Header Ads

Header ADS

Çin'de Yükselen Devrimci Dalga ve Troçkinin Tasfiyeciliği -1930

R. DOONPING

ÇİN'DE DEVRİM UMUTLARI

Çin'de yeni bir devrimci dalganın gelmesinin kaçınılmazlığı, 1928 yazında bir araya gelen Çin Komünist Partisi Altıncı Kongresi tarafından açıkça ortaya konuldu. İlk Devrim'in paha biçilmez deneyimlerini özetleyen bu çığır açan Kongre 1925-27 yılları arasında, Marksist-Leninist çizgiler doğrultusunda, Çin devrimci hareketinin şu andaki aşamasının ideolojik temelini ortaya koydu. Kongre, burjuva-demokratik devrimin yenildiğini, emperyalizmin hala Çin'i ayaklarının altında acımasızca ezdiğini ve feodal sınıfların köylü kitlelerini sömürmelerini yoğunlaştırdığını açıkça belirtti. Ayrıca, emperyalistlerden ve feodal güçlerden taviz alamayan burjuvazinin, işçilere her zamankinden daha sert bir şekilde saldırdığını gösterdi. Bu, geniş işçi kitlelere kararlı bir mücadeledan başka bir alternatif sunmaz. Dolayısıyla, Kongre emperyalizme, feodal güçlere ve burjuvaziye karşı devrimci bir dalganın gelmesinin kaçınılmaz olduğu sonucuna vardı.

Şimdi, devrimci bakış açısı her gün daha da açık. Çin zaten derin bir genel kriz dönemine girdi. Bu dönemin kusursuz işaretlerinden biri, egemen sınıfların konumunun son derece titrek hale gelmesi gözler önündeki gerçeğidir. Bu, sadece Nanking Hükümeti'nin hızla düşen prestijisine ve otoritesine değil, aynı zamanda ülkedeki genel olarak yöneten sınıflar olan seçkin ve yerli burjuvazinin giderek daha dengesiz ve güvencesiz durumuna da işaret ediyor. Bu sadece son aylarda birbiri ardına militarist savaşın art arda artmasıyla değil, emek hareketinin yükselen dalgası ile birlikte, köylü hareketinin hızlı canlanmasıyla, özellikle de gerilla harketiyle Çin yarı feodal burjuva yöneticileri bugünkü konumlarından söküp, ülkedeki işçilerin ve köylülerin siyasi iktidarını kurmayı vaat eden yeni bir devrimci ayaklanmayıda açıkça gösteriyor.

* Çin'deki militarist savaşlar ve devrim umutları hakkında ayrıntılı bir tartışma için,  yazarın 1930'da New York , Çin Vanguard Publishing Co., New York City'de yayınlanan "Çin'deki Militarist Savaşlar ve Devrim" adlı broşürüne bakınız.

"TEORİK  HAZIRLIK DÖNEMİ"

Tam da bu dönem, Troçki'nin “teorik ön-çalışma, hazırlık dönemi” olarak nitelendirdiği ve ciddiyetle “şu anda genç Çinli devrimcileri karakterize eden, sorunu bütünüyle anlama, inceleme, bütünüyle benimseme tutkusu” olduğunu belirtiyor. (Militant, 25 Ocak 1930). Tabii ki, hiçbir gerçek Bolşevik eğitimden kaçınmaz veya teorik çalışmanın önemini küçümsemez. Ancak burada belirtilmesi gereken, Troçki'nin Çin devrimcilerinin en önde gelen görevi olarak sadece teorik çalışmalardan bahsetmesinin ve Çin'de “şu anda” mücadelenin yerini tamamaen teorik çalışmanın  almasından bahsetmesinin tesadüf olmadığıdır.


"MUZAFFER BURJUVA KARŞI-DEVRİM"

Troçki, Çin'de devrimci bir umut görmüyor.  Troçkinin Menşevik önyargıları onu çıplak göze bile sade ve basit olan gerçeklere karşı tamamen kör bakmasına neden oldu. Ona göre“burjuva karşı- devrimi” Çin'de “zafer kazandı” (Militant, 22 Aralık 1929). Troçki, inatçı bir şekilde Çin ekonomisindeki feodal unsurun hakimiyetini ve Çin'deki mevcut rejimin, özellikle de yerel yönetimlerde göze çarpan feodalist karakterini reddediyor. 

Geçmiş başarısızlıkları ve yanlışlıkları üzerine derin düşüncelere dalan Troçki, sadece "muzaffer burjuvazinin öncülüğünde Çin için barışçıl bir kapitalist gelişme dönemini hayal ederek Çin devrimiyle ilgili temelde anti-Leninist olan fantastik! teorilerini haklı çıkarmaya çalışmakla kalmıyor, ayrıca, hatalı teorilerine dayanarak Çin'de Troçkist  bir Muhalefet için ideolojik bir yapı oluşturmaya çalışıyor. 9 Eylül 1928 tarihli, Komintern’in Altıncı Kongresi’ndeki bir mektupta Troçki, "Çin Komünist Partisi’ne Çin’in şu an içinden geçtiği Chiang Kai-şek’in Stolyfin süreci için bir eylem programı" düzenlememesi nedeniyle hiç tereddüt etmeden Altıncı Kongreyi suçladı. ''  (Militant, 15 Mart 19299).

