Header Ads

Header ADS

RUSYA SORUNU – MERAK UYANDIRICI DİPLOMATİK YAZIŞMA - Marks

Londra, Cuma, 15 Temmuz 1853

Dün Avam Kamarasında, Disraeli, Rus hükümetinin son genelge-notası karşısında, Layard’ın önergesini yeniden getirmesinin tam zamanı olup olmadığını sordu. Lord John Russell, şimdiki durumda Layard’ın konuyu ortaya atmamasının çok iyi olacağını, çünkü notanın yayınlanışından beri, görüşme yapmanın çok daha önem kazandığını söyledi. “Sayın üyenin, görüşmeler çıkmaza girmiştir görüşü, yanlış bir görüştü.” Lord John, bir yandan Aberdeen’e olan imanını itiraf ederken, bir yandan da civis Romanus sum partinin onurunu, şu sözlerle korumaya çalışıyordu:

“Rus hükümetinin, birleşik donanmaların çekilişini, prenslikleri boşaltmanın şartı haline getirdiğini bütün dünyaya ilan eden bir belgenin altına, Kont Nesselrod gibi deneyimli ve basiretli bir insanın imzasını koymayacak olduğunu, doğal olarak düşünmüştüm.”

Onu izleyen Hindistan görüşmelerinde, Bright bir önerge verdi, “Hükümdar tarafından seçilmeyen direktörlerden altısının, Hindistan’da on yıl süreyle hükümdarın ya da şirketin hizmetinde çalışmış kişiler arasından olması”na ilişkin dokuzuncu madde hükmünden “hükümdarın ya da şirketin hizmetinde” deyiminin çıkarılmasını istedi. Bu değişiklik önergesi kabul olundu. Hindistan görüşmelerinin tümünde, hükümet, Bright in önergeleri dışında, hiçbir değiştirme önergesine katılmadı ve sonuç olarak hiçbiri  kabul edilmedi. Şu sıralarda, barışçı hükümet, pamuk balyaları ve fiyat akımları ile yapılan savaş dışında her türlü savaşa karşı olan barış partisiyle, yani Manchester Okuluyla entente cordiale’i güven altında tutabilmek için elinden gelen her şeyi yapıyor.

Bir zamanlar, Guizot döneminde, onun yanında başkatip olarak çalışan ve şefi tarafından, dışişleri bakanı olmak için gerekli niteliklere pek sahip olmadığı belirtilen, şimdiki Fransa Dışişleri Bakanı Drouyn de l’Huys, bugünlerde Kont Nesselrod’la nota alışverişinin zevkine kendini hayli kaptırmış bulunuyor. Dünkü Moniteur, Rus bakanın (2.) circulaire notasına67 onun verdiği yanıtı yayınlıyor. Nota şöyle sona ermekte:
“Fransa’nın ılımlı tutumu, onu her türlü sorumluluktan uzak tutmakta ve Doğunun huzuru için yapmış olduğu özverilerin boşa gitmediğini; Rus hükümetinin kendi hak iddialarım sultanın egemenik haklarıyla bağdaştıracak bir uzlaşma yolu bulacağını; birçok ülkenin, çözümünde çıkar gördüğü bir sorunun kuvvete başvurmaksızın çözümlenmesini sağlayacak bir düzenlemenin bulunacağını umma hakkını ona vermektedir.”
Daha önceki bir mektupta, Bay de Villele’in, Rusya’ya, Osmanlı İmparatorluğunun bütünlüğünü, tüm büyük devletler arasında yapılacak bir güvence antlaşmasıyla korumayı önerdiğini belirtmiştim. Bu öneriye, Kont Pozzo di Borgo’nun yanıtı şu olmuştu:

“Osmanlı İmparatorluğu için genel bir güvence, alışılmadık ve şaşırtıcı olması bir yana, Rusya tarafından elde edilmiş hakları ve üzerine bu hakların kurulmuş olduğu ilkeleri yaralar.”


