Header Ads

Header ADS

TROÇKİ VE LENİNE KARŞI KOMPLO

T. Clark

GİRİŞ.

"1917 Şubat Rus devrimini takiben, Temmuz Günleri" yenilgisinden sonra, Alexander Kerensky öncülüğündeki Geçici Hükümet, Lenin ve Bolşevik partisine karşı "cadı avı" kampanyası yürütmüştü. Lenin ve yoldaşları Alman genelkurmay ajanları olmakla suçlandılar. Bu anti-Leninist komplo, Bolşevik partisi kendi içinde de pek çoklarını etkiledi. Bu dönemde, Troçki Bolşeviklerle işbirliği yapmaya başlamıştı. Bu yazı Troçkinin Temmuz olaylarının ardından, işçi sınıfı ve partinin yaşadığı yenilgilerden sonra en doruğuna ulaşan anti-Lenin komplosunda oynadığı rolü inceliyor.

Anti-Lenin komplonun amacı, Lenini Bolşevik liderliğinden izole etmek, ve devamında tasfiye etmek, partiyi zayıflatmak ve böylece, Lenin'in Nisan 1917'de Rusya'ya döndüğünde kendine hedeflediği amacına karşı olarak, sosyalist devrimle ilgili tüm girişimleri iptal etmekti.

 SİYASİ ARKA PLAN

1917 Rus devrimi, özellikle o yılın Ekim ayında (Kasım) Bolşevik partisi öncülüğünde işçi sınıfının iktidarı ele geçirmesi, dünyayı değiştirdi. İlk defa olarak, işçi sınıfı iktidara gelmişti, ve böylece günümüze kadar ulaşan dünya tarihinin yeni bir dönemini sağladı. Bunlar önemli olaylar - işçi sınıfının iktidarı ele geçirmesi Lenin ve yoldaşlarının amansız çalışması ile mümkün olmuştur. Bu çalışma, özellikle, oportünizme ve revizyonizme karşı mücadele ile, 'Ekim' 1917 de Bolşeviklerin başarısının temelleri atıldı.

Şubat 1917 devrimi patlak verdiğinde, Lenin yıllardır sürgünde, yurt dışındaydı ve İsviçre de yerleşmişti. Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanya'ya karşı ittifak, Lenine kontrolleri altındaki toprakları üzerinden Rusya'ya dönmek için izni reddetmişti. Ancak, Lenin'in adına hareket eden, sosyalist sempatizanları, özellikle, İsviçre Sosyal Demokrat Parti Sekreteri Fritz Platten, Lenin'in Almanya dan geçerek Rusya'ya dönüşünün, Alman hükümeti ile düzenlenmesini başarmıştı. Bu, Lenin ve onun diğer arkadaşlarının ünlü "mühürlü tren" yolculuğu olarak tanındı.

Bu olaylar Lenin'in bir Alman ajanı olduğu Rus karşı-devrim propagandasının temelini oluşturdu. Lenin'e karşı yapılan böyle iftiraların gerçek nedenleri başkaydı, daha doğrusu, Leninin Rus devrimi ve gidişatı ve 1917 de Çarlık çöktükten sonra idaresini alan Geçici Hükümete karşı olan görüşleri ile ilgiliydi.

Birinci Dünya Savaşı Lenin'in oportünizme karşı mücadelesinin doğruluğunu vurgulamıştı.  Hatta Lenin'ede sürpriz olarak, 1914 de savaş patlak verdiğinde, savaşan tüm ana ülkelerde, uluslararası sosyal demokrasi kendi burjuvazisinin yanında yer almıştı.  "Rus Marksizmin babası", Lenin'in erken yıllardaki danışmanı Plehanov bile, bir savunmacı olmuştu. Sosyal Demokrasinin bu ihaneti bu güne kadar geldi, ve devam ediyor. 1914 yılında patlak veren Emperyalist savaşta, emperyalist burjuvaziyi destekleyerek, sosyal demokrasi, işçi sınıfı içinde emperyalizm yanlısı eğilim haline geldiğini kanıtladı.

Lenin'in görüşüne göre, Marksistler için görev, işçi sınıfını bu emperyalizm yanlısı eğilimi takip etmekten koparmaktı. Lenin için bu, savaşa karşı olma ve işçi sınıfını burjuvaziye karşı iç savaşa dönüştürme çağrısı şeklini almıştır. Lenin, bu nedenle, başlangıcından beri, işçi hareketi içindeki emperyalizm yanlısı sağ kanatıyla mücadele içindeydi.

Sosyalist devrim söz konusu olduğu sürece, sosyal demokrasinin savaşta en gerici emperyalist çevrelerle işbirliği, Lenin için, İkinci Enternasyonalin çökmesi demekti. Revizyonizm enternasyonalde zafere ulaşmıştı. Emperyalist savaşı, devrim ve sosyalizm için kullanmak yerine, bu işçi sınıfının hainleri, tek ülkede sosyalizm imkânsız olduğu, gelişmiş ülkelerde eşzamanlı olması gerektiği iddiası arkasına saklandılar.

Lenin, “emperyalizm, kapitalizmin en yüksek aşaması” (1916) adlı çalışmasında, tüm emperyalist ülkelerdeki burjuvazinin ayrıcalıklı bir işçi sınıfı tabakası yarattığını gösterdi. Bu "tatmin" tabaka, küçük-burjuva bir yaşam tarzına sahipti, ve bu nedenle emperyalizmin devamlılığına ilgi duyuyordu. Onlar işçi sınıfı hareketi ve sosyalizmin içinde kapitalist sınıfın ajanlarıydılar. Onlar Bolşevikliği düşman olarak gördüler.

1914-18 emperyalist savaşı, işçi sınıfı hareketini onarılmaz bir şekilde iki kampa böldü: kendi emperyalist burjuvazisini savunan “savunucular”, ve kendi burjuvazilerinin yenilgisi çağrısı yapan “yenilgiciler”. Lenin'in 1917 Nisan'ında Rusya üzerinden Petrograd'a döndüğü, sosyal-emperyalistlerin devrimin başlangıcında Sovyetlere egemen olduğu zamanda durum buydu.


LENİN PETROGRAD'DA.

Lenin'in devrimci önderlikten atılması, 1917'deki Lenin karşıtı komploda yer alanların temel amacıydı. Lenin ve Bolşevik partisine karşı yapılan iftira, bu açıdan, beklenen bir sonuçtu. Karşı-devrim, Lenin'in yabancı bir gücün, Almanya'nın bir ajanı olduğu yönündeki söylentileri yaymaya başladı. Bu tür ajanlar gerçekten var olduğundan, bu tür söylentiler pek çok kişinin gözünde ikna edici içerikteydi. Bu söylentilere daha Lenin Petrograd'a gelmeden önce yayılmaya başlandı. Aslında, anti-Lenin komplocular Şubat devrimi patlak verdikten kısa süre sonra işe koyulmuşlardı, ve Bolşevik partisi içinde de beklenmedik müttefikler bulacaklardı. Rusya'ya dönüşünde, parti merkezlerine giderken Lenin “...  halkı, savaşa, Geçici Hükümete ve proleteryanın barış ve özgürlük davalarına hainlik yapan " Menşeviklere karşı" biraraya getirme yönünde halka konuşmalar yapmak için bir çok defa durdu. Konuşmalarının çoğu dinleyicileri rahatsız etti. Sukhanov, öfkeli dinleyicilerden birinin; "Böyle bir adama bir süngüyü takmalısın ... Bir Alman ajanı olmalı", dediğini duydu. ((Ian Grey: Stalin - Man of History; p. 91).

Petrograd'da Lenin'in ilk çalışma günü 4 Nisan oldu. Reformistlerin hakim olduğu Sovyet Petrograd İcra Kurulu toplantısına katıldı. Lenin, Almanya'dan Rusya'ya dönüşünü açıkladı ve Yürütme Komitesinden, yolculuğun toplantı tarafından onaylanmasını istedi ancak "Lenin'in önerileri kabul edilmedi".   ((Lenin: A biography; Progress Publishers, Moscow; p.238)  

Reformistlerin, başlangıçta kitleler tarafından da paylaşılan, savunmacı politikası, oportünist Sovyet liderliği, anti-Lenin komplonun üzerinde gelişmesi için verimli zemini garantiledi. Bu, 1917’nin “Temmuz Günleri” nden sonra ürün verecekti. Lenin’in devrimin yönüne dair görüşleri, onu sadece oportunistler, Sovyetlerde çoğunlukta olan sosyal-emperyalistlerle değil, ayni zamanda Bolşevik parti’nin birçok üyesi ile de ters düşürmüştü, öyle ki “Parti onun derhal devrim talepleriyle sarsıldı”.   (Ian Gray: Tarihin Stalin-Adamı; ibid.)

Ve gerçektende " Pravda bunu" burjuva demokratik devriminin sona erdiği varsayımından yola çıktığından, kabul edilemez "olarak kınadı."   (Ian Gray: ibid.)

Lenin'e karşı muhalefet   "Kamenev Zinovyev ve diğer önde gelen Bolşeviklerin yanı sıra, çok sayıda sıradan üyelerde sadece onun ana tezi değil, aynı zamanda Menşeviklerle ilişkilere koyduğu yasağa karşılardı."   (Ian Gray: ibid.)

Lenin, "... Merkez Komitesinin bütün üyeleri nin onun devrim olasılığı görüşüyle aynı fikirde olmadığı, bazılarının, Rusya'da burjuva-demokratik devrimin tamamlandığı ve sosyalist devrime geçiş için bir mücadele olması gerektiğini kabul etmediği” gerçeğiyle karşılaştı. (Lenin: A biography: Progress Publishers; p.239

Lenin'e karşı burjuva karşı-devrimci komplonun, o dönemde Lenin'in en yakın destekçilerinin arasında bile bir çeşit destek bulmasının nedeni  açıktı. Lenin-karşıtı komplo, örgülü (birbirine bağlı)  üç iplikçiğe sahip olan temel üzerinde oluşturuldu. Birincisi, Lenin'in Rusya'ya dönüşü sırasında Almanya üzerinden seyahat ettiği ve Almanların bir ajan olduğu iddiasıydı. Bir dereceye kadar Tsarina'ya karşı Alman yanlısı olduğu önceki suçlamalar Lenin'in omuzlarına transfer edildi. Birincisi ile ilgili ikinci ip, Lenin'in devrimci mağlubiyet politikasıydı. Lenin, devrimci yenilgisizlik politikasını, yani kendi gücünün yenilgisini çağırmayı savundu. Gerçekte, elbette, Lenin, dünya sosyalizminin nedenini daha da ileri götürecek olan emperyalist Geçici Hükümetin yenilgisini çağırdı. Leninist karşıtı komplo kurmanın üçüncü kolu, Lenin'in, 1917'de, burjuva devrimini sosyalist devrime dönüştürmek için yaptığı çağırıydı.

