Header Ads

Header ADS

XI PARTİ KONGRESİ'NE MERKEZ KOMİTESİ'NİN SİYASİ RAPORU

Lenin
Eserler 9

Yoldaşlar! İzninizle MK Siyasi Raporu'na yılın başından değil sonundan baslıyorum. Bugün politikada en güncel sorun Cenova'dır. Fakat basınımızda bu konuya ilişkin çok fazla şey söylendiği ve ben de yayınlanmış bulunan 6 Mart'taki konuşmamda* bu sorun hakkında önemli olan hususları ifade etme fırsatı bulduğum için, eğer sizden sorunun ayrıntılarını açıklamam yönünde herhangi özel bir talep gelmezse, sorunun ayrıntılarına girmemek için izninizi istiyorum.

Cenova meselesini genel olarak hepiniz biliyorsunuz, çünkü basın bu soruna epeyce yer vermiştir, hatta bana göre, genelde inşa çalışmamızın, özelde ekonomik inşa çalışmamızın gerçek, pratik ve acil sıkıntılarının zararına aşın çok yer vermiştir. Avrupa'da, bütün burjuva ülkelerde, kolayca anlaşılabileceği gibi, kafaları Cenova üzerine olası her türlü ıvır zıvırla meşgul etmeyi ya da doldurmayı pek seviyorlar.

Ve bu kez (aslında sadece bu kez değil) biz de onlara öykündük, hem de çok fazla öykündük.

MK 'da en iyi diplomatlarımızdan bir delegasyon oluşturmak için en titiz önlemleri aldığımızı söylemeliyim (artık gayet önemli sayıda Soyvet diplomatımız var, işler Sovyet Cumhuriyeti'nin başlarında olduğu gibi değil artık). MK'da Cenova'daki diplomatlarımız için yeterince ayrıntılı direktifler kaleme aldık, bunun için çok zaman harcadık, bunları birçok kez görüştük ve tekrar tekrar yeniden görüştük. Burada sorunun -savaş sorunu demek istemiyorum, çünkü bu sözcük yanlış anlamaya yol açabilir, fakat her halükarda- rekabet sorunu olduğu açıktır. Burjuva kampta diğer eğilimlerden çok daha güçlü olan ve Cenova Konferansı'nı boşa çıkarmaya eğilimli olağanüstü güçlü bir akım var. Bu konferansın ne pahasına olursa olsun yapılmasını isteyen, konferansın toplanmasına çabalayan başka akımlar var. Sözünü ettiğimiz bu son akımlar şu an üstünlük kazanmıştır. Son olarak bütün burjuva ülkelerin kampında pasifist olarak nitelenebilecek ve tüm İkinci ve İkibuçukuncu Enternasyonal'in de içinde sayılması gereken bir akım var.

Bu, burjuvazinin bir dizi pasifist öneriyi uygulatmaya ve pasifist politikaya benzer bir politika çizmeye çalışan kampıdır. Komünistler olarak bizim bu pasifizm hakkında burada anlatılması tamamen gereksiz olan kesin görüşlerimiz var. Bizim Cenova 'ya komünistler olarak değil, tüccarlar olarak: gittiğimiz açıktır. Biz ticaret yapmak zorundayız, onlar ticaret yapmak zorunda. Biz bu ticaretin bizim yararımıza olmasına çabalıyoruz, onlar da kendi yararlarına olmasına çabalıyorlar. Mücadelenin nasıl gelişeceği, çok büyük ölçüde olmasa da diplomatlarımızın becerisine bağlı olacaktır.

Cenova'ya tüccar olarak gittiğimize göre, burjuva kampın sorunu savaşla çözmeye eğilimli temsilcileriyle mi, yoksa burjuva kampın en kötüsü de olsa pasifizme eğilimli ve komünizm açısından değerlendirildiğinde en küçük eleştiriye bile dayanamayacak olan temsilcileriylemi ilişkide olacağımız bizim için önemsiz değildir. Bu farkı kavramayan ve pratik hedeflerine ulaşmak için taktiğini buna uydurmayı bilmeyen bir tüccar kötü bir tüccardır.

Cenova'ya ticareti genişletme ve ticaretin en fazla ve başarıyla gelişebileceği koşulları yaratma pratik hedefiyle gidiyoruz. Ne var ki Cenova Konferansı 'nın başarısı için güvence veremeyiz. Buna güvence vermek istemek gülünç ve saçma olurdu. Cenova'nın şu dönemde sunduğu olanakları son derece soğukkanlı ve dikkatli değerlendirdiğimde, bu hedefimize ulaşacağımızı söylemenin yine de abartılı olmayacağına inanıyorum. 

Eğer oradaki muhataplarımız yeterince akıllı olup fazla dikkafalı davranmazlarsa Cenova yoluyla; eğer dikkafalı olmak isterlerse Cenova'sız. 

Fakat hedefimize ulaşacağız! 

Bütün kapitalist güçlerin ertelenemez, acil, son yıllarda iyice ortaya çıkan pratik çıkarları, Rusya'yla ticaretin gelişmesi, düzenlenmesi ve genişlemesini gerektirmektedir. Bu tür çıkarlar bir kez mevcutsa, kavga edilebilir, dalaşılabilir, hatta çeşitli kombinezonlarda ayrılınabiIirde -hatta böyle bir ayrılmanın olması mümkündür-, fakat sonunda bu temel ekonomik gereklilik kendi yolunu açacaktır. Ben bu bakımdan sakin olabileceğimizi sanıyorum. Tarih için güvence vermiyorum, başarıyla sonuçlanacağına güvence veriyorum, fakat tam da bu toplantıda, Sovyet Cumhuriyeti'yle diğer kapitalist dünya arasında normal ticari ilişkilerin gelişmesinin kaçınılmaz olarak devam edeceği oldukça kesin bir şekilde söylenebilir. Bu süreçte hangi kesintilerin ortaya çıkabileceği konusunda raporumun ilgili bölümünde konuşacağını ve Cenova sorunu hakkında kendimi bununla sınırlayabileceğimi düşünüyorum. 

Sorunu daha ayrıntılı öğrenmek isteyebilecek ve gazetelerde yayınlanan delegasyon üyelerinin listesinden memnun olmayabilecek yoldaşların bir komisyon ya da seksiyon seçerek bütün MK belgelerini, yazışmalar, talimatlar öğrenebilecekleri açıktır. Elbette ayrıntıları sınırlı saptadık, çünkü şimdiye kadar Cenova'da kimin masaya oturacağı ve hangi koşullan ya da ön koşulları veya ihtiraz kayıtlarını ileri sürecekleri tam olarak bilinmiyor. Bütün bunlar burada analiz etmek son derece yararsız, hatta inanıyorum ki pratikte olanaksız olacaktır.

Tekrar ediyorum, Parti Kongresi bir seksiyon ya da komisyon aracılığıyla sorunla ilgili bütün belgeleri, yayınlanmış olanları ve MK'nın elindekileri elde etme tam imkanına sahiptir.

Söylenenlerle yetinmek istiyorum, çünkü en büyük zorluklarımızın bu sorunda olmadığından eminim. Tüm Parti'nin esas dikkatini yöneltmesi gereken şey bu değildir. Avrupa'nın burjuva basını, emekçi kitleleri aldatmak için bu konferansın önemini yapay ve kasıtlı olarak şişiriyor ve abartıyor (bu demokratik ülkelerin ve cumhuriyetlerin tümünde bütün burjuva basının onda dokuzu böyle yapıyor). Bu basından bir parça etkilendik. Her zaman olduğu gibi gazetelerimiz hala eski burjuva geleneklerden etkileniyorlar, yeni sosyalist yola geçmek istemiyorlar; ve konunun hakettiğinden çok daha fazla yaygara kopardık.

Aslında Cenova komünistler için, özellikle 1917'den bu yana son derece ciddi yıllar görüp geçirmiş, o zamandan bu yana politikanın son derece ciddi kombinezonlarını yaşamış bizler için özel bir zorluk oluşturmamaktadır. 

Bu sorunda sadece MK'da değil, bir bütün olarak Partimiz içinde de herhangi bir görüş ayrılığı ya da kavga çıktığını anımsamıyorum. 