Altıncı Kongrenin Çin'e verdiği dokuz temel sloganın* yerine, Troçki üç slogan önerdi: "sekiz saatlik iş günü" "toprak seçkinlerine ait toprakların kamulaştırılması ve eşit olmayan anlaşmaların kaldırılması - kesinlikle gerekli geçiş sloganları" olarak sundu.  Böylece, Çin için bir Stolypin kapitalist gelişme dönemi perspektifiyle büyülenmiş Troçki, Çin devrimi için bir geri çekilme önerdi. Çin devrimcilerine, "emperyalist hakimiyetin yıkılması", "Kuomintang Hükümeti'nin devrilmesi", "Sovyetler iktidarının kurulması", gibi sloganları terkederek, bunları tamamen yıpranmış ve tamamen itibarsız bir Kuomintang sloganı olan   "Eşit olmayan anlaşmaların feshi" sloganı! ile değiştirmeyi  tavsiye etti. Ancak Troçki'nin Çin için muzafferce başarılı bir kapitalist gelişme ihtimaline (hatta kaçınılmazlığına) duyduğu sarsılmaz güven burada kalmıyor. Çin'de bir parlamentonun hayalini kuracak kadar ileri gidiyor! Aynı mektubunda şöyle diyor:

"Bu sloganlar (önerdiği üç geçiş sloganı) için mücadele (parlamento kurulduğunda) mecliste de devam ederdevrim yeniden başladığı an, kentsel ve kırsal yoksullar tarafından desteklenen Sovyetler ve proletaryanın diktatörlüğü için savaş!a  (sloganına) yönelmelidir "(Vurgulu orjinal.)" 
Parlamento kurulduğunda "! Çin'de? Bu o kadar inanılmaz ki, Troçki'nin uykusunda konuştuğunu düşünmemek olasık dışıdır! Fakat ne yazık ki ona göre, Troçki uyanık gözüküyor. Sadece inatla haklı olduğu konusunda ısrar etmiyor, aynı zamanda başkalarını Çin’in durumunu yanlış değerlendirmekle suçluyor.

* Partinin kitleleri saflarına kazanmaya çalışması gereken temel sloganlar şunlardır:

(i) Emperyalist hakimiyetin yıkılması.

(ii) Yabancı işletme ve bankalara el koyma.

(iii) Her milletin kendi kaderini tayin hakkının tanınmasını içinde taşıyan ülke birliği

(iv) militaristlerin ve Kuominta.ng'nin gücünün devrilmesi. (v) İşçi, köylü ve asker temsilcilerinin Sovyetlerinin iktidarının kurulması.

(vi) Sekiz saatlik çalışma günü, ücret artışı, işsizlere  yardım ve sosyal sigorta.

(vii) Büyük toprak sahiplerinin topraklarına el konulması, köylüler ve askerler için toprak .

(viii) Tüm hükümet, militarist ve yerel vergi ve harçların kaldırılması; tek aşamalı  bir gelir vergisi.

(ıx) SSCB ve dünya proleter hareketi ile birlik. 1928 tarihli Altıncı Dünya Kongresi tarafından kabul edilen Sömürgeler ve Yarı-sömürgelerdeki devrimci hareket üzerine   Tezlerin kabulü.


"CHIANG KAI-SHEK'İN STOLYPIN DÖNEMİ"

Çin'in durumunu kim yanlış değerlendirir? "Chiang Kai-şek'in Stolypin dönemi"! Bu cümle bütün bir hikayeyi anlatıyor. Rusya tarihinde Stolypin dönemini hatırlarsak, bu tanımlamanın Çin'deki etkilerini tam olarak anlayacağız.

"Stolypin dönemi"1905'te devrimin yenilgisini izleyen Rus tarihinde o döneme verilen isimdir. Çarlık bakanı Stolypin'in, başta toprak yasası olmak üzere çeşitli reform önlemleri aldığı dönemdi. Rus Marksist tarihçi Pokrovski'nin sözleriyle, "Rusya'da endüstriyel kapitalizmin gelişmesi için geniş bir kapı açtı" (Pokrovsky, Rusya'da Devrimci Hareket Tarihinin Ana Hatları, Çince çeviri, Moskova Çin Emek Üniversitesi Baskısı 1928, s. 116) ). Stolypin’in reformları, uzun yıllar boyunca yeni bir devrimci dalganın yaklaşımını erteleyen Rusya için hızlı bir kapitalist gelişme dönemi başlattı. Çin için de benzer bir kapitalist gelişme dönemi, hiç kuşkusuzki "Chiang Kai-shek'in Stolypin döneminden" bahsettiğinde Troçki'nin aklındaki bu. Çin’in durumuyla ilgili bu tür bir anlayış onu doğal olarak herhangi bir yakın devrimci bakış açısından mahrum bırakmaktadır. Troçki, Eylül 1928’de Çin sorununu işte böyle anladı.

Chiang Kai-şek'in "muzaffer" yürüyüşü ile Pekin arasındaki kısa aralığın ve 1929 baharında Nanking Kwangsi savaşının patlak vermesi, Çin için bir yıl boyunca "barış ve birlik" in bir arada sunduğu görüntüsü doğrudur ve  yüzeysel gözlemciyi, "Stolypin dönemi" nin Çin'de doğduğu yanlış sonucuna ulaştırmış olabilir. Ancak, ülkedeki içler acısı ekonomik ve politik durumunun  ve Kuumintang’ın Beşinci Plenum’unun ve ekonomik ve mali açıdan günün sorunlarını çözmek için onu izleyen Mali Konferans’ın tamamen başarısızlığının gösterdiği gibi, Çin’deki temel çelişkilerin yoğunlaşması gerçek bir Marksist gözlemciyi Çin'deki gerici rejim için istikrarlı ve barışçıl bir gelecek hakkında yanılsamalara karşı  uyarmalıydı!

