1937 -1938 Moskova Mahkemeleri ve “Büyük Terör”: İşkence Meselesi
Bu makalede, doğnıdan ya da dolaylı bir şekilde Trotskiy’in Almanya ya da Japonya ile işbirliği yaptığını ima eden sanıkların, şu veya bu yolla yanlış ifade vermeye zorlanmış olabilecekleri hipotezini gerçekçi bulmuyoruz. En önemlisi de işkence ya da işkence tehdidi olduğuna dair suçlamalar. Özel olarak “işkence” hipotezini Zinovyev, Yejov, Uritskiy ve Yakovlev bağlamında tartışıyoruz. Albay Alksnis’in, Tuhaçevskiy mahkemesi sanıklarına işkence yapılmadığı hakkmdaki beyanını inceliyoruz. Makalenin sonunda da bir bölümü yine işkence konusuna ayırdık. Moskova M ahkemeleri’ndeki sanıkların işkence görmedikleri ya da benzeri bir şekilde tehdit edilmek suretiyle yanlış ifade vermeye zorlanmadıklarına dair elimizde bir hayli kanıt var.
Mahkeme tanıklıklarına dair her yorum, tıpkı kanıt yorumlarında olduğu üzere, yalnızca birer hipotez. “İşkence" bunlardan birisi. Her türden hipotez gibi, bu hipotezin de makul bir açıklayıcı lığının olabilmesi için kanıt gerekir. Bu durumdaysa, böylesi bir kanıt bulunmuyor.
Moskova M ahkem elerinin yaklaşık on sanığı tarafından Sovyet Yüksek M ahkem esine yapılan temyiz taleplerini kanıt olarak sunuyoruz. Her biri suçlu olduğu konusunda ısrar ediyor. Bu belgeler, kaleme alındıkları dönem de dâhil olmak üzere, kamuya açıklanması planlanan belgeler değillerdi.
Radek, Ocak 1937’deyapılan ikinci Moskova M ahkem esinin önünde, soruşturmacıların kendisine hiçbir şekilde işkence yapmadıklarını, asıl kendisinin soruşturmacılara işkence yaptığını söylüyor. Buharin, üç aylık sessizliğin ardından kendisini itirafta bulunmaya iten sebebi “suçlayıcı deliller” (uliki) olarak açıklıyor. Başka bir yerde Steven Cohen’in, Buhaı in’in işkence görmediğine dair vardığı sonucu dile getirmiştik. Burada Cohen’in açıklamasını yinelemeye gerek olmadığını düşünüyoruz. Cohen, Buharin konusunda dünya çapındaki tek uzmandır ve Buhariıı'in işkence görmediği gerçeğini teslim ederken doğruyu söylediği konusunda ısrar etmeye devam ediyor.
200(5 yılının başlarında, NKVD’de Nikolay Yejov’a yardımcı komutanlık görevini yapmış Mihail Frinovskiy’iıı itirafları yayımlandı.23 Bu yayında, Frinovskiy, Yejov ve onunla hareket eden diğer komplocuların ki buna kendisi de dâhil, başka birçok kişiye işkence yaptıklarını ve bu kişiler hakkında sahte suçlamalarda bulunduklarını itiraf ediyor. Ancak Frinovskiy, Mart 1938’deki “Sağcı veTroçkisl Blok” ve “Buharin” davalarında bu yöntemi uygulamadıklarını açık bir şekilde söylüyor.
Aynı itirafta, Frinovskiy yine açık bir şekilde Buharin ve geri kalan herkesin suçlu olduğunu ve ayrıca kendisinin ve Yejov’un, bu Sağcı tertibin parçası olduklarını beyan ediyor. Yine Buharin'iıı, Yejov’un bu tertibe müdahil olduğunu bildiğini, m ahkem ede bu konuda sustuğunu ve bu sırrı ölümüne kadar kendisine sakladığını da söylüyor.