Bu çok doğal, çünkü burada komünistler açısından, aralarındaki çeşitli eğilimler göz önüne alındığında bile tartışılacak bir şey yoktur. Tekrar ediyorum, Cenova'ya tüccarlar olarak, başlamış bulunan, devam eden ve kimileri şu ya da bu süre için bunu zorla kesintiye uğratmayı başarsalar bile, sonra kaçınılmaz olarak yeniden gelişecek olan ticaretin gelişmesi için en avantajlı biçimleri bulmak amacıyla gidiyoruz. 

O nedenle Cenova hakkında bu kısa açıklamalarla yetiniyor ve bana göre, geçtiğimiz yılda ve önümüzdeki yılda politikanın esas sorunlarını oluşturan sorunlara geçiyorum. Bana öyle geliyor ki (daha doğrusu en azından böyle bir alışkanlığım var), MK Siyasi Raporu'nda sadece rapor yılında neler olduğu hakkında değil, aynı zamanda rapor yılında ortaya çıkan en önemli, en temel politik dersler hakkında da konuşmalıyız ki bir sonraki yıl için bir şeyler öğrenelim, o yıl için politikamızı doğru saptayalım. 

Esas sorun elbette Yeni Ekonomik Politika'dır. Tüm rapor yılına damgasını vuran sorun buydu. Bu yıl herhangi bir büyük, ciddi ve geri döndürülemez kazanım elde ettiysek (bu benim için henüz kesin değildir), bu kazanım sadece, bu Yeni Ekonomik Politika'nın esasları hakkında bir şeyler öğrenmiş olmamızdır. Gerçekten de bu yıl Yeni Ekonomik Politika alanında olağanüstü çok şey öğrendik. Gerçekten bir şeyler öğrenip öğrenmediğimizin ve ne ölçüde öğrendiğimizin sınanmasının sonuçlarını büyük ihtimalle ancak olayların daha sonraki gelişmesi, bizim irademize çok az bağlı olan eli kulağındaki mali kriz gibi olaylar gösterecektir. Bütün düşüncelerin, bu yılda edinilen deneyimin değerlendirilmesinin ve gelecek yıl için pratik dersler çıkarılmasının esası olarak Yeni Ekonomik Politikamız açısından göz önüne alınması gereken en önemli şeyin şu üç nokta olduğunu düşünüyorum.

• Birincisi, bizim için Yeni Ekonomik Politika herşeyden önce köylü ekonomisiyle Smiçka'yı (birleşme) gerçekten başarıp başarmadığımızı kontrol etme aracı olarak önemlidir. Bütün dikkatlerin ve bütün güçlerin esas olarak istilaya karşı savunma görevine yöneldiği ya da onun tarafından massedildiği devrimimizin bir önceki döneminde bu birleşme üzerinde doğru dürüst düşünmemiz olanaksızdı - yapmamız gereken başka işler vardı. Dünya emperyalizminin dev güçleri tarafından hemen ezilme tehlikesini püskürtme göreviyle, bu kesinlikle ertelenemez ve doğrudan görevle karşı karşıya bulunurken, bu birleşme bir dereceye kadar ihmal edilebilirdi ve edilmesi zorunluydu.

Son Parti Kongresi'nde Yeni Ekonomik Politika'ya geçiş olağanüstü bir görüş birliğiyle, hatta (genelde büyük bir görüş birliği içinde olmasıyla sivrilen) Partimiz içindeki diğer sorunlardan çok daha büyük bir ittifakla kararlaştırılmıştı. Bu birlik, sosyalist ekonomiye geçişin yeni bir biçiminin kesinlikle zorunlu hale geldiğini gösterdi.

Birçok sorunda görüş birliğinde olmayan, durum hakkında farklı bakış açılarından tavır takman insanlar, görüş birliği içinde, hızla ve yalpalamadan, aslında sosyalist ekonomiye, sosyalist ekonominin temellerinin kurulmasına hiç de yaklaşmadığımız ve işe koyulmanın tek yolunun Yeni Ekonomik Politika olduğu görüşünde birleştiler. Savaş olaylarının gelişmesi sonucunda, politik olayların gelişmesi sonucunda, eski uygar Batı'da kapitalizmin gelişimi ve sömürgelerde sosyal ve politik ilişkilerin gelişmesi sonucunda eski burjuva dünyada. ülkemizin ekonomik olarak en geri olmasa da tüm geri ülkelerden biri olduğu bir anda, ilk gediği açmak zorunda kaldık. Ülkemiz köylülüğünün ezici çoğunluğu küçük bireysel iktisat yapmaktadır. Hedeflediğimiz komünist toplum programından derhal gerçekleştirebildiğimiz hususların inşası belli bir dereceye kadar. savaşın bu hususta hiçbir yalpalamaya izin vermediğiyle gerçekçelendirerek son derece ağır vergiler koyduğumuz en geniş köylü kitleler içinde olup bitenin dışında cereyan etmekteydi. 

Ve bu gerekçe kaçınamadığımız hatalara rağmen köylülük tarafından genel olarak kabul edildi. Köylü kitlesi, sırtına yüklenen ağır yükün, çiftlik beylerine karşı işçi-köylü iktidarını koruyabilmek. devrimin bütün kazanımlarını elimizden almakla tehdit eden kapitalist istila tarafından ezilmemek için zorunlu olduğunu genelde görüyor ve kavrıyordu. Ne var ki ulusallaştırılmış, toplumsallaştırılmış fabrikalarda, tesislerde, Sovyet çiftliklerinde kurulan iktisatla köylü iktisadı arasında bir birleşme yoktu. 

Bunu geçtiğimiz Parti Kongresi'nde açıkça gördük. Bunu öylesine net biçimde gördük ki, Yeni Ekonomik Politika'nın kaçınılmaz olup olmadığı sorununda Parti içinde hiçbir yalpalama olmadı. Bu kararımızın yurt dışındaki her türden Rus partilerinin olağanüstü çok sayıdaki yayın organlarında nasıl değerlendirildiğini izlemek eğlendiricidir. Bu değerlendirmeler arasındaki fark çok küçüktür: Bunlar, geçmişte yaşamaya devam ederek, Sol Komünistlerin hala Yeni Ekonomik Politika'ya karşı olduklarını iddia ediyorlar. Bu kişiler 1921 yılında 1918 yılında olanlar ve ülkemizde Sol Komünistlerin bile çoktan unuttuğu şeyleri anımsıyor, bunları tekrar tekrar geviş getiriyor ve Bolşeviklerin bilindiği gibi hilebaz ve yalancı olduklarını. bu konuda aralarında görüş ayrılıkları bulunduğunu Avrupa'dan gizlediklerini iddia ediyorlar. İnsan bunları okuduğunda şöyle düşünüyor: Yanılgılarının esiri olmaya devam etsinler. Ülkemizde olup bitenler hakkında bu fikirlere sahip olduklarına göre, şimdi yurt dışına kaçmış bulunan geçmişteki sözüm ona bu çok kültürlü insanların bilgi derecesini ölçebilir insan. Bizde hiçbir görüş ayrılığının olmadığım biliyoruz, çünkü sosyalist ekonominin temellerini kurmak için başka bir uygulamanın zorunluluğu herkes için açıktı. 

Köylü iktisadını oluşturmaya çalıştığımız bu yeni iktisatla birliği yoktu. Şimdi var mı? Henüz değil. Bunu yeni oluşturmaya başlıyoruz. Yeni Ekonomik Politika'nın basınımızda hala aranması gereken yer dışında her yerde arandığı tüm anlamı sadece ve sadece şurada yatmaktadır:

Çok büyük çabalarla yaratmakta olduğumuz bu yeni ekonomiyle birleşmeyi sağlamak. Ve başarımız da bundan ibarettir, aksi halde komünist ve devrimci olmazdık. 

Yeni ekonomiyi eski herhangi bir şeyi dikkate almadan tamamen yeni biçimde kurmaya başladık. Ve bu işe başlamamış olsaydık, daha ilk aylarda, daha ilk yılda yenilgiye uğrardık. Fakat bu, tam bir cesaretle başladığımız yeni ekonomiyi. değiştirmeksizin ayrı biçimde sürdürme konusunda ısrarlı olduğumuz anlamına gelmez. Bu nereden Çıkıyor? Hiçbir yerden. 

