Header Ads

Header ADS

Çağdaş Troçkizm ve Karşı Devrimci Özü - Araç ve Yöntemleri

Mikhail Basmanov’un Çağdaş Troçkizm ve Karşı Devrimci Özü (1972) kitabından bölüm:

"DEVRİMCİ HAREKETTE TROÇKİST BÖLÜCÜ FAALİYETİN ARAÇ VE YÖNTEMLERİ"

Örgütlü işçi sınıfı hareketinin dışına atılan Troçkistler yıkıcı karşı-devrimci faaliyetleri için yeni yollar ve araçlar aradılar. İkiyüzlülüğü siyasal bir inanç düzeyine çıkartarak, her zaman buna dayandılar. Başlangıçta kendilerini, yıllar boyunca geliştirdikleri ve mükemmelleştirdikleri «entrizm»denilen politikayla donattılar.

«ENTRİZM» NEDİR?

Bu sözcüğü herhangi bir sözlükte aramak gereksiz. Troçkistler tarafından, dil üstünde pek fazla durmaksızın uydurulan bir deyim, Fransızca entrer- «girmek» fiilinden türetilmiştir. «Entrizm» öteki partilere ve kitle örgütlerine girme demektir. Entrizm, bu yol Troçkizme bağlılıklarını açıkça ilân eden «Dördüncü Enternasyonal’in ajanlarına kapatılmış olduğu için, bu örgütlere gizlice, kılık değiştirerek sızma anlamına gelir.


«Entrizm», partilere ve kitle örgütlerine, bunların amaç ve görevleriyle görünüşte bağlılık ve uyuşum içerisinde, gizlice ve yavaş yavaş sızma olmalıdır. «Entrizm»in amacı, çalışmaya örgütsüzlük getirerek, Troçkist saflara çekilebilecek insanlar arayarak, bu örgütleri içerden yıkmaktır.

Troçkistler, «henüz tek bir ülkede bile kitleler üzerinde kalıcı bir etki sağlayamadığını» itiraf eden «Dördüncü Enternasyonal»in yazgısını «entrizm» stratejisi yardımıyla değiştireceklerini umarlar.» [1]

Siyasal kaçakçılık ve ideolojik provokasyon taktiklerinin öncüsü Troçki’ydi. Ona ve onun fikirlerine gizlemediği bir yakınlık duyan Isaac Deutscher kitaplarından birinde, Troçki’nin, «Dördüncü Enternasyonal»i ayakta tutmanın bir yolu olarak «Entrizm»e başvurmaya karar verdiği ortamı anlatır. Deutscher, Troçki’nin «Dördüncü Enternasyonale ilişkin plânları üzerine şunları yazar: «Onun ‘Entrizm’e ne büyük umutlarla bağlandığını kişisel deneyimden biliyorum. O zamanlar, ben de dahil olmak üzere onun düşüncesini paylaşanlardan bir grup, ona sonu gelmeyecek bir talih oyununa giriştiğini boşuna anlatmaya çalıştık. Sonunda, «Dördüncü Enternasyonal» gerçekten ölü doğdu. Troçki, buna rağmen, ona umutsuzca hayat vermeye çalıştı ve kendisini izleyenlere öğrettiği tek şey, sosyalist partilere girmek ve orada yeni Enternasyonal için taraftar toplamaya çalışmak oldu.» [2]

Bu strateji, 1934′te «Dördüncü Enternasyonal» in habercisi «Uluslararası Sol Muhalefet» tarafından da önerilmişti. İngiliz Troçkistleri İşçi Partisinde, Fransızlar birleşmiş sosyalist partide, Belçika’lılar İşçi-sınıfı partisinde ve Amerikalılar Sosyalist Parti’de «çalışmalıydılar.» [3]

Sendikalar içinde de buna benzer yıkıcı çalışmalar yaptılar. Amerikalı Troçkistlerin lideri Cannon, ajanlarına, «en iyi sendikacılar olmalarını, sendikalar için çok çalışmalarını, sendikal çalışmalarda en dikkatli, en aktif olmalarını… etkin duruma gelmelerini» öğütledi. [4]

Partiye katılma hızını arttırmak için Troçki, altı ay içinde yeni bir taraftar bulmayı başaramayan herhangi bir üyenin, Troçkist gruplardan çıkarılmasını önerdi.

Onun bu önerisi, biraz düzeltilmiş bir biçimiyle 1930′-larda Amerikalı Troçkistlerin öncülük ettikleri bir harekette yansıdı. Artık, «Uygun bir süre içinde», «yeni savaşçılar» getirmeyi başaramayan parti üyelerini «sempatizanlar» düzeyine indirmeyi tartışıyorlardı. Ancak ne böyle sert tedbirler, ne de «düşmana arkadan saldırılar» «Dördüncü Enternasyonal»in saflarını genişletebildi. Troçki’nin «entrizm»e bağladığı umutlar gerçekleşmedi. «Dördüncü Enternasyonal» içinde, bu taktiklerin «kaynakların israfı»na yol açıp açmadığı ve Troçkistlerin «kendi karakterlerini» yitirip yitirmedikleri dahi konuşuluyordu.

