Header Ads

Header ADS

Proletaryanın Mücadelesi ve Burjuvazinin Yaltakçılığı

Lenin
The Struggle of the Proletariat and the Servility of the Bourgeoisie
Collected Works Volume 8

Lodz'da ayaklanma ve silahlı barikat savaşları - lvanovo - Vozne­ send' deki kan gölü - Varşova ve Odesa·da genel grevler ve işçilerin kurşunlanması - Zemstvo delegasyonu komedisinin onur kırıcı sonu- geçtiğimiz haftanın en önemli politik olaylan bunlardır. Bugünkü (28 [15) Haziran) Cenevre gazetelerinde çıkarı Harkov eyaletinin Lebedin kazasındaki köylü huzursuzlukları, beş bey çiftliğinin yakılması ve bu­ralara askerlerin gönderilmesi üzerine haberleri eklersek, bu bir haftanın olay­larında şimdi devrim sırasında böylesine açık ve net biçimde ortaya çı­kan tüm temel toplumsal güçlerin karakteri yansımaktadır.

Proletarya, özellikle de 9 Ocak'tan beri, sürekli aktif huzursuzluk içindedir; düşmanı bir an bile rahat bırakmıyor, özellikle grevler biçiminde saldırıyor, güçlerini tayin edici büyük savaşa hazırlayarak çarlığın silahlı güç­leriyle doğrudan çatışmalardan kaçınıyor, işçilerin politik olarak en iyi hazırlandığı ekonomik ve genel politik baskının yanı sıra ulusal baskı­nın da gündemde olduğu özellikle endüstriyel bakımdan en gelişmiş bölgelerde, çarlığın polisi ve ordusu  meydan okuyor. işçileri adeta provoke ediyor, Ve savaşa hazırlıklı olmayan işçiler bile önceleri sadece savunmayla yetinen işçiler bile, Lodz proletaryası, şahsında bize, sadece devrimci coşkunun ve kahramanlığın bir örneğini değil, aynı zamanda daha yüksek mücadele biçimlerini de gösteriyorlar. Silahlanmaları hala eksik, aşırı ölçüde eksik, ayaklanmaları hala kendiliğinden (genelden kopuk), hala genel hareketle bağdan yoksun ve yine de ileriye doğru bir adım atıyorlar, korkunç bir hızla kentin caddelerine düzinelerce barikat dikiyor. Çarlık lilderliğine ciddi kayıplar verdiriyor.

Kendilerini ev ev amansızca savunuyorlar. Silahlı ayaklanma hem derinliğine hem de genişliğine büyüyor. Çarlık cellatlarının yeni kurbanları -Lodz'da yaklaşık 2000 kişi öldürlmüş ve yaralanmıştır-onbinlerce, yüzbinlerce yurttaşta lanetli otokrasiye kar­şı yeni nefret duygulannı ateşliyor. Yeni silahlı mücadelele ( halkın çar­lığın silahlı güçlerine karşı silahlı nihai savaşının kaçınılmazlığını gittikçe ) açık biçimde gösteriyor. Tek tek öfke patlamaları arasından tüm Rusya'da parlayan bir yangın tablosu gittikçe daha açık biçimde görülüyor. Proleter mücadele yeni, gepgeri bölgeleri içine alıyor ve çarlık ajanlarının gayretleri devrimin işine yarıyor, çünkü ekonomik çatışmaları politik çatışmalara dönüştürüyor, her yerde işçilere kendi kaderleri örneği üzerinden otokrasinin mutlaka yıkılması zorunluluğunu kavratı­ yor, onları halk ayaklanmasının gelecekteki kahramanları ve savaşçıları olarak eğitiyor.