Troçki bu uyarıyı dikkate almayı reddetti. Çin ekonomisine dair kendi yanlış teorileri ışığında olayları inatçı bir şekilde okudu. Troçkinin Çin ekonomisindeki feodal unsurun doğrudan küçümsenmesinden kaynaklanan Kuomintang militaristlerinin yarı feodal burjuva rejiminin sınıf içeriğine dair temel yanılgısı,  Çin'deki sınıf çelişkilerinin doğasını doğru anlamasını kaçınılmaz olarak  engelliyor. Dolayısıyla, “muzaffer bir burjuva karşı devrim” teorisi. Bu teoriye dayanarak, Troçki sadece Çin için bir "Stolypin dönemi" hayalini inşa etmekle kalmadı, hatta bu illüzyonu paylaşmadığı için Komintern'in Dördüncü Dünya Kongresi'ni suçladı!

Troçkist "Chiang Kai-Şek'in Stolypin Dönemi" teorisinin öne sürülmesinden bu yana neredeyse bir buçuk yıl geçti. Bu zaman içinde Çin'de çok şey oldu. Bu dönemin tarihini karartmak için zaten iki militarist savaş vardı ve üçüncüsü yolda. Çin militarist generalleri ve onların emperyalist ustaları Troçki'nin teorilerini göz önüne almazlar. Silahlarının sesleri ve bu militarist savaşların kaçınılmaz olarak geriye bıraktığı sefalet ve yıkım izleri arasında, Troçki'nin , "Chiang Kai-shek'in Stolypin dönemi" ve hayalindeki " muzaffer burjuva karşı devrim " hakkındaki  bütün teorileri ve "Çin'de bir parlamento hayali",  gerçeğin sağlam kayalarına çarparak param parça oldu.

"KURUCU MECLİS SLOGANI"

Ancak Troçki, Çin' için bir "Stolypin dönemi" saçma teorisini tamamen yıkan bu gerçeklerden ders çıkarmayı  inatla reddediyor. Hatalarını kabul etmek veya daha fazla yanlışlarla ileri gitmekten kaçınmak yerine, Çin sorunuyla ilgili hatalarını yığınlamakta daha fazla enerji sergiledi. Troçki 1929'un sonlarına doğru Çin Muhalefet grubunun örgütlenmesinde doğrudan rol almaya başladı ve Çin için "Kurucu Meclis" sloganını yükseltti. Troçki, Çin için "Kurucu Meclis" sloganını  ortaya atarak ne demek istiyor?

22 Aralık 1929 tarihli Çin Muhalefetçilerine yazdığı bir mektupta Troçki, "Zayıflayan ve yasadışı olmaya sürüklenen, Çin Komünist Partisinin siyasi görevi,  burjuva-askeri diktatörlüğe karşı sadece işçileri değil aynı zamanda şehrin ve ülkenin en geniş toplumsal katmanlarını da harekete geçirmektir. Bu nedenle mevcut şartlar altında en basit ve en doğal slogan olan "Kurucu Meclis" bu amaca hizmet etmeli. "(Militant, 25 Ocak 1930).

Aynı mektupta şöyle diyor: “Makalelerde ve teorik ve propaganda konuşmalarında yorulmadan geliştirmemiz gereken genel devrimci bakış açısı ile, bugünden başlayarak, onları  askeri diktatörlük rejimine karşı çıkartarak, kitleleri harekete geçirebileceğimiz şu anki siyasi slogan arasındaki fark açıkça anlaşılmalıdır.. Böylesine  merkezi bir siyasi slogan Kurucu Meclisin sloganıdır. ”

Başka bir deyişle, Troçki'ye göre, Çin kitleleri, Kurucu Meclis sloganından daha ileri, doğrudan ve devrimci sloganlar için henüz hazır değil. Prinkipo'da oturduğu yerde,  hesaplamalarını Çin için "Stolypin dönemi" konusundaki hatalı teorisine dayandırarak, Çinde şimdiki Koumintang rejiminin güven ve  istikrarlılığı  yanılsamalarına dayanan çok fazla geri kalmış bir kitleye liderlik etmeye çalışan "zayıflamış" bir Çin Komünist Partisinin resmini çiziyor.

Troçki, tamamıyle abartılmış “Muzaffer karşı-devrim” kendi versiyonunu ve bunun sonucu olarak Kuomintang rejiminin istikrarlılığına olan kendi inancı nı, Çin kitlelerin yüksek devrimci öfkesinin önüne koyuyor; bu nedenle Troçki  “kahrolsun Kuomintang Hükümeti ” ve “Sovyetlerin iktidarını kur” gibi tüm doğrudan devrimci sloganları bırakıyor ve utangaçca “Kurucu Meclis” gibi tarafsız bir slogan öne sürüyor.

Troçki'nin derin karamsarlığı onu "genel devrimci perspektifi"  tamamen Çinli kitlelerin ufku  ötesinde ve sadece kendisi tarafından algılanabilir, çok, çok uzak bir geleceğe ertelemeye yönlendiriyor, ve "kitleleri harekete" geçirmek için  askeri diktatörlüğün rejimine gerçekten karşı çıkabileceğimiz bir siyasi slogan" öneriyor .“ Kurucu Meclis ”sloganı, hem şehirdeki hem de ülkedeki askeri diktatörlüğe karşı hareketler, özellikle de hızla yayılan köylü gerilla savaşı, mevcut rejime karşı gözükara  bir mücadele başlattığı içinde bulunduğumuz dönemde, kitlesel hareketlerin geliştiği genel bir kriz döneminde, Çin kitlelerini harekete geçirecek kadar güçlü ve devrimci bir slogan mı? Çinli kitleler gerçekten askeri diktatörlüğe karşı olmak zorundalarmı? Kasabalarda ve köylerde yürüttükleri gözükara  mücadeleleriyle ve mevcut rejime karşı derin bir hoşnutsuzluğun ve düşmanlığın açık ve net  tezahürleriyle, zaten kendilerini yarı feodal burjuva diktatörlüğüne karşı olduklarını pratikte göstermedilermi? Görülüyorki Troçki, bunlara inanmıyor.Bu nedenle, aynı mektupta şöyle diyor:
“ (Kurucu Meclis sloganı için RD ) Ajitasyon,  Kurucu Meclis’e giden yolun askeri devralmaya karşı ve  kitleler tarafından halk iktidarının ele geçirmesi olduğunu anlayan proletaryanın en azından, en çok gelişmiş kesilerinin bir propagandası ile desteklenmelidir.  ” 
Böylece Troçki, sadece "proletaryanın en gelişmiş kesimlerinin" isyanın gerekliliğini anlamasını sağlamaya çalışıyor! Kitleler için bir slogan olarak ayaklanma sloganı Troçki tarafından süresiz olarak ertelendi! Troçki, sadece Chen Du-Shiu'ya katılmakla kalmadı, aynı zamanda kendisini , vang Chin-wei, Chen Kung Po Co kampına yerleştirdi .

