İKİNCİ DALGA 1917
Rus devriminin ilk dalgası, Çarlığa karşı bir mücadele olarak başladı. O zamanlar devrimin esas güçleri işçiler ve askerlerdi. Ama yegâne güçler onlar değildi. Bunların yanı- sıra liberal burjuvalar (Kadetler) ve İngiliz ve Fransız kapitalistleri de «faal» diler, birinciler, İstanbul üzerine yürümekteki yeteneksizliği nedeniyle Çarlığa sırt çevirdiler ve İkinciler, Çarlığın Almanya ile ayrı bir barış yapma arzusu nedeniyle ona ihanet ettiler.
Böylece gizli bir koalisyon niteliğinde bir şey ortaya çıktı ve bunun baskısıyla Çarlık sahneyi terketmeye zorlandı. Çarlığın devrilişini izleyen günde, gizli koalisyon, açık bir koalisyon haline geldi ve Geçici Hükümet ve Petrograd Sovyeti, Kadetler ve «devrimci demokrasi» arasında kesin bir anlaşma biçimine büründü.
Ama bu güçler tamamen farklı hedefler güdüyorlardı. Kadetler ve İngiliz ve Fransız kapitalistleri, kitlelerin devrimci coşkusunu, büyük bir emperyalist savaşın amaçları uğruna sömürmek için yalnızca küçük bir devrim yapmak isterlerken, işçiler ve askerler, tam tersine, çiftlik sahiplerini devirmek ve emperyalist burjuvaziye gem vurmak, savaşa son verilmesini sağlamak ve adil bir barışı güvence altına almak amacıyla, eski rejimin tamamen yıkılması ve büyük bir devrimin tam zaferi için uğraşıyorlardı.
Bu temel çelişki, devrimin daha da gelişmesinin temelini oluşturdu. Aynı zamanda Kadetlerle koalisyonun dayanaksızlığını da önceden belirledi.
Ağustos’ta olan en sonuncusu da dahil olmak üzere, iktidar bunalımları denilen bütün şeyler bu çelişkinin dile gelmesiydi.
Ve eğer bu bunalımların akışı içinde başarı her defasında emperyalist burjuvazinin tarafmda olduysa ve eğer her bunalımın «hallinden» sonra işçiler ve askerler aldatıl^ dıysa ve koalisyon şu ya da bu biçimde ayakta tutulduysa, bu yalnızca emperyalist burjuvazinin ve onların partilerinin örgütlülüğü ve mali gücü nedeniyle değildir; aynı zamanda küçük-burjuvazinin ve onun partilerinin, Sosyal-Dev- rimci ve Menşevik partilerin — ki bunlar, genelde küçük- burjuva olan ülkemizde hâlâ küçük burjuvazinin geniş kitlelerinin desteğine sahiptirler — yalpalayan üst kesimlerinin her defasında «barikatın öbür yanında» yer alıp, iktidar mücadelesini Kadetler lehine çözmeleri nedeniyledir.
Kadetlerle koalisyon, en büyük gücüne, koalisyon üyelerinin bütünlüklü bir savaş cephesi kurdukları ve silahlarını «Bolşevik» işçilere ve askerlere çevirdikleri Temmuz günlerinde ulaştı.
Bu bakımdan Moskova Konferansı, yalnızca Temmuz günlerinin bir yankısıydı. Bolşeviklerin konferansa alınmaması ise, ülkenin «yiğit güçleri» ile yapılan «dürüst koalisyonsun sağlamlaştırılmasının teminatı olacaktı, çünkü Bolşeviklerin tecrit edilmesi, Kadetlerle koalisyonun kalıcılığı için zorunlu koşul olarak görülüyordu.
Kornilov’un eylemi tabloyu değiştirdi.
Daha Moskova Konferansı’nda açık hale geldi ki, Kadetlerle ittifak, yalnızca... Bolşeviklere karşı değil, fakat tüm Rus devrimine, devrimin kazanmalarının ta varlığına karşı Komilovlar ve Kaledinlerle bir ittifak haline gelme tehdidini taşımaktaydı. Moskova Konferansının boykot edilmesi ve Moskova işçilerinin protesto grevi, bu toplantının karşı- devrimci karakterini teşhir etti ve komplocuların planlarını suya düşürdü; bu anlamda yalnızca bir uyarı değildi, aynı zamanda, hazırlıklı olmaya çağrıydı. Çağrının boşlukta yankılanan bir ses olarak kalmadığını biliyoruz: bir dizi şehir derhal protesto grevleriyle cevap verdi...