Silahlı halk ayaklanması! - Proletarya Partisi tarafındankararlıca geliştirilen ve  Rusya Sosyal Demokrat lşçi Partisi Üçüncü Kongresi tarafından sunulan , yaygınlaşan  ve şiddetlenen devrimci hareketin kendiliğinden süreci,- bu slogandır .  O nedenle. umarız bütün yalpalamalar ve kuşkular en kısa zamanda ortadan kalkar, Yaşadığımız dönem­de bu ertelenemez göreve silahlı ayaklanmanın en eneıjik biçimde ha­zırlanması- her türlü yan çizme girişimlerinin ne kadar saçma, ne kadar yakışıksız, her türlü gecikmenin ne kadar tehlikeli olduğunu ve her yerde patlak veren kısmi ayaklanmaların birleştirilmesinin, bütünleştirilmesi­nin ne kadar gerekli olduğunu herkes yakında anlar. Bu öfke patlamaları yalıtılmış kalırsa güçsüzdürler. Çarlık hükümetinin örgütlü gücü, hare­keti şimdiye kadar olduğu gibi kendililinden yavaş bir biçimde bir kent ten ötekine, bir bölgeden ötekine yayılırsa. ayaklanmacıları birbiri ardına tepeleyebilir. Fakat birleştiklerinde bu patlamalar öyle güçlü bir devrimci ateş deryası olabilir ki, dünyada hiçbir güç karşısında duramaz. Ve bu birleşme oluyor, bilmediğimiz ve aklımızdan bile geçirmediğimiz binlerce yoldan gerçekleşiyor_ Halk bu tek tek patlama ve çatışmalardan devrimi öğreniyor- görevimiz sadece onun görevlerinin gerisinde kal­ mamak, mücadelenin bir sonraki daha yüksek aşamasını göstermeyi daima bilmek, geçmişin ve anın deneyimlerini ve işaretlerini değerlendirebilmek ve işçileri ve köylüleri, halkın tam zaferine kadar, şimdi bir ölüm-kalım durumunda can havliyle savaşan otokratik çetenin tamamen yok edilmesine kadar ileri ve daima ileri saldrmaları için daha büyük bir cesaret ve kapsamla çağırmaktır.

Sosyal-demokrasi içinde özellikle de onun aydın kanadında hareke­tin görevlerini indirgemeye çalışan, işçi sınıfının devrimci enerjisine inancını korkakça yitiren çok insan oldu. Bazıları bugün bile, proletaryanın demokratık devrim sosyal ve ekonomik karakteri itibariyle burjuva olduğu için , devrimde önder rol oynama, ona en enerjik biçimde ka­tılma, çarlık iktıdarının  yıkılması ve bir Geçici Devrimci Hükümet'in kurulması yönünde ileri şiarlar öne sürme çabası göstermemesi gerekti­ğıni söyl üyorlar. Olaylar bu geri insanları bile eğitiyor. Olaylar, Marksiz­ min devrimci teorisini takip eden  militan sonuçları pratikte doğruluyor. Demokratık devrimin burjuva karakteri, devrimin sadece burjuvazi için yararlı olabileceğı anlamına gelmez. Tam tersine, o en çok proletarya ve köylulük için iyi ve gereklidir. Olaylar, burjuvazinin güvenilmezliğine ve dengesizliğine karşı tam özgürlük için, cumhuriyet için ancak proletaryanın kararlılıkla mücadele etme yeteneğinde olduğunu gittikçe daha açık bir şekilde gösteriyor. Proletarya otokratik hükümetten baskı ve şiddet,  ve burjuva "halkın Dostlarından" ihanet ve sadakatsizliklen başka bir şey bekleyemeyecek olan köylülüğü kendi yanına çekerek tüm hal­kın en başına geçebilir. Proletarya modern toplumdaki sınıfsal konumu nedeniyle, büyük tarihsel sorunların son tahlilde ancak şiddetle çözüldü­ğünü, en büyük fedakarlıkları göstermeden özgürlüğün kazanılamayacağını çarlığın silahlı direnişinin ,silahlı ele alınıp alaşağı edilmesi ge­rektiğini diğer sınıflardan daha önce kavrayacak durumdadır. Başka türlü özgürlüğü kazanamayız, aksinde Rusya'yı , Türkiye'nin kaderi bekliyor özellikle emekçi ve sömürülen halk kitleleri için uzun ve acı do­lu bir çöküş ve çözülme bekliyor. Bırakın burjuvazi kendisini aşağılayıp dalkavukluk etsin, zavallı bir özgürlük taklidi için çabalarında pazarlık yapıp sadaka dilensin. Proletarya sayaşı kabul edecek ve en aşağılık, en yarı kölelik ve aşağılanma altında işkence gören köylülüğü peşınden sürüklcyecek. ve sadece devrimci iktidara dayanan silahlı halkın koruyabileceği tam özgürlüğü kazanasıya kadar ileri yürüyecektir.