Ta baştan itibaren, yepyeni bir eser yaratacağımızı ve daha gelişmiş kapitalist ülkelerdeki işçi yoldaşlar hızla yardımımıza gelmezlerse eserimizin olağanüstü zor olacağını ve hiç kuşkusuz bir dizi yanlış yapılacağını söyledik. Esas mesele, böyle yanlışların nerelerde yapıldığını soğukkanlılıkla görmeyi bilmek ve her şeyi temelden değiştirmektir. 

Her şeye iki kez değil defalarca yeniden başlamak zorunda kalındığında dünyanın şimdiye kadar görmediği kadar büyük bu göreve, ön yargısız, soğukkanlılıkla yaklaştığımız görülecektir. 

Bugün Yeni Ekonomik Politika'da temel şey, geçtiğimiz yılın deneyimini doğru biçimde özümsemektir. Bunu yapmak gerekir ve bunu yapmak istiyoruz. Ve buna ne pahasına olursa olsun ulaşmak istiyorsak (istiyoruz ve ulaşacağız!)' şunu bilmek zorundayız: Yeni' Ekonomik 

Politika'nın temel, tayin edici ve her şeyleri üzerindeki görevi, kurmaya başladığımız (çok kötü, çok beceriksizce de olsa tamamen yeni sosyalist bir ekonomi, yeni bir üretim, yeni bir paylaşım temelinde yine de kurmaya başladığımız) yeni ekonomiyle milyonlarca köylünün ekonomisi olan köylü ekonomisi arasında birliğin oluşturulmasıdır. 

Bu birlik yoktu ve öncelikle bu birliği kurmak zorundayız. Her şey bu düşünceye tabi kılınmalıdır. Yeni Ekonomik Politika'nın, beçeriksizce kurmaya başladığı şeyi yıkmayıp bu birliği sağlamayı ne ölçüde başardığım aydınlatmamız gerekiyor. 

Ekonomimizi köylülükle birlikte kuruyoruz. Ekonomimizi tekrar tekrar değiştirmek ve onu büyük sanayi ve tarımda yaptığımız sosyalist çalışmayla, her köylünün uğraştığı ve filozofluk yapmadan (açlıktan ölme tehlikesinden çıkmak ve kurtulmak isterken nasıl filozofluk yapsın ki) yokluktan kurtulmak için elinden geldiğince çaba sarf ettiği çalışma arasında birlik olabilecek şekilde biçimlendirmeliyiz. Bu birliği açığa çıkarmalıyız ki açıkça görebilelim, tüm halk görebilsin, tüm köylü kitlesi, bugünkü ağır, inanılmaz biçimde harab olmuş, korkunç yoksul, acı dolu yaşamıyla, uzaktaki sosyalist idealler adına yapılan çalışma arasında bir bağ olduğunu görebilsin. Sade emekçi insanın, kendi durumunda belli bir iyileşme elde ettiğini anlamasını sağlamalıyız; hem de bu iyileştirmenin çiftlik sahipleri egemenliği ve kapitalizm döneminde olduğu gibi küçük bir köylü kesimi için olmadığı, iyileşme yönündeki her adımın (tartışmasız iyileştirmeler, hem de büyük iyileştirmeler olmuştur), hiçbir köylünün unutmadığı ve Rusya'da onlarca yıl unutmayacağı dalga geçme, hakaret, alayla, kitlenin şiddete maruz kalmasıyla birlikte görüldüğü iyileştirmelerden olmadığı gösterilmelidir.

Hedefimiz bir birlik oluşturmak, köylüye, köylü açısından bakıldığında uzak, hayali şeylerle değil, kendisinin anlayabileceği, bildiği ve bugün bütün yoksulluğuna rağmen ulaşılabilir olan şeylerle başladığımızı eylemlerle kanıtlamak; ona yardım etmeyi bildiğimizi, komünistlerin, bugün zor bir durumda bulunan yoksul düşmüş, sefalet içinde açlık eziyeti çeken küçük köylüye derhal yardım ettiklerini kanıtlamaktır. Ya bunu kanıtlayacağız, ya da o bizi mahvedecek. Bu tamamen kaçınılmazdır.

Demek ki Yeni Ekonomik Politika'nın önemi buradadır, tüm politikamızın temeli budur. Bizim için Yeni Ekonomik Politika'nın uygulandığı geçtiğimiz yıldan çıkarılacak başlıca ders, ve gelecek yıl için deyim yerindeyse başlıca politik düsturumuz budur. Köylü bize kredi açıyor ve yaşadıklarından sonra elbette kredi açmadan edemez. Çoğunluk olarak köylü onaylıyor: "Şimdi beceremiyorsanız biz de bekleriz, belki daha öğrenirsiniz." Fakat bu kredi sonsuza kadar süremez. Bunu bilmek ve krediyi aldıktan sonra hiç olmazsa biraz acele etmek gerekir. Köylü ülkesinin, ticari bir kavram kullanacak olursak peşin ödeme talep ederek artık kredi vermeyeceği anın yaklaştığını bilmek gerekir. "Bunca ay, bunca yıl ertelemenin ardından, yoksulluktan, sefaletten, açlıktan, yıkımdan kurtulmamız için bize yardım edecek en doğru, en güvenilir çareyi buldunuz artık, sayın hükümet adamları. Bu işten anlıyorsunuz, bunu kanıtladınız." Yaklaşmakta olduğumuz kaçınılmaz sınav budur ve son tahlilde bu sınav her şeyi belirleyecektir:

Hem Yeni Ekonomik Politika'nın, hem de Rusya'da komünist iktidarın kaderini. 

Bu doğrudan eserimizi bitirebilecek durumda olacakmıyız, olmayacak mıyız? Bu Yeni Ekonomik Politika işe yarıyor mu, yaramıyor mu? Geri çekilmenin doğru olduğu görülürse, geri çekilmenin ardından köylü kitlesiyle bütünleştirmek ve onunla birlikte -yüz kez daha yavaş fakat daha sağlam ve şaşmaz biçimde- ilerlememiz gerekir ki, yine de ilerlediğimizi görebilsin. O zaman davamız kesinlikle yenilmez olacak ve dünyanın hiçbir gücü bizi yenemeyecektir. Şimdiye kadar, ilk yılda, henüz buna ulaşamadık. Bunu açıkça söylemek gerekir. 

Eğer Yeni Ekonomik politikada içerili büyük tehlikeyi bilir ve bütün güçlerimizi zayıf noktalara yöneltirsek bu görevi yerine getireceğimize çok eminim (ve Yeni Ekonomik Politikanın net ve kesin biçimde bu sonucu çıkarımıza olanak sağlıyor). -Köylü kitlesiyle, sade, emekçi köylülükle sımsıkı birleşmek ve düşlediğimizle kıyasla olmayacak kadar, sonsuz ölçüde yavaş, fakat bizimle birlikte bütün kitlenin gerçekten ilerleyeceği şekilde ilerlemeye başlamamız gerekir. O zaman, zamanı geldiğinde bu hareket bugün düşünü bile göremediğimiz bir hız kazanacaktır. Görüşümce Yeni Ekonomik Politika'nın ilk temel politik dersi budur. 

İkinci, daha özgül ders devlet girişimleriyle kapitalist girişimlerin yarışma yoluyla sınanmasıdır. Şimdi ülkemizde bütün devlet ticaretimiz ve Yeni Ekonomik Politikamız gibi, ticaret yöntemlerinin, kapitalist yöntemlerin biz komünistler tarafından uygulanmasını ifade eden karma şirketler oluşturulmaktadır - bunlara ilişkin daha sonra bir kaç söz söyleyeceğim. Bunların bir önemi de burada kapitalist yöntemlerle bizim yöntemlerimiz arasında pratik bir yarışmanın oluşmasıdır.

Pratik olarak kıyaslayın. Biz şimdiye kadar programlar kaleme aldık ve vaatlerde bulunduk. Bir program ve vaatler olmadan bir dünya devrimine başlanamaz. Zamanında bu kesinlikle gerekliydi. Menşeviklerin de aralarında bulunduğu Beyaz Muhafızların bunun için bize kızmalar, sadece ikinci ve İki buçukuncu 'Entemasyonal'in Menşevik ve Sosyalistlerinin bir devrimin gelişiminin nasıl seyrettiğinden haberdar olmadıklarını gösterir. Bundan başka bir şeyle başlayamazdık. Bugün ise durum çalışmamızı ciddi bir denetimden geçinmenizi gerektiriyor; ama aynı komünistler tarafından kurulmuş denetim kurumlan tarafından yapılan denetimden değil - bu denetim kurumları ne kadar mükemmel olsalar da, Sovyet ve Parti kurumları sistemi içinde neredeyse ideal denetim kurumları olsalar da. İhtiyacımız olan böyle bir denetim değil, ekonomi açısından kitlesel çapta bir denetim oluşturan denetimdir.