Lenin, 1917’de Rusya’ya dönme ve onu daha da tecrit etme mücadelesi konusunda belli bir derecede tecrit yaşadı. Stalin, Bolşevik liderliğindeki Lenin'in ileri sürdüğü yeni çizgiye uyanlardan biriydi. Lenin'in çizgisi, yeni bir müttefik olan LD Troçki'den, sürekli devrim teorisinin Lenin'in tartıştığı yeni çizgiyle çakıştığı bir başka müttefik bulmaktı: kapitalist devrimi sosyalist bir devrime çevirmek.

LENİN VE TROTSKY.

Troçki, 1903'lerden itibaren Lenin'in ve Rus devrimci Marksist hareketinde Bolşevizmin uzun süreli rakibi olmuştu. Mayıs 1917'ye kadar, Rusya'ya geri döndüğünde, Troçki, kendisi ve üye olduğu grup Mezhrayontsi veya “bölge arası grubu”, adına konuşurken şunları söylüyordu;

“Kendime Bolshevik diyemem…Bizden Bolşevizmi tanımamız istenemez”. (Bakınız: Lenin Miscellany IV, Rus baskısı, ss. 302-03)

1917 devrim döneminde, o yılın Mayıs ayına kadar Troçki, hâlâ Bolşevizme, yani Leninizme karşıydı. Bu, anti-Lenin komplosunun önemli bir yönüdür; bunu daha ilerde aydınlatacağız. Troçki, 1917'de bile Lenin'in oportünizme ve revizyonizme karşı mücadelesinin önemini henüz kavramamıştı. Troçki, Marx'tan ödünç aldığı bir deyim olan “sürekli devrim” adını verdiği, ultra-sol bir teoriyi savunmuş olmasına rağmen, Oportünistler ve revizyonistler den ayrı bir parti ayrı oluşturmanın önemi demek olan, Lenin'in parti sorunu konusundaki mücadelesini hiçbir zaman anlamadı. Bu konuda Lenin Troçkiy'le tüm yol boyunca savaştı. Buna rağmen 1917 devrimi sırasında 

“Mayıs’ta Troçki yurt dışından geldi ve Lenin'in konumunu büyük ölçüde güçlendirdi”.   (Ian Gray: Stalin, tarihin adamı; s.91)

Troçki, Lenin ile önceki farklılıklarını bir kenara bıraktı. İki adam arasındaki bu burjuva devrimini sosyalizme doğru ilerletme anlaşmasına dayanan yeni işbirliği konusnda Grey şöyle söylüyor

"Rusya'ya dönüşü sırasında, Troçki, Bolşevik Partisinin bir üyesi bile değildi, ancak kısa zamanda coşkuyla karşılanacak ve hemen Merkez Komitesine seçilecekti." (Gri; op.cit, s.92 )

Troçki, Rusya'ya dönüşünde Bolşevik partisiyle yakın bir şekilde çalışmaya başladı ve resmi olarak “Temmuz günleri” nin devamında, Ağustos ayında, Altıncı Kongrede partiye, Mezhrayontsi grubuyla birlikte katıldı.

18 Haziran'da Petrograd'da, Geçici Hükümet'in aynı tarihte emrettiği yeni saldırıya karşı, göstericilerin çoğunluğunun Bolşevik pankartlar ve sloganlar taşıdığı yarım milyonluk bir kitle gösteri oldu. Lenin, " Haziran'ın on sekizi" adlı makalesinde şöyle demişti:

"Şu veya bu şekilde, 18 Haziran, Rus devriminin tarihine bir dönüm noktası olarak geçecektir", (Lenin: CW Vol. 25, s.109)

18 Haziran gösterisi, oluşan gerçek sınıf kutuplaşmasını ortaya çıkarmıştı; burjuvazi, Menşevik ve Sosyal Devrimciler bir tarafta, İşçi sınıfı ve Bolşevikler diğer tarafta. Böylece, Lenin'in görüşüne göre,

“18 Haziran gösterisi, devrimci proletaryanın gücünün ve politikasının, devrimin yönünü gösteren, ve çıkmazdan çıkış yolunu işaret eden bir gösterisidir”.   (Lenin: İbn.)

Saldırının başarısızlığı ve yaşam kayıpları, 3-4 Temmuz'da, işçilerden ve askerlerden oluşan kitleleri iktidarın Sovyetlere  devredilmesi taleiyle, sokaklara yeniden çıkardı. Bu hükümet karşıtı gösteri, yarı ayaklanma karakterini taşıyordu. Lenin, Temmuz gününü bir gösteriden daha fazla, bir ayaklanmadan daha az olarak tanımladı. Sonuç, gerçeklere aykırı olarak, Bolşeviklerin, bu kitle hareketini iktidarı ele geçirmek için yönledirmesi suçlanmasıydı. Gerçekte, Bolşevik liderlik şu anda iktidarı ele geçirmenin erken olduğu görüşündeydi.

" Bu gösteriler Burjuvaziyi ve Menşevik ve Sosyal-Devrimci askılarını, aynı şekilde karşı-devrimci generalleri ve İngiliz-Fransız emperyalistlerini dehşete düşürdü." (Lenin: Bir biyografi: İlerleme Yayıncıları Moskova; s.249)

Temmuz'daki protestolar, Geçici Hükümetin saldırı emri verdiği ön cephede mağlubiyet haberine denk düşmüştü. Bu saldırının çöküşü, burjuvazinin ve basının, Lenin'in bir Alman ajanı olduğunu kanıtlamak için bir kampanya başlatmasını kolaylaştırdı. 4 Temmuz gecesi Adalet Bakanı PN Pereverzev, basına, Lenin'in bir Alman ajanı olarak ima ettiği sahte belgeleri basına açtı. Böylece bir anti-Lenin, anti-Bolşevik histeri dönemi başladı ve “Geçici Hükümet en sonunda Bolşevikleri bastırma yolunda adımlar için karar aldı”. (Leonard Schapiro: Sovyetler Birliği Komünist Partisi, s. 168)

Karşı devrim güven kazanmaya başladı, sonucunda

'Göstericilere ateş açıldı ve Petrograd sokakları kana bulandı'.   (Lenin: Bir biyografi: İlerleme Yayıncıları, Moskova; s; 250)

Ve takip eden günlerde

“...işçiler arasında kitlesel aramalar ve silahların ele geçirilmesi gerçekleştirildi. Devrimci alaylar silahsızlandırıldı, askerler arasında tutuklamalar yapıldı.   (Lenin: İbn.)

Bolşevik matbaası harap edildi. 5 Temmuz sabahı Pravda editoryal ofisleri basıldı. “oraya baskın yapmadan önce çağrılan Lenin, neredeyse ellerine düşecekti. (Lenin: İbn.)

Bu baskınları takiben, 7 Temmuz'da Geçici Hükümet '... Lenin ve bazı Bolşeviklerin tutuklanması ve suçlanması için tutuklama emri çıkardı '. (Lenin: İbn.)

Ve hem Anayasal-Demokrat, hem de Menşevik'in karşı-devrimci gazeteler-, vb.'... Lenin'in mahkeme ye çıkartılması' nı talep ettiler. (Lenin: İbn.)

Soldan devrim ve sağdan karşı devrim arasında kalan Sovyetlerin geçici hükümeti ve onların reformist sosyal-emperyalist destekçileri sola karşı darbe vurmaya karar verdiler. Lenin'in hayatı bu noktada, besbelliki tehlikede idi. Burjuvazinin Bolşeviklerin Alman ajanları olduğu iddiası, Bolşevik desteğinin geçici olarak çökmesine yol açtı. Bolşevikler sokaklarda dövüldü ve parti basını bastırıldı. Böylece, “Haziran Günleri “yenilgisinden sonra, kendine Bolşevik demek tehlikeli oldu. “Haziran Günleri “ni takip eden olaylar Lenin ve Bolşevik partisi için dönüm noktasıydı. Karşı-devrim, bütün gücüyle Bolşevik partiyi yok etmenin yolunu arıyordu. Lenin saklanmak zorunda kaldı.

Ancak “Durumu tam olarak anlamayan Bazı Bolşevikler, Lenin'in gizlenmemesi gerektiği, mahkemede görünmesi (mahkemeye çıkması)  gerektiği görüşündeydi. Eğer yapmazsa, Parti'nin prestijinin kötü olacağını söylediler.   (Lenin: Op. Cit., P. 251).

Troçki, Temmuz günlerini "Büyük iftira ayı" olarak adlandırdı ve şöyle yazıyor:

“O dönemde Lenin'e yapılan saldırılar gerçek bir kasırga oldu”.   (Troçki: Rus devriminin tarihi; s.98).

Ve devam ediyor

" İktidar grubunun tüm hakaretleri, tüm korkuları, tüm hınçları, şimdi o aşırı solda olan ve devrimin zaptedimez gücünün somutlandığı partiye karşıydı.   (Troçki: age Cit. P.117)

Troçki, Lenin'le bir konuşmasına değinir, Lenin sorar: “bunlar hepimizi vurmaya hazırlanmıyorlarmı”. (Trotsky: op. Cit., P.104)

Ve Troçki durumu şöyle analiz ediyor

“korkunç bir iftiraya ait resmi damgayı, sadece böyle bir niyet açıklayabilir.” (İbid)

Başka bir deyişle, Troçki kendi tarihinde, Temmuz ayının ardından, Lenin'in ve Bolşeviklere yönelik kampanyanın, Bolşevik liderliği ortadan kaldırmayı hedeflediği görüşüyle Lenin ile aynı fikirdeydi. Bu olayların sürecinde (konu üzerine) aynı görüşe sahip olmadığını öne sürecek hiçbir şey yok.

