “Ekonomi politik, maddi varlığın üretim ve dağıtımını hesaba katar, inceler” demeliyim. Bu, bütün dönemler için geçerlidir. Üretim, insanın doğa ile ilişkisini oluşturduğu; dağıtımın da üretilen malların nereye gittiğini göstermesi, bu tamamıyla konunun ekonomik yönüdür.

Kitapta ekonomi politik konusundan ilkel komünal topluma bir geçiş yok. Marks Kapital'e meta ile başlar. Siz neden ilkel komünal toplum ile başlıyorsunuz? Bunun açıklanması gerekir.

Sunuşun iki açıklama yöntemi vardır: birisi analitik ve soyut yöntemdir. Bu yöntem ile, sunuş tarihsel materyali de kullanarak genel ve soyut kavramların açıklanması ile başlar. Marksın Kapital'de kullandığı bu sunuş yöntemi daha iyi hazırlıklı insanlar için tasarlanmıştır. Diğeri yöntem ise tarihseldir. Bu yöntem, farklı ekonomik sistemlerin tarihsel gelişimini açıklamasını sağlar ve tarihsel materyale dayanarak genel kavramları ortaya çıkarır. Eğer insanların artı-değeri anlamasını istiyorsanız, sorunu, artı-değerin ortaya çıktığı o anda açıklayarak sunun. Tarihsel yöntem daha az hazırlıklı insanlar için tasarlanmıştır. Okuyucuyu yavaş yavaş ekonomik kalkınma yasalarını anlamaya getirdiğinden daha erişilebilirdir. (Analitik ve tarihsel yöntemin tanımını okur.)

Kitap Engels'in vahşilik ve barbarlık modelini kullanmış. Bu hiçbir şey vermez. Saçmalık. Engels, eserinde, o zaman materyalizme doğru yönelen Morgan'la ayrı fikirde olmayı istememiştir. Ama bu Engels'e kalmış bir şeydir. Ve bununla biz ne yapmalıyız? Eğer açıklamayı Engels'e göre yapmadığımız için insanlar bizim kötü Marksistler olduğumuzu mu düşünecek? Böyle şey olmaz. Büyük bir kargaşa çıkıyor ortaya: taş devri, bronz devri, kabile sistemi, anaerkillik, ataerkillik ve sonra vahşilik ve barbarlık var. Bütün bunlar sadece okuyucunun kafasını karıştırır. Vahşilik ve barbarlık, "medeni" açısından aşağılayıcı isimleridir.

Ders kitabı bir sürü gevezelik, boş, gereksiz sözcükler, birçok tarihi gezi içeriyor. 100 sayfa okudum ve 10 sayfanın üstünü çizdim, ancak daha fazlasını da çizebilirsiniz. Ders kitabı gereksiz tek bir kelime bile içermemeli, sunuş heykelci bir şekilde bilenmelidir. Ve şurada, bölüm sonunda ise bazı maskaralıklar var: siz emperyalistler alçaklar, siz köleliği, serfliği getirdiniz, vb. Hepsi Komsomol işleri, bir afiş Bu zaman alıcıdır ve kafaları tıkar. İnsanların düşüncelerini etkilememiz gerekir.

Thomas More ve Campanella ile ilgili olarak onların yalnız oldukları ve kitlelerle bağları olmadığı söyleniyor. Bu sadece komik. Konu bu mu? Ne yani, eğer kitlelerle bağları olsaydı, bundan ne çıkacaktı? Üretici güçlerin gelişme derecesi, mülkiyet ilişkilerinden kaynaklanan bir eşitsizlik gerektirir. Bu eşitsizlik, o zaman, ortadan kaldırılamazdı. Ütopyacılar toplumsal gelişme yasalarını bilmiyordu. Burada idealist bir yorum verilmiş.

Kadrolarımızın, Marksist ekonomik teorisinden haberdar olması gerekir.

Öncelikle, eski kuşak Bolşevikler, teorik olarak bilgiliydi. Biz Kapital'i inekledik (sınava hazırlanıyor gibi inceledik) notlar aldık, tartıştık ve birbirimizin bilgisini sınadık. Bize güç veren buydu ve bu bize çok yardımcı oldu.