Evet, 1841’de Rusya gene de böyle alışılmadık bir antlaşmaya taraf olmayı kabul etti,68 Nesselrod da 20 Haziran (2 Temmuz) tarihli notasında bu antlaşmaya değiniyor. Acaba Rusya, geleneksel siyasetiyle çeliştiği halde bunu neden kabul etti? Çünkü o antlaşma “Osmanlı İmparatorluğu için bir güvence” antlaşması değil, ama imparatorluğun, Mehmet Ali’nin yönetiminde tek canlı unsuru olan Mısır’a karşı bir hareketti – çünkü, en azından, ilk kez, niyet edildiği zaman, Fransa’ya karşı bir koalisyondu. 

Paris gazetesi La Presse, elime henüz geçen bugünkü sayısında, Londra’da elçilik yapmış olan müteveffa General Sebastiani ile Louis-Philippe’in kızkardeşi Bayan Adelaide arasındaki yazışmayı yayınlıyor – daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış olan bu mektuplar o dönemin diplomatik işlemlerine dikkate değer bir ışık tutmaktadır. Bu mektuplar, Nesselrod’un notasında iddia ettiğinin tersine, 1841 Antlaşmasının Rusya tarafından ortaya atılmış olmadığını, tam tersine, Fransa ile İngiltere tarafından [sayfa 85] Rusya’ya karşı başlatıldığını, ama daha sonra Rusya tarafından Fransa’ya karşı bir silah haline getirildiğini gösteren açık kanıtları kapsamaktadır. Bu önemli yazışmayı, zamanın elverdiği ölçüde çeviriyorum:

I

Londra, 12 Haziran 1833

Bugün Lord Palmerston’la iki saat süren bir toplantı yaptım. Kendisine karşı büyük ölçüde tatmin duygusu duydum. Kral Leopold’un dostu ve her şeyin ötesinde Fransa’yla ittifakın büyük yandaşı olduğuna dair size güvence verirken hatalı davranmış değildim. Lord Palmerston, benimle, Doğu olayları konusunda uzun bir konuşma yaptı. Mısır Paşasının, kendi hareket yolunu kararlaştırmış olduğunu düşünüyor. Palmerston, Mehmet’in gözünü yıldırmak için, İngiltere ile Fransa’nın, donanmalarının da desteğiyle, yeni girişimlerde bulunmalarını ve, aynı zamanda, İstanbul’daki elçilerimizin sultana, Mısır Paşasının girişimlerine karşı kendisini, düşmanlık hareketinde bulunmaması koşuluyla her iki sarayın desteklediğine dair güvence verme emrini aldıklarını bildirmelerini arzu ediyor. Ben bunun, basiretli ve İngiltere ile Fransa tarafından izlenmesi salık verilir bir yol olduğuna inanıyorum. Biz Babıâliyi tutmalıyız ve Mısır’ın, Suriye’nin ve Yüksek Suriye’nin ayrılması suretiyle zarar görmemesini sağlamalıyız. Rusya sadece sultanın yardımına koşacağı anı bekliyor, bu yardım Osmanlı İmparatorluğunun sonu demek olabilir.
II

Londra, 6 Temmuz 1836

Bu ülkede bütün partiler, Rusya’yı yakından gözleme gereğinde görüş birliğindeler, ve eminim Tory[56] partisi, Whig’lerden daha kararlı, ya da en azından böyle görünüyor, çünkü görev nedeniyle ılımlı hale gelmiş değil.
III

Londra, 21 Nisan 1838

Bu ülkenin halkı, Doğu Sorununda, Avrupa’nın genel anlayışına inanıyor. Paris’in yanıtı sabırsızlıkla beklenmekte. Çeşitli konuşmalarda kralın bana çizdiği davranış çizgisini aştığımı sanmıyorum. Entente[57] ilke olarak kurulur kurulmaz, herbir devlet tarafından takınılacak tutum ve hareket biçimi, olasılıklara göre düzenlenecektir. Rusya’nın oynaması gereken rol, Fransa ile İngiltere’nin rolü gibi, kuşkusuz, denizlerde olmak zorundadır; donanmanın Karadeniz’deki hareketinin yaratabileceği herhangi bir tehlikeyi önlemek için de, birleşik donanmadaki filosunun Baltık’tan alınacağı kendisine anlatılmalıdır.

