FAŞİZME VE SAVAŞ KIŞKIRTICILARINA KARŞI BİRLEŞİK CEPHE
FAŞİZME KARŞI BİRLEŞİK CEPHE
BÖLÜM: XVIII
FAŞİZME VE SAVAŞ KIŞKIRTICILARINA KARŞI BİRLEŞİK CEPHE
Uluslararası proletarya dayanışması gerçekleştirildiği zaman, güçlü bir unsur durumuna gelir. Dünyanın ilk proleter devletinin, -Sovyetler Birliğinin- varlığının tehlikede olduğu günler hiçbir zaman unutulmamalıdır. Askeri istilâların, iç savaşların ve açlığın sürdüğü o kritik günlerde uluslararası proletaryanın etkin dayanışması sayesinde karşı devrimi ezdiler ve kötü istilâcıları kovdular. Açlıktan kıvrananların dertlerini azalttılar ve sosyalizmin barış içinde kurulmasının mümkün olduğunu gösterdiler.
Çeşitli ülkelerde işçiler, uluslararası dayanışmanın kendi gücünü göstermesi sayesinde her defasında düşmanımızın darbelerine başarıyla karşı koymuşlardır. Yine uluslararası dayanışma kampanyaları işçi sınıfının binlerce militanını kurtarmıştır. Hayatı sürekli tehlike içinde olan Alman işçilerinin önderi Thaelmann'ı eğer faşist cellatlar önceden tasarlamış olmalarına rağmen öldürmek cesaretini gösterememişlerse; Macar faşistlerinin idama mahkum ettiği Macar işçilerinin önderi yoldaş Rakosi'ye eğer bu ceza uygulanmamışsa ve son olarak, idama mahkum edilmiş birçok proleter ve anti-faşist devrimcinin bu cezaları infaz edilememişse, bunların hepsini etkin bir uluslararası dayanışmaya borçluyuz.
İşçiler, emekçi halk ve ilerici aydınlar arasındaki bu uluslararası dayanışma hareketi (parti ve örgüt ilişkilerinden bağımsız olarak) bizlere Leipzig duruşmasında. Alman faşizmini yenilgiye uğratma imkanını veren en büyük güç oldu. Bu zafer bizi Almanya'yı yöneten faşist çetenin elinden kurtardı. Ayrıca Goering'in alçakça planını uygulamasına da engel oldu. Bu plana göre faşistler tarafından bugün, faşist hapishanelerde ve toplama kamplarında tutuklu bulunan sayısı oldukça kabarık Alman proletaryası yeni bir provokasyon ve bir St. Bartholomew Gecesi ile tümüyle yokedilecekti.
Emekçi halk arasındaki uluslararası dayanışma bütün gücünü bugüne kadar, ortaya koymadı; gerek ekonomik, toplumsal, siyasi ve kültürel gericiliğe ve faşizme karşı kavgada olsun, gerekse emekçi halkın çıkarları ve hakları konusunda olsun, henüz büyük başarılar kaydedemedi. Bunun başlıca nedeni gerici unsurların İkinci Enternasyonal ile Amsterdam Enternasyonalinin önderliği konusunda olduğu kadar, pek çok sosyalist partinin ve çeşitli ülkelerdeki sendikaların önderliği konusunda da önemli bir rol oynamasıdır. Bu unsurlar kendi ulusal burjuvazileriyle birlikte oluşturdukları Birleşik Cepheyi işçilerin ve ulusal ve uluslararası çapta oluşturdukları Birleşik Cepheye yeğ tutarlar. Üstelik de uluslararası dayanışmayı pekiştirmeyi ve tamamlamayı sistemli bir biçimde engellemeye devam ederler.
Komünist Enternasyonali ve Kızıl Sendika Enternasyonali tarafından İspanyol devrimcilerine birlikte yardım etme ve ortak düşmana karşı birlikte savaşma konularında yapılan öneriler, bilindiği gibi, bu gerici Sosyal-Demokrat önderlerle sendika önderleri tarafından geri çevrildi. Ancak Komünist işçiler kadar Sosyal-Demokrat işçiler ve ilerici aydınlar da faşizmden ve siyasi gericilikten zarar görmüş, sermayenin baskısına maruz kalmış ve sayısız kurbanlar vermişlerdir.
Bununla birlikte, proletarya dayanışmasının pekiştirilmesinin ve uygulamada tamamlanmasının hiçbir zaman bu dönemde olduğu kadar gereği duyulmamıştı. Çünkü bugün kapitalizmin emekçi halkın hayat standartlarına yönelttiği hücum artmış, faşizm birtakım kapitalist ülkelerde dişlerini gösterirken başka ülkelerde yönetimi eline geçirme çabalarına girişmiş; yeni bir emperyalist savaşı kışkırtanlar -özellikle Alman faşistleri- hararetle silahlanarak emekçi kitleleri yoketmek üzere korkunç katliamlar tezgahlamaktadır.
Dileriz ki, 1935 yılında, Uluslararası Dayanışma Günü, her zaman gerekli olan uluslararası dayanışmanın gelişmesi ve pekişmesi yönünde bir diğer kararlı adım olsun. Emekçi halkın arasında milyonlarca erkek, kadın, genç insan ve aydın bu günde uluslararası dayanışma davasının saflarına katılsın.
23 Haziran 1935