Bu uğursuz bir işaretti.
Kornilov isyanı, yalnızca birikmiş olan devrimci öfke selinin kapaklarını açtı, yalnızca geçici olarak zincire vurulmuş olan devrimi serbest bıraktı, onu hızlandırdı ve ileriye yöneltti.
Ve burada, karşı-devrimci güçlere karşı verilen savaşın— sözlerin ve vaadlerin doğrudan mücadele içinde gerçek işlerle denendiği — ateşi içinde, kimlerin devrimin gerçek dostu ve kimlerin düşmanı olduğu, kimlerin işçilerin, köylülerin ve askerlerin gerçek müttefiki olduğu ve kimlerin onların davasma ihanet ettiği açığa çıkmıştır.
Çok farklı malzemelerden büyük bir zahmetle derilip çatılan Geçici Hükümet, Kornilov isyanının tam da ilk darbesinde bağlantı yerlerinden patladı.
«Üzücü» ama gerçektir: Koalisyon, «devrimi kurtarma» konusunda laf ebeliği yaparken bir güç gibi gözüküyor, ama devrimi ölümcül tehlikeden gerçekten kurtarma meselesi söz konusu olduğunda bir hiç olduğu ortaya çıkıyor.
Kadetler Hükümetten istifa ettiler ve Kornilovculârla dayanışmalarını açıkça gösterdiler. Her tondan ve her tü rden emperyalistler,' bankerler ve fabrikatörler, işletme sahipleri ve vurguncular, çiftlik sahipleri ve generaller, «No- voye Vremyaanm kalemşörleri ve «Birjovka»mn korkak provokatörleri — hepsi, başta Kadet Partisi olmak üzere, İngiliz ve Fransız emperyalist klikleriyle ittifak içinde, devrime ve devrimin kazanımlarma karşı, karşı-devrimcilerle aynı kamp içinde bulunuyorlardı.
Kadetler le ittifakın, köylülere karşı çiftlik sahipleriyle, işçilere karşı kapitalistlerle, askerlere karşı generallerle ittifak anlamına geldiği ortaya çıktı.
Milyukov’la uzlaşan herkesin Kornilov’la uzlaştığı ve devrime karşı çıkması gerektiği ortaya çıktı, çünkü Milyu- kov ve Kornilov «bir»dir.
İşte yeni devrimci kitle hareketinin, Rus Devriminin ikinci dalgasının temelinde yatan da bu doğrunun belli belirsiz sezilmesiydi.
Ve eğer ilk dalga Kadetlerle yapılan koalisyonun zaferiyle sona erdiyse (Moskova Konferansı), ikinci dalga bu koalisyonun yıkılmasıyla, Kadetlere karşı açık savaşla başladı.
Generallerin ve Kadetlerin karşı-devrimine karşı mücadele içinde, cephe gerisinde ve cephede, nerdeyse yok olmuş olan Sovyetler ve Komiteler yeniden canlanıyor ve . güçleniyorlar.
Generallerin ve Kadetlerin karşı-devrimine karşı mücadele içinde, işçilerin ve askerlerin, denizcilerin ve köylülerin, demiryolu, posta ve telgraf işçilerinin yeni devrimci komiteleri ortaya çıkıyor.
Bu mücadelenin ateşi içinde Moskova’da ve Kafkasya’ da, Petrograd’da ve Urallar’da, Odesa ve Harkov’da yeni yerel iktidar organları ortaya çıkıyor.
Bunun nedeni, şu son birkaç gün içinde kuşkusuz sola kaymış olan — ki bu kuşkusuz hiç de önemsiz değildir — Sos- yai-Devrimciler ve Menşevikler tarafından alınan yeni kararlar değildir.
Bunun nedeni, burjuva basının hayaletiyle «Dyen» ve «Volya Naroda»nın korkak filistenlerine şantaj yaptığı «Bol- şevizmin zaferi» de değildir.
Bunun nedeni, Kadetlere karşı mücadele içinde ve bunların iradesine rağmen, karşı-devrimin güçlerini açık savaşta yenmiş olan yeni bir iktidarın doğmasıdır.
Bunun nedeni, bu yeni iktidarın, savunmadan saldırıya geçerken, kaçınılmaz olarak çiftlik sahiplerinin ve kapitalistlerin hayati çıkarlarına el uzatması ve böylece geniş işçi ve köylü kitlelerini kendi etrafında toplamasıdır.