"Kurucu Meclis" sloganı, tam olarak, 1927 yazında son devrimi ihanetleriyle "tasfiye" eden "Sol" Kuomintang Yeniden İnşacıların" merkezi politik sloganıdır.  

Şimdi Troçki, Kuomintang Yeniden İnşacılarının sloganı ile aynı olan bir slogan önererek Çin Komünist Partisini ve devrimci siyasi çizgisini tasfiye etmek için öne çıkıyor, ve böylece "proletaryanın ve köylülüğün temsilcilerinin siyasal eylemini, burjuva muhalefetin temsilcilerinin siyasi eylemine " tabi kılıyor .

(Wang Chin Wei, Chen Kung Po & Co. şimdi, Chiang Kai-shek'in yarı feodal komprador burjuva hükümetine karşı ulusal bir burjuva muhalefetinin rolünü oynuyor.)

Troçki, "Kurucu Meclis" sloganını ileri sürerek, Çin Komünist Partisini, devrimci bir pozisyondan Chiang Kai-shek rejimine "yasal" bir muhalefetin pozisyonuna! geri adım atmasını öneriyor.

15 Ekim 1929'da yayınlanan bir açıklamada, Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri Siyasi Bürosunun Troçkizmi "yüzde yüz Tasfiyeci  pozisyon" olarak tanımlamasına şaşırmamak gerek.


TROÇKİ  VE ÇİN'DEKİ KÖYLÜ GERİLLA SAVAŞI

Troçki'nin bu tasfiyeci pozisyonu, "Chiang Kai-şek'in Stolypin dönemi" teorisinin mantıklı bir sonucudur. Aynı şekilde, Komintern in Çin'deki  çizgisini Troçkinin  “maceracılık” olarak karalaması; ve Çin'deki köylü gerilla savaşına karşı iğrençcesine saçma tutumu. Çin’deki gerilla köylü savaşı sorunuyla ilgili kafa karışıklığı o kadar çok umutsuz ve bu mücadele veren Çinli köylülere karşı düşmanlığı o kadar güçlü ki, konuya “Çin'de Neler Oluyor”? başlık attığı özel bir makale ayırdı. " * (30 Kasım 1929, Militant'ta basılmıştır). Troçki'nin Çin köylülüğünün devrimci karakterine duyduğu derin aldırmazlık ve Komintern liderliğine karşı suç niteliğindeki kötü niyetli tutumundan daha fazla hiçbir şey Troçkinin düşmanlığına bu kadar açıklık getiremez.

Troçki'nin kılıflama çizgisine göre, Çin'deki bir "Stolypin dönemi", elbetteki, köylüler için daha fazla veya daha az geçici bir rahatlama anlamına gelir, bu nedenle, köylüler tarafından hükümete karşı gönüllü ve kendiliğinden yürütülen gerilla savaşı imkansızdır!"

* Bu makale, belki de, Troçki'nin Komintern'e karşı cephanesinin tükenmek üzere olduğunu  her şeyden daha fazla gösteriyor. Komintern'e karşı tüm ideolojik ve örgütsel saldırılarının karşı-devrimci karakterinin  tamamen açığa vurulması üzerine, Troçki şimdi iftira ve yalanlara başvuruyor. Bütün bu Troçkist propagandaların , özellikle yalanların ve iftiraların onun takipçileri üzerindeki etkisi, Ohio’daki Youngstown’tan Charles Byrne’nin Militant’a yazdığı tamamen utanmaz ve ahlaksız bir mektupta açıkça görülüyor (Militant, Ocak +, 1930, sayfa 8.). Bu yazıda, bu Yungstown döneği, Yoldaş Earl Brower'ı “Bay Chiang Kai-şek Browder”, "Chiang Kai-shek, Çin işçilerini öldürüyor olsa da, Browder, Chiang Stalin e karşı gelene kadar ona yardım etmesine rağmen."“ Stalin'in Çin'deki Yankee Priest'i” olarak adlandırıyor ve bu tür zehirli yalanlar kusuyor.  Bu, Troçkist propagandanın onun tabanı arasındaki sonucudur. Uluslararası devrimci işçi sınıfının liderleri, Komintern ve Komünist Partiler hakkında yalan ve iftiralar yaymak,  kitlelerin arasına nefret ve düşmanlık saçmak, Çin Devrimi ve Sovyetler Birliği'ne karşı kapitalist saldırılara yardımcı olmak için; işte bunlar "Militan"ın dosyası.

Ancak, köylü gerilla savaşının Çin'deki kırsal alana yayıldığı bir gerçektir. Mademki bu gerçek, Troçki'nin akıl yürütme çizgisinin ötesinde, o zaman gerilla savaşının varlığına bazı bahaneler bulunmalıdır.

