Savaş ve barış üzerine rapor
RKP(B) VII. Parti Kongresi'nde Savaş ve Barış Üzerine Rapor
8 Mart 1918
(..)
8 Mart 1918
(..)
Şimdi Buharin, kitleleri demoralize ettiğimiz gerekçesiyle üzerimize saldırıyorsa, kesinlikle haklıdır. Ama bununla bizi değil kendisini vuruyor. J\1K'da bu karışıklığı kim yarattı? Siz, Buharin yoldaş! İstediğiniz kadar bağırın, gerçek kendini kabul ettirecektir: biz bizeyiz, kendi Parti Kongremizdeyiz, burada hiçbir şeyi gizlememize gerek yok, gerçeği söylemek zorundayız. Gerçek ise, Merkez Komitesi'nde üç akımın var olduğudur.
Biz şöyle dedik: "Devrimci bir savaşa hazırlanmak amacıyla, Brest-Litovsk barışını kabul edelim - daha iyisini elde edemeyeceğiz." Petrograd'ı tahliye etmek için beş gün kazandık. Şimdi Krilenko ve Podvoiski'nin imzaladığı çağrı yayınlandı. Onlar solculara dahil değildir. Buharin onları aşağıladı ve Krilenko'yu "öne sürdüğümüz"ü açıkladı. Sanki Krilenko'nun raporunu biz kotarmışız gibi. Onunla tamamen hemfikiriz. Mesele gerçekten böyledir, askerler benim söylediğimi kanıtladılar, siz ise Almanların saldırmayacaklarını söyleyerek işin içinden çıkıyorsunuz. Bu durum, tekniğin önemli olmadığı Ekim 'le karşılaştırılabilir mi? Hayır, eğer olguları hesaba katmak istiyorsanız, o zaman görüş aynlıklarının, tamamen elverişsiz bir savaşa başlanmaması gerektiği etrafında döndüğünü hesaba katın. Buharin yoldaş son sözünde gürleyen sesiyle: ',Yakın gelecekte bir savaş olası mıdır?" sorusunu sorduğunda beni çok şaşırttı. Hiç yalpalamaksızın buna şu yanıu veriyorum: olasıdır, ama şimdi barışı kabul etmek zorundayız. Burada bir çelişki yoktur.
Bu kısa açıklamalardan sonra şimdi daha önceki konuşmacılara aynnUlı olarak yanıt vermek istiyorum. Radek'le ilgili olarak bir istisna yapmak zorundayım. Ama biri daha sahneye çıktı: Uritski yoldaş. Bu konuşmada Canossal138l, "ihanet", "ricat", "uyum" dışında ne vardı? Bu neyin nesidir? Bu eleştiriniz Sol Sosyal-Devrimcilerin gazetesinden alınma değil mi acaba?
(..)
Devamla Troçki yoldaşın bakış açısına değinmek zorundayım. Onun faaliyetinde iki yanı ayırt etmek gerekir: Brest-Litovsk'ta görüş melere başlayıp, bunlardan ajitasyon amacıyla mükemme biçimde yararlandığında, hepimiz Troçki yoldaşla hemfikirdik. Benimle görüşmesinden bir bölüm aktardı, fakat eklemek zorundayım ki, Almanların ültimatomuna kadar dayanmayı, sonra kabul etmeyi kararlaştırmıştık. Fakat Almanlar bizi aldattı: yedi günün beşini bizden çaldılar. İşi uzatmaya yönelik olduğu ölçüde Troçki'nin taktiği doğruydu: savaş halinin sona erdiği açıklanıp barış imzalanmadığında doğru değildi. En kesin biçimde barışı imzalamayı önerdim. Brest-Litovsk barışından daha iyi bir barış elde edemezdik. O zaman bir aylık bir nefes molamız olacağı ve oyunu yitirmemiş olacağımız herkes açısından açıktır. Tarih bu olanağı ortadan kaldırdığı için, bunu anımsatmanın yararı yok, ama Buharin'in "Hayat bizim haklı olduğumuzu gösterecektir" demesi gülünçtür. Ben haklı çıktım, çünkü daha 1915'te bu konuda şüyle yazdım:
"Savaşmaya hazırlanmak gerek, savaş kaçınılmazdır, geliyor, gelecek".*