Troçki, “Lenin düşmanın planladıkları oyunu sonuna kadar götürmeye yetenekli olduğu görüşündeydi, ve onların eline düşmemeye karar verdi.” (Troçki: Rus devriminin tarihi, vol 2 s.104)

Ayrıca şunu da ortaya koyuyor.

" 6. günün akşamı, Kerenski, cepheden generallerin teklifleri ile dolu olarak geldi ve Bolşeviklere karşı kararlı tedbirler talep etti." (Ibid.)

Bu nedenle, Temmuz ayının devamında Lenin’in hayatının, burjuva karşı-devrimi tarafından ölümcül bir tehlike içinde olduğu şüphe götürmez. Karşı-devrimciler, Rus cephesindeki yenilgilerle, hükümet karşıtı Temmuz gösterileri bağlantılayarak, başta Lenin olmak üzere, Bolşeviklerin Almanya için çalıştığını iddia edebildiler. Bu, anti-Lenin komplosunun özü idi. Ancak, Sovyetlerin burjuvazisi ve kapitalist yanlısı reformist önderliği için acil olan endişe, Petrograd Garnizonu meselesiydi. Lenini izole etme mücadelesi, bir ölçüde de bu sorunla ilgiliydi.

Geçici Hükümet'in kurulmasına yol açan Şubat devrimi sırasında, Petrograd garnizonu, Sovyetlerin kapitalist yanlı liderliğine olan bağlılığına borçluydu, karşılık olarak Geçici Hükümeti destekledi. Ancak, 1917 yazında, bu garnizon giderek artan bir şekilde Bolşevik etkisi altına geçti. Bu nedenle, burjuva görüşü açısından, Lenin ve Bolşevik Parti'nin itibarını askerin gözünde düşürmek için önlemler alınmalıydı. Bunu başarmak için, Lenin'in Almanya için çalışan bir ajan olduğu söylentilerini yaymaktan daha iyi bir yol olamazdı.

Burjuva basını tarafından hızlandırılan ve özellikle Lenin’i hedef alan Bolşevik histerisi sırasında, Lenin “... partisini gizliliğe dönüş için hazırlıyordu.”  (Deutscher: The Prophet armed-Trotsky, 1879-1921; p.274)

Burjuvazinin ve reformist destekçilerinin amacı, işçi devrimindeki tüm girişimleri engellemekti. Bu ordu ve kitleleri, Lenin ve Bolşeviklere karşı yönlendirmek demekti.  Sovyetlerin kapitalizm yanlısı, sosyal-emperyalist önderliği, 3-4 Temmuz döneminde ayaklanma girişimini teşvik ettiği için, Bolşevik Sovyet fraksiyonundan “partinin önderlerinin hemen, kategorik ve açık bir kınama” yapmalarını talep etti.

Bu arada, karşı-devrim, Bolşevik partinin Merkez Komitesine, Lenin'i kendisine yöneltilen Alman casusu olma suçlamalarıyla yargılanmak üzere teslim etmesi için azami baskı uyguluyordu. Bunu Troçki

“... Bolşevik saflarında - en azından üst çevrelerde Lenin'in soruşturmadan kaçındığı konusunda tereddüt vardı”.  (Troçki: Rus devriminin tarihi, Cilt 2; s.106)

Ve Troçki, “Temmuz utanmaz, dizginlenemez ve muzaffer iftiradan oluşan bir ay oldu” diyordu. (Troçki: ibid.)

Özetle, durum, Lenin'e karşı yürütülen bu iftira kampanyası, parti ya da taraftarlarına yapılan saldırılara dönüştürüldü. Voinov, bir Bolşevik, öldürüldü; suçu, bir parti gazetesi satmaktı. Bolşevikler geri çekilmeye zorlandı ve Lenin gizlenmedeydi. İstihbarat servislerinin bölge başkanlarından birisi hakim sınıfların tavrını şöyle açıklıyordu;

" Lenin in önceki faaliyetleri, Alman istihbaratı ile bağlantısı, Alman altını alması ile ilişkin olarak istihbarat servislerinin raporları, onu derhal asmaya yetecek kadar inandırıcı."  (Trotsky: The history of the Russian revolution, Vol. 2; p.110)

Lenine karşı Linç sürüsü atmosferi heyecanın doruğuna yükseltildi, ve Troçki, devrim tarihinde şöyle demekte:

“Tüm devrimlerin ve iç savaşların tarihi, tehdit altında olan ya da devrilen bir egemen sınıf, talihsizlikler in nedenini kendi içinde değil ama yabancı ajanlarda ve elçilerde arar. (Trotsky: op. Cit., S. 120-121).

Otobiyografisinde, Troçki.

“... başkentin sokakları Bolşeviklere karşı iftirayla kaynıyordu”.   (Leon Trotsky: My Life; penguin books; p.302)

“Ve onlar, bizden uzak olmamalarına rağmen, bizi tek tek vurmadılar. Bolşevikler sokaklarda dövülüyor ve öldürülüyorlardı.” (Trotsky: My Life; pp. 325-326).

LENİNİN MAHKEMEYE ÇIKIP ÇIKMAMASI ÜZERİNE TARTIŞMA

Temmuz günlerinden sonra karşı-devrim ilerlemede idi. Burjuvazi için, eğer bir şüphe var idiyse, Bolşeviklerin kendi egemenliğine karşı ölümcül bir tehdit oluşturdukları gün ışığına çıkmıştı. Bu durum, Lenin in kendisine yöneltilen suçlamalarla yüzleşmesi için teslim olup olmaması konusunda Bolşevik partisinde başlayan tartışmaların genel arka planını oluşturmaktaydı. (Lenin) Suçlu bulunursa, ihanetin cezası ölüm ya da uzun vadeli hapishane olacaktı. (2)

Bu aynı zamanda Lenin'i önlerinde bir engel olmaktan çıkmasını isteyenler için de ideal bir fırsattı. Lenini politik nedenlerden ya da hırs nedenlerinden ötürü liderlikten çıkartmak isteyenler şimdi bu anti-Lenin komplosu arkasına saklanabilirlerdi, ki bu partide Leninin teslim olup olmaması ve mahkemeyle yüzleşip yüzleşmemesi tartışması biçiminde şekillendi.  (3)

Şüphesizki, emperyalistlerin ve onların reformcu sosyal-emperyalist kuklalarının neden Lenin'i ortadan kaldırmak istedikleri açıktır. Açık olmayan, neden parti içinde bazılarının Lenin in geçici ya da sürekli sahneden çekilmesini istemesi nin “nedenler” idir.

Gösterdiğimiz gibi, sürgünden döndüğünde, Pravda Lenin in devrimi yöneltmek istediği yöne karşı çıktı.  Bu muhalefet Kamenev tarafından yönetildi. Troçki, Lenin'in uzak ta saklanmaktayken

“... Kamenev'in kanadı, başını yükseltiyordu” diyor.   (Troçki: Hayatım; s.326)

Kamenev, Lenin'in “yolundan çekilmesini (önünde engel olmaktan çıkmasını)” politik sebeplerden istiyordu. Kamenev, Rykov ve Zinovyev ile birlikte, Lenin'in işçi sınıfı tarafından iktidarın ele geçirilmesini amaçlayan, yeni politik çizgisine karşı çıkanlardan biriydi.

Onlar, Rusya'nın sosyalizmi mümkün kılan gelişme aşamasına ulaşmadığını savunarak, devrimin burjuva demokratik çizgileri ile birlikte devam etmesini desteklediler. Lenin'in kendisini yetkililere teslim etmesi ve kendisine yöneltilen suçlamalara karşı çıkması gerektiğine inanan Bolşevikler vardı. Bunlar, (mahkemede) anti-Bolşevik iftiraları teşhir ederek partiye fayda sağlayacağını savundular. Ancak bu, anti-Lenin komplosunun doğası ve amacının yanlış bir şekilde okunmasıydı. Komplo, gerçeklere dayanarak doğruyu bulma amacında değildi, amaç, Bolşevik partisinin artan siyasi etkisini tersine çevirerek, onu yok etmektiBu, Lenin’in tutuklanması partiden izole edilmesi, ve onun öldürülmesi demekti.

Lenin, kendisinin ve Zinovyev'in aleyhindeki suçlamaları incelemek için "karşı-devrimden saldırı tehlikesinin olmayacağı koşullarda" bir Sovyetler Birliği İnceleme Komisyonu oluşturulması çağrısı yaptı. Troçki bunu şöyle yazıyor

" Sovyet Komisyonu'nun söz verilen araştırmaya başlamadaki isteksizliği, sonunda Lenini uzlaşmacıların ellerini davadan çektikleri ve acımasız   Beyaz Muhafızlara devrettiklerine ikna etti.   (Trotsky: The history of the Russian revolution, Vol. 2; p.105) (4)

İşte burada bu olaylarda başka bir kişinin rolüne bakmak zorundayız. Bu kişi Troçki’nin kendisidir. Kamenev, Zinovyev ve Rykov'un aksine Troçki, Lenin'in devrimin iktidarın işçi sınıfı tarafından ele geçirilmesine doğru yönlendirilmesi gerektiği görüşüyle aynı fikirdeydi. Lenin bu politik çizgiyi emperyalist savaştan doğan somut şartlara dayandırmıştı. Troçki, aynı sonucu soyut "sürekli devrim " teorisi ine dayandırmıştı, gerçi savaş şartları olmaksızın, Çarlığa karşı bir devrim, bolşeviklerin iktidarı ele geçirme ya da elde tutma şanslarını azaltan farklı bir yol izleyecekti. (5)

İktidarın ele geçirilmesine ilişkin anlaşma, Troçki yi Bolşeviklerle birlikte çalışmaya, daha sonra Ağustos ayında Bolşeviklere katılmaya yönlendirmiş olsada, Troçki, Lenin'i bir müttefik olmaktan çok rakip olarak görüyordu. Bu rekabetcilik, Troçki'nin geçmişteki birçok hareketini, yani 1917 devriminden önce ve devrim sırasında motive etti. Gelecekte de motive etmeye devam edecekti. 