Troçki alaylı bir şekilde şöyle soruyor: “Bu ayaklanma (gerilla savaşı) Çin'deki durumdan mı kaynaklanıyor,  yoksa Üçüncü Döneme ilişkin yönlerden mi kaynaklanıyor?”

Böylece Troçki, her devrimci ayaklanışı her zaman “Moskova'dan gelen emre” bağlayan emperyalist diplomatların örneğini takip ederek, gerilla savaşının Komintern'in emirleri nedeniyle sahnelenmiş olabileceğini ima ediyor. Ancak Troçki bu ima ile tatmin olmuyor. Çok daha ileri gidiyor ve Komintern'e karşı en çılgın ve en delice suçlamaları yapıyor. Şöyle Diyor:
"Ancak hala başka ,  belki de aynı zamanda en rahatsız edici olan bir açıklama olasılığı daha var. Çin Komünistleri, Chiang Kai-shek'in Çin Doğu Demiryoluna el koyması nedeniyle mi isyan başlattı?  Tamamıyle gerilla karakterinde olan bu isyanın tek amacı Chiang Kai-şek'in arka cephesinde  mümkün olan en büyük huzursuzluğa neden olmak mı? Eğer o buysa, Çin Komünistlerine böyle bir akıl verenin kim olduğunu soruyoruz? "
Sayın Troçki, köylü gerilla savaşının ilk kez 1927'de, devrimin yenilgisinden sonra ve Çin Doğu Demiryolu olayının hayal edilmesinden iki yıl öncesinden beri sürdürüldüğünü hatırlamanız gerekirdi. Düz ve bariz bir yalandan siyasi kazanç elde etmeye çalışarak, kendinizi uluslararası işçi sınıfına saygısızlık etme nesnesi haline getirirsiniz!

Köylü gerilla savaşı olgusunu anlamak, iftira ve yalanlara başvurma zorunluluğunda kalacak kadar  zor mu? Hayır, gerçeklerden korkmayan biri tarafından zor değil. Gerilla savaşının etnik ifadesinde olduğu Çin köylülerinin devrimci karakteri, onların varoluş koşullarının dayanılmaz sefaleti ve çaresizliğinden ortaya çıkıyor. Bu, 1925-27'deki büyük devrime güçlü bir ivme kazandırdı. Özellikle devrimin devamındaki sürecinde, Güney Çin’in on milyonlarca köylüsü baskılara  ; soylulara ve toprak ağalarına karşı ayaklandılar ve geri kalmış Çin kırsalını tarihin en büyük devrimci ayaklanmalarından birinin yatağına dönüştürdüler. Birçok yerde köylüler aslında toprakları kendileri  ele geçirdiler ve tamamen kamulaştırdılar. 1926 ve 192 7 Çin tarım devrimi tarihi yazıldığında, kuşkusuz uluslararası devrim tarihinin en hayran verici bölümlerinden birini oluşturacaktır. Ve sonra karşı devrim geldi. Acımasızca ve benzeri görülmemiş bir terörle, egemen sınıflar korkusuz köylülerin elinden zaferi almaya çalıştı. Köylü hareketi bir süre bastırıldı, ancak en güçlü unsurlar asla boyun eğmedi. Mücadele sırasında aldıkları silahlarla, birlikler kurdular ve dağların geçici sığınaklarına kaçtılar, her zaman çıkmaya hazır ve köylerde kalan ve toprak ağaları ile sürekli çatışmalar yaşayarak mücadele eden kitlelerine önderlik etmek için hazırlar.

Köylerde kalanlar doğal olarak bir gerilla askerinin hayatını sürdürmeye daha az hazır olanlardır, fakat aynı zamanda devrim günlerinde gücü tattılar ve her zaman daha militan kardeşlerinin bir saldırı ya da toprak sahipleri veya devlet birlikleri üzerine bir baskın sırasında önderliklerini takip etmeye hazırdılar.

Bu mücadeleler genellikle köylülerle onların ezicileri arasındaki aşırı gergin ilişkilerden gelişmekte ve aralarındaki çatışmaların çoğu zaman şiddet ve kan dökülmesine yol açmaktadır. Son iki yılın Çin basını, böyle "Komünist Soyguncular" ın sömürülerine dair korkunç masallarla ve hükümetin askerlerinin "köyleri temizleme" de başarısızlıkları nin ardı ardına çıkan hikayeler ile doluydu. Bu "Komünist Soyguncular" hikayelerinin en önemli özelliği, ya onları bastırmak için gönderilen hükümet birliklerinden kaçınmak ya da bu birlikleri yenmek için her zaman yeterince kitlesel destek toplayabilmeleridir.

Ayrıca, birçok durumda, hükümet birliklerinin bir kısmının "Komünist Soyguncular" a geçtiği ve geri kalanlarinın da moralsiz hale getirildiği ve yönlendirildiği etkisine dair raporlar var. Bazı güney illerinde, özellikle Kwanktung'ta Kanton ayaklanmasından bu yana köylü Sovyet bölgeleri vardı. Her ne kadar da bu Sovyet bölgeleri birkaç kez basıldıysa ve "temizlendiyse" de, devrimci köylüler yeniden güç kazanmakta başarılı oldular ve bu bölgelerdeki köylülerin egemenliğinin sadece günümüze kadar korunmakla kalmadılar, aynı zamanda son haberlerde belirtildiği gibi yaygınlaştı ve güçlendi ve Çin'in diğer bölgelerindeki köylülere büyük bir teşvik oluşturdular.