Sosyal-demokrasi ayaklanma sloganını "o anlık" - (önceden düşünmeden) atmamıştır. O devrimci lafazanlıkla daima mücadele etmiştir ve bundan sonra da ede­cektir, güçlerin gerçekçi bir değerlendirmesini ve durumun gerçekçi bir tahlilini talepedecektir. Sosyal-demokrasi ta 1902 yılından beri ayaklan­ manın hazırlanmasından söz etmektedir- bu hazırlığı. güçlerimizi sa­ dece boşu boşuna harcamaya yarayacak olan anlamsız yapay darbe ter­ tipleriyle asla karıştırmadan. Ve lşçi Partisi ancak 9 Ocak'tan sonra. şimdi. ayaklanma şiarını gündemine almış, ayaklanmanın gerekliliğini ve ayaklanma için donanma görevini kabul etmiştir. Bu şiarı bizzat otok­ rasi. işçi hareketinin pratik şiarı haline getirmiştir. Otokrasi ilk kapsamlı 'içsavaş kitle dersi'ni vermiştir. Bu savaş başlamıştır ve gittikçe daha geniş bir kapsam ve daha şiddetli biçimler almaktadır. Yapmamız gere­ ken, sadece. bu öğretileri geııelleştiımek,"içsavaş" sözcüğünün o büyük anlamını eksiksiz aydınlatmak. bu savaşın tek tek çatışmalarından pra­ tik dersler çıkannak. giiÇlerimizi örgütlemek ve gerçek savaş için gerekli olan herşeyi doğrudan ve derhal hazırlamaktır.

Sosyal-demokrasi gerçeklerle yüzleşmekten  korkmaz.

Burjuvazinin hain karakterini bilir. Özgürlüğün işçiye huzur ve barış de­ğil, bilakis yeni daha muazzam bir mücadeleyi, sosyalizm için mücadeleyi, özgürlüğün bugünkü burjuva dostlarına karşı mücadeleyi getireceğini bilir. Ama buna rağmen -ve tam da bundan dolayı- özgürlük, işçiler için mutlak gereklidir, başkaları için olduğundan daha fazla gereklidir. Sadece işçiler halkın en başında, tam özgürlük için, demokratik cumhuriyet için mücadele etme yeteneğine sahiptirler ve hayatları pahasına mücadele edeceklerdir.

Elbette halk henüz çok bilinçsiz ve çekingen. İşçilerin, ve hele de köy­lülerin özgüvenlerini geliştinnek için daha muazzam bir çalışma yapmak gerekiyor. Fakat dünkü kölenin neçabuk ayağa kalktığına, özgürlük ışığının onun yarı kör gözlerinde bile nasıl parladığına bakın. Köylü hareketine bakın. O parçalanmıştır, bilinçsizdir, onun kapsamı ve karakteri hakkında gerçeğin sadece kırıntılarını biliyoruz. Fakat bizim için şu kesindir: sınıf bilinçli işçi ve mücadele için ayağa kalkan köylü, birbiriyle birkaç kelime konuşur konuşmaz anlaşacaklardır, her ışık parçası onları özgürlük mücadelesi için birbirine daha sıkı bağlayacaktır, o devrimini - toprak ve özgürlük, sosyalizm uğruna mücadeleyi sürdürmek için, emekçilerin yanında bur­juva toplumunda düşünülebilecek her türlü kolaylığı sağlayabilecek de­mokratik devrimi - aşağılık, korkak ve çıkarcı burjuvaziyle toprak bey­lerine bırakmayacaklardır. Merkezi Sanayi Bölgesi'ne bakın, bu bölgenin derin bir uykudaymış gibi göründüğü, sadece bütünden kopuk, parçalanmış ve küçük sendikal hareketler mümkünmüş gibi göründüğü ne kadar ol­du? Ve bugün orada daha şimdiden genel grev alevlendi. Onbinler ve yüzbinler ayaklandı ve ayaklanıyor, Politik ajitasyon alışılmamış bir hızla gelişiyor. Elbetteki oradaki işçiler henüz kahraman Polonya'nın kahraman işçilerinin epeyce gerisinde bulunuyorlar, fakat çarlık hükümeti onları hızla "aydınlatıyor", onları çabucak "Polonya'ya yetişmeye" yolluyor.

Hayır, genel silahlı halk ayaklanması bir hayal değil. Bugünkü demok­ratik devrimde proletarya ve köylülüğün tam zaferi düşüncesi boş bir hayal değil. Ve böyle bir zafer, mutluluk çabalarının yıllardan bu yana asker ve toprak ağaları tarafından engellenen Avrupa proletaryasına ne mu­azzam bir perspektif açacaktır! Rusya'da demokratik devrimin zaferi, sosyalist devrimin başlangıcı için, kardeşlerimizin, bütün ülkelerin sınıf bilinçli proleterlerinin zaferi için bir sinyal olacaktır.