İkinci kuşak daha az hazırlıklıydı. İnsanlar Pratik sorunlarla ve inşa ile meşguldüler. Marksizm kitapçıklardan öğrenildi.

Üçüncü kuşak ise yazı dizileriyle ve gazete makaleleriyle yetiştiriliyor. Derin bilgiye sahip değiller. Onlara kolay sindirile bilinir yiyecekler vermek gerekir. Çoğunluğu, Marks ve Lenin'in eserlerini okuyarak değil, alıntılarla yetiştiriliyor.

Eğer eğitim bu şekilde devam ederse insanlar yakında yozlaşacaktır. Amerika’da: “Bizim dolara ihtiyacımız var, teoriyi ne yapacağız? Bilimi ne yapacağız?” diye tartışıyorlar.  Bizde de insanlar buna benzer bir şekilde: "Sosyalizmi inşa ederken Kapital'e neden ihtiyacımız var?" diye düşünebilir. Bu bozulma tehlikesidir, bu bir ölümdür. Özellikle bundan kaçınmak için ekonomik bilgi düzeyini yükseltmek gerekir.

Ders kitabının mevcut hacmi sığmıyor, 766 sayfaya kadar yükseldi. 500 sayfadan fazla olmasına gerek yok ve bunun yaklaşık yarısı sosyalizm öncesi oluşumlara, diğer yarısı da sosyalizme ayrılmalı.

Birinci taslağın yazarları, Marks'ın Kapital'de kullandığı terminolojiye açıklama yapma gereği duymamış. Okuyucuyu Kapital'i ve Marks ve Lenin'in diğer eserlerini algılamaya yönlendirmek için, Marks ve Lenin'in en yaygın terimleri en baştan tanıtılmalıdır.

Komisyonda anlaşmazlık olmaması kötü, teorik meselelerde tartışma yok. Tarihi bir çalışma yaptığınızı unutmayın. Herkes öğretici kitabı okuyacak. Sovyet rejimi 33 yıldır var, ama ekonomi politik ile ilgili bir kitabımız yok. Herkes bunu bekliyor.

Edebiyat açısından ders kitabı çok kötü işlenmiş, pek çok sohbet, sivil tarih ve kültürel tarihine başka geziler var. Bu kültürel tarih üzerine bir ders kitabı değil. Tarihi konulara daha az dokunma olmalı. Sadece teorik önermeleri göstermek gerekirse bunlara başvurulmalıdır.

Marks'ın Kapital'ini ve Lenin'in Kapitalizmin Gelişmesi kitabını alın ve çalışmanızda onları takip edin. Kitap hazır olduğunda onu kamuoyunun yargısına sunacağız.

Bir başka not. Kitap kapitalizm ile sadece sanayi alanında ele alıyor. Ulusal ekonomiyi de aklımızda tutmamız gerekir.  Marksın Kapitali'de da temel olarak sanayiyi ele alıyor. Ancak bizim karşı karşıya olduğumuz farklı bir görev. Marksın Kapitalizmi ve kapitalizm ülserini teşhir etmesi gerekiyordu. Marks ulusal ekonominin bir bütün olarak önemini anladı. Quesnay'ın Ekonomik Tablosuna verdiği önemden bu aşikâr.

Tarımsal sorunların bir açıklaması, sadece toprak kirası ile ilgili bölümle sınırlanamaz.

Biz sadece Kapitalizmi teşhir etmekle kalmadık, onu yıktık ve şimdi iktidardayız. Ulusal ekonomi açısından tarımın nasıl özel ağırlığı ve önemi olduğunu biliyoruz.

Her ikisi de Marks ve bizim programımız tarıma yeterli dikkat göstermiyor. Bunun düzeltilmesi gereklidir.

Ulusal Ekonomi yasalarını bir bütünlük içinde incelemeliyiz. Tarım ilişkilerini kapitalizmde ve sosyalizmde ihmal etmeyin.

Svitlana M yoldaşın Rusçadan İngilizceye Çevirisinden Türkçeye çevrilmiştir

Aralık 2020
Erdogan A

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.