Devrim sırasında, Troçki'nin Lenin ile olan rekabeti çeşitli biçimler aldı. Kendisini üç kez açık bir şekilde gösterdi. 

Birincisi, Mayısda, Bolşevik Partiye katılma müzakerelerinde, kendisine “Bolşevik diyemeyeceğini” açıklamasıydı. Aslında bu, partinin adını değiştirmesi gerektiğini söylemekti.  (6)

İkinci kez, Troçki'nin Lenin'le olan çekişmesi, Lenin ve Zinovyev ve Kamenev'in tutuklanması için tutuklama kararlarının çıkarıldığı zaman kendisini gösterdi. Troçki, Lenin'in yaptığı gibi saklanmak yerine, aslında tam tersini yaptı. Troçki, Geçici Hükümet'e kendisinin de tutuklanması için kararın çıkarılmasını talep eden bir mektup yazdı. Böylece Troçki, tutuklama emirlerini bir onur rozeti olarak gördü- eğer Lenin (bu rozeti) taktıysa, her ne pahasına olursa olsun o da takacaktı. Böylelikle, Troçki'nin sadece kendi hayatını tehlikeye atmakla kalmayıp, kendi kişisel “şan ı” nı devrimin çıkarlarının önüne koyduğunu görüyoruz.

Troçki, Otobiyografisinde karşı devrimci otoriteye Lenin le birlikte tutuklanma arzusunu nasıl bildirdiğini anlatıyor. Provisional Government'a bir mektup yazdığını söylüyor.

“Lenin, Zinovyev ve Kamenev in tutuklamaya tabi tutulduğu kararnamenin eylemlerinden beni muaf tutmak için hiç bir gerekçeniz olamaz; Yukarıda bahsi geçen yoldaşlarım gibi geçici hükümetin genel politikasına uzlaşmasız karşı olduğumdan şüphe etmenize bir gerekçeniz olamaz.”

Troçki derhal tutuklandı. Lenin'den farklı olarak, kendisini karşı-devrime aptalca teslim etti. Adına tutuklama emri çıkarılmış olmasından 'Prestij' kazanmak amacıyla, böylece de sürekli rekabet içinde olduğu Lenin den geri kalmamak için, Troçki Geçici Hükümete teslim oldu. Tarihsel olarak açıktırki, Troçki tutuklanmayı istemekle, Lenin le dayanışmasını ifade ettiğine inanmamızı istiyor. Ancak, dayanışmanın en iyi göstergesi, hakkında tutuklama kararı olsun olmasın, dışarda kalmak ve saklanmaktı. Troçki bu küçük dramadan, bakış açısına bağımlı olarak, ya oldukça aptal, ya da korkusuz olarak çıkıyor.

Troçki'nin Lenin ile rekabetinin kendisini gösterdiği üçüncü ve en tehlikeli şekli, Lenin in Geçici Hükümete teslim olup olmaması ve mahkemeye çıkıp çıkmaması gerektiği konusunda oldu.   Bu, Bolşevik partisinin lider çevrelerini bölen bir soruydu. Lenin, ilk başta, güvenliğiyle ilgili güvenceler alınabilseydi, kendisini teslim etmeye ve mahkemeye çıkmaya karar vermişti. Bu tür güvenceler, Geçici Hükümet’e bağlı, kaçak olan reformistlerin egemenliğindeki Petrograd Sovyeti’nin İcra Kurulu’nda aranıyordu, ancak hiç bir güvence söz konusu değildi ve Lenin, gizlice saklanmaya devam etmeye karar verdi. Stalin, ilk başta, Lenin'in çizgisini, Lenin'in hayatını korumak için sağlam güvenceler olursa, mahkemede bir görünümün mümkün olacağını savundu. Daha sonra Stalin Lenin'in mahkemeye çıkmasına tamamıyle karşı çıktı. Bu, 7 Temmuz akşamı Kruptskaya tarafından not edildi. (8)

Troçki'nin Lenin'in kendisini karşı devrimci otoriteye teslim edip etmemesi meselesindeki rolü tarihsel bir tartışma konusudur. Kayıtlar, Troçki'nin, Lenin in mahkemeye çıkması lehinde olduğunu, yani, kendisini Bolşevikleri suçlayan ve zaten partinin üyelerine saldırmış ve birini öldürmüş olan karşı-devrimci linç sürüsüne teslim etmesi (lehindeydi).

Sonucun kendisini açıklayan soru şuydu: Troçki'nin Lenin'in kendisini karşı devrime teslim etmesini istemesinin arkasındaki niyet neydi?

Lenin'in kendisini yetkililere teslim edip etmesi meselesi, 26 Temmuz'dan 3 Ağustos 1917'ye kadar gizlice süren Bolşevik Parti'nin Altıncı Kongresi'nde çözüldü.

Kongre Leninin mahkemeye çıkıp çıkmamasını tartıştı. Kamenev, Rykov, Troçki ve diğerleri, daha Kongre'den önce, Lenin'in karşı-devrimci mahkemeye çıkması gerektiğini söyledi. (History of the Communist Party of the Soviet Union [Bolsheviks] short course, Foreign Languages Publishing House Moscow, 1939; p. 198)

Kamenev ve Rykov’un, Lenin'in sosyalist devrime yönelik politik çizgisine katılmadığını biliyoruz. Bu nedenle, bunların bu dönemde Lenin in liderlikten uzaklaştırılmış olmasından oldukça mutlu veya rahatlamış olabileceklerini tahmin edebiliriz. Ancak, Troçki'nin Lenin in liderlikten uzaklaştırılmış olmasını görmek isteme motivasyonunun iktidarın ele geçirilmesi sorununa ilişkin olarak siyasal amaçlı konuya bağlantılanamaz. 

Troçki'nin tamamen saf olduğunu, ve onun   burjuva karşı-devrimin Lenine adalet kurallarına uygun bir şekilde davranacağına gerçekten inandığını varsaymıyorak, o zaman biz Troçki'nin motivasyonunun Makyavelist ve kişisel nedeni olduğu bakış açısına ulaşmak zorundayız.

Troçki, sadece Lenin'le olan kişisel rekabeti tarafından motive oldu. Çıkarımsal olarak, Troçki nin, Lenin'i, kendi iktidar arayışının çıkarları nedeniyle karşı-devrime kurban etmeye hazır olduğunu söyleyebiliriz. Lenin'in bu teslim olması, onun hapsedilmesini ve bir noktada kaçınılmaz olarak öldürülmesiyle takip edeceği, Troçki için ikincil bir önemdi. Gösterildiği gibi, partinin Altıncı Kongresi'nin kararı, mahkeme hala karşı-devrimci sınıfın hizmetinde olması nedeniyle, Lenin'in mahkemeye çıkmamasıydı. Özellikle Stalin, Lenin'in mahkemeye çıkmasına karşı çıktı.

'Stalin Lenin'in mahkemede yargılamaya çıkmasına şiddetle karşı çıktı'.   (Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin Tarihi [Bolşevikler] kısa kurs; s.198)

Stalin'in görüşü Kongre'nin pozisyonuydu:

" Bu aynı zamanda Altıncı Kongrenin tavrıydı, çünkü bu bir yargılama değil, bir linç sürüsü olacağı nı hesaba kattı."   (Ibid.)

 Bolşevik liderliğinden ve dolayısıyla devrimin önderliğinden uzaklaştırmak için Lenin'i linç sürüsüne teslim etmek isteyen Troçki'den farklı olarak Altıncı Kongre (nin)

“... burjuvazinin tek bir şey istediğinden hiç şüphesi yoktu - burjuvazinin en tehlikeli düşmanı olarak Lenin'in fiziksel olarak yok edilmesi.” (Aynı eser) 9   

Eğer Altıncı Kongre nin, Lenin'in karşı-devrim tarafından katledileceğine hiç” şüphesi" yok idiyse, devrimlerin tarihini bilen Troçki'nin, Lenin'i burjuvazinin karşı-devrimci subaylarına teslim etme nin sonuçları hakkında herhangi bir şüphesi olacağına inanmak için bir neden olamaz. .

Daha sonra, Troçki oldukça mide bulandırıcı bir biçimde Stalin'in hayatını yazdığında, ikna edici olmayan bir şekilde, olayların tarihini yeniden yazmaya çalışarak: Lenin in mahkemeye çıkmasının, otoriteye teslim olması gerekip gerekmediği konusundaki tartışmalara hiç katılmadığını iddia ediyor.  Troçki üstünkörü şöyle yazıyor

"Aslında, o konferanslar sırasında kişisel olarak yer almadım, çünkü o saatlerde ben kendimde gizlenmek zorundaydım."(Stalin, an appraisal of the man and his influence, p.212)

Fakat Troçki'nin 'konferanslara' katılıp katılmadığı sorun bile değil. (10)  Troçkinin Lenin in Geçici Hükümete teslim olup olmaması hakkındaki tartışmalarda hiç yer almadığı inanılamaz-düşünülemez olarak kalır. O dönemde Bolşeviklerle yakından çalışıyordu. Bu konuyla ilgili tartışmalara katıldığı ve Lenin'i karşı-devrime teslim etmenin lehinde olduğu aşikardır. Geçici Hükümeti kendisini tutuklaması için davet mektubu yazan Troçki, Lenin'in burjuva mahkemelerine teslim olmasına karşı çıkmazdı. Troçki'nin pratiklerinin, sonra dan iddia ettiği gibi dayanışma nedeniyle değil, Lenin’le olan rekabeti nedeniyle nasıl motive edildiğini gördük.
    
Troçki'nin pratiği, Lenin ile olan rekabeti tarafından motive edildiği, onun şu sözleriyle vurgulanır;

Stalin tutuklanmadı ve bu konuda resmi olarak bile suçlanmadı, basit bir nedenle, resmi makamlar ya da kamuoyu gözünde, siyasi olarak varlığı yoktu." (Troçki: Stalin; s.212)

Troçki, "Lenin, Zinoviev, Kamenev, ben ve diğerlerinin azgınca eziyet gördüğü bu dönem sürecinde, Stalin basında bahsedilmedi bile, gerçi Pravda’nın editörüydü ve makaleleri imzalıyordu”, diye yazıyor. (Troçki: ibid.)