Chiang Kai-shek ve Şürekası, tarımsal durumun ciddiyetinin farkında değiller. Ancak Nanking'in gerici gücünün mantığı, tarım sorununa hiçbir çözüm getiremez, zorluklarını bile azaltamaz. Chihkiang Eyaleti'nde, , Chiang Kaishek'in uşaklarının,  devrimin burjuvalarca ihanet edilmesinin ardından, köylü hareketinin bastırmasına yardımcı bir önlem olarak, yüzde yirmi beş kira indirimi yürürlüğe konuldu, ancak köylülerin sessizleştilildiği anda, bu yürürlükler  kaldırıldı. Nanking Hükümeti, tarım reformu için önlemler almak üzere bir Komisyon görevlendirdi, ancak Komisyon raporunun geçen Haziran ayındaki Kuomintang İcra Oturumu tarafından dört yıl boyunca ertelenmesi için herhangi bir reform önlemi alması oldukça imkansızdı. Yarı feodal burjuva rejimi, bu en önemli sorun karşısında kendisini kesinlikle çaresiz buldu. Bu arada tarım krizi, sadece kıtlığın ülkeyi tahrip ettiği Kuzey'de değil, aynı zamanda kıtlığın olmadığı ciddi bir krizin yaşandığı Güney Çin'de de gittikçe tehditkar hale geliyordu! Milyonlarca umutsuz köylü, özellikle de fakir köylüler, ya oturup açlıktan öleceklerdi,  ya da zenginlerin (Kuzey'de) erzaklarını veya (Güney'de) topraklarını  kamulaştırmak suretiyle yaşama şansı yakalamaya çalışmak için,  örgütlenecek ve mücadele edeceklerdi. Bunları hesaba katarsak, köylü gerilla savaşının , özellikle son birkaç ayda çok hızlı ve şiddetli bir şekilde gelişmesi şaşırtıcı mıdır?

Bu nedenle, "gerilla hareketinin" Moskova'dan gelen talimatlarla üretilen bir dizi yapay ayaklanma olmadığını, ancak temel olarak köylü kitlelerinin ülkedeki "somut koşullardan" kaynaklanan kendiliğinden bir hareketi olarak görüyoruz. Partinin bu sorunla ilgili görevi, Troçki'nin yaptığı gibi  duruma gözlerini kapatmak değil, hareketi doğru kanallara yönlendirmektir. Parti, bu tür köylü faaliyetlerinin proletaryadan uygun rehberlik almazsa, olası tehlikelerin farkındadır. 1928 yazında bir araya gelen Çin Komünist Partisi Altıncı Kongresi, köylü gerilla savaşına ilişkin görevlerini şu sözlerle formüle etti:
"köylerdeki sınıfsal çelişkilerin ve mücadelelerin çok ciddi hale geldiği yerlerde, her küçük günlük mücadele zorunlu olarak silahlı çatışmaya neden oluyor. Bu nedenle, gerilla savaşı zaten mücadelenin ana şekli haline geldi. Komünist Partisi bu mücadelelere  aktif ve kararlı bir şekilde öncülük etmeli, ve daha organize bir karakter kazanmalarını ve kitlelerle daha yakın temasta olmalarını sağlamalıdır. 
“Gerilla savaşının temel görevleri şunlardır: (1) Köylülerin mücadelelerinin sloganlarını gerçekleştirmek (toprak ağalarının topraklarına el koyma ve köylülere vermek;" tu-haos ", soylular, " toprak sahipleri, vb. yok etmek,  " köylü delege konferansları ve Sovyet iktidarı kurmak) ve daha büyük köylü kitlesini devrimci mücadelelerin ön cephesine motive etmek, (2) bir Kızıl Ordu kurmak için  cesur gençleri, özellikle proleterleri ve yarı proleterleri gerilla müfrezelerine katılmalarını sğlamak ve bunları yavaş yavaş bir işçi ve köylülerin Devrimci Kızıl Ordusu içine yaymak ve (3) gerici güçleri (Halk asker, polis vb. lerinin silahsızlandırılması, gibi) zayıflatmak.
Bunlar, Sayın Troçki, Çin'deki köylü gerilla savaşının kökenleri ve bakış açılarıdır. İşte bu "Çin'de neler oluyor" dur. Bu konuda "hiç bir şey gizlemiş" falan değiliz, ama sen uyuyorsun ve kendi kabuslarını Çin'de gerçekten olanlar la karıştırıyorsun!