Buna rağmen, İkinci Dünya Savaşından sonra «Dördüncü Enternasyonal» «entrizm» politikasını yeniden, büyük ölçüde geliştirmeye girişti.1950 ve 1960′larda «Dördüncü Enternasyonal»in çeşitli gruplarından Troçkistler düzenledikleri «kongreler»de bulundukları ülkelerdeki Komünist partilerin etkilerinin ve işçi-sınıfının devrimci geleneğinin göreli gücüne bağlı olarak, partilere ve kitle örgütlerine çeşitli biçimlerde sızma politikasını geliştirmeye çalıştılar. «Entrizm»in varlıklarını sürdürecek ve konumlarını güçlendirip, genişletecek son bir çare olduğunu açıkça belirttiler.

1963 «yeniden birleşme» kongresinin bir kararında şöyle deniliyordu: «Troçkistlerin ‘entrizm’ uygulamaktan; yani, kitle hareketinin içsel hayatına, onunla bütünleşmiş bir unsur olarak katılmaktan başka seçenekleri yoktur.» [5] 1969′da Troçkistler bir kez daha şunu açıkladılar: «Dördüncü Enternasyonal»in bölümleri, kararlı bir iktidar mücadelesinde, kitlelere, kendi adları ve kendi bayrakları altında yol göstermek için henüz çok dardır.» [6]

Bu gerçeklerden hareket ederek kendi potansiyellerini hesaplayan Troçkistler, «entrizm» politikasının yalnızca bugün ve yarın için bir görev olmadığını belirttiler. Pablo taraftarları «entrist çalışmalar»ın uzun dönemde neler getireceğini tartışıyoruz demektedirler. [7] Amerikalı Troçkistlerin de eğilimleri böyledir. Kitle örgütlerine girmenin ve oralarda çalışmanın uzun bir dönem boyunca sürdürülmesi gerektiğini düşünüyorlar.

«Dördüncü Enternasyonal» tarafından belirtilen gizlice sızılacak hedeflerin alanı son derece genişti. Burjuva partilerinden sendikalara ve kültürel örgütlere kadar uzanıyordu.

1963 «kongre»sinde Troçkistler, «entrizm» politikasının nasıl yürütüleceği konusunda genel bir sonuca vardılar: «…ulusal, kültürel ya da siyasal karakterdeki büyük kitle örgütlerine sızacaklar, bu örgütlerin üyeleri arasında Troçkizmin programını ve fikirlerini ellerinden geldiğince yayacaklar ve onları kendi düzeylerine ulaştırmaya çalışacaklar.» [8]

Bir başka Troçkist merkez, Posadas grubu da, entrizm için, Sol Katolik örgütlerini de içine alan geniş bir hedefler dizisini benimsedi. [9]

Troçkistler, yeni taraftarlar bulabilecekleri her örgüteher bayrağın altına girmeğe hazırlıklıdırlar. «Entrizm» yardımıyla parti ve örgütlerinin üyeleri arasında kaçınılmaz olarak doğabilecek herhangi bir fikir ayrılığından yararlanmaya kararlıdırlar.

Fransız Troçkistlerinin açıkladıkları eylem birliği, her zaman görüş birliği değildir. Görüş ayrılıkları, liderler arasında ve örgütün bütün kademelerinde her zaman ortaya çıkabilir. İngiliz Troçkistleri de bu tür görüş ve fikir ayrılıklarından yararlanmaya çalışıyorlar: «Şimdiye kadar işçi sınıfı tek bir vücut haline gelememiştir ve sosyalizme giden yollar önceden belirlenmemiş strateji ve taktiklerin değerlendirilmesinde büyük farklılıklar olabilir ve olmalıdır.»

Öyle ki, görev yalnızca «görüş ayrılıklarından doğan çatlaklar arasında kendi yolunu bulmak» değil, ama aynı zamanda, yıkıcı faaliyetlerinde Troçkistlerin ekmeğine yağ sürecek görüşleri desteklemektir. «Düşünceler de, para gibi, ağaçlarda yetişmezler» özdeyişi, kendilerininkine herhangi bir şekilde yakın olabilecek fikirler arayan Troçkistlerin politikasına yön vermeğe başladı.
«Entrist» eylem mekanizması, 1960′ın Aralık ayında, «Dördüncü Enternasyonal Sekretarya»sının bir toplantısında görüşüldü. «Eylemcilerin bir kısmı kitle örgütlerinde çalışırlar, geri kalanlar oyun dışı kalır ve örgütün bağımsız bir şubesini oluştururlar.» İlk gruba «herşeyi göze alarak birkaç üye olsun kazanma» görevi verildi. «Sekretarya», toplantıda, «Troçkist kaynakların tükenmesi» ya da «çözülmesi»nden korkulmaması gerektiğini söyledi.

«Eğer Troçkistlerin örgütü yeterince dinamik ve devrimciyse, yıkıcı yöntemlerin kullanılması ve entrizmin denenmesiyle, gerekli olan paralel çalışma biçimlerinin de bulunacağından yüzde yüz emin olabilir.» [10]

«Paralel çalışma»yla anlatmak istedikleri, kendilerini, açıkça Troçkist olarak ilân eden, gerekli gazete ve bildirileri yayımlayan ve «yeraltı» yöntemlerini kullanmaksızın Troçkist propagandada aktif olan grupların faaliyetleridir.

«Sekretarya»nın aynı toplantısında konuşan Troçkist «ideolog» Germain [Ernest Mandel], «entrizm»in hedefi olan çeşitli kitle örgütlerinde yapılan çalışmalarda «yeraltı yöntemlerini kullanabilme yeteneğine sahip olunmasını» istedi. Hollanda, Avusturya ve Danimarkalı Troçkistleri, bu yöntemlerin değerini görememek ve böylece faaliyeti «gözden düşürmekle» ve «bir tıkanıklığa» neden olmakla suçladı. «Sekretarya» bu grupları «entrizm»in taktiklerini daha iyi öğrenmeye çağırdı.
Çeşitli Troçkist grupların liderleri, kafadarlarına yeraltı yöntemlerinden daha aktif bir şekilde yararlanmaları için çağrıda bulunarak, karanlık taktiklerine iyi bir görünüm vermeğe çalışırlar. Ve hatta illegal yöntemlerin her zaman devrimcilerin cephaneliğinin bir parçası olduğunu, öne sürerler. Ancak, bu tür yöntemlere sömürü düzenini yıkmak için değil de, işçi sınıfının ve işçi sınıfının yandaşlarının siyasal örgütlerini içerden parçalamak ve dağıtmak için başvuranlar, devrimci olduklarını nasıl söyleyebilirler? Çoğu zaman dört, hattâ beş takma isim kullanan Troçkistler, kendilerini ne yönetimin baskısından, ne de polisten korumaya çalışıyorlar. Devrimci hareketle hiç bir iliş kişi olmayan hedeflere varmak için, kendilerine ve kendi fikirlerine «yabancılaşıyorlar».

Bu, devrimcilerin anladıkları anlamda bir yeraltı çalışması değil, devrimci saflarda ideolojik yıkıcılıktır. Onların yöntemleri, çeşitli örgütlere, onları içeriden yıkmak amacıyla sızan paralı polis ajanlarının eylemlerine son derecede benzemektedir. Bilindiği gibi bu polis ajanları, yüzlerini iyi niyet ve bağlılık maskesi altında gizlerler. Troçkistler, devrim hareketinde düşman ajanlarının işlevini gönüllü olarak üzerlerine almışlardır.

Troçkistlerin ünlü «entrizm» politikasından elde edilen sonuçlar nelerdir? «Dördüncü Enternasyonal»in çeşitli gruplarının belgeleri bu konuda sessiz. Görülüyor ki, karanlık faaliyetlerini açıklamak, Troçkistlerin yararına değildir.

Daha aktif bir «entrizm» politikasının gerekliliği üzerine genel tartışmalardan sonra yayımlanan raporlarda, büyük bir olasılıkla daha ayrıntılı bilgi veren bütün bölümlerin çoğu zaman kesilmiş olması rastlantı olmasa gerek.

Oldukça açıktır ki, sayılarını yükseltmenin ve gruplarını «kitle örgütlerine» dönüştürmenin genel bir aracı olarak gördükleri «entrizm»e bağladıkları umutlar gerçekleşmedi. İkiyüzlülük, onu başlıca siyasal sermayeleri gibi görenlere hiç bir zaman yarar sağlamadı.

Küçük Troçkist grupların, kendi konumlarını, güçlendirmek için, «entrizm»i birbirlerine karşı da uygulamaları ilginçtir. «Sosyalist İşçiler Birliği»ne bağlı İngiliz Troçkistler Pablo’nun taraftarlarının kendi saflarında «entrizm»i uyguladıklarını itiraf ediyorlar. Öte yandan, kendilerinin de aynı şeyi International Socialism gazetesiyle ilişkili olan üçüncü bir İngiliz Troçkist gruba yaptıklarını gizlemiyorlar. [11] Kuşkusuz, bunu işleri çok iyi gittiği için yapmıyorlar.

Kısacası, Troçkist taktikler devrimci mücadeleye belirli ölçüde zarar vermiştir. «Dördüncü Enternasyonal»le ilgili belgelerden ve yabancı komünist basında yayımlanan haberlerden elde edilebilen kanıtlardan zararın ölçüsüne ve Troçkist yıkıcı faaliyetin etkinliğine ilişkin bir fikir edinilebilir.

Devamı


Blogger tarafından desteklenmektedir.