Bütün bunlar, Troçki'nin genel olarak diğer insanlarla ve özellikle Lenin'le olan ilişkilerinde rekabetçi çizgisini gösteriyor. Meşru bir şekilde gündeme getirilebilecek olan soru, eğer Troçki, yukarıda belirttiği gibi şiddetli bir şekilde zulme uğramış olsaydı, Geçici Hükümete kendisini tutuklaması için mektup yazma gereği duymazdı. Mektup yazıldı, çünkü Troçki Lenin'le rekabet içindeydi ve bu örnekte rekabet, kendisini karşı-devrime boyun eğdirmek için aptalca bir biçim aldı. Bu, bir anlamda, tarihin gözünde iyi görünmek için yapıldı.

Troçki, kendisini, Lenin’in karşı-devrime teslim olmasını savunanlardan biri olduğu durumundan kurtarmaya çalışıyor, ama beceremiyor. Lenin'in mahkemeye çıkması tartışmalarda bulunmadığı iddiası olmasına rağmen, bariz bir şekilde samimiyetsizdir; Bu tür tartışmalara katılmamış olsaydı, bu tartışmaları kesinlikle bilmeyecekti ve konu üzerine onun fikri biliniyordu. Troçki ile aynı gruptan (Mezhrayontsi) olan Lunacharsky, nın bilgisi vardı, toplantılara katıldı ve Lenin'in mahkemede duruşmaya katılması pozisyonunu değiştirdi. Nogin de aynısını yaptı. Troçki'nin katılmış olmaması, Lenin in mahkemeye çıkmasını İsteyenlere yardım etmek olabilirdi.

Troçki, General Polotovsev'in anlattığı öyküyü hatırlıyor, ve şunları yazıyor

"Leninin otoriteye teslim olmamasına karşı olanların ne derecede haklı olduğu, devamında, birliklerin kumandanı General Polotovstsev tarafından kanıtlandı.  Lenin i yakalamak için Terioki (Finlandiya) ya giden subay bana " eğer beyefendiyi (Lenin i) tek bir parçada mı yoksa parçalanmış olarakmı almak istediğimi sordu. bir gülümseme ile cevap verdim "tutuklananlar sık sık kaçmaya çalışırlar". Yasal sahtekarlığı hazırlayanlar için sorun,” adalet" değildi, Almanya da Karl Liebknetch ve Rosa Luxemburg da olduğu gibi, Lenin i öldürmekti “(Trotsky: The history of the Russian revolution, Vol. 2; p.212)

Bu nedenle, tartışılan sadece Lenin in mahkemeye çıkması ve kendisini Alman ajanı ya da Haziran ayaklanmasına önderlik ettiği suçlamalarına karşı savunması gibi basit bir konu değildi.

Asıl mesele Lenin'in hayatıydı, ve kanıtlar Troçki'nin suç işleyici bir şekilde, Lenin'in karşı devrime teslim edilmesini istediğini gösteriyor. Kendi biyografisti Isaac Deutscher, Troçki'nin düşündüğünü ortaya koyuyor.

“Lenin’in saklayacak hiçbir şeyi yoktu, aksine, halkın önünde gerçekleri açıklamakta her türlü çıkarı vardı ve bu şekilde, kitlelerin gözünde olumsuz etkiler yaratacak olan kaçma yerine, davasına daha iyi hizmet verebilirdi. (Isaac Deutscher: Peygamber silahlı, Troçki: 1879-1921; s.274)

Ancak Deutscher, Troçki'nin Lenin in mahkemeye çıkmasını istemesinin arkasındaki gerçek niyeti, Troçkiyi temize çıkarmak için, gizlemekte. Şüphesizki, Troçki'ye karşı şevkli olan Deutscher’ın, Troçki'nin Lenin karşı komplo sürecinde bir entrika olduğunu düşünmekteydi. İngiliz Troçkisti Alan Woods, bu konuda, ondan daha iyi değil. Lenin'in karşı devrime devredilip verilemeyeceği sorusu üzerine, Troçki'yi korumaya çalışıyor. Woods şunu savunuyor

"Parti Liderleri en sonunda Lenin i gizlenmeye gitmesi için ikna ettiler. Bu kuşkusuz ki doğru eylem çizgisiydi. Lenin, devrime ölü ya da hapiste olmaktan daha yararlıydı. (Alan Woods: Bolshevism: the road to revolution; p.565)

Lenin in mahkeme ye çıkmasını isteyenler kampını mağlup eden Stalin'in rolünü belirtmedenWood, şunu yazıyor:

"Partinin bir bölümünün, Troçki nin 1906 da yaptığı gibi, Lenin’in mahkemeye çıkması ve suçlu sandalyesinden kendisini savunması fikri taraftarı olduğu doğrudur. Ama böyle bir fikir delilik olurdu. (Alan Woods: ibid.)

Ancak, Lenin'in karşı-devrime teslim edilmesi sorununa ilişkin olarak, bu "deliliğe" karşı Stalin tarafından savaşıldı, Troçki'nin kendisi şunları söylüyor

" Stalin diğerlerinden daha inatlı bir şekilde direndi ve haklıydı". (Troçki: Stalin; s. 212)

Woods, Deutscher gibi, konuyu ele alırken, Troçki'nin Lenin'in mahkemeye çıkmasını istemesi arkasındaki gerçek ve gizli gizemlerinden kaçınıyor.

Bir açıklama yerine ve bir özür yerine, 1905 devriminin yenilgisinden sonra, 1906'da Troçki'nin kendisini mahkemede savunduğu bize sunuluyor. Woods, Troçki'nin Lenin in karşı devrimci otoriteye teslim edilip edilmemesi konusundaki ikna edici olmayan inkarları ile ilgili soruyu gündeme getirmiyor.

Woods şunları yazıyor

"Daha sonra, Temmuz sonunda Petrograd'da toplanan Altıncı Parti Kongresinin Çoğunluğu, soru nu doğru doğru olarak ele aldı ve Lenin'in kesinlikle mahkeme salonuna ulaşamayacağı, ama "kaçmaya çalışılırken", bu nedenle, bir katilin kurşunuyla katledileceği  sonucuna varıldı.". Bu sadece bir olasılık olsa bile, partinin Lenin'in hayatını bir kumar (masasında zar) atışına risk etmeye hakkı yoktu. (A. Woods: Bolshevism, road to revolution; p.565-566)

Woods elbette haklıydı, ancak bu “kumarbaz atışın” dan daha çok Lenin'i kurtlara atma meselesiydi1917 anti-Lenin komplonun merkezinde Lenin in mahkeme çıkıp çıkmaması, diğer bir deyişle, Lenin karşı devrimci burjuvazi ye teslim edilmelimi edilmemelimi sorusu vardı. Sorunun Leninin yaşaması ve pratik özgürlüğünü koruması, ya da ölmesi olduğu konusunda çok az şüphe olabilir. Bu, Woods tarafından açıkça kabul ediliyor.

Lenin’in hayatının bu zamanda, şu anda tehlikede olduğu şüphesizdir. Karşı-devrim öfkeli. (Alan Woods: Bolşevizm, devrime giden yol; s.566)

Lenin'in hayatının tehlikede olduğu Woods için barizdi. Bolşevik partinin Altıncı Kongresi ne de barizdi. Gerçekte Rus devriminin her öğrencisi için barizdi.  Bu nedenle, Lenin'in hayatının tehlikede olduğu Troçki içinde pervasızca bariz olması gerekirdi. Bunun Troçki'ye açık olmadığını iddia eden herkes, onun açıkça saf bir meclis salağı olduğunu savunmuş olur, ki açıkca (Troçki salak) değildi. Lenin'in yaşamı üzerine tehlike giderek Nogin ve Lunacharsky için de bariz oldu ve elbette Stalin için açıktı.

Alan Woods şunu söylüyor

'Histeri'nin genel atmosferi ve kişisel olarak Lenin'e karşı bir Alman ajanı olarak yöneltilen suçlama göz önüne alındığında, onu' karşı-devrim döneminde 'hukukun' şefkatli merhametlerine emanet etmek sorumsuzluğun doruğu olurdu. (A. Woods: Bolshevism, road to revolution; p.566)

Woods için, Lenin'i “yasa” nın şefkatli merhametine teslim etmek, yani karşı-devrimci histerili kurtlara atmak sadece bir “sorumsuzluk” meselesi olurdu. Marksist-Leninistlerin bu noktada Alan Woods'la farklı görüşteler. Burada yer alan şey, Lenin'i karşı-devrime teslim etmek isteyenlerin kampında basit bir “sorumsuzluk” olarak yorumlanamaz. Burada yer alan, ayni zamanda, Lenin'i parti liderliğinden çıkarmak için bir entrika meselesiydi. Lenin'in mahkemede görünmesini isteyen kamp, saf unsurları olduğu kadar​​, Lenin'in önderliğine karşı entrikaları da içeriyordu.

Açık olan şey, Bolşevik Parti sinin 3-4 Temmuz gösterileri, ya da Petrograd’da yarı-ayaklanmadan sonra iki görüş arasında kutuplaştığıdır. Troçki'nin pozisyonu olan Lenin'in mahkemeye çıkması lehine olanlar ve buna karşı olanlar. Altıncı Kongrede Stalin Lenin'i karşı-devrimci bir mahkemeye çıkmasına karşı çıkanların kampı, yani Lenin'in bir hapis ya da suikast ya da adli cinayete devretmeye karşı olan kampa liderlik etti. Theja Gunawarhana, bu olayların Marksist-Leninist verilerini destekliyor ve bununla ilgili olarak;

"Stalin'in ortaya koyduğu (sosyalist devrim için, Ed.) bir kararı takiben, Altıncı Kongre, Rykov, Troçki ve Kamenev'in Lenin'in karşı devrimci mahkemeye çıkması gerektiğini iddia ettiği için, Lenin'in yargılanmak üzere mahkemeye çıkması gerekip gerekmediğini değerlendirdi. Kongre, Lenin'in duruşmadan çok linç olacağı mahkeme ye çıkması görüşüne karşı çıktı. (Theja Gundawardhana: Kruşçevizm; s.103)

26 Temmuz-3 Ağustos 1917 arasında toplanan Bolşevik Partisi Altıncı Kongresi'nin, muhtemelen 20. Yüzyıl siyasi tarihinin en önemli Kongresi olduğunu söylemek abartı olmaz, çünkü Stalin liderliğindeki bu Kongre Lenin'in kaderini belirledi ve sonuç olarak da Rus devriminin kaderini. Bu kader günlerinde Stalin, Sverdlov, Molotov ve Ordjonikidze'yi, aslında Kongre'nin çoğunluğu, Lenin'in yaşamını korumak için yönlendirdi. Stalin, yargılama taraftarı kampını kolayca yenilgiye uğratabildi çünki liderleri saklanmadaydı.