Kapitalist tedarik etmeyi biliyordu. Bunu kötü yapıyor, haydutça yapıyor, bizi tahkir ediyor, soyuyordu. Komünizmin nasıl bir şey olduğunu bilmedikleri için hakkında birşey söylemeyen sade işçiler ve köylüler bunu biliyorlar. 

"Fakat kapitalistler hiç olmazsa tedarik etmeyi biliyorlardı, siz biIiyormusunuz? Bilmiyorsunuz." Geçen yıl ilkbaharda duyulabilen sesler bunlardı -her zaman net değildi bu sesler- ve geçen yılın ilkbahar krizinin temelini oluşturuyorlardı. "Mükemmel insanlarsınız, fakat elinize aldığınız şeyi, ekonomiyi bilmiyorsunuz." Geçen yıl köylülüğün -ve köylülük üzerinden bir dizi işçi katmanının- Komünist Partisi'ne yönelttiği son derece basit ve ezici eleştiri buydu. Ve Yeni Ekonomik Politika sorununda bu noktanın, bu eski noktanın böyle önem kazanmasının nedeni budur. 

Gerçek bir denetime ihtiyacımız var. Yanı başımızda kapitalistler faaliyet gösteriyor. Haydut gibi davranıyorlar, büyük karlar götürüyorlar, fakat işi biliyorlar. Siz ise bu işi yeni bir tarzda yapmaya çalışıyorsunuz: Sizde kar yok, ilkeleriniz komünist, idealleriniz iyi - tek sözcükle azizler gibisiniz, yaşarken cennet olmalı yeriniz- fakat iş yapmayı biliyor musunuz? Bir denetime ihtiyaç var, hem de gerçek bir denetime - Merkezi Kontrol Komisyonu'nun İnceleme yapıp bir kusur bulması ve Tüm-Rusya Merkez Yürütme Komitesi'nin bir ceza vermesi şeklinde değil, tüm ekonomi açısından bir denetime ihtiyaç var. 

Komünistlere her türlü süre tanındı, başka hiçbir hükümete açılmadığı kadar kredi açıldı. Elbette komünistler kapitalistlerden, çiftlik beylerinden kurtulmaya yardım ettiler, köylülük bunu takdir ediyor ve komünistlere kredi verdi, süre tanıdı; fakat belli bir zamana kadar ... 

Sonra ise sınav gelecek: ekonomiyi diğerlerinden daha kötü işIetmemeyi biliyor musunuz? Eski kapitalist bunu biliyor, siz ise bilmiyorsunuz. MK siyasi raporundan çıkan ilk ders, raporun ilk ana bölümü budur. 

Ekonomiyi işletmeyi bilmiyoruz. Bir yıl içinde bu kanıtlanmıştır. 

Örnek olarak bazı "Gostrusı"lardan* (Turgenyev'in pek övdüğü bu güzel Rusçayla ifade edersem) söz etmek ve ekonomiyi nasıl işlettiğimizi göstermek istiyorum ... 

Ne yazık ki birçok nedenden dolayı, önemli ölçüde de hastalığımdan ötürü, raporumun bu bölümünü hazırlayamadım ve sadece olup bitenlerin gözlemine dayanan düşüncelerimi ifade etmekle yetinmek zorundayım. 

Bu yıl, ekonomiyi işletmeyi bilmediğimizi tam bir açıklıkla kanıtladık. Başlıca ders budur. Ya önümüzdeki yıl bunun tersini kanıtlayacağız, ya da Sovyet iktidarı varlığını sürdüremeyecektir. En büyük tehlike de herkesin bunun bilincinde olmamasıdır Bütün komünistler, sorumlu fonksiyonerler açıkça şunun bilincinde olsalardı: Bu işten anlamıyoruz,bu işin esaslarını öğrenmek istiyoruz; o zaman oyunu biz kazanırdık - çıkarılacak esas, temel sonuç görüşümce bu olurdu. Ne var ki insanlar bunun bilincinde değiller ve şundan da eminler: Eğer biri böyle düşünüyorsa, o gelişmemiş biridir, komünizmi incelememiştir - belki daha komünizmi kavrar, öğrenir. Hayır, kusura bakmayın, mesele köylünün, partisiz işçinin komünizmi öğrenmemiş olmasında değildir, mesele programın geliştirildiği ve halka bu büyük programı hayata geçirme çağrısının yapıldığı zamanların geçmiş olmasındadır. Bu zaman geçmiştir, bugün, bu zor durumda işçinin ve köylünün ekonomisine pratik olarak yardım etmeyi bildiğinizi kanıtlamak gerekmektedir ki yarışmadan başarıyla çıktığınızı görebilsinler.

Kurmaya başladığımız. gerek özel kapitalistlerin -Rus ve yabancı-, gerekse de komünistlerin katıldığı karma şirketler, yarışmanın doğru bir zemine oturtulabileceği biçimlerden biridir; köylü ekonomisiyle birleşmeyi kapitalistlerden daha kötü gerçekleştirmediğimizi, köylülüğün ihtiyaçlarını karşıladığımızı, köylülüğe şimdi olduğu haliyle, tüm cehaletine rağmen -zira köylülüğü kısa süre içinde değiştirmek olanaksızdır- ilerlemesine yardım edebileceğimizi gösterebileceğimiz ve bunları yapmayı öğrenebileceğimiz biçimlerden biridir.

Önümüzde mutlak, ertelenemez bir görev olarak duran yarışma budur. Yeni Ekonomik Politika'nın belkemiği ve bana göre Parti politikasının özü budur. İstemediğiniz kadar çok katıksız politik sorunlarımız ve zorluklarımız var. Bunları biliyorsunuz: Cenova ve müdahaletehlikesi. Zorluklar büyük, fakat bu ekonomik zorluğun yanında bunların hepsi bir hiç. Siyasi alanda işlerin nasıl yapıldığını gördük, oldukça deneyim edindik, burjuva diplomasisi hakkında çok şey öğrendik. Bu, Menşeviklerin bize on beş yıl boyunca öğrettikleri ve bu arada bize bazı fayda lar sağladıkları bir iş. Yeni bir şey değil.

Fakat burada ekonomide yapmak zorunda olduğumuz bir iş söz konusu: Şimdi gereken, köylülere gelip komünizm üzerinde tartışmayacak ----düşünün: komünizm üzerinde tartışmayacak bile-, tersine şöyle bir tartışmaya girişecek basit satıcıyla, basit kapitalistle, tüccarla yarışmadan başarıyla çıkmaktır: Eğer bir şey temin etmek, doğru dürüst ticaret yapmak, bir şeyler kurmak gerekiyorsa ben biraz pahalıya yaparım, fakat komünistler belki daha pahalıya yapacaklar, hatta belki de on misli pahalıya. Meseleriin püf noktası bugün bu ajitasyondur, ekonominin kökü burada yatmaktadır.

Tekrar ediyorum: Doğru politikamız sayesinde halktan süre ve kredi sağladık ve bunlar NEP diliyle ifade edilecek olursa poliçelerdir; fakat bu poliçelerde süre verilmemiştir ve poliçe metni bunların ödeme için ne zaman ibraz edileceği hakkında bilgi vermemektedir. Tehlike buradadır, politik poliçeleri basit ticari poliçelerden ayıran özellik buradadır. Bütün dikkatimizi buraya yöneltmeliyiz, devlet tröstlerinde ve karma şirketlerde her yerde sorumlu ve çok iyi komünistlerin bulunmasıyla kendimizi avutmamalıyız - bunun hiçbir yararı yok, çünkü onlar ekonomiyi işletmekten anlamıyorlar ve büyük fabrika, büyük şirket okulundan geçmiş sıradan bir kapitalist satıcıdan daha kötü çalışıyorlar. 

Bunun bilincinde değiliz, bu hususta hala komünist kibir,"Komçvanstvo"* var, yine o mükemmel Rusçayla ifade edilecek olursa. 

