SOVYET'LERİN İKTİDARI 1917
Stalin
Raboçi Put (İşçi Yolu) No. 35, 13 Ekim 1917.
Devrimin ilk günlerinde, "Tüm İktidar Sovyetlere!" sloganı yepyeni bir şeydi. "Sovyet iktidarı", ilk kez Nisan’da, Geçici Hükümet’in iktidarına karşı koyuldu. Başkentteki çoğunluk hâlâ Milyukov ve Guçkov’un olmadığı bir Geçici Hükümet’ten yanaydı. Haziran’da bu slogan, işçilerin ve askerlerin ezici çoğunluğu tarafından gösterişli bir şekilde tanındı. Geçici Hükümet, başkentte tecrit olmuş durumdaydı. Temmuz’da, "Tüm İktidar Sovyetlere!" sloganı etrafında, başkentteki devrimci çoğunluk ile Lvov-Kerenski Hükümeti arasında bir mücadele alevlendi. .Taşranın geriliğine yaslanan uzlaşmacı Merkez Yürütme Komitesi, Hükümetin tarafına geçti. Mücadele, Hükümetin lehine sonuçlandı. Sovyet iktidarının taraftarları yasadışı ilan edildi. Ondan sonra ölüm getiren bir "sosyalist"misillemeler ve "cumhuriyetçi" hapishaneler, Bonapartist entrikalar ve askeri komplolar, cephede idamlar ve cephe gerisinde "konferanslar" dönemi başladı. Bu, Ağustos’un ikinci yarısına kadar sürdü. Ağustos’un sonlarma doğru tablo kökten değişti. Kornilov isyanı, devrimin tüm güçlerini germesini gerektirdi. Temmuz ve Ağustos’ta can çekişen cephe gerisindeki Sovyetler ve cephedeki Komiteler, «aniden» canlandılar ve Sibirya ve Kafkaslar’da, Finlandiya ve Urallar’da, Odessa ve Harkov’da iktidarı ele geçirdiler. Bu böyle olmasaydı, iktidar ele geçirilmeseydi, devrim ezilmiş olacaktı. Böylece Petrograd’da Bolşeviklerin "küçük bir grubu" tarafından Nisan’da ilan edilen "Sovyet iktidarı", Ağustos sonunda, Rusya’daki devrimci sınıflar tarafından nerdeyse evrensel bir şekilde tanındı.
"Sovyet iktidarı" nın yalnızca popüler bir slogan değil, fakat devrimin zaferi için mücadelede tek emin silah, şimdiki durumdan kurtulmanm biricik .yolu olduğu şimdi herkes için açıktır.
"Tüm İktidar Sovyetlere!" sloganını nihayet pratiğe geçirmenin zamanı gelmiştir.
Ama "Sovyet iktidarı"nın anlamı nedir ve bütün diğer iktidarlardan neyle ayrılır?
İktidarın Sovyetlere devredilmesinin, «homojen» bir demokratik hükümet kurulması, «sosyalist» Bakanlardan oluşan yeni bir «Kabine» örgütlenmesi ve genel olarak, Geçici Hükümet’in personel bileşiminde «ciddi bir değişiklik» anlamına geldiği söyleniyor. Bu, hiç de bazı Geçici Hükümet üyelerinin yerine başkalarının geçirilmesi meselesi değildir. Mesele, yeni, devrimci sınıfların ülkenin efendileri haline gelmesidir. Mesele, iktidarın proletarya ve devrimci köylülüğün eline geçmesidir. Ama bunun için salt bir hükümet değişikliği, yeterli olmaktan çok uzaktır. Bunun için her şeyden önce, bütün Hükümet daireleri ve kurumlan radikal bir şekilde temizlenmeli, Kornilovcular bütün bu yerlerden atılmalı ve yerlerine işçi sınıfmin ve köylülüğün devrime sadık üyeleri geçirilmelidir. O zaman ve ancak o zaman, iktidarın "merkezi ve yerel olarak" Sovyetlere geçtiğinden söz etmek olanaklı olacaktır.