Eğer Altıncı Kongrede bu olaylarda Stalin'in oynadığı kaderi belirleyen rolünden şüphe duyan varsa, sadece Rosa Luxembourg ve Karl Liebknecht'in sonlarını hatırlamaları gerekir. Troçki'nin Lenin'e karşı sergilediği entrika ve onun hayatına kayıtsız kalmasına rağmen, yukarıda sözü edilen lerin öldürülmesi üzerine Alan Woods;

'İki yıl sonra, Berlin'deki Spartakist ayaklanması sırasında - Temmuz Günleri'ne çarpıcı biçimde benzeyen bir hareket - Rosa Luxembourg ve Karl Liebknecht gerekli tedbirleri alamadı ve karşı devrimci subaylar tarafından tutuklandı. Acımasız ve duygusuzca öldürüleceklerine inanmadılar, ama bu oldu. Alman işçi sınıfının en önde gelen iki liderinin öldürülmesi, Alman devriminin ve dünya tarihinin tüm seyri üzerinde yıkıcı bir etkiye neden oldu. Evet, kişisel cesaret gösterdiler. Ama bu hata için ne kadar korkunç bir bedel ödendi! Eğer Lenin'in yaptığı gibi yeraltına gitmiş olsalardı, Alman devriminin geleceği emin ellerde olurdu”. (Alan Woods: age. S. 566)

Stalin karşıtı biyografisinde, Troçki bize sinik olarak şunu söylüyor

“O günlerde Lenin’i “kim kurtardı” ve“onu kim mahvetmek ”istedi", Sovyet edebiyatında küçük bir yer tutmaz. (Trotsky: Stalin, an appraisal of the man and his influence; p.211)

Lenin'in yaşamını kimin kurtardığı , yani mahkeme görüşüne çıkmasına karşı çıkan kimseler, bu, başta Stalin, Sverdlov, Molotov, Ordonikidze ve onların önderlik ettikleri, belli olsa da, Lenin'in “yıkıl” masını kimler istedi daha az açık.

Burjuva yazarları bu soruyu çoğunlukla görmezden geliyorlar. Aynısı Troçkist yazarlar için de geçerli. Bunu yapmak özellikle kolay, çünkü Lenin'i karşı-devrimci mahkemelere teslim etmekten yana olanların itirazları nın motivasyonları karışıktı. Sorumsuzluk saflıkla, ve Lenin'in liderliğine karşı bilinçli entrikalarla karışmıştı.

Lenin'in önderliğine karşı olan komplo nun kendisi, sosyalizmin iktidarı ele geçirme konusundaki siyasi farklılıklar ın (Kamenev) ve uzun süren kişisel rekabet in (Troçki) bir karışımıydı.

Troçki'nin Lenin'in liderliğine karşı gizli entrikası, onun iki yüzlülüğüne ışık tutmasına rağmen, şaşırtıcı değildir.

Lenin'i kurtarmakta oynadığı rol için Stalin'e hiçbir kredi vermeyen Alan Woods'dan bahsettik. Stalin'in rolüyle ilgili hiç şüphe olamaz çünkü Troçki'nin kendisinin Lenin'in eşi Krupskaya'nın 7 Temmuz'da Alliluyev'in dairesinde Lenin'in mahkemeye çıkma konusunda kararını verdiği bir öykü yü anlatıyor;

Ancak “... Stalin ve diğerleri, Ilyich'i (Lenin, ed.) mahkemeye çıkmaması için ikna ettiler ve böylece onun hayatını kurtardılar”. (Trotsky: Stalin -- an appraisal of the man and his influence; p.211)

Troçki'nin, Stalin'in ve diğerlerinin Lenin'in hayatını kurtarmak için gösterdiği çabalara karşı tutumu dikkat çekicidir. Troçki, Ordzhonikidze'nin Tauride Sarayı'nda, düşman merkezinde, Stalin'le nasıl tanıştığını ve her ikisinin de cezasız kalmayı nasıl ayrılabildiklerini anlatıyor.

Troçki'nin buradaki amacı Stalini itibarsızlaştırmaktır, çünkü Stalin Tauride Sarayı'nda ele geçirilmemişti. Troçki, Stalin ve Ordzhonikidze'yi bu noktada ele geçirmenin, otoritelerin Lenin'i tuzağa düşürme girişimlerini suya düşüreceğini görmüyor. Söylemeye gerek yok ki, Lenin'in yakın arkadaşları, onlardan birinin Lenin'in sığınağına götürebileceğini umdukları için, yakın gözetim altında olacaklardı.

Lenin'in gizlenip gizlenmemesi sorusuyla ilgili olarak, Troçki kayıtsızca şöyle diyor:

"Aynı eski argüman Alliluyev'in dairesinde yenilendi; Lenin'i teslim etmek mi yoksa gizlemek mi? "(Trotsky: Stalin, an appraisal of the man and his influence; p.211)

Ordzhonkidze ile ilgili Troçki'nin anlattığı hikayede,

“Teslim edilmeye en fazla kategorik olarak karşı çıkan Stalin idi: “Junkers [askeri öğrenciler] sizi hapishaneye kadar götürmezler, sizi yolda öldürürler.” '

Troçki yazısında şunları söylüyor;

“O anda Stasova ortaya çıktı ve onlara yeni bir söylenti hakkında bilgi verdi - Lenin'in, Polis Departmanı'nın belgelerine göre, provokatör olduğu”. Ordzhonkidze’ye göre, Lenin “... hapishaneye gitmemesi gerektiğini azami kararlılıkla ilan etti”. (Troçki: ibid.)

Troçki, Stalin gibi, Lenin'i karşı-devrime teslim etmekten alıkoyanların haklı çıktığını itiraf ediyor, ama elbette Lenin'e karşı olan komplodaki kendi rolüyle ilgili hiçbir şey söyleyemez. Troçki'nin Lenin'in teslim olması ya da olmaması konusu üzerine “aynı eski argüman yenilendi” ifadesini kullanması, şüphesizki, Lenin'in kaderi hakkında endişe duyan bir kişinin tavrını önermez. Her ne kadar bu sözler, atıf yaptığı olaylardan birkaç yıl sonra yazılmış olsada, Troçki'nin gerçek hislerini, o dönemde Lenin'in hayatına karşı yöneltilen tehlikeye duyduğu endişesizliği ve kayıtsızlığı ortaya çıkarmaktadır.

Geçici Hükümet'in ve Rusya'daki karşı-devrimci basının yaydığı dedikodulara göre, Lenin'in Alman Hükümeti'nden para aldığı düşüncesinden ötürü öfkelenmiş olan, Lenin in mahkemeye çıkması taraftarları vardı. Leonard Schapiro'nun yazdığı gibi,

“… devrim yapmak için emperyalist bir güçten para almanın Bolşevik etiğine aykırı olduğu ve Lenin'in yapmış olabileceği şüphesi olan partide çok sayıda insan vardı, belki de bu daha sonra onu lider olarak azletmeye hazır olmalarının nedenini açıklayabilecek. '. (L. Schapiro: The Communist Party of the Soviet Union; p.179)

Bunların arasında, şüphesiz ki, Lenin'in kaçmasının, onun bir Alman ajanı olduğu, Bolşevik karşıtı iftiralara güvenirlik vereceğini düşünen Bolşevikler vardı.

Her halikarda, Lenin'in parti liderliğinden uzaklaştırılmasını isteyenler, ve Temmuz günlerinin ardından amaçlarına ulaşmak için, bunu, sahip oldukları en iyi fırsat olarak gören, değişik motivasyonların faaliyetlerinin varlığı söz konusuydu. Troçki'nin motivasyonları, açıkladığımız gibi, hırsa dayanıyordu. Lenin'le olan rekabeti, onu Bolşevik partinin kuruluşundan çıkarmıştı. Mayıs 1917'de Rusya'ya dönüşünde Bolşevik partisine katılmaya davet edilen Troçki, Lenin'e kendisini Bolşevik olarak adlandıramayacağını açık bir şekilde gösterdi. Bu tutum Troçki'nin uzun yıllar Lenin'e karşı yürüttüğü rekabetin bir ifadesiydi.

