HALK DEMOKRASİLİ DEVLETİN VE HALK DEMOKRASİSİNİN KARAKTERİ
HALK DEMOKRASİLİ DEVLETİN VE HALK DEMOKRASİSİNİN KARAKTERİ, ROLÜ VE PERSPEKTİFLERİ
Dimitrov
Seçtiğimiz dürüst yoldan, sosyalizm yolundan, tamamiyle emniyetle yürüyebilmemiz için, halk demokrasisi ve halk demokrasili devletin karakter, rol ve perspektifleri meselelerine tam bir açıklık vermek lazımdır. Bu hususta bizim şimdiye kadar mevcut bazı anlayışlarımızı tamamlamamız, şimdiye kadar elde ettiğimiz tecrübelerin hesabıını vererek, memleketimiz için ve bilindiği gibi diğer halk demokrasili memleketler için de yeni olan bu bileşik mesele üzerinde en yeni delilleri gözönüne alarak bazı anlayışlarımızı da düzeltmemiz lazım gelir.
Bu mesele kısaca neden ibarettir?
Birincisi: Halk demokrasisi ve halk demokrasili devlet, bilindiği gibi, Alman faşist kuvvetlerinin hezimeti neticesinde, İkinci Dünya Savaşında Sovyetler Birliği'nin zaferi ve işçi sınıfının önderliği ile, milli kurtuluş, bağımsızlık uğrunda halk kitleleri tarafından yürütülen ve Doğu Avrupa ile Güneydoğu Avrupa memleketlerinden birçoğunun emperyalist sisteminden kopmasına götüren savaş sonucunda mümkün oldu.
Halk demokrasisinin ve halk demokrasili devletin karakteri en önemli dört özellik taşımaktadır:
a) Halk demokrasili devlet işçi sınıfının önderliği altında, emekçilerin, yani halkın büyük çoğunluğunun, bizzat egemenliği demektir. Bu, herşeyden önce, kapitalistler ve büyük çiftlikler egemenliğinin yıkılmış ve işçi sınıfının önderliği altında kasaba ve köy emekçileri egemenliğinin kurulmuş olduğu; bugünkü toplumun en progresif sınıfı sıfatiyle, işçi sınıfının, devlet idaresinde ve sosyal hayatta önderlik rolü oynamakta olduğu; ikinci olarak da, sömürücü elemanlara karşı kapitalist rejimini ve burjuvazinin egemenliğini diriltmek gayesi güden bütün teşebbüs ve eğilimlere karşı, emekçilerin yürüttüğü savaşta devletin bir araç olarak hizmette bulunduğu demektir.
b) Halk demokrasili devlet, memleketin sosyalizm yolundaki gelişmesini sağlamak amacını güden geçici bir devrenin devletidir. Bu, kapitalistler ve büyük çiftlikçiler egemenliğinin yıkılmış ve bu sınıflara ait emlakin halk malına çevrilmiş olmasına rağmen, kapitalizmin ekonomik kökleri henüz tasfiye edilmemiştir, kapitalist elemanlar, kapitalist esaretini canlandırmak hevesinde hala kalmıştır ve gelişmektedir demek oluyor. Bu sebeple, sosyalizme doğru ilerleyiş kapitalist elemanlara karşı ve onların tamamiyle ortadan kaldırılmasını kasteden amansız bir sınıf savaşı yürütülmesiyle mümkün olacaktır.
Halk demokrasili devlet, ancak sosyalizm yolundan ayrılmadan ileri gitmek sayesinde sağlamlaşabilir ve tarihi ödevini yapabilir. Eğer halk demokrasili devlet, sömürücü sınıflara karşı mücadeleden vazgeçseydi, kapitalist elemanları boğmaktan ve yerlerinden çıkarmaktan vazgeçseydi, bu takdirde onlar mutlaka üstünlük elde eder ve o zaman yalnız halk demokrasisinin temellerini sarsmakla kalmaz, onu mahva da sürükliyebilirlerdi.
