Header Ads

Header ADS

MOSKOVA KONFERANSI NEREYE GÖTÜRÜYOR?

Proletari No., 1,
13 Ağustos 1917.

Stalin

Petrograd’dan kaçış

Moskova Konferansı başladı. Petrograd’da, devrimin merkezinde değil, fakat uzakta, «uyuklayan Moskova’da» başladı.

Devrim günlerinde önemli konferanslar, çoğunlukla Petrograd’da, Çarlığı yıkmış olan devrimin kalesinde yapılırdı.

O zamanlar Petrograd’dan korkulmuyordu, herkes oraya akın ederdi. Ama şimdi devrim günlerinin yerine, karşı-devrimin alacakaranlığı geçmiştir. Şimdi Petrograd tehlikelidir, şimdi ondan vebadan korkar gibi korkuyorlar ve... şeytanın kutsal sudan kaçtığı gibi kaçıyorlar — uzağa, «o kadar huzursuz olmayan» Moskova’ya, karşı-devrimcilerin karanlık işlerini daha kolay yapabileceklerini düşündükleri yere kaçıyorlar.


«Konferans, Moskova bayrağı altında duracaktır; Moskova fikirleri ve. Moskova duygulan, çürümüş, Rusya’yı zehirleyen bu irinli çıbanın, Petrograd’mkilerden tamamen bambaşkadır» («Veçemeye Vremya», ,11 Ağustos].

Böyle diyor karşı-devrimciler.

«Anavatan savunucuları» bunlara tamamen katılıyorlar. — Moskova’ya, haydi Moskova’y a !—diye birbirlerine fısıldıyorlar «ülkenin kurtarıcıları» ve Petrograd’dan tabanları yağlıyorlar. — Defolun gidin—, diye cevap veriyor devrimci Petrograd onlara. — Konferansınızı boykot ediyoruz! —. diye haykırıyor Petrograd işçileri arkalarından.

Ve Moskova’dan ne haber? Karşı-devrimcilerin umutlarını doğrulayacak mı?

Öyle görünmüyor. Gazeteler, Moskova’daki bir genel grev hakkında haberlerle dolu. Moskova işçileri greve gitmiştir. Moskova işçileri de Petrograd işçileri gibi Konferansı boykot etmektedirler. Moskova, Petrograd’ın gerisinde kalmamaktadır.

Yaşasın Moskova işçileri!
Şimdi ne olacak, yeniden kaçmak mı?
Petrograd’dan Moskova’ya, ve Moskova’dan nereye?
Çarevokokşaisk’e belki?
Versay’cı bayların işleri karanlık, çok karanlık gözüküyor...

Konferans’tan «Sürekli ParIamento»ya!
Moskova Konferansı’nı hazırlarken, «kurtarıcı» baylar hiçbir şeye karar vermeyecek, hiçbir yükümlülüğü olmayan «olağan bir konferans» toplarmış gibi gözüktüler. Ne var ki «olağan konferans», giderek bir «Devlet Konferansı» ve sonra da bir «Büyük Katmanlar Meclisi» haline geldi ve şimdi Konferansin, yaşamımızın eh önemli sorunlarına karar verecek bir «Sürekli Parlamento»ya dönüştürülmesi hakkında kesin konuşmalar var.

«Eğer Moskova Konferansında», diyor Terek Kazaklarının atamanı Karavlov, «ülkeyi birleştirmek için bir merkez billûrlaşmazsa, Rusya’nın geleceği karanlık olacaktır.

Ama ben inanıyorum ki, böyle bir merkez yaratılacaktır...Ve... böyle bir üs noktası ortaya çıkar çıkmaz, Moskova Konferansı yalnızca hayatiyete sahip bir organ olmakla, kalmayacak, fakat Cromwell zamanındaki 'Sürekli Parlamento’ gibi çok uzun ve parlak bir varlık sürdürmenin her fırsatına da sahip olacaktır. Ben kendi hesabıma,, Kazakların .temsilcisi olarak bu türden birleştirici bir merkezip kuruluşunu tüm araçlarla teşvik edeceğim» («Russkiye Vyedomosti», akşam baskısı, 11 Ağustos).

«Kazakların temsilcisi» böyle diyor.

Karşı-devrimi «birleştirme merkezi» olarak Moskova Konferansı—Karavlov’un uzun lafının kısası budur. Don Kazakları, temsilcilerine verdikleri direktifte aynı şeyi söylemektedirler:
«Hükümet, şimdiye kadar olduğu gibi herhangi bir parti tarafından değil, Moskova Konferansı ya da Devlet Duması’nın Geçici Komitesi tarafından oluşturulmalıdır. Böyle bir hükümete sınırsız yetki ve tam bağımsızlık tanınmalıdır. »

Don Kazaklarının Askeri Konseyi böyle söylüyor.

Ve «Kazakların bir güç olduğunu» şimdi kim bilmiyor ki? Kuşkuya yer olamaz: Ya Konferans yapılmayacaktır, ya da o kaçınılmaz olarak karşı-devrimin «Sürekli Parlamento»suna dönüşecektir.