Proletaryanın kahramanca mücadelesiyle karşılaştırıldığında, Zemstvocuların ve "Osvobojdeniye"cilerin Nikola'nın huzuruna sa­dık kölece çıktıkları ne kadar zavallı, ne kadar çaresiz görünüyor! Komedyenler hemen hak ettikleri cezayı buldular. Daha Çar'ın lütufkar söz­leri üzerine yazdıkları övgülerin ve coşkulu yorumların mürekkebi kurumadan, tüm dünyanın gözü önünde bu sözcüklerin gerçek anlamı yeni uygulamalarda kendini gösterdi. Sansürün astığı astık, kestiği kestik. "Rus" gazetesi gayet mütevazı bir dilekçeyi bastığı için yasaklanmıştır. Trepov'un başını çektiği polis diktatörlüğü gelişip serpiliyor. Çarın sözleri, resmi makamlarca geleneksel ve"doğal" otokrasinin do­kunulmazlığı çerçevesinde, istişari bir halk temsilcileri meclisi sözü verdiği anlamında yorumlanıyor! '

Prens Meşçerski'nin delegasyonun kabul edilmesi hakkında "Grazdhanin"de yayınlanan değerlendirmesinin doğru olduğu anlaşıldı. Nikola, Zems­tvocularla liberalleri aldatmayı becerdi di ye yazıyordu !

Tamamen doğru! Zemstvocuların ve"Osvobojdeniyc"cilcrin liderle­ri aldatıldı. Çok iyi oldu. Kölece huzura çıkışları, anayasa hakkındaki gerçek kararlarını ve düşüncelerini gizledikleri. Çar'ın ikiyüzlü konuşmasına yanıt olarak alçakça suskunlukları için çoktan hak ettikleri bir cezaydı bu. Pazarlık ettiler ve hala da ediyorlar, burjuvazi için "tehlikesiz" bir özgürlük "taklidi" elde etmeye çalışıyorlar. Şipov Buligin'le.Tru­ betskoi Şipov'la, Petrunkyeviç ve Rodiçev Trubetskoi'la, Struve Pct­runkyeviç ve Rodiçev'le pazarlık ediyor. Pazarlık ediyorlar ve "geçici olarak" Zemsivo delegasyonunun katıksız, Şipovcu programı üzerinde anlaşıyorlar. Bu bezirganlar doğru yanıtı aldılar... bir postal darbesi.

Rus burjuva "liberalizmi"nin liderlerinin bu utanılası rezaleti sonun başlangıcı olmayacak mı? 

Samimi ve dürüst demokratlar olma yeteneğindekilerin artık bundan sonra bu yaman "Anayasacı-Democrat Parti"den aynlmaları gerekmez mi? "Zemstvo fraksiyonu"nun otokrasiye yaltaklandığı,"Kurtuluş Birliği"nin ise Zemsivo fraksiyonuna yal­taklandığı bir "Parti"yi desteklemelerinin kendilerini umutsuzca küçük düşürdüğünü ve devrim davasına ihanet ettiklerini kavramaları gerekmez mi?

Zemstvo delegasyonunun sonunu kutluyoruz! Maske düştü. Kararı­nızı verin bay büyük toprak sahipleri ve bay bıırjuvalar. Kararınızı verin aydınlar ve çeşitli "dernek" üyeleri. Devrimden yanamısınız, karşı-dev­rimden yanamı? Özgürlükden  yanamısınız, yoksa özgürlüğe karşımısı­ nız? Gerçekten demokrat olmak isteyen, savaşmak zorundadır, yerlere kadar eğilenlerle ve hainlerle ilişkisini kesmek, kendisine ve inançlarına saygı duyan dürüst bir parti yaratmak, kararlı ve geri dönülmez biçimde silahlı ayaklanmadan yana olmak zorundadır. Fakat diplomasi yapmayı, gerçek görüşünü gizlemeyi, kötü bir alışverişi ve yaltaklanmayı sürdür­mek isteyen, kimsenin inanmadığı sözlerle tehditler yağdırmayı sürdürmek isteyen ve taptıkları otokratın verdiği bir soylu mareşal1ik vaadi üzerine hayranlığa kapılanlar, özgürlük yanlıları tarafından alenen genel horgörüyle damgalanmak zorundadır.

Kahrolsun özgürlüğe ihanet eden burjuva hainler!

Yaşasın devrimci proletarya! Yaşasın tam özgürlük için, cumhuriyet için, proletaryanın ve köylülüğün özbeöz ve acil çıkarları için silahlı ayaklanma!

Temmuz 1905

The Struggle of the Proletariat and the Servility of the Bourgeoisie
Collected Works Volume 8
Blogger tarafından desteklenmektedir.