c) Halk demokrasili devlet, sosyalizmi ilk uygulayan Sovyetler Birliği ile ışbirliği ve dostluk ha-vası içinde kurulmaktadır. Memleketimizin emper yalizm prangalarından kurtuluşu ve halk demokrasili devletin kuruluşu, nasıl faşist Almanya ve onun müttefiklerine karşı savaşta Sovyetler Birliği'yle olan dayanışmamızla mümkün olduysa, halk demok rasimizin ilerdeki gelişmesi de, memleketimiz ile Sovyet devleti arasında sıkı münasebet ve işbirliği, karşılıklı yardım ve dostluk sayesinde mümkün olabilir. Sovyetler Birliği ile işbirliğini zayıflatmak maksadı güden her eğilim, memleketimizde halk demokrasisinin varlığı temeline karşı yöneltilmiştir.
d) Halk demokrasili devlet, demokratik, anti emperyalist cepheye bağlıdır. Yalnız, tek demokratik anti-emperyalist cepheye katılmak suretiyledir ki, her halk demokrasi memleket, emperyalist kuv vetlerin saldırganlığına karşı, egemenlik, bağımsızlık ve güvenliğini koruyabilir.
İkincisi: Saldırgan faşist devletlerinin askeri hezimeti durumu, kapitalizmde genel buhranın şiddetle keskinleşmesi, sosyalist ülkelerin gücünün art ması şartları içinde ve Sovyeller Birliği ile halk de mokrasili devletler arasında sıkı bir işbirliğinin varlığı sayesinde, memleketimiz için olduğu gibi, diğer halk demokrasili memleketler için de, Sovyet reji mi kurmadan, halk demokrasili rejim vasıtasiyle bu rejimin takviyesi, gelişmesi ve bütün halk demokrasili memleketlere dayanmak şartiyle kapitalizmden sosyalizme geçilmesi imkanlarına yol açılmış oldu.
Üçüncüsü: İşçi sınıfının önderliği altında emekçilerin egemenliğini temsil eden halk demokrasisi rejimi, tecrübelerin gösterdiği gibi, belli bir tarihi durum içinde, kapitalist elemanları tasfiye etmek ve sosyalist ekonomiyi kurmak için, başarıya ulaşmalıdır. Halk demokrasisi reJımı, devrilen kapita listlerin ve büyük çiftlikçilerin direnişini kırabilir ve kapitalin hakimiyetini geri getirmek teşebbüsle rini boğarak tasfiye edebilir.
Endüstri kuruculuğunu halkın mülkiyeti ve planlı ekonomi esaslan üzerine kurabilir. Halk demokrasisi rejimi, kasaba ve küçük burjuvazinin ve orta halli köylülerin tereddü dünü altetmeğe, köydeki kapitalist elemanları yen meğe ve sosyalizme geçişin kesin savaşında, emekçi tabakaları işçi sınıfı etrafına toplamayı başaracaktır.
Kapitalist elemanlarını halk ekonomisinden kovmak hedefini güden bu hattı yürütürken halk demokrasisi. rejiminin değişikliğe uğrayacağı şüphe sizdir. İşçi sınıfının yönetmenliklerinin, idari ve sos yal hayatın bütün alanlarında daimi surette sağlamlaştırılması, kulaklarla ve onların yardakçılariy le mücadelenin çetinleştiği devrede, köyde eleman ların da toplanması zorunludur.
Sınıf düşmanlarının tahdit ve tasfiye edilmesi için bir araç olarak, halk demokrasisi rejiminin sağlamlaşması ve ıslahı gerekmektedir.
Dördüncüsü: Halk demokrasili memleketler ve bu arada bizim memleketimiz, iç ve özellikle dış düşman kuvvetlerine karşı savaştan geri durmıyarak, sosyalizm yolunu tutmuş bulunuyorlar. Haliha zırda bu memleketlerde, sosyalizmin kurulması için gereken şartları yaratmak, memleketimizde geleceğin sosyalist toplumunun ekonomik ve kültürel temellerini kurmak için çalışılmaktadır.
İşte bugünkü merhalede, halk demokrasisinin ve dolayısiyle işçi sınıfının ve onun başında olan Partinin ana ödevi budur.