Konferansı toplayan Menşevikler ve Sosyal-Devrimciler, karşı-devrimin kendini örgütleme işini isteseler de istemeseler de kolaylaştırmışlardır.

Bunlar kimdir?
Bunlar kimdir, karşı-devrimin büyük şefleri?
Bunlar her şeyden önce askeri kliktir, Kazakların bazı kesimlerinin ve St. George Şövalyelerinin peşinden gittiği yüksek rütbeli ordu subaylarıdır.

Bunlar, ikinci olarak, taleplerinden vazgeçmedikleri taktirde halkı «açlık» ve «yoksulluk» la tehdit etmekte olan, Ryabuşinski’nin başını çektiği sanayi burjuvazimizdir.

Bunlar, son olarak, generalleri ve sanayicileri Rus halkına karşı, devrime -karşı birleştiren Milyukov’un partisidir.

Generallerin, sanayicilerin ve Kadetlerin 8-10 Ağustos arasında yaptıkları «Ön Hazırlık Konferansı» t68! bunu yeterince açığa çıkarmıştır.

«General Komilov adı herkesin ağzında», diye yazıyor «Birjovka». Konferansta, General Alekseyev’in başını çektiği askeri parti denilen partinin temsilcilerinin ve Kazak Birliği’nin delegelerinin etkisi hakimdir. General Alekseyev’in ilk oturumda yaptığı ve Konferans tarafından hararetli tezahüratla selamlanan konuşması Moskova Devlet Konferansında tekrar edilecektir» («Veçemaya Birjovka»,11 Ağustos).

Milyukov’un önerisi üzerine özel bir broşür olarak yayınlanacak olan konuşma işte bu konuşmadır.

Dahası:
«General Kaledin bir hayli dikkat çekiyor. Ona özel bir ilgiyle bakılıyor ve dinleniyor. Tüm askerler onun etrafında kümeleniyor» («Veçemaya Vremya», 11 Ağustos).

Son olarak herkes, devrilmiş ve henüz devrilmemiş bu aynı generaller tarafmdan başı çekilen St. George Şövalyelerinin ve Kazak Birlikleri’nin ültimatomlarını biliyor.

Ve ültimatomlar derhal yerine getiriliyor, çünkü asker adamlar, «boş laf»tan hoşlanmazlar. Kuşkuya yer yoktur: Mesele bir askeri diktatörlüğün kurulmasına ve ona sıkı bir kalıp vermeye doğru gidiyor.
Yerli ve Müttefik burjuvazi onu «sadece» finanse edecektir.

«Sir George Buchanan’ın konferansa ilgi göstermesi» (bkz. «Birjovka») boşuna değildir, öyle gözüküyor ki o da Moskova’ya gitmeye hazırlanıyor. Bay Milyukov’un hamhalatlarının zafer sarhoşu olmaları boşuna değildir.

Ryabuşinski’nin kendisini bir Minin, «ülke kurtarıcı» vb. sayması boşuna değildir.

Bunlar ne istiyor?
Bunlar karşı-deyrimin tam zaferini istiyorlar. Ön Hazırlık Konferansı’nın benimsediği kararı dinleyin.
«Orduda disiplin yeniden kurulmalı ve iktidar subaylara geçmelidir,»

Başka bir deyişle: Askerleri dizginleyin!
«Birleşik ve güçlü bir merkezi hükümet, meslektaş kuruluşlarının sorumsuz yönetim sistemine son vermelidir.»

Başka bir deyişle: Kahrolsun İşçi ve Köylü Sovyetleri!
Hükümet, «Komitelere, Sovyetlere ve bu türden benzeri örgütlere bağımlılığın bütün izlerini kararlılıkla silmelidir».

B aşka bir deyişle: Hükümet yalnızca Kazak «Sovyetler»ine Ve St. George Şövalyeleri «danışmanlarına bağımlı olsun.

Karar, «Rusya’nın kurtuluşu»nun ancak bu yolla mümkün olduğunu ileri sürüyor.
Çok açık, değil mi?
Güzel uzlaşmacı baylar, Sosyal-Devrimciler ve Menşevikler,«yiğit güçler»in temsilcileriyle bir uzlaşma yapmaya hazır mısınız?
Yoksa fikir mi değiştirdiniz?
Mutsuz uzlaşıcılar...

Moskova’nın sesi.

Bu arada Moskova devrimci yükümlülüklerini yerine getiriyor. Gazetelerin yazdığına göre, Bolşeviklerin çağrısı üzerine Moskova’da, hem de hâlâ halk düşmanlarının peşinden sürüklenen Tüm-Rusya Yürütme Komitesi’nin kararma rağmen, daha şimdiden genel grev başlamıştır.
Yürütme Komitesi utansın!
Yaşasın Moskova'nın devrimci proletaryası!
MoskovalI yoldaşlarımızın sesi çınlasın, tüm zulmedilen ve köleleştirilenleri sevindirsin! .
Devrimi savunmak için dünyada hayatlarını vermeye hazır insanların hâlâ varolduğunu bütün Rusya öğrensin! .
Moskova grevdedir. Yaşasın Moskova!

Proletari No., 1,
13 Ağustos 1917.
Başyazı

Blogger tarafından desteklenmektedir.