Mesele sorumlu komünistin ----en iyi, en dürüst, en özverili, zindanlarda yatmış ve ölümden korkmamış komünistin de ticaretten anlamamasıdır, çünkü o işadamı değildir, bunu öğrenmemiştir, öğrenmek istemez ve Abc'den başlaması gerektiğini kavramaz. Dünyanın en büyük devrimini yapmış, kırk piramidin değilse de kırk Avrupa ülkesinin kendisine kapitalizmden kurtuluş umuduyla baktığı bu komünist, bu devrimci ~ bu sorumlu komünist ve özverili devrimci. bu işten anlamamakla kalmayıp, bu işten anlamadığını bile anlamazken. on yıl boyunda tozlu dükkanda dolaşıp durmuş, bu işi bilen basit satıcıdan ders almak zorundadır.

Ve, yoldaşlar, sırf bu ilk bilgisizliği bile düzeltirsek bu büyük bir zafer olacaktır. Bu Parti Kongresi'nden bu işi bilmediğimiz inancıyla geri dönmek zorundayız ve ta başından öğrenmeye başlayacağız. Bütün bunlara rağmen devrimci olmaktan henüz vazgeçmedik (birçok insanın biraz da haklı olarak bürokratlaştığımızı söylemesine rağmen) ve olağanüstü zor yeni bir işi gerçekleştirirken birçok kez baştan başlamanın zorunlu olduğu basit gerçeğini kavramayı bileceğiz: başladın da çıkmaza mı girdin - o zaman yeniden başla ve işi on kez böyle yeniden yap, ama amacına ulaş, gösteriş yapma, herhangi bir partisizin, belki de, hatta kesinlikle Beyaz Muhafız bir satıcının, ekonomik açıdan ne pahasına olursa olsun yapılması gereken bir işi bildiği, senin ise bu işten hiçbir şey anlamadığın bir durumda komünist olmakla övünme. Yüzlerce rütbe ve ünvan sahibi, komünist ve Sovyet "şövalyesi" nişanı taşıyan siz sorumlu komünistler bunu kavrarsanız, hedefinize ulaşacaksınız, çünkü bu öğrenilebilir bir şeydir.

Bu yıl çok küçük de olsa bazı başarılar kaydettik, ne var ki bunlar çok önemsiz. Asıl mesele, sorumlu ve en özverili Rus komünistinin bugün bu işten herhangi bir eski satıcıdan daha az anladığının bütün komünistler arasında kavranmaması ya da bu yönde yaygın bir inancın yokluğudur. Tekrar ediyorum: ta baştan öğrenmeye başlamak zorundayız. Bu konuda açık olursak sınavı veririz ve bu sınav, tabi olduğumuz, bağlı bulunduğumuz, kopmamızın olanaksız olduğu Rus ve uluslararası pazarın, yaklaşan mali krizin yapacağı ciddi bir sınavdır. .. Bu sınav ciddi niteliktedir, çünkü burada ekonomik ve politik olarak yenilgiye uğrayabiliriz. 

Sorun böyledir ve başka türlü olamaz, çünkü yarışma çok ciddi olacaktır, ve tayin edici olacaktır. Politik ve ekonomik zorluklarımızdan çıkmaya olanak tanıyan birçok yol ve çare olmuştu. Şimdiye kadar bütün bu yollar ve çarelerden çeşitli kombinezonlarla, çeşitli koşullara uygun olarak yararlanmış olmayı bilmekle gururlanabilİriz, fakat şimdi başka çaremiz yok. Bunu size hiç abartmaksızın söylememe izin verin, çünkü bu, bu anlamda, uluslararası kapitalizme karşı değil-orada daha birçok "son ve tayin edici savaşlar" olacaktır - ama Rus kapitalizmine karşı, küçük köylü ekonomisinden doğan ve onun tarafından ayakta tutulan kapitalizme karşı gerçekten "son ve tayin edici savaş" tır. Burada yakın gelecekte, zamanı tam olarak belirlenemeyen bir savaş var önümüzde. Burada "son ve tayin edici savaş"la karşı karşıyayız, burada artık ne politik, ne de başka bir dolambaç yol olabilir, çünkü bu, özel sermayeyle yarışma sınavıdır. Ya bu özel sermayeyle yarışma sınavını kazanacağız, ya da tam bir fiyasko olacak. Bu sınavı kazanabilmek için elimizde siyasi iktidar ve bir dizi ekonomik ve diğer yardımcı kaynaklar, yani ne isterseniz var, sadece işin bilgisine sahip değiliz. İşin bilgisi yok. Geçtiğimiz yılın deneyiminden bu basit dersi çıkarırsak ve bunu bütün 1922 yılı için düstur haline getirirsek, içimizde olduğu için daha önceki zorluklardan çok daha büyük olmasına rağmen bu zorluğu da aşarız. Bu herhangi bir dış düşmandan farklı bir şeydir. Bu zorluk, bize dayatılan can sıkıcı gerçeği görmek istemememiz, zorunlu olarak şu can sıkıcı duruma düşmek istemememizde yatmaktadır: 

Ta baştan öğrenmeye başla. Bana göre Yeni Ekonomik Politika'dan çıkan ikinci ders budur. 

Üçüncü, tamamlayıcı ders devlet kapitalizmi sorunuyla ilgilidir. Buharin yoldaşın Parti Kongresi'ne katılmamış olması çok yazık, onunla biraz tartışmak isterdim, ne ki bunu bir sonraki Parti kongresine erteliyorum. Görüşümce genelde basınımız ve Partimiz devlet kapitalizmi sorununda entelektüelliğe, liberalizme düşme, devlet kapitalizmini nasıl anlamak gerektiği konusunda düşünüp taşınma ve eski kitaplara başvurma hatasına düşüyor. Oysa oralarda çok farklı bir şeyden söz edilmektedir: oralarda kapitalizm altında var olan devlet kapitalizmine ilişkin bir şeyler bulunabilir, fakat komünizm altında görülen devlet kapitalizminden söz eden tek bir kitap yoktur. Marx bile bu konu üzerine tek sözcük yazmayı düşünmemiş ve sağlıklı tek bir alıntı ve çürütülemeyecek talimatlar bırakmadan ölmüştür. Yani şimdi kendi başımızın çaresine bakmak zorundayız. Ve basımınızın devlet kapitalizmi üzerine söylemiş olduklarına, benim bu raporu hazırlarken yapmaya çalıştığım gibi geniş kapsamlı bir biçimde bakıldığında, hedefin tamamen şaşırıldığı, çok farklı bir yöne bakıldığı inancını edinir insan. 

Devlet kapitalizmi tüm ekonomik literatüre göre, kapitalist düzende olduğu gibi, devlet iktidarının şu ya da bu kapitalist şirketleri doğrudan kendine tabi kıldığı kapitalizmdir. Oysa bizim devletimiz proleter bir devlettir, proletaryaya dayanır, bütün politik imtiyazlar proletaryaya tanır ve proletarya sayesinde köylülüğün alt katmanlarını yanına çeker (bu çalışmaya Yoksul Köylü Komiteleriyle başladığımızı anımsarsınız). O nedenle devlet kapitalizmi çok, pek çok kişinin kafasını karıştırıyor. Bundan kaçınmak için, şu temel şeyi akılda tutmak gerekir: bizde olduğu biçimiyle devlet kapitalizmi, hiçbir teoride, hiçbir literatürde incelenmemiştir, çünkü bu sözcükle ilişkili olağan kavramların tümü kapitalist toplumdaki burjuva devlet iktidarına uydurulmuştur.

Bizim ise kapitalist raydan çıkmış fakat henüz yeni raya oturmamış bir devletimiz var, ve bu devlette burjuvazi değil, proletarya egemen.

"Devlet" dediğimizde bu devletin biz olduğumuzu, proletarya olduğunu, işçi sınıfının öncüsü olduğunu kavramak istemiyoruz. Devlet kapitalizmi, bizim sınırlayabileceğimiz, sınırlarını bizim tespit edebileceğimiz kapitalizmdir; bu devlet kapitalizmi devlete bağlıdır, devlet ise işçilerdir, işçi sınıfının ileri kesimidir, öncüsüdür, biziz.

Devlet kapitalizmi, belli sınırlar koymak zorunda olduğumuz kapitalizmdir, fakat şimdiye kadar bu sınırları koymayı beceremedik. püf noktası budur. Ve bu devlet kapitalizminin nasıl olacağı bize bağlıdır.