Fakat barışı kabullenmek ve hemen şişinmemek gerekiyordu. Savaş geldiği için barışı daha da çok kabul etmek gerekliydi. Şimdi ise hiç olmazsa Petrograd'ın tahliyesini kolaylaştırıyoruz. Şimdiden ko-laylaştırdık. Bu bir olgudur. Troçki yoldaş ''Vinniçenko ile barış imzalamayacağınıza söz verin" yeni talebini ileri sürdüğünde, diyorum ki, ben böyle bir yükümlülüğü asla üstlenmem. Kongre bu yükümlülüğü üstlenseydi, ne ben ne de başka bir düşüncedaşım bunun sorumluluğunu üstlenmezdik. Bu, açık bir manevra çizgisi izlemek yerine -burada geri çekilinir, mümkün olduğunda, bazen saldırılır-, kendini biçimsel bir kararla tekrar tekrar bağlamak anlamına gelir. Bir savaşta insan kendini asla biçimsel kararlarla bağlamamalıdır. Savaş tarihini bilmemek, anlaşmanın bir güç toplama aracı olduğunu bilmemek gülünçtür. Prusya tarihine atıfta bulunmuştum. Bazıları gerçekten çocuk gibi şuna inanıyor: sözleşmeyi imzaladık, öyleyse kendimizi şeytana sattık, cehenneme düştük. Bu düpedüz gülünçtür, çünkü savaş· tarihi, yenilgiden sonra bir anlaşma imzalamanın bir güç toplama aracı olduğunu çok açık göstetiyor. Tarihte, savaşların birbiri ardına geldiği durumlar olmuştur. Bütün bunları unuttuk. Eski savaşın ... dönüştüğü-nü görüyoruz.* İsterseniz kendinizi biçimsel kararlarla ilelebet bağlayın ve Sol Sosyal-Devrimcileri sorumlu görevlere getirin. Bunun sorumluluğunu biz üstlenmeyiz. Burada en ufak bir bölüIJme isteği yoktur. Yaşamın size ders vereceğinden eminim. 12 Mart'ta -yani birkaç gün içinde- elinize kapsamlı materyal geçecek.
Troçki yoldaş bunun, sözcüğün tam anlamında ihanet olacağını söylüyor. Ben bunun çok yanlış bir görüş olduğunu iddia ediyorum. Bunu somut olarak göstermek için bir örnek vermek istiyorum. İki kişi yolda yürüyorlar. Üzerlerine on kişi saldırıyor. Biri mücadele ediyor, diğeri kaçıyor. Bu ihanettir. Fakat varsayalım ki her biri yüzer binlik iki ordunun karşısında beş ordu duruyor. Ordunun biri ikiyüzbin kişi tarafından kuşatılmıştır. Diğer ordu onun yardımına koşacak, fakat biliyor ki, diğer üçyüzbin kişi tam bir tuzak kuracak şekilde konuşlandırılmıştır. Bu durumda yardıma koşulabilir mi? Hayır, koşulamaz. Bu ihanet değildir, korkaklık değildir. Sayının basit çoğalımı tüm kavramları değiştirmiştir. Her asker bunu bilir. Burada önemli olan artık kendi şahsı değildir: böyle davranmakla, diğeri tutsak düşse de kendi ordumu koruyorum, onu yenileyeceğim, müttef"ıkleim var, bekleyeceğim,müttefiklerim yardımıma gelecektir. Sorun ancak böyle konabilir. Fakat askeri mülahazalar başkalarıyla karıştırılırsa, bundan lafazanlıktan başka bir şey çıkmaz. Politika böyle yapılmaz.
Troçki'nin önerisini neden kesinlikle kabul edemeyeceğimi ortaya koyduktan sonra -politika böyle yapılmaz-, Parti Kongremizde yoldaşların Uritski'nin fiilen sarıldığı lafazanlığa nasıl sırt çevirdiklerinin bir örneğini Radek in verdiğini söylemeliyim.
RKP(B) VII. Parti Kongresi'nde Savaş ve Barış Üzerine Rapor
8 Mart 1918
23Şubat'ta MK Alman Hükümetinin yeni önerilerini görüştü. Önerilerin kabulünü, Lenin, Stalin, Zinovyev, Stasova, Sverdlov, Sokolnikov, Smilga savundular. Bubnov, Uritstki , Buharin ve Lenov karşı çıktılar. Troçki, Krestinski, Cerjinski ve Yotte çekimser kaldı.
Sol Komünistler gibi, Troçki de proletarya diktatörlüğünü ayakta tutmak için en büyük tavizlerin verilebileceğini reddediyordu.
Sol Komünistler gibi, Troçki de proletarya diktatörlüğünü ayakta tutmak için en büyük tavizlerin verilebileceğini reddediyordu.