Lenin'in karşı-devrimci bir mahkemede görünmemesi için partinin çoğunluğunun paylaştığı, mahkeme salonuna ulaşmadan önce öldürüleceğini söyleyen Stalin'in argümanıyla ilgili olarak, Troçki, Stalin üzerine biyografisinde şunları söylüyordu

"Stalin, kanlı bir misillemenin kaçınılmazlığına diğerlerinden daha fazla ikna olmuştu; Böyle bir çözüm kendi düşünce biçimine oldukça uygundu. Dahası, "kamuoyunun" ne söyleyeceği konusunda endişelenme eğiliminden çok uzaktı. (Trotsky: Stalin, an appraisal of the man and his influence; p.212)

Troçki, o dönemde, kendi görüşlerinin ne olduğunu açığa vurmuyor. Stalin'in Lenin-karşıtı komplo günlerinde, Lenin'in yaşamını kurtarmaya yönelik kararlı çabaları üzerine Troçkinin yorumu, Lenin'in yorumunun kesinlikle tam tersi bir yorumdur. Stalin ve diğerleri, 7 Temmuz akşamında, Lenin'i karşı-devrime teslim olmamaya ikna etmişti, 8 Temmuz'da Lenin, “Bolşevik liderlerin mahkemeye çıkması sorunu” başlıklı makalesini yazdı. Bu makale şunları söyler:

""Özel konuşmalara bakarsak, bu konuda iki görüş var. "Sovyet atmosferine" boyun eğen yoldaşlar genellikle mahkemede görünmeye meyillidirler. İşçilere daha yakın olanlar görünüşe göre görünmemek eğilimindeler. 
Prensip olarak, sorun, esas olarak anayasa illüzyonu olarak adlandırılan şeyin ne olduğunu belirlemekde odaklanıyor. Rusya'da düzenli bir hükümetin ve düzenli mahkemenin var olduğunu ya da var olabileceğini düşünen, bir Kurucu Meclisin çağrılmasının muhtemel olduğunu düşünen herkes, mahkemeye çıkma lehine bir sonuca ulaşabilir. 
Ancak bu fikir tamamen hatalı. 4 Temmuz'dan sonraki en son olaylar, (yeni bir devrim olmaksızın) Kurucu Meclisin çağrılmasının mümkün olmadığını, Rusya'da ne düzenli bir hükümetin ne de normal bir mahkemenin bulunmadığı ya da(günümüzde) var olamıyacağını en canlı bir şekilde gösterdi. 
Mahkeme iktidarın bir organıdır. Liberaller bazen bunu unutuyorlar, ama bir Marksistin bunu unutması günahtır. 
O halde güç nerede? Gücü kim oluşturuyor? Hükümet yok. Her gün değişiyor. Hükümet inaktif. 
Aktif olan güç, askeri diktatörlüktür. Bu koşullar altında, “mahkemeler” den söz etmek bile gülünçtür. Bu "mahkemeler" meselesi değil, ama iç savaştaki bir (episod) bölüm. Mahkemede görünme lehine olanlar, ne yazık ki, işte bunu anlamak istemiyorlar. 
Pereverzev ve Alexinsky "dava" nin başlatıcıları!! Böyle durumlarda mahkemelerden bahsetmek saçma değil mi? Böyle durumlarda, herhangi bir mahkemenin inceleyip, araştırabileceği ve bir şey oluşturabileceğini düşünmek saflık değil mi? 
İktidar, askeri diktatörlüğün elinde. Yeni bir devrim olmadan, bu iktidar bir süre için daha, özellikle savaş süresi boyunca, sadece güçlenebilir. 
"Yasalara karşı hiçbir şey yapmadım. Mahkemeler adil. Şeyleri çözecekler. Duruşma halka açık olacak. İnsanlar anlayacaklar. Mehkemeye çıkacağım". 
Bu mantık çocukça saftır. Yetkililerin yargılamaya değil, enternasyonalistlere karşı bir zulüm kampanyasına ihtiyaçları var. Kerensky ve Co.'nun ihtiyacı olan şey onları hedefe koymak ve orada tutmaktır. Ayni (Britanya ve Fransa'da) olduğu gibi ve bu yüzden (Rusya'da) da olacak. 
Enternasyonalistleri yapabildikleri kadar yasadışı çalışmaya bırakın, ama kendi özgür iradeleriyle mahkemeye çıkma aptallığına müsaade etmeyin! (Lenin: Collected Works, Vol. 25; pp. 174-175, July 8 [21], 1917).
Troçki'nin “kendi özgür iradesiyle”, Kerenski'nin Geçici Hükümeti ne, onu tutuklamaya davet eden bir mektup yazdığını ve böylece Lenin ve Bolşevik partisiyle "sözde"“dayanışmasını” gösterebildiğini göstermiştik. Bu parti aynı Geçici Hükümet tarafından yer altında çalışmaya zorlanmıştı. Bununla birlikte, makalesinde, Lenin, mahkemede görünmeye karşı olanların genellikle işçi sınıfına daha yakın olanların olduğunu açıkça belirtmektedir. Başka bir deyişle, Lenin açıkça şu na inanmaktadır: en azından yukarıda bahsedilen koşullarda, mahkemede görünmenin lehine ya da aleyhine olma sorunu, sınıfsal bir sorundur.

Lenin'in argümanlarına dayanarak Stalin'in Lenin'in mahkemede ortaya çıkmasına olan muhalefetinin, onun sınıfsal oryantasyonuyla belirlendiğini söyleyebiliriz. Öte yandan, Lenin'in mahkemede görünmesini bekleyenlerin çoğu, Lenin'in "Sovyet atmosferi" olarak adlandırdığı şeye boyun eğdi ve anayasal illüzyonlardan etkilendi. Mahkeme bir güç organıdır. Liberaller bunu sıklıkla unuturlar, fakat bir Marksistin bunu yapması günahtır” diyor Lenin ve bu türleri “çocukça saf” olarak görüyor.

(Lenin in bu sözlerinin) temel olarak, bir kısmı Troçki gibi, Lenin'in mahkemede görünmesi lehinde Troçki'nin destekçilerine yönelik olup olmadığı net değil. Her halikarda, Temmuz ayının sonlarında Troçki'nin “anayasa illüzyonları” yla etkilendiği, hiç kimse tarafından ikna edici bir şekilde savunulamaz. Bu nedenle, Troçki'nin Lenin in mahkemede görünmesi gerektiğini savunduğunda, veya başka bir ifadeyle, Lenin in kendisini karşı-devrime teslim etmesi gerektiğini söylediğinde, bu faktör (anayasa illüzyonu) onun kararını etkilemiş olamazdı.

Aslında, Troçki'nin, “Hükümet'in onu gözaltına alınmasını talep eden bir mektup” yazarak, kendisini isteyerek teslim ettiği nedeniyle, “anayasal illüzyonlardan” muzdarip olduğuna dair bir iddia yapılabilir. Böyle bir argüman, Troçki'yi bildiğimiz için ve her halikarda Troçki'nin Lenin'le uzun süredir devam eden rekabeti hakkında zaten söylenmiş olanların ışığında, ciddiye alınmazdı. Troçki'yi Geçici Hükümeti onu gözaltına almasına teşvik etmek için motive eden, yani kendi tutuklanması için bir tutuklama emri çıkartmaya iten, bu rekabetti.

Daha önce de söylendiği gibi, Troçki tutuklamasını, bu "onur" u sadece Lenine ve hakkında tutuklanma kararı olan diğerlerine bırakma riskinden ziyade, kendi tutuklama emrini "onur rozeti" olarak takmak istedi. Troçki, kendisini tutuklatarak, Lenin ile aynı seviyede birisi olarak kabul edilmesini garantiye almak istedi. Böylece Troçki, Lenin ile rekabet nedeniyle, kendi güvenliğini feda etmeye hazırdı. Bu, daha sonra Geçici Hükümet tarafından tutuklanma "prestiji" ni, Stalin'e saldırmak için kullanması gerçeğiyle kanıtlandı - çünkü Stalin tutuklanmamışdı.

Troçki'nin neden Lenin'in mahkemede görünmesini istediğine dair bir anlayışa ulaşmaya çalışırken, Temmuz olaylarından sonraki süreçte, yani Lenin ve Bolşeviklere karşı, burjuvazinin kırbaçladığı karşı- devrimci ve kitlesel histeri döneminde, Troçki'nin motivasyonunu, 1917’de Bolşevik Parti olan, devrimci hareketin önderliği sorununda, onun Lenin’le uzun süredir devam eden rekabeti bağlamına yerleştirmeliyiz.

Lenin'le uzun süredir devam eden rekabeti nedeni tamamiyle belgelenmiş olan Troçkiye, Temmuz günlerini takipen,'' İnterdistrict"(Mezhrayontsi) 'grubunu Bolşevik partisine yönlendirilmesiyle, Bolşevik parti liderliğinden Lenin'i çıkarmak için altın bir fırsat sunulmuş oldu. Troçki, bu nedenle, Lenin'in mahkemede görünmesi gerektiğini savundu. Ancak iki yönlü bir politika izlemek zorundaydı. Bir taraftan, Lenin'in Alman genelkurmayının bir ajanı olduğu yönündeki iftiracı suçlamalara şiddetle karşı çıkarken, diğer taraftan da Lenin'in bu suçlamalarla yüzleşmek için mahkemede görünmesini isteyenlerle aynı safta oldu. Başka bir deyişle, Troçki, Lenin karşıtı komployu kendi avantajına çevirmeye çalıştı. Troçki, her ne sebeple olursa olsun, Lenin'i Temmuz günlerini takip eden karşı-devrimin kurtlarına atmak isteyenleri destekledi. Ancak Troçki, onları kendi gizli motifleri için destekledi. Eğer Lenin, saklanma yerine, Troçki ve diğerlerinin arzuladığı gibi, kendisini Geçici Hükümete teslim etseydi, onun kaderi mühürlenmiş (sonuçlanmış, bitmiş) olurdu. Troçkist Alan Woods'un öne sürdüğü gibi, 1919'da Berlin'deki Spartakist ayaklanma sırasında, daha sonra Rosa Luxembourg ve Karl Liebknecht'in kaderinde olduğu gibi, karşı-devrimci unsurlar tarafından öldürülürdü.

'... Temmuz günlerine çarpıcı bir şekilde benziyordu ...' (A. Woods: Bolshevism, the road to revolution; p. 566)

Troçki ve diğerlerinin arzuladığı gibi, eğer Lenin kendisini burjuva karşı devrimine teslim etmiş olsaydı, Lenin'in muhtemelen, ya da, daha doğrusu kaçınılmaz olarak hapsedilmesi ve öldürülmesi, açıktırki, Troçki için hiçbir şey ifade etmiyordu. 7 Temmuz akşamı Stalin’in Lenin’i saklanmak için ikna etmesinden sonra, Troçki bu "ödül"den yoksun bırakılınca, Troçki’nin, - daha sonra tüm dünyanın görmesi için gösteri yaptığı - Geçici Hükümetin kendisini tutuklamaya davet etmekten başka yapacak hiç bir şeyi kalmadı. Bu, Troçki'nin, Tarihte, Lenin gibi, burjuvazi tarafından korkulan biri olarak görülmesini sağlayacaktı, Lenin'le olan rekabetinden dolayı, bunu (şan ı sadece) Lenin'e bırakamazdı.