Elimizde yeterli, tamamen yeterli siyasi iktidar var; hizmetimizde yeterli ekonomik araç da var, ancak doğrudan yönetmek, sınırları saptamak, ayrım çizgilerini çekmek, başkasına tabi olmak değil kendisine tabi kılmak için başa geçirilen işçi sınıfının öncüsünün yapacağı işle ilgili bilgisi yetersizdir. Bunun için sadece bilgiye ihtiyaç var ve bizde olmayan şey de bu.

Proletaryanın, devrimci öncünün elinde tamamen yeterli siyasi iktidar olduğu fakat aynı zamanda devlet kapitalizminin var olduğu, tarihte eşi görülmedik bir durumdur bu. Meselenin özü, bunun izin verebileceğimiz ve vermek zorunda olduğumuz, beli sınırlar içinde tutabileceğimiz ve tutmak zorunda olduğumuz kapitalizm olduğunu kavramamızdır, çünkü bu kapitalizm geniş köylülük için ve köylülerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ticaret yapması gereken özel sermaye için ZOrunludur. Mesele öyle düzenlenmelidir ki kapitalist ekonominin ve kapitalist değiş-tokuşun olağan seyri mümkün olabilsin, çünkü halkın buna ihtiyacı vardır, bu olmadan yaşayamaz. Onlar için, bu kamp için bunun dışında her şey çok gerekli değildir, başka her şeyle uzlaşabilirler.

Siz komünistler, siz işçiler, siz devleti yönetmeyi üstlenen proletaryanın sınıf bilinçli kesimi, meseleyi öyle düzenleyebilmelisiniz ki elinize aldığınız devlet sizin istediğiniz gibi işlesin. Artık bir yılı geride bıraktık, devlet elimizde - peki ama Yeni Ekonomik Politika altında bu yıl bizim isteğimiz gibi mi işledi? Hayır. Bunu kabullenmek istemiyoruz:

Bizim istediğimiz gibi işlemedi. Peki nasıl işledi? Araba elimizden kayıyor: görünürde arabanın içinde arabayı kullanan bir adam var, fakat araba onun direksiyonu kırdığı yöne değil, başka birinin kırdığı yöne gidiyor -illegal, yasaya aykırı, tanrı bilir nereden gelen birilerinin, spekülatörlerin, özel kapitalistlerin ya da hepsi birlikte-;- ama pek, hatta çoğu kez hiç bu arabanın direksiyonunda oturan kişinin zannettiği gibi gitmiyor. Devlet kapitalizmi sorununda akılda tutulması gereken temel şey budur. Bu esas alanda öğrenmeye baştan başlamak gerekir ve ancak bunu tamamen benimsersek ve bu bilincimize işlerse, öğreneceğimizin güvencesini verebiliriz. 

Şimdi, Metal İşçileri Birliği Kongresi'nde yaptığım konuşmada söz etme fırsatı bulduğum geri çekilmenin durdurulması sorununa geliyorum. O zamandan bu yana ne Parti basınında, ne yoldaşların özel mektuplarında, ne de Merkez Komitesi'nde itirazla karşılaştım. 

Merkez Komitesi planımı onayladı; bu plan, şimdiki Parti Kongresinde Merkez Komitesi Raporu'nda geri çekilmenin durdurulmasını ısrarla vurgulamak ve Parti Kongresi'nden tüm Pani adına, artık bağlayıcı talimatlar olarak gerekli talimatları vermesini istemekten oluşuyordu. 

Bir yıl boyunca geri çekilme içindeydik. Şimdi Parti adına şunu söylemeliyiz: Yeter! Geri çekilmeyle amaçlanan hedefe ulaşılmıştır. Bu dönem sona eriyor, ya da sona erdi. Şimdi önümüze koyduğumuz hedef farklı bir hedeftir: Güçlenmemizi yeniden gruplandırmak. Yeni bir noktaya ulaştık, geri çekilmeyi genel olarak nispeten düzenli bir biçimde uyguladık. Ne var ki bu geri çekilmeyi paniğe dönüştürmek isteyen çeşitli yönlerden sesler de eksik değildi. Bazıları geri çekilmeyi şu ya da bu bölümde doğru uygulamadığımız yönünden geliyordu; örneğin "İşçi Muhalefeti" denilen grubun bazı temsilcileri. (Ben bunların bu adı haksız yere taşıdıklarına inanıyorum.) Gayretkeşliklerinden kendilerini yanlış kapıda buldular ve şimdi bunu açıkça anladılar. O zamanlar faaliyetlerinin hareketimizi düzeltmeye yönelik olmadığını, tersine bu faaliyetin sadece bir anlamı olduğunu, sadece panik yarattığını, geri çekilmeyi disiplinli biçimde uygulamayı engellediğini görmüyorlardı.

Geri çekilme, özellikle saldırmaya alışmış devrimciler için, özellikle uzun yıllar boyunca büyük başarıyla saldırmaya alışkın olduklarında, özellikle etraflarında saldırıyı başlatmaktan başka bir şey düşlemeyen başka ülkelerin devrimcileri olduğunda çok zor bir iştir. Hatta bunlardan bazıları geri çekildiğimizi gördüklerinde, Komünist Enternasyonal Genişletilmiş Yürütmesi'nin son toplantısında olduğu gibi uygunsuz ve çocukça bir biçimde gözyaşlarına boğuldular. Bazı yoldaşlar en iyi komünist duygular ve eğilimler içinde gözyaşlarını tutamadılar, çünkü iyi Rus komünistleri, düşünebiliyor musunuz, geri çekiliyorlardı.

Uzun yıllar bu güzel demokratik ülkelerde göçmen olarak yaşamış olmama rağmen, artık bu Batı Avrupalı psikolojisini anlamakta güçlük çekiyor olabilirim. Fakat belki de onlar açısından bu durumu kavramak o kadar zor ki gözyaşlarına boğuluyorlar. Her halükarda bizim duygusallıklarla yitirecek zamanımız yok. Bizim için, tam da uzun yıllar boyunca böyle başarıyla saldırdığımız ve olağanüstü zaferler kazandığımız için (hem de bütün bunlar inanılmaz ölçüde yıkılmış ve maddi ön koşullardan yoksun kılınmış bir ülkede!), çok fazla şey elde ettiğimiz için bu ileri hareketi pekiştirmek üzere geri çekilmenin kesinlikle zorunlu olduğu açıktı. Bir baskınla ele geçirdiğimiz tüm bu mevzileri koruyamazdık, öte yandan ise yalnızca, işçilerin ve köylülerin coşku dalgasıyla desteklendiğimiz bir baskınla öyle çok şey elde etmiştik, öyle çok alanımız vardı ki, esas ve temel olanı bir nebze bile yitirmeden çok daha fazla geriye çekilebilirdik, bugün de çekilebiliriz.

Aralarında "İşçi Muhalefeti"nin kinin de bulunduğu panik sesleri (ki "İşçi Muhalefeti"nin büyük zararı buradadır) saflarımızda kayıplara, disiplinin gevşemesine ve düzenli geri çekilmenin bozulmasına yol açmasına rağmen, yine de geri çekilme genelde düzenli gerçekleşmişti.

Geri çekilmede en tehlikeli şey paniktir. Bütün ordu (mecazi anlamda söz ediyorum) geri çekiliyorsa, herkes sanki ileri yürüyüş içindeymiş gibi bir hava olamaz. Orada adım başında belli ölçüde bezgin bir hava görülecektir. Hatta Moskova'da açlık ve soğuğun hüküm sürdüğünü; "eskiden temiz ve güzelken şimdi ticaret ve spekülasyon" olduğunu yazan şairlerimiz bile oldu. Bu türden bir dizi şairane yapıta sahibiz. Ve bütün bunların geri çekilme sonucu olduğu açıktır. Ve muazzam tehlike buradadır: Muzaffer, mükemmel bir saldırıdan sonra geri çekilme korkunç zordur; burada koşullar çok farklıdır; orada herkes,disiplini korumaya çalışan olmasa da kendiliğinden öne atılır ve saldırır. Buna karşılık burada disiplin daha bilinçli olmak zorundadır, burada o yüz kez daha gereklidir, çünkü tüm bir ordu geri çekiliyorsa, nerede duracağı onun için açık değildir, bunu görmez, daha çok sadece geri çekilmeyi görür - bu durumda bazen bazı panik sesleri herkesi kaçırtmaya yeter. Böyle bir geri çekilme gerçek bir orduda görüldüğünde, makineli tüfekler kurulur ve geri çekilme düzensiz bir kaçışa dönüştüğünde emir verilir: "Ateş!" Haklı olarak.