IV

Londra, 3 Ekim 1839

İngiltere, Rusya’nın önerilerini kabul etmemiş bulunuyor,69 Lord Palmerston, hükümet adına bana verdiği bilgide İngiltere’nin, Fransa’yla ittifaka sadık kalmak için böyle yaptığını söyledi. Aynı düşünceleri taşıyan İngiltere, Mehmet Ali’nin, Mısır’ın ve Suriye’nin, St. Jean d’Acre ile Tabariyeh gölü arasında, sınırları çizilecek olan bölümünü, verasete dayalı olarak mülk edinmesini kabul ediyor. Güçlükle karşılaştıysak da, İngiltere hükümetinin, bu son öneriye rıza göstermesini sağladık. Böyle bir düzenlemenin Fransa ya da Mehmet Ali tarafından reddedileceğini sanmıyorum. Doğu Sorunu basitleşiyor; bu sorun büyük devletlerin işbirliğiyle ve Osmanlı İmparatorluğunun bütünlüğüne ilişkin güvence çerçevesinde sonuçlandırılacaktır. Bütün ilkeler korunuyor. Babıâli, Avrupa ulusları hukukuna kabul edilmektedir. Sadece Rusya’ya özgü koruma (himaye) ortadan kaldırılmaktadır. Fransa’daki cumhuriyetçi hizbin, neden bu kadar Mehmet Ali’den yana olduğunu, neden onun davasını böyle yürekten benimsediğini kendine sordum. Yerleşik hükümetleri yıkabilecek, olanları yüreklendirmeye, desteklemeye çalışmak gibi devrimci bir ilke gerekçesinden başka herhangi bir neden bulamadım. Böyle bir tuzağa hiçbir zaman teslim olmamalıyız inancındayım.

V

Londra, 30 Kasım 1839

Güvenilir bir kaynaktan öğrendiğine göre, son bakanlar kurulu toplantısında, Lord Palmerston, Doğu olayları ve Fransız siyasetiyle İngiliz siyaseti arasında var olan ayrılıklara ilişkin bilgi verirken, ılımlı davranmış ve iki ülkenin ittifakına saygılı olmuştur. Bunu şükranla karşılıyoruz. Hatta çalışma arkadaşlarının dikkatini, tarafımdan sözü edilen bir sisteme çekmiştir. Sonuç olarak teamüle uymayı kabul etmiş, kaçınılmaz olarak karışıklığa yolaçacak bir kuvvet siyasetini reddetmiştir.

VI

Londra, 12 Aralık 1839

Bana gönderdiği yazılarla ilgili olarak bir diyeceği olup olmadığını merak ettiğim için Lord Palmerston’ı görmeye gittim. Kont Nesselrod’ın Rus Charge d’Affairese[58] yazdığı mektubu okudu, bana anlattığına tamamen uyuyordu. Baron Brunnow’un gelişi, St. Petersburg hükümetinin gizli düşüncelerini öğrenmemizi mümkün kılacak. Lord Palmerston, hem biçim, hem öz konusunda çok memnun. Fransız ve İngiliz hükümetleri arasında iyi duyguların geri gelişini ve ittifakın devamını memnunlukla karşılıyor. İnanın, abartmıyorum. Gerçeğin verdiği güvenle, kendisine, yeni durumun, tam Fransa’nın arzu ettiği gibi olduğunu söyledim. Kendisi [sayfa 87] de bu durumu kabul etmek zorunda kaldı. Prens Esterhazy, Charge d’Affaires’ine yazdığı mektupta, mareşalden çok memnun olduğunu ve halen, Fransız hükümetini Avusturya’yla entente’a geri getirmeye çalıştığını, ama kralın idare edilemez olduğunu belirtiyor. Buna tamamen inanırım. Kral böyle elverişsiz sapmalar için kafasını hiç yormaz. Bunu ancak size söylerim. Gerçekten, siz asaletmeaplarıyla birlikte inanıyorum ki, Rusya kendi kurduğu tuzağa düşecektir.VII