Troçki'nin bu olaylardaki utanç verici davranışını, genel olarak Troçki'nin görüşüne sahip bir çok solcu aydınlar arasında bağdaştırmak, sadece Troçki'nin Lenin ile uzun süredir devam eden rekabetciliği, Rus devriminin Liderliği konusunda odaklanan rekabetciliği üzerinde çalışmış olanlar için mümkündür.

Troçki, bir başarı dercesiyle, kendi oportünizmini birçok kişiden gizleyebilen bir yeteneğe sahipti. Kendisini tuttuğu yer ve görkemine uygun bir görüntüye kalıplamak için kendini tarihin aynasında yeniden biçimlendirdi. Troçki, sahnede bir Şekspir kahramanı gibi, ustalıklı becerisi ile yarattığı imajını dikkatlice besledi. Bununla birlikte, bu peçe sökülüp kaldırılıldığında, en yüksek derecede kabul edilemeyecek olan zafere karşı baskılanamaz bir arzu tarafından motive edilen bir adam ortaya çıkar.

Troçki'ye göre, Lenin'in hapsedilmesi veya histerik bir karşı-devrimle öldürülmesi, Troçki'nin kendisi için planladığı baş rolü garanti altına almayı sağlarsa, ödenecek küçük bir bedeldi.

1917 Rus devriminden önce, Lenin'in Troçki ye (taktığı) takma adı "Judas (Yehuda) Troçki" idi, Judas, İsa'ya bir külçe altın için, onu idam edenlere satarak ihanet eden müritlerden biri. Yehuda aynı zamanda, MN Saltykov-Shchedrin'in “Haçlılar Golovlyovs” adlı romanında, ihanetini ikiyüzlü sözler arkasında gizleyen merkezi bir karakterdir.

Stalin ve diğerleri tarafından mahkemeye çıkmaması, bir diğer deyişle, kendisini burjuva karşı-devrime teslim etmemesi yönünde teşvik edilen Lenin in kararını savunmak için bir makale yazmak zorunda kalması, Temmuz günüleri krizinin ardından, Bolşevik parti içinde, kendisini Lenin'i liderlikten çıkarmak için anti-Lenin komplosunu kullanma hesaplarına dayayan bir grubun kesinlikle var olduğunun ifadesidir. Bu grup için Lenin'in hapis ya da daha büyük ihtimalle suikast yoluyla öldürülmesi, ikincil bir konuydu. Bu olayların, Troçkist Mezhrayontsi grubunun 26 Temmuz - 3 Ağustos'taki 6. Kongre de Bolşevik partisine girmesiyle aynı zamana denk gelmesi, sadece tesadüfi olarak değerlendirilemez.

SONUÇ

Lenin karşıtı komplo, Rusya’yı 1914-1918’deki emperyalist savaşta tutmak isteyenler tarafından organize edildi. Lenin, Nisan ayında sürgünden döndüğünde, işçi sınıfı siyasi iktidarına yönelik - onu hedefleyen siyasi çizgiyi özetledi. Bu, Lenini, burjuva demokratik devrimine devam etmek isteyen önde gelen Bolşeviklerle çatışmaya soktu.

Bu unsurlar Lenin'in gitmesini görmekten mutlu olurlardı. Diğerleri, Lenin'in Alman emperyalistlerinin bir ajanı olma ve Alman altını kabul etme suçlamalarının, en iyi şekilde mahkemeye çıkarak ortadan kaldırabileceğini düşünüyordu. Lenine uzun süredir rekabet olan Troçki, Temmuz günleri yarı-ayaklanmasından sonra Bolşevik partiye katıldı. Troçki, Lenin'in mahkemeye çıkması gerektiğini savunanlardan biriydi. Troçki'nin amacı Bolşevik partinin liderliğini ele geçirmekti. Bu, Lenin'i karşı-devrimcilere teslim etmek, başka bir deyişle, onu karşı-devrimci kurtlara yem olarak atmak demekti. Bu nedenle, Troçki, 1917’de Temmuz günlerinden sonra Lenin'in Bolşevik parti liderliğinden çıkarılmasına yönelik entrikaya katıldı.

Troçki için, Lenin'in karşı-devrim tarafından tutuklanması, ya da suikastı, devrimin önderliğinde kendisine bir hakimiyet pozisyonu sağlayacaksa, ödenecek küçük bir bedeldi. Bolşevik partinin zulmedildiği, 1917 Haziran sonrası Troçki'nin, Lenin'in kendisini karşı-devrimci mahkemelere teslim etmesi gerektiğini iddia etmesinin nedeni buydu. Bu dönemde, Troçki’nin, Lenin’in yaşamı üzerinde dolaşan ölümcül tehditten habersiz olduğu yönündeki hiç bir iddia iddia ciddiye alınamaz. Bu nedenle, Troçki'nin, Lenin'in hayatına karşı-devrim tarafından yöneltilen tehdidin farkında olduğunu ve buna rağmen, Lenin'in mahkemede görünmesini savunduğunu, ve bunun, Troçki'nin, Lenin'in devrimci liderlikten elimine edilmesi için, Lenin'i tuzağa düşürmeyi hedefleyen bir manevra olduğu sonucuna varmak zorundayız.

Bu tez ile aynı görüşe ve sonuca katılmayanlar, 1917'de, Temmuz gününü takip eden karşı-devrimci gelişmeler nedeniyle Lenin'in hayatına yöneltilen tehdidin Troçki'nin farkında olamıyacak kadar çok saf olduğunu, tatmin edici bir şekilde kanıtlamak zorunda kalacaklar. Bu, Troçki'nin 1917'de, Lenin'in hayatını tehlikeye sokacak kadar aşırı anayasal (illüzyona) yanılsamalara sahip olduğu iddiası, inandırıcı olmayan bir iddia olacaktır. (11)

T. Clark,
Communist Party Alliance.

Çeviri
Erdoğan A

19 Ekim 2018

PDF halinde
Kütüphane den  ya da Yandex ten

Kaynak


NOTLAR.

1. Lenin'in biyografisinin bu sayısı, Sovyet revizyonistlerinin altında yayınlandı, ve 1917 yılında Lenin'in hayatını kurtaran Stalin'in rolünden bahsetmez.

2. Benzer bir not da, 1916 yılında, İrlandalı Gönüllüler, Dublin'de, İrlanda Cumhuriyeti'ni ilan eden bir isyan düzenlediler. Bir Alman denizaltısından gelen Tüfek sevkiyatını taşıyan Kerry de görünen Sir Roger Casement' İngilizler tarafından yakalanıp suçlu bulunduktan sonra ihanetten idam edildi.

3. Lenin'in mahkumiyeti ve idamı Bolşevik partisini kargaşa içine atardı. 'Ekim' (devrimi) diye bir şey olmazdı.

4. Troçki sonradan Lenin'in mahkemeye gerekip gerekmediği konusunda tartışmalara katılmadığını iddia etti. Bu iddia doğrudan veya hatta dolaylı bir şekilde bile kanıtla desteklenememektedir. Troçki'nin iddia ise, oportünist Sovyet yönetiminin yaptığı iddiasını akla getiriyor, yani Lenin davasından "kurtulmuşlar".

5. Bolşevikleri iktidara getirmek için büyük savaş sürdürüldü. Troçki'nin sürekli devrim teorisini gerçekleştirme yönünde herhangi bir girişim, devrim pratiğinde Köylülüğe ilişkin duruşunu düzeltmesine rağmen, savaşın yarattığı özel koşulların yokluğunda, Rus proletaryası için trajik sonuçlar yaratırdı.

6. Bolşevik Parti adını değiştirdi. Troçkinin bununla ilişkisi olup olmadığı konusunda hiçbir veri yok. Zaten, adı 'Bolşevik' adı parantez içinde muhafaza edildi, yani, SBKP (B)

7. Bu çalışmada sunulan temel tez Trotsky nin Lenini devrimci liderlikden ortadan kaldırmak için yaptığı entrikaları, burjuvazinin ve sosyal-emperyalistlerin anti-Lenin komplosu arkasında gizlemesidir.

8.Stalin'in kendi pozisyonu başlangıçtan itibaren Leninin mahkemede görünmesine karşıydı. Gerçi Lenin'in savunduğu "eğer güvenliğine ilişkin güvence alabilinirse mahkemeye çıkma" pozisyonunu başlangıçta savunsa da, Stalin'in, Lenin'in bu pozisyonunu isteksizce savunduğu görünüyor.

9. Bu yazı, Troçki nin, burjuvazinin Lenini fiziksel olarak ortadan kaldırmaya uğraştığının farkında olduğunu, ve bunun Troçki'nin Lenin'i devrimci liderliğinden çıkarma entrikası ile çakıştığını savunuyor.

10. Leninin mahkemeye çıkıp kendisini savunması için kamu yaygarası, dönemde siyaset ile uğraşan herkes tarafından bilinirdi. Troçki nin iddia için o saklanmada olması nedeniyle bu konuda sessiz kaldıüı iddiası kesinlikle inanılamaz. Bu doğru olsaydı, o zaman başka bir açıdan motifleri hakkında şüpheler yatardı.

11. Otobiyografisinde Troçki sosyal-emperyalist liderlere bir koalisyon komitesi önerileri yaptı ya da

"Biz Menşeviklerle ve Popülistler ile koalisyon kurmayı teklif ettik. Sonradan öğrendikki, bizim tarafımızdan' uzlaştırıcı eğilimleri gösterdiği yönündeki korkusu nedeniyle Lenin bundan hoşnutsuz olmuştu. "(Trotsky: My Life; Penguin Books, 1975; p. 331).

Lenin saklanmada iken öne çıkan Troçki'nin uzlaşmacı eğilimleri, aynı zamanda, Lenin i önünde bir engel olmaktan çıkartmak isteyen Troçkinin ana motivasyonuna ilave sağlamış olabilir. Troçki bu önerilere başka kimlerin dahil olduğunu söylemiyor.
Blogger tarafından desteklenmektedir.