Eğer iyi niyetlerle de olsa herhangi biri, olağanüstü zor bir geri çekilme gerçekleştirirken ve her şeyin düzenin sağlanmasına bağlı olduğu bir anda panik yaratıyorsa, böyle bir anda en ufak disiplin ihlali sert, katı ve acımasızca cezalandırılmak zorundadır ve buna sadece bazı parti içi meselelerimizde değil, daha çok Menşevikler ve İki buçukuncu Enternasyonal'deki baylara karşı dahil edilmelidir. 

Bugünlerde "Komünist Enternasyonal"in 20. fasikülünde Rakdsi yoldaşın Otto Bauer'in (zamanında hepimiz Bauer'den bir şeyler öğrenmiştik, fakat savaştan sonra, aynı Kautsky gibi zavallı bir darkafalı haline geldi) yeni broşürü üzerine makalesini okudum. Şimdi şöyle yazıyor: "Demek ki kapitalizme geri çekiliyorlar, biz her zaman bunun bir burjuva devrimi olduğunu söylemiştik." 

Hepsi de böyle şeyler vaaz eden gerek Menşevikler, gerekse de Sosyal-Devrimciler, bunun için kurşuna dizeceğimizi söylediğimizde şaşırıyorlar. Şaşırıyorlar fakat sorun son derece açık: Eğer bir ordu geri çekiliyorsa, burada saldırı anında gerekli olandan yüz kez daha büyük disipline gerek vardır, çünkü saldırıda herkes ileri atılır. Fakat şimdi herkes geriye atılmaya başlayacak olursa, bu kaçınılmaz ve hızlı çöküş olacaktır. 

Tam da böyle bir anda geri çekilmeyi düzenli yürütmek, geri çekilmenin sınırını tam olarak saptamak ve paniğe kapılmamak en önemli şeydir. Ve bir Menşevik: "Şimdi geri çekiliyorsunuz, oysa ben hep geri çekilmekten yanaydım, sizinle aynı fikirdeyim, ben sizdenim, gelin birlikte geri çekilelim" derse, ona vereceğimiz yanıt şudur:

"Menşevizmin açık beyanını devrimci mahkemelerimiz kurşuna dizmeyle cezalandırmak zorundadır, aksi halde bu mahkemeler bizim mahkemelerimiz değil, tanrı bilir kimindir." 

Bunu kavramaları kesinlikle mümkün değil ve şöyle diyorlar: "Bu insanlar ne kadar diktatörce davranıyorlar!" Hala Menşevikleri Cenevre'de bizimle dalaştıkları için kovuşturduğumuzu sanıyorlar. Eğer bu yolu izleseydik iki ay bile iktidarda kalamazdık. Gerçekten de, Otto Bauer'in, İkinci ve İkibuçukuncu Enternasyonal liderlerinin, Menşeviklerin ve Sosyal-Devrimcilerin bu vaazı onlarınn niteliğini gözler önüne seriyor: "Devrim fazla ileri gitti. Senin bugün söylediğini biz hep söyledik. Bunu bir daha tekrarlamamıza izin ver." Bizim yanıtımız ise şu: "Bunun için sizi kurşuna dizmemize izin verin. Ya görüşlerinizi dile getirmekten vazgeçmeye çalışırsınız, ya da beyazların doğrudan istilasından daha zor koşullar altında bulunduğumuz bir durumda politik görüşlerinizi ifade etmek isterseniz, kusurumuza bakmayın, size Beyaz Muhafızların en kötü ve zararlı unsurlarına davrandığımız gibi davranacağız." Bunu unutmamalyız. 

Gen çekilmeyi durdurmaktan sözederken, bununla ticareti öğrendiğimizi söylemek istemiyorum kesinlikle. Bilakis ben tam tersi düşüncedeyim, ve konuşmam böyle bir izlenim yaratırsa, doğru anlaşılmamış olurum ve düşüncelerimi doğru anlatmayı becerememiş olduğum kanıtlanır. 

Ancak söz konusu olan, Yeni Ekonomik Politika'nın neden olduğu bizdeki asabiyete, işgüzar davranışa, her şeyi yeni tarzda yapma, Yeni Ekonomik Politika'ya uydurma çabasına son vermektir. Bugün belli sayıda karına şirketimiz var. Ne var ki bunların sayısı çok az. ÜLkemizde yabancı kapitalistlerin katılımıyla Dış Ticaret Komiserliği tarafından onaylanan dokuz şirket kuruldu, Sokolnikov Komisyonu 3111 sını onayladı ve Kuzey Bölgesi Ormancılık İdaresi iki şirket kurdu.

Yani bugün milyonlarca tutarında sermayeye sahip, çeşitli resmi makamlar tarafından onaylanmış onyedi şirket mevcut. (Elbette resmi makamlarda da çok karışıklık var, öyle ki buralarda bir şeylerin gözden kaçmış olması mümkündür). Her halükarda şimdi ülkemizde Rus ve yabancı kapitalistlerin katılımıyla şirketler kurulmuş durumda. Sayıları çok değil. Bu küçük ve pratik başlangıç, komünistlerin yaptıklarıyla değerlendirildiklerini göstermektedir. Onlar Merkezi Kontrol Komisyonu ve Tüm-Rusya Merkez Yürütme Komitesi gibi yüksek kurullar tarafından değerlendirilmemişlerdir Merkezi Kontrol Komisyonu çok iyi bir kurumdur elbette ve biz ona şimdi daha fazla yetki vereceğiz.

Buna rağmen, bu kurumlar komünistleri denetlediklerinde ... düşünün ki otoriteleri uluslararası pazarda tanınmamaktadır. Fakat sıra dan Rus ve yabancı kapitalistler komünistlerle birlikte karma bir şirket kurduklarında şöyle diyoruz: "Yine de birşeyler beceriyoruz, kötü de olsa, son derece küçük de olsa, başlangıç olarak yine de elimizde bir şey var." Elbette bu çok fazla değil; unutmayın, bütün enerjimiz! (ve enerjimizin fazla olduğu söyleniyor) bu meseleye yönelteceğimizi açıklayalı tam bir yıl oldu ve bir yıl sonra ancak on yedi şirket kurabildik!

Bu bizim ne kadar beceriksiz, ne kadar hantal olduğumuzu ve içimizde Oblomov ruhunun ne büyük ölçüde bulunduğunu gösteriyor; ve bunun için kaçınılmaz olarak daha çok kötek yiyeceğiz. Fakat yine de, bir kez daha söylüyorum, bir başlangıç yapılmış, arazi keşfedilmiştir. 

Operasyonları için en temel koşullar mevcut bulunmasaydı kapitalistler ülkemize gelmezlerdi. Fakat küçük de olsa bir kesimi gelmişse, bu kısmi bir zafer elde ettiğimizi gösterjr.

Bu şirketler içinde de bizi dolandıracaklar elbette, hem de öyle dolandıracaklar ki ardından uzun yıllar boyunca bununla uğraşmak zorunda kalacağız. Fakat önemli değiL. Ben bunun bir zafer olduğunu söylemiyorum, bu bir keşiftir - bir operasyon sahasına sahip olduğumuzu, bir parça arazimiz olduğunu ve artık geri çekilmemizi durdurabileceğimizi gösteren bir keşiftir. Keşif, beraberinde kapjtalistlerle çok az sayıda anlaşmayı getirdi, ama yine de bunlar imzalanmıştır. Bundan öğrenmek ve faaliyeti sürdürmek gereklidir. Bu anlamda asabiyete, yaygaraya; telaşlı işgüzarlığa son vermenin zamanıdır. Peşpeşe yazılar, telefonogramlar geliyor:

"Yeni Ekonomik Politikamız olduğuna göre biz de yeniden örgütlendiremez miyiz?" Herkeste bir telaş, herkeste bir işgüzarlık, ortaya Çlkan ise tam bir karışıklık; kimse pratik çalışma yapmıyor, herkes daha çok Yeni Ekonomik Politika 'ya nasıl uyum sağlanacağını tartışıyor ve ortaya çıkan hiçbir şey de yok.