TROCKİZMİN TEMEL TEORİK EĞİLİMLERİ

Bir bütün olarak, Troçki'nin hatalarının teorik kökü onun  hatalı "sürekli devrim" teorisidir. Köylülüğün devrimde oynayabileceği rolü küçümsemesi ve aynı zamanda proletaryanın köylülüğe önderlik etme gücüne inancından yoksun olması, eğer kitleler tarafından yeterince kabul edilirse, Troçki,devrimi yolundan çıkaran ve onun çukura atacak bir teori öne sürdü. Troçki ara aşamaların gerçek işlevini, geri kalmış  gerici bir siyasal iktidardan proletaryanın diktatörlüğüne köprü kuran sömürge ve yarı-sömürgelerdeki burjuva-demokratik diktatörlüğü anlamıyor. İşçilerin ve köylülerin Demokratik Diktatörlüğünden proletaryanın diktatörlüğüne "büyüme" olasılığını kavrayamıyor. Bu nedenle, ya burjuva demokratik devrimi muzaffer bir burjuva devrimi tarafından tamamlanır ya da mağlup edilmesi durumunda, burjuva demokratik devriminin  çözümü görevlerinin proleter devrimi beklemesi gerektiği teorisini öne sürüyor. Çin konusunda Troçki şunları söylüyor:
“Çin'deki burjuva devriminin görevlerinin gerçek çözümü ancak proletaryanın diktatörlüğü ile mümkündür.” Ancak böyle bir devrim burjuva aşamasında ayakta kalamaz. Bu sürekli bir devrime dönüşür, yani uluslararası sosyalist devrimin bir bağlantısı haline gelir ve kaderini paylaşır. ” (Militan, 28 Aralık 1929.)
Dolayısıyla, Troçki bir kalemde, Çin için Komünist Enternasyonal Programının doğru bir şekilde hesaba kattığı Çin’in proletarya diktatörlüğüne geçişten önce geçmek zorunda olduğu “hazırlık aşamalarını” siliyor ve böylece  Çin'de bir devrim anlayışını belirsiz bir geleceğe erteliyor. Mademki Çin henüz devrim için olgun değil: o zaman, Troçkiye göre, şu anda bir devrim görüşünden bahsetmek “maceraperestlik”tir. Dolayısıyla Troçki, Çin’in kendisini  Çin için Troçkist bir sosyal devrimin düğün gecesi için “hazırlayabileceği”, bir “Stolypin” dönemi icat etti! Ne mükemmel bir teori - baştan sona - bir iplik gibi dizilmiş! Ne yazık ki Troçki için, ama ne mutlu ki Çin için, "Chiang Kai-Shek'in Stolypin dönemi" bir gerçek değil, bir saçmalık olduğunu kanıtladı. Troçki'nin Çin devrimini yanlış yola göndermek için icat ettiği "Stolypin anahtarı", Leninist teori ve Çin'deki devrimci olaylarla parçalandı!

Troçkizmin bu dayandığı hatalı teorinin  iflasının dışında,  - her ne kadar da bu yönü de temel teorik hataları ile yakından bağlantılı olsa da, sorunun bir başka yönü daha var. Troçki nin  Çin Ekonomisini yanlış analiz etmesinden bahsediyorum. Köylülüğün devrimdeki rolünü küçümsemesi, doğru bir şekilde tahmin edildiğinde köylülerin Çin devriminde oynayacağı rolü genişletecek olan,  Çin'in ekonomik yapısının en önemli bölümünü küçümsemesine yol açıyor.

Troçki, Kominternin  Taslak Programı eleştirisinde şöyle diyor:
"Elbette, ECCI'nin kararında öne sürdüğü gibi, eğer feodal kalıntılar (ayakta kalanlar)  Çin ekonomisine gerçekten hakimiyet sağlarlarsa, sorunlar oldukça umutsuz olur (Troçkizm-RD için). Ancak  maalesef ki, genel olarak kalıntılar egemen olamaz. Bununla beraber,  “feodal”  (daha doğrusu, serf ve genel olarak kapitalizm öncesi) ilişkiler egemen değil, kapitalist ilişkilerde egemen olur. ” (Militant tarafından yayınlanan Temel Eleştiri, s. 119-120.)
"Ayakta kalanlar-kalıntılar" kelimesi üzerine  kaçamaklı cevap vermek boşuna. Bir kelime Çin ekonomisindeki feodal unsurları zayıflatamaz. Çin ekonomisinde egemen olan feodal unsur nedir, bunun doğru anlaşılmasıdır en önemli olan? Çin ekonomisindeki feodal sömürü şeklidir. Kapitalist ilişkilerin Çin kırsalına girdiği doğrudur ve kapitalist biçim, toprak ağalarının mülkiyet ilişkilerinde egemendir. Ancak toprak ağası sınıfının, köylülerin sömürüsünün feodal biçimi,  Çin'in ekonomik yaşamında gerçekte egemen bir rol oynamaktadır. Köylü ekonomisini daha da çöktüren,  ve feodal toprak sahiplerinin konumunun daha sarsıntılı hale getiren emperyalist meta ekonomisinin köy ekonomisine acımasızca nüfuz etmesi oranında,, köylülüğün toprak ağaları tarafından  feodal sömürüsü de daha şiddetli hale geliyor. 1925-1927 devrimi bu sömürüye bir darbe vurdu, ancak onu yok etmedi. Devrim yavaşladıkça, bütün eski sömürü biçimleri canlandırıldı.

Bu sömürü biçiminin egemenliği, tarımsal devrimi, Çin'deki burjuva-demokratik devrimin temel özelliği olarak ortaya koyar: sosyalist devrimin gelişmesi için gerekli ön koşul olarak, ilk ve en önce gündemde olan.

Troçki bundan hoşlanmıyor, bu yüzden Çin ekonomisindeki feodal unsuru arka planına itiyor, ülkedeki kapitalist kalkınmayı büyütüyor, zayıf ve devrilmekte olan Çin ulusal burjuvazisinin belirsizliğinden yola çıkıyor ve  onların önüne " Chiang Kai-şek in Stolypin dönemi" görevini  koyuyor. Ancak burada Troçki yine yanılıyor ve yanlış teorilerine kurban oluyor. Çin ulusal burjuvazisi, Troçki'nin beklentilerine cevap veremez ve veremedi.

Troçki, Çin'in ulusal burjuvazisinin, aşırı zayıflığı nedeniyle, sadece bağımsız bir rol oynayamayacağını değil, proletaryanın ve köylülüğün yardımı olmadan, emperyalistlerden veya ülkedeki feodal unsurlardan herhangi bir imtiyazı zorlayamayacak kadar zayıf olduğunu asla anlamadı. Bu , 1925-1927 devrimi sırasında, ulusal burjuvazinin, işçi ve köylülerin desteğiyle,  feodal güçleri yönlendirebildiği ve emperyalistlerden birçok taviz alabildiği gerçeğiyle açıkça ortaya çıktı. 1927 de ki ihanetinden bu yana, feodal savaş beylerinin kollarına düşmek ve emperyalistlerin artan işgallerine tamamen teslim olmak zorunda kaldı. Chiang Kai-şek'in Nanking rejimi asla saf bir burjuva iktidarı olmadı ve asla olmayacak.Ve bu gerçek nedeniyle - Nanking Hükümeti'nin, kuruluşundan bu yana asla saf bir burjuva rejimi olmadı ve Çin ulusal burjuvazisinin böyle bir rejimkuracak kadar güçlü olamayacağı gerçeği nedeniyle  - Chiank Kai-Şek'in Pekin'e "muzaffer" yürüyüşü ülke için barış ve birliği getiremedi ve asla getiremez.