Bu ödev, bir sıra önemli ve ayn ayrı görevleri kucaklar ki, bunlar arasında bizde kesin önem taşı
yanlar şunlardır:
a) Başta Parti olduğu halde, idari, iktisadi, sosyal, siyasi ve kültürel hayatın bütün alanlarında, işçi sınıfının yönetmenlik mevzilerini daimi surette sağlamlaştırmak;
b) İşçi sınıfının önderliği altında, işçi sınıfı ile emekçi köylünün ittifakını sağlamlaştırmak;
c) Halk ekonomisinin sosyal alanında ve özel likle büyük endüstride gelişmeyi hızlandırmak;
d) Peyderpey tahdit edilmeleri, daha sonra sı radan çıkarılmaları ve tasfiye edilmeleri siyaseti yo lunda, köydeki sömürücü kapitalist elemanların köy ekonomisinden sürülüp çıkarılmaları şartlarını hazırlamak;
e) Köylünün ana tabakaları arasında, üretim kooperatiflerini her bakımdan geliştirmek, Makine Traktör İstasyonları yolu ile köy ekonomisi makineleri hizmeti, kredi, ödünç tohum v.d. vermek şeklinde, küçük ve orta halli köylüye devlet yardı mı yaparak onların işçi sınıfı ile ittifaka ilgisini art tırmak, kooperatiflerin köy işletmelerinde ortak çalışmanın üstünlüklerini açıkça göstermek suretiyle kendilerini ikna etmek ve onları kapitalist elemanlara karşı terbiye etmek.
Toprağın millileştirilmesine gelince, bu mese le bizim şartlarımız içinde Emek Ziraat Kooperatif İşletmelerinin gelişmesi için pratik bir önem taşı maz fikrindeyiz; yani toprağın millileştirilmesi, köy işletmelerimizin gelişmesi ve makineleştirilmesi için mutlak bir şart olarak belirmiyor.
Beşincisi: Bundan başka, halk demokrasisi ve halk demokrasili devlet, enternasyonalizm lehindedir. Milliyetçilik, halk demokrasisi ile bağdaşamaz; çünkü milliyetçilik, kapitalizmin ve kapitalist irticasının aletidir. Partimiz, memleketimizin bağımsız varlığını, başarısı ve sosyalizme doğru ilerlemesi garantisini, enternasyonalizmde, milletlerarası işbir liğinde görmektedir.
Biz, emekçileri proleter enternasyonalizmi ve yurduna sadakat ruhu, yani gerçek vatanseverlik ruhu
ile terbiye etmeğe mecburuz.
Proleter enternasyonalizmi ve yurduna sadakat ruhunda terbiye, herşeyden önce, halk demokrasilerinin milletlerarası irticaa ve emperyalizme ait saldırgan kuvvetlerin tecavüzüne karşı mücadelesin de sağlamca birleşmiş olan tek cephenin kesin öne mi hakkındaki şuuru geliştirmek ve takviye etmek demektir. Halkımızın bütün geleceği, bir taraftan sosyalistlerin gücüne; diğer taraftan ise, bir kapitalist istilası ihtimali karşısında halkımızın ortak savaşta kendine düşen ödevi şan ve şerefle yerine getirme hazırlığı ve kabiliyetine bağlıdır.
Bununla beraber, proleter enternasyonalizmi ruhunda terbiye, sosyalist partilerin faaliyetlerinde tam işbirliğinin önemi hakkındaki şuurun da gelişmesi ve takviyesi demektir. Çünkü sosyalist partileri için, hareket ve faaliyet hususunda bir tek Mark sizm-Leninizm kuramı vardır; siyasetlerinde bir tek maksada yönelmek gayesi vardır; milletlerarası işçi harekatının öncü partisi olan Lenin'in partisi vardır.
Biz bütün başarılarımızın en önemli şartı olarak, Partinin, işçi sımfınıın, emekçi köylünün, bütün emekçi aydınların, bütün emekçi halkın, işte bu ruh ile yorulmadan ve açıkça terbiye edilmelerinin gerekli olduğunu hesab ediyoruz.
Çevirenler :
Sulhi Dönmez
Sahir Ertan
HALK CUMHURİYETİNE DOĞRU - Bulgaristan