Frinovskiy şöyle diyor:
Rıkov, Buharin, Krestinskiy, Yagoda ve diğerlerinin mahkemesinin hazırlanması. Genel olarak soruşturmalarda aktif bir katılımcı olan Yejov, bu mahkemelerin hazırlık sürecinden kendini muaf tuttu. Mahkemeden önce, yüzleştirmeler, soruşturmalar ve kanıtların titiz bir şekilde tasnif edilmesi aşamaları gerçekleştirildi. Yejov bu süreçlerde yer almadı. Yagoda ile uzun bir müddet konuştu ve bu konuşmanın özü, esasında, Yagoda'ya, kendisinin kurşuna dizilmeyeceğine dair teminat vermekti.
Yejov birçok defa Buharin ve Rıkov’la görüştü. Her ikisini de rahatlatmak amacıyla onlara, hiçbir koşulda kurşuna dizilmeyecek- leriniıı teminatım verdi. Yejov, Bulanov’la tek bir görüşme yaptı ve bu görüşme, soruşturmacının ve benim huzurumda başladı. Ancak kendisi görüşmeyi sonlandırmadaıı önce, bizim onları yalnız bırakmamızı istedi.
Bu noktada Bulanov, Yejov'un zehirlenmesi hakkında konuşmaya başladı. Yejov, görüşmenin içeriğini söylemedi. Bize tekrar girebileceğimizi söylediğinde şöyle dedi: “Duruşmada düzgün davran; kurşuna dizilmemeni talep edeceğim." Davanın ardından Yejov, Bulanov hakkındaki üzüntüsünü hep dile getirdi. İnfazlar esnasında Yejov önce Bulanov’un kurşuna dizilmesini önerdi ve kendisi infazın gerçekleştirildiği binaya girmedi. Burada Yejov, şüphesiz ki kamuya açık duruşmaya giden Sağ liderleri ile , o lan bağlarını gizleme ihtiyacı üzerin den harekete tti. [Vurgu eklenmiştir-GF]
Frinovskiy, işkenceyi ya da masum insanlara karşı yöneltilen sahte suçlamaları hiçbir şekilde reddetmiyor. Daha ziyade, Yejov’un “Buharin” davası sanıklarıyla başa çıkma şekliyle, diğer davalardaki birçok masum kurbana davranma biçimini karşılaştırıyor. Yani bu kişilere, Yejov'un NKVD’deki adamlarının yazdığı itirafları imzalamaları için nasıl da yine Yejov’un “kemik kırıcıları” tarafından işkence yapıldığı meselesini dile getiriyor. Oysa Yejov “Buharin” davasındaki sanıklara karşı işkence kullanmadı.
Özetleyecek olursak: Frinovskiy işkencenin yaygın bir şekilde kullanıldığını kabul ediyor: ancak özellikle 1938 Mahkemesi sanıklarının bu uygulamanın dışında bırakıldıklarını ve yine özellikle Bulıarin'in gerçekte suçlu olduğunu itiraf ediyor. Frinovskiy’in, Buharin ve diğerlerinin işlediği suçu doğrulaması, Buharin’le ilgili elimizdeki tüm kanıtlarla örtüşüyor.
2006’da yayımlanmadan önce, Frinovskiy’in itirafları tarihçiler ve hatta bizzat Sovyet Yüksek Mahkemesi tarafından bile hile kullanmak usulüyle farklı bir şekilde alıntılanıyor, itiraf metinleri öyle bir sansürleniyorlar ki, 1938 M ahkemesi sanıklarının suçlu değil, aksine masum olduklarını kanıtlıyormuş gibi kullanılıyorlar. Bu durum da yukarıda bizim kısaca incelediğimiz, Şelepin’in Yakir’in m ektubundan yaptığı hileli aktarını vakasına benziyor.
Kanıtla desteklenm eyen her hipotez yok hükm ündedir. “İşkence” hipotezini destekleyen hiçbir kanıt yoktur. Aleyhte ise birçok kanıt bulunmaktadır. Bu nedenle "işkence” hipotezi geçerliğini yitirmelidir.