Londra, 18 Aralık 1839

Bu sabah mareşalden, genellikle olduğundan daha garip bir yazı aldım. Mareşalin mektubu, Baron Brunnow’un yeni görevi ve o görevle güdülen amaca dair açıklamanın Paris’te uyandırdığı izlenim üzerinde Lord Palmerston’la olan temasımı kendisine haber verdiğim mektubuma yanıt niteliğinde. Ben, Lord Palmerston’a, mareşalin bana gönderdiği yazının ilgili bölümünü, textuellement[59] okumuştum. Ama bu konuda konuşurken, mareşalin kullandığı sözcüklerin aynısı olmamakla birlikte, o fikri aynen yansıtacak sözler kullandım. Şimdi mareşal lütfetmiş, benim sözlerimle, kendi anlatımı arasında bir ayrılık olmadığını belirtiyor; ama ihtiyatı bir kat artırmamı ve görüşmelerimde, onun kendi yazılarının metin olarak anlamını vermeye çalışmamı salık veriyor. Kalıbımı basarım ki, bu bir querelle allemande’dan,[60] bir Grec du Bas-Empire’e[61] yaraşır kurnazlıktan başka bir şey değil....
Mareşal, diplomasi mesleğinde yenidir ve korkarım, yeteneği, incelikte arıyor. Oysa yeteneği, ancak içtenlikte ve dosdoğru olmakta bulabilir.

VIII

Londra, 3 Ocak 1840

Dün Lord Palmerston, ben dahil, tüm Corp Diplomatique’e[62] bir yemek verdi. Bana, deniz kuvvetleri için bakanların yeni bir oylama isteyeceklerini söyledi, ancak bir müttefiki en küçük bir imayla olsa dahi incitmemek için, böyle bir isteği Fransız donanmasının takviyesi gerekçesine dayandırmamalarını, arkadaşlarına salık vereceğini belirtti. Lord Hollanda ile Lord John Russell’ın, ittifakı koruma çabaları hayran olunacak bir şey.

IX

Londra, 20 Ocak 1840

Lord Palmerston, büyük devletler ile Babıâliye sunulacak bir antlaşma taslağını bana bildirdi. ... Bu, beş büyük devletin, kendi aralarında yapacakları bir antlaşma değil, ama bu devletlerin Babıâliyle yapacakları bir antlaşma. ... Baron Brunnow bu şekle karşı çıkıyor (Rusların girişimi hakkında Nesselrod’un 2 Temmuz tarihli notasına bakınız). ... Antlaşma bir başlangıç ile sekiz maddeden oluşuyor: başlangıçta, olumlu bir biçimde, ve aşağı yukarı metinden yazıyorum, Osmanlı imparatorluğunun bütünlüğünün, Avrupa’da barışın sürdürülmesi için esas olarak gerekli oluşu nedeniyle, beş devletin, Osmanlı imparatorluğuna gereken desteği sağlayacakları ve Avrupa’nın uluslararası güven örgütüne girmesini sağlayacakları yazılıyor. Maddeler, bu desteği düzenlemekte. ...
P.S. – Şu anda öğrendiğime göre Brunnow ve Neumann, Lord Pal-merston’ın hazırladığı antlaşmadan hiçbir şekilde memnun değiller.

X

Londra, 21 Ocak 1840

Lord Palmerston’ın hazırladığı antlaşma taslağı, anlaşıldığına göre, Rus ve Avusturyalı görüşmeciler tarafından reddedilmiş bulunuyor. Bay de Neumann şikayetlerinin şiddeti ve, cüret edip söyleyeyim, budalalığıyla kendisine özgün bir yer yapmış bulunuyor. Sarayının siyasetini ortaya koymuş durumda. Kuvvet dengesini elinde tutma niyetinde olan Prens Metternich, Rusya’ya duyduğu nefreti açıkça belirtiyor. Brunnow’un önerilerinin, herhangi bir sınırlama olmaksızın kabul edileceğini görecek olduğunu söyleyerek kendisiyle böbürleniyor. Ve her ikisi de Lord Palmerston’ı, Fransa’yla ittifakı yürekten arzı eder ve onunla anlayış içinde hareket eden bir bakan olarak görmekten ötürü hayal kırıklığına uğramış bulunuyorlar.

XI

Londra, 24 Ocak 1840

Kralımızla ittifakın tam taraftarı olan Lord Melbourne’la bugün uzun bir görüşme yaptım. Fransız ve İngiliz önerilerinden oluşacak bir karışımın gerçekleştirilebileceği yolları göstermemi tekrar tekrar istedi.
Rusya’nın niyetlerini, o da bizim gibi değerlendiriyor ve bir konferansta, Viyana hