Header Ads

Header ADS

KAPİTALİN ÖZETİ - PARANIN SERMAYEYE DÖNÜŞÜMÜ

KAPİTALİN ÖZETİ - 
PARANIN SERMAYEYE DÖNÜŞÜMÜ

SERMAYENİN GENEL FORMÜLÜ 
Meta dolaşımı, sermayenin çıkış noktasıdır. Bu bakımdan, meta üretimi, meta dolaşımı ve bunun gelişmiş biçimi, yani ticaret, sermayenin içinde doğduğu tarihi şartları meydana getirirler. Dünya ticareti ve dünya piyasası, 16. yüzyılda sermayenin modern döneminin başlangıcı ve temeli olmuştur. (S. 106 [146].) Yalnızca meta dolaşımının ortaya çıkardığı ekonomik şekilleri ele alırsak görürüz ki, meta dolaşımının nihai ürünü paradır ve bu da, sermayenin büründüğü ilk şeklidir. Tarihi gelişme içinde, sermayenin değişmez bir şekilde toprak mülkiyetinin karşısına ilk önce, paradan meydana gelme servet, tüccar sermayesi ve tefeci sermayesi olarak yer aldığını, ve hatta bugün bile, yeni sermayenin tümünün, başlangıçta sahneye, belirli bir süreç sonunda sermayeye dönüşecek para olarak çıktığını görürüz. 

Para olarak para ile sermaye olarak para birbirlerinden ilk önce farklı dolaşım şekilleriyle ayırdedilirler. Dolaşımın M-P-M şeklinin yanısıra, P-M-P, yani satma için satın alma şekli de görülür. Para, bu çeşit dolaşımı tamamlayan hareketi ile sermayeye dönüşür, gayesi itibarı ile zaten sermayedir. 

P-M-P nin sonucu, P-P, paranın para ile dolaylı olarak değiştirilmesidir. Pamuk 100 sterline satın alınıp, 110 sterline satıldığında; son tahlilde 100 sterlin ile 110 sterlin, yani para ile para değiştirilmiş olur. 

Eğer bu sürecin sonun da, sürece başlangıçta dahil edilen para miktarı aynen elde edilseydi, yani 100 sterline karşı 100 sterlin alınsa idi, böyle bir işlem anlamsız olurdu. Fakat, tüccar başlangıçta sürece dahil ettiği 100 sterlinine karşı ister 100, ister 110, hatta isterse sadece 50 sterlin elde etsin, parası meta dolaşımına özgü olandan oldukça değişik özel bir harekette bulunmuş olacaktır. Bu hareket ile M-P-M sürecinin biçimlerindeki farklılığın incelenmesinden, iki süreç arasındaki özdeki farklılık da görülecektir. 

Sürecin iki safhası ayrı ayrı ele alındığında, M-P-M-nin aynısıdırlar. Fakat süreç bir bütün olarak ele alındığında, iki süreç arasındaki büyük farklılık göze çarpar. M-P-M de para aracı, meta ise başlangıç ve sonuç noktasıdır; bu durumda, yani P-M-P de ise meta aracı, buna karşılık para başlangıç ve sonuç noktasıdır. M-P-M de para kesinlikle harcanmış ve elden çıkmıştır; P-M-P de ise, para, sadece sonradan tekrar elde edilmek üzere, para için harcanır ve elden çıkarılır. Bu durumda para yeniden başlangıç noktasına geri döner. Bu bakımdan, bu noktada para olarak para ile sermaye olarak para arasında aşikar bir farlılık vardır. 

M-P-M de para çıkış noktasına ancak sürecin bütününün tekrar-edilmesi, yeni metaların satılması ile geri dönebilir. Bu bakımdan paranın geri dönmesi olgusu sürecin kendisinden bağımsız olarak meydana gelir. Diğer taraftan, P-M-P de ise, sürecin kendisinin yapısı paranın geri dönmesini zorunlu kılar, çünkü eğer bu durum meydana gelmez ise süreç tamamlanmamış olarak kalır. (S. - 110 [149].) 
M-P-M nin nihai gayesi kullanım-değeri elde etmektir, P-M-P nin nihai gayesi ise, değişim-değerinin bizzat kendisidir. 

M-P-M de, her iki uç aynı ekonomik biçim belirliliğine sahiptir. Her ikisi de, eşit değere sahip olan birer metadır. Fakat aynı zamanda da, bu uçlar niteliksel olarak değişik kullanım-değerleridir, ve sürecin özünde kendilerinde toplumsal emeğin temsil edildiği farklı maddelerin değişimi vardır. 

P-M-P dolaşımı ilk bakışta totolojik ve amaçsız gibi görünebilir. 100 sterlini 100 sterlin ile, bir de dolambaçlı yollardan değiştirmek, saçma ve anlamsız gözükür. Bir miktar para diğer bir miktar paradan ancak büyüklüğü ile ayırt edilebilir; buna göre, P-M-P dolaşımı ancak uçların niceliksel bakımdan birbirlerinden farklı olması ile anlam kazanır. Dolaşımdan çekilen para, dolaşıma dahil edilen paradan daha fazladır. 100 sterline satın alınmış bulunan pamuk, diyelim ki, (100+10) sterline satılmıştır: Böylece süreç P-M-P' formülüne uymuş olur. Burada P' = P + ^ P dir. Bu ^ P, yani bu fazla, artı-değerdir. Başlangıçta dolaşıma sokulan değer, dalaşımda sadece olduğu gibi kalmaz, değer-büyüklüğünü değiştirir, kendine bir artı-değer ekler, ve bu hareket parayı sermayeye dönüştürür. 

Gerçi, M-P-M sürecinde de, her iki uçtaki metaların nicel olarak farklı değer büyüklüklerinde olmaları mümkündür, ne var ki, bu dolaşım şekil için böylesine bir değer farklılığı tamamen arızi bir şeydir, ve eğer uçtaki metalar eşdeğerli olmaları halinde M-P-M dolaşımı anlamını yitirmez, tam tersine, bu durum sürecin normal gidişinin gerekli bir şartıdır. 

M-P-M sürecinin tekrarlanması, dolaşım süreci dışında kalan nihai bir amaç tarafından belirlenir: bu nihai amaç da tüketimdir, yani belirli ihtiyaçların giderilmesidir. Diğer taraftan, P-M-P'deyse, başlangıç ve sonuç paradır ve bu yüzden hareketin bir sonu yoktur. Kuşkusuz, P + ^ niceliksel olarak P den farklıdır; fakat o da ancak sınırlı bir miktar paradır. Para olarak harcanacak olursa sermaye olma niteliğini yitirecektir; eğer dolaşımdan çekilecek olursa, sadece birikmiş bir servet olarak kalacaktır. Bir kere değerin büyümesi amaç olunca, P için olduğu kadar, P + ^ P için de bu ihtiyaç doğacaktır, ve sermayenin hareketi sınır tanımayaçaktır, çünkü hedefe, tıpkı sürecin başında olduğu gibi, sürecin sonunda da erişilmiş değildir. (S. 111-112 [149-151].) Bu sürecin temsilcisi olarak, para sahibi kapitalist haline gelir. 

Basit meta dolaşımında yani M-P-M şeklinde metaların değeri, kendi kullanım-değerlerinden bağımsız bir şekil elde ederlerken, burada kendisini birdenbire, meta ve paranın kendileri için: sırf iki şekilden ibaret olduğu kendi kendini oluşturan ve kendi kendine hareket eden bir öz olarak ortaya koyar. Dahası; başlangıçtaki değer olarak kendi kendisinden artı-değer olarak aynlır. Hareket ve oluşum halinde para, ve böylelikle sermaye niteliğini kazarıır. (S. 116 [154].) 

P-M-P' şekli, gerçi sadece tüccar sermayesine özgü bir şekil gibi görünür. Fakat sanayi sermayesi de, metaya dönüşen ve metaın satışı sonunda başlangıçtakinden daha büyük bir miktarda paraya yeniden dönüşen bir paradır. Dolaşım alanının dışında kalan ve alış ile satış işlemleri arasında yer alan olaylar, bu olguyu hiç bir şekilde etkilemezler. Son olarak, faiz getiren sermaye söz konusu olduğunda süreç doğrudan doğruya, bir ara safha, olmaksızın, P-P’ şeklinde değerin kendisinden daha büyük bir değer ile değiştirildiği şeklinde bir görünüm kazanır. (S. ll 7 [155].) 

Blogger tarafından desteklenmektedir.