Fakat iş adamları komünistlere gülüyor ve büyük ihtimalle şöyle diyorlar: "Eskiden baş animatörler vardı, şimdi baş lafazanlar var." Kapitalistlerin geciktiğimiz, uyuya kaldığımız konusunda bizimle alay ettiklerine hiç kuşku yok ve bu anlamda Parti Kongresi adına da bu talimatın onaylanması gerektiğini düşünüyorum.

Geri çekilme son bulmuştur. Kapitalistlerle çalışmanın esas faaliyet yöntemleri saptanmıştır. Çok az sayıda da olsa örnekler mevcuttur. Düşünüp taşınmayı, Yeni Ekonomik Politika üzerine ince eleyip sık dokumayı bırakın. Bırakın şairler mısra kursunlar, onlar bunun için şairler. Fakat siz ekonomistler Yeni Ekonomik Politika üzerine düşüncelere dalacağınıza bu şirketlerin sayısını artırın, kapitalistlerle başarıyla yarışmayı örgütleyebilen komünistlerin sayısının kaç olduğuna bakın.

Geri çekilme son bulmuştur, şimdi mesele güçlerin yeniden gruplandırılmasıdır.

Parti Kongresi'nin vermesi gereken, karışıklığa, oradan oraya koşuşturmaya son verecek talimat budur. Sakinleşin, ukalalık etmeyin, bu hanenize eksi puan olarak yazılacaktır. Kapitalistten daha kötü çalışmadığını pratikte kanıtlamalısın. Kapitalistler karlarına kar katmak için köylülükle ekonomik birlik kuruyorlar; sen ise proleter devletimizin ekonomik gücünü sağlamlaştırmak için köylü ekonomisiyle birlik kurarsın. Kapitaliste göre senin bir üstünlüğün var, çünkü devlet iktidarı senin elinde, çünkü elinde bir sürü ekonomik araç var, ancak bunlardan yararlanmayı bilmiyorsun; meseleleri biraz daha soğukkanlı düşün, nişanlarını, resmi komünist cübbeni çıkar, şu basit işi öğren, o zaman özel kapitalistleri yeneceğiz. Elimizde devlet iktidarı, bir dizi ekonomik araç var; eğer kapitalizmi yener ve köylü ekonomisiyle birliği kurarsak kesinlikle yenilmez bir güç olacağız. Ve o zaman sosyalizmin inşası, kendisine Komünist Parti diyen denizdeki damlanın meselesi değil, bütün emekçi kitlenin meselesi olacaktır; o zaman sade köylü kendisine yardım ettiğimizi görecek ve bizi izleyecektir, öyle ki bu ilerleyiş yüz kat yavaş da olsa milyon kat güvenli ve sağlam olacaktır.

Demek ki geri çekilmenin durdurulmasından bu anlamda söz edilmelidir ve bu şiarı -şu ya da bu biçimde- bir Parti Kongresi kararına dönüştürmek önemlidir.

Bununla bağıntılı olarak, Bolşeviklerin Yeni Ekonomik Poliıikası'nın ne olduğuna değinmek istiyorum - evrim mi taktik mi? Bildiğiniz gibi, mülteci Rusyası'nda taban bulmuş olan bir akımı. başında Kaderlerin en önemli politikacılarinın, eski Kolçak hükümetinin bazı bakanlarının bulunduğu, Sovyet iktidannın Rus devletini inşa ettiği ve o nedenle ondan yana olmak gerektiği düşüncesine varmış insanların bulunduğu bir toplumsal-politik akımı temsil eden "Smena-Vek"çiler tarafından sorun böyle konmuştur. "Peki, Sovyet iktidarı nasıl bir devlet inşa ediyor? Komünistler bunun komünist bir devlet olduğunu söylüyorlar ve bunun bir taktik olduğunu temin ediyorlar: Bolşevikler bir anda özel kapitalistleri aldatacak ve kendi istediklerini yapacaklarmış. Bolşevikler istediklerini söyleyebilirler, fakat gerçekte bu bir taktik değil, bir evrimdir, bir iç değişikliktir, vardıkları yer bildiğimiz burjuva devleti olacaktır ve onları desteklememiz gerekir. Tarih değişik yollardan geçer" - "Smena-Vek"çilerin düşünce silsilesi budur. Aralarından bazıları komünistmiş gibi yapıyorlar, fakat Ustryalovgibi açık kaIpli insanlar da var. Ustryalov Kolçak hükümetinde bakandı zannediyorum. Arkadaşlarıyla hemfikir değil ve şöyle diyor: "Komünizm hakkında ne düşünürseniz düşünün, fakat ben onlarda bunun bir taktik değil, evrim olduğunu iddia ediyorum." Ben, bu Ustryalov'un samimi açıklamasıyla bize büyük bir yararı olduğuna inanıyorum.

Bizim -görevim gereği özellikle benim- her gün yapmacık komünist uydurmasyonlar duyma fırsatımız var, bazen bunlardan insanın midesi bulanıyor. Ve şimdi bu uydurmasyonlar yerine "Smena Vek"in bir sayısı çıkıyor ve açık açık şöyle diyor: "Mesele hiç de öyle zannettiğiniz gibi değil, gerçekte ise her tarafta komünist bayraklar üzerinde bir sürü lafın dalgalandığı bilinen burjuva bataklığına kaymaktasınız."

Bu çok yararlıdır, çünkü bu etrafımızda sürekli duyduğumuz şeylerin tekrarı değil, sınıf düşmanının sınıfsal gerçeğidir. Böyle bir şeyi okumak, komünist devlette böyle yazıldığı için, başka türlü yazmak yasak olduğu için değil de, sınıf düşmanı tarafından açık ve kaba biçimde ifade edilen gerçekten bir sınıf gerçeği olduğu için yazılan böyle bir şeyi okumak çok yararlıdır. "Ben Rusya'da Sovyet iktidarını desteklemekten yanayım ----diyor Ustryalov, bir Kadet, bir burjuva olmasına ve müdahaleyi desteklemiş bulunmasına rağmen-, Sovyet iktidarını desteklemekten yanayım, çünkü o bildiğimiz burjuva devlet iktidarına yuvarlanacağı yola girmiş bulunmaktadır."

Bu, bana göre, göz önüne alınması gereken çok yararlı bir şeydir; bizim için "Smena Vek"çilerin böyle yazması, aralarından bazılarının sanki neredeyse komünistmiş gibi davranmasından, böylece uzaktan bunların tanrıya mı yoksa devrime mi inandıklarının kesin olarak anlaşılamamasından çok daha iyidir. Böyle samimi düşmanlar yararlıdır, bunu açıkça söylemek gerekir. Ustryalov'un sözünü ettiği şeyler olanaklıdır, bunu açıkça ifade etmek gerekir. Tarih çok çeşitli türlerden metamorfozlar bilir; inanç bağlılığına, özveriye ve daha başka mükemmel manevi niteliklere güvenmek politikada hiçbir şekilde ciddiye alınamayacak bir şeydir. Mükemmel manevi nitelikler az sayıda insanda vardır, buna karşılık tarihsel sonuç, işlerine gelmediğinde bazen bu az sayıda insana pek kibar davranmayan dev kitleler tarafından belirlenir.Bunun birçok örneği vardır, o nedenle "Smena Vek"çilerin bu samimi açıklaması memnuniyetle karşılanmalıdır. Dü§man sınıfsal gerçeği ifade ediyor ve önümüzde duran ve kaçınılmaz hale gelmesi için uğraştığı tehlikeye işaret ediyor. Bu "SmenaVek"çi, Yeni Ekonomik Politikamıza katılan binlerce, onbinlerce her türden burjuvanın ve Sovyet memurunun ruh halini dile getiriyor. Temel ve gerçek tehlike budur. Ve bu nedenle dikkatler esas olarak bu soruna yöneltilmelidir:

Gerçekten de kim üstünlük kazanacak? Yarışmacıları söz ettim. Bize karşı doğrudan bir saldırı yok, boğazımıza sarılan yok. Yarın ne olacağım göreceğiz, fakat bugün bize silah elde saldıran Yok, ve yine de kapitalist topluma karşı mücadele yüz kat daha acımasız ve tehlikeli hale gelmiştir, çünkü nerede düşmanla karşı karşıya bulunduğumuzu ve dostumuzun kim olduğunu her zaman açıkça göremiyoruz ...

Blogger tarafından desteklenmektedir.