Bunun nedeni, bu «tanınmayan» iktidarın bu şekilde davranması sonucu, şeylerin kendi mantığı ile «yasallaşma» sorununu gündeme getirmeye zorlanmasıdır, ve karşı-dev- rimci komplocularla olan yakın akrabalığı ortaya çıkmış olan «resmi» iktidarın, anlaşıldığı kadarıyla, ayaklarının altındaki toprağm kaymakta olduğudur.
Ve son olarak bunun nedeni, yeni şehirlere ve bölgelere hızla yayılmakta olan devrimin bu yeni dalgası karşısında, dün hâlâ Kornilov karşı-devrimine kesin savaş veımekten çe kinen Kerenski Hükümeti’nin, bugün cephe gerisinde ve cephede Kornilov ve Kornilovcularla birleşmekte olması ve aynı zamanda devrimin ocaklarının, «izinsiz» işçi, köylü ve asker Komitelerinin dağıtılmasını «emrediyor» olmasıdır.
Ve Kerenski, Kornilovlarla ve Kaledinlerle ne kadar çok birleşirse, halk ile hükümet arasındaki uçurum o kadar genişler, Sovyetler ile Geçici Hükümet arasında bir kopma o kadar olası hale gelir.
Eski uzlaşmacı sloganların ölüm hükmünü bildiren şey, tek tek partilerin kararları değil, bu olgulardır.
Biz hiçbir şekilde Kadetlerden kopma derecesini abartma eğiliminde değiliz. Biliyoruz ki bu kopma hâlâ biçimseldir. Ama başlangıç için böyle bir kopma bile ileriye doğru atılmış büyük bir adımdır. Gerisini Kadetlerin getireceği varsayılmalıdır. Bunlar şimdiden Demokratik Konferansı boykot ediyorlar. Merkez Yürütme Komitesi’nin kurnaz strateji uzmanlarının «kendi ağlarına takmak» istedikleri ticaret ve sanayi temsilcileri, Kadetlerin izinden yürüyorlar. Bunların daha ileriye gidip, işletmeleri ve fabrikaları kapatmaya devam edecekleri, «demokrasi»nin organlarına kredi vermeyi reddedecekleri ve ekonomik yıkımı ve yiyecek kıtlığını kasten şiddetlendirecekleri varsayılmalıdır. Ve «demokrasi», ekonomik yıkımın ve yiyecek kıtlığının üstesinden gelme çabasında, kaçınılmaz olarak burjuvaziyle kararlı bir mücadele içine çekilecek ve Kadetlerle arasındaki kopmayı daha da derinleştirecektir...
Bu perspektifle ve bu bağıntıda görüldüğünde, 12 Ey- lül’de toplanacak olan Demokratik Konferans özellikle semp- tomatik bir öneme bürünmektedir. Sonucun ne olacağı, iktidarı «alıp» almayacağı, Kerenski’nin «boyun eğip» eğmeyeceği— bütün bunlar henüz cevaplandırılmayacak olan sorulardır. Konferansa önayak olanlar belki de bazı kurnaz «uzlaşma» formülleri bulmaya çalışabilirler. Ama kuşkusuz bunun hiçbir önemi yoktur. Devrimin temel sorunları, özellikle iktidar sorunu, konferanslarla halledilemez. Ama bir şey kesindir: Konferans son birkaç günün olaylarının sonucunu çıkaracak, güçler dengesini saptayacak, Rus devrimi-nin şimdiden geçmişte kalmış ilk dalgası ile, ilerleyen ikinci dalgası arasındaki farklılığı ortaya çıkaracaktır.
Ve göreceğiz ki:
O zaman, ilk dalga zamanında, savaş Çarlığa ve onun kalıntılarına karşıydı. Şimdi, ikinci dalga zamanında savaş, Çiftlik sahiplerine ve kapitalistlere karşıdır.
O zaman -— Kadetlerle ittifak. Şimdi — Kadetlerle bozuşma.
O zam an—Bolşeviklerin tecrit edilmesi. Şimdi — Ka- detlerin tecrit edilmesi.
O zaman — İngiliz ve Fransız sermayesiyle ittifak ve savaş. Şimdi — ondan büyüyen bir kopma ve barış, adil ve genel bir barış.
Demokratik Konferans neye karar verirse versin, devrimin ikinci dalgasının yolu bu ve yalnızca bu olacaktır.
Raboçi Put (İşçi Yolu) No. 6,
9 Eylül 1917
Stalin.