Bununla birlikte,  barış ve birlik, "Stolypin döneminin" önkoşullarıdır! Troçkinin Çin burjuvazisini gözünde büyütmesi ve Nanking rejimini  "burjuva karşı-devrim"in rejimi olarak görmesi nedeniyle, Troçki, Çin'deki militarist savaşların anlamını ve önemini asla anlamadı! Çin'in durumuyla ilgili çeşitli yazı ve mektuplarında Troçki nin, Çin'deki militarist savaşlardan hiç bahsetmemesi bir tesadüfmüdür?

Troçki Çin durumunun bu en önemli olgusunu tamamen görmezden geliyor  Muhtemelen onu görmezden geliyor çünkü bunu anlamıyor.

Troçkinin yanlış çizgisi şimdi onu, Çin'de bir Muhalefet grubu kurarak ve böylece Çin Komünist Partisinin faaliyetlerini aksatmaya ve Çin devrimci işçilerin ve köylülerin saflarında kafa karışıklığı yaratmaya çalışarak devrime karşı suçlarını daha da ilerletmeye yönlendiriyor.


TROÇKİZM'İN TASFİYESİ

Fakat Troçki, tıpkı Sovyetler Birliği'nde ve kapitalist ülkelerde başarısız olduğu gibi Çin'de  de başarısız olmaya mahkumdur. Yanlış bir teorik yönelimin kumlu temeli üzerinde başarılı bir Parti kurulamaz. Basit bir Çinli çiftlik işçisi bile, temel teorik yönelimi ülkedeki gerçeklerle çelişen bir partiye asla güvenmeyecektir. "Kurucu Meclis" sloganı, Çin'in devrimci işçilerine ve köylülerine "alay konusu" olmaktan başka bir şey olamaz. Ancak bu sloganın ima ettiği tasfiyecilik, Troçkizmin gerçek doğasını genel olarak uluslararası işçi sınıfına ve özellikle de Çin işçi sınıfına teşhir ederek, devrim için faydalı bir amaca hizmet edebilir. Çin devrimini tasfiye etmeyecek, ancak Sovyetler Birliği ve diğer ülkelerde Troçkizmi tasfiye ettiği gibi, Çin'deki Troçkizmi tasfiye edecek!

OPORTUNİZMİN KADERİ

Çin sorunu ile ilgili olarak, Troçki'nin teorik ve pratik sonuçlarının ultra-sağ kanat karakteristiği, Troçkizmi "solculuk" olarak yanlış anlayanlar için şok edici olabilir. Fakat Troçki asla tutarlı bir "solcu" değildi. Troçki her zaman temelde bir Menşevik ve oportünizmini sol ve devrimci laflarla örten bir oportünist olmuştur. Bu sorun üzerine “solcu” maskesini açıkça attı ve Çin'de açıkça oportunist ve karşı-devrimci bir çizgiyle ortaya çıktı. Bu nedenle, Troçki'nin Çin'deki oportünizmin kötü-meşhur sembolü Profesör Chen Du-Shiu'yu kendi saflarında görmesine sevinmesi şaşırtıcı değil. Bu, oportünizmin tüm tonları için buluşma dönemi gibi görünüyor.

Meksika’da  “Hükümet maaşı olmadan“ yaşayamayacağı ”nedeniyle Partiye karşı savaşan, sağ kanat dönek Diego Rivera, hızlı bir şekilde kendisini bir gecede “ sol ”bir Troçkiste dönüştürdü ve Troçki’nin Amerikalı  ajanı, Cannon tarafından, faşist Rubio ile olan ilişkileriyle ilgili "utanç verici" sorular sorulmadan açık kollarla kabul edildi. Jim Cannon, Amerika'da Jay Lovestone ile "manevi birliğin" tadını çıkarıyor. Okyanusun diğer tarafında, Alman Troçkistleri, Neumann Yoldaşın Alman polisinin bir ajanı olduğu , Brandlerites'in iftiralarını ve iğrenç yalanlarını tekrar ediyorlar. Hem Brandleritler hem de Troçkistler , bir Ağustos savaş karşıtı gösteriler ve 6 Mart işsizlik gösterileri hakkındaki Komintern politikasına karşı acımasız bir kampanya yürütüyorlar. 

Ancak bu, oportunistlik için cesaret verici bir haber değil. “Sol” ve sağ oportünistler arasındaki sık sık yakınlaşma, her iki oportünizm markasının da kendilerini geliştirme olanaklarını tükettiğini göstermektedir. Kendi çelişkileri ve zayıf yönleri ile (şişe içinde) sıkışıp kaldılar. Çılgınca bir çıkış arayışı içinde, birbirlerine çarptılar ve kendilerini aynı çıkışı olmayan zehirli oportünizm şişesinde buldular. Onların çıkmazları bu nedenle tamamen dünyaya teşhir oldu. Devrimci proleterya ve sömürgelerde mücadele eden ezilen kitleler , sadece bu döneklerin utançına ve mahkum olmuş kaderlerine gülebilirler.

Kaynak
The Communist Volume 9, 1930

Çeviri
Erdoğan A
Eylül 2019



Blogger tarafından desteklenmektedir.