Geçici Hükümet’teki «sosyalist» Bakanların herkesçe bilinen acizliklerinin nedeni nedir? Bu Bakanların, Geçici Hükümet dışındaki kişilerin ellerinde sefil oyuncaklar haline gelmelerinin nedeni nedir («Demokratik Konferans»ta Çernov ve Skobelev, Zarudni ile Peşekhonov’un verdiği «raporları» anımsayın!)? Bunun nedeni, her şeyden önce, onların dairelerini yönetmeleri yerine, dairelerinin onları yönetmesidir. Diğer şeylerin yanısıra, bunun nedeni, her dairenin hâlâ, Bakanların takdire şayan arzularını «boş lafa» çeviren, Hükümetin her devrimci önlemini sabote etmeye hazır olan Çarlık zamanı bürokratlarının oturdukları birer kale olmasıdır. İktidarın Sovyetlere sözde değil gerçekten geçebilmesi için, bu kaleler ele geçirilmeli, Kadet-Çarlık rejiminin uşakları buralardan atılmalı ve buralara, devrime sadık olan, seçilebilir ve azledilebilir güçler getirilmelidir.
iktidar Sovyetlere — bu, cephe gerisindeki ve cephedeki tüm Hükümet kuramlarının radikal bir şekilde tepeden tırnağa tamamen temizlenmesi demektir.
iktidar Sovyetlere — bu, cephe gerisindeki ve cephede ki her «üst»ün seçilebilir ve azledilebilir olması demektir.
İktidar Sovyetlere — bu, şehir ve kırdaki, ordu ve /donanmadaki, «daire» ve «kurumlar» daki, demiryolu, posta ve telgraf dairelerindeki tüm «iktidar temsilcilerinin» seçilebilir ve azledilebilir olması demektir,
İktidar Sovyetlere — bu, proletaryanın ve devrimci köylülüğün diktatörlüğü demektir.
Bu diktatörlük, emperyalist burjuvazinin diktatörlüğünden, Komilov ve Milyukov’un çok yakın bir zaman önce Kerenski ve Tereşçenko’nun hayırhah yardımlarıyla kurmaya çalıştıkları diktatörlükten temelden farklıdır.
Proletarya ve devrimci köylülüğün diktatörlüğü, emekçi çoğunluğun, demokratik bir barış, üretim ve dağıtım üzerinde işçi denetimi, toprağın köylülerin eline geçmesi, halka ekmek sağlanması doğrultusunda sömürücü azınlık üzerindeki, çiftlik sahipleri ve kapitalistler, vurguncular ve bankerler üzerindeki diktatörlüğü demektir.
Proletarya ve devrimci köylülüğün diktatörlüğü, komplolar ve el altından pazarlıklar olmadan, herkesin gözü önünde Uygulanan açık bir diktatörlük, kitlelerin diktatörlüğü demektir. Çünkü böyle bir diktatörlük, çeşitli «yükten kurtulmalar» la işsizliği arttıran lokavtçı kapitalistlere, ve yiyecek fiyatlarını arttıran ve kıtlığa neden olan bankerlere ve spekülatörlere hiç merhamet etmeyeceğini saklamaya gerek duymaz.
Proletarya ve devrimci köylülüğün diktatörlüğü, kitlelere karşı şiddet uygulamayan bir diktatörlük, kitlelerin iradesi doğrultusunda ve kitlelerin düşmanlarının iradesine engel olmak için uygulanan bir diktatörlük demektir.
İşte, «Tüm İktidar Sovyetlere!» sloganının sınıfsal içeriği budur.
İç- ve dışişlerindeki gelişmeler, uzayıp giden savaş, ve barış özlemi, cephedeki yenilgiler ve başkentin savunulması sorunu, Geçici Hükümet’in çürüklüğü ve Moskova’ya «taşınmasının» tasarlanması, ekonomik yıkım ve açlık, işsizlik ve tükeniş — bütün bunlar, Rusya’nın devrimci sınıflarını karşı konulmayacak şekilde iktidara sevkediyor. Bu, ülkenin daha şimdiden proletarya ve devrimci köylülüğün diktatörlüğü için olgunlaşmış olduğu demektir.
"Tüm iktidar Sovyetlere!" devrimci sloganını nihayet gerçekleştirmenin zorunlu olduğu zaman gelmiştir.
Raboçi Put (İşçi Yolu) No. 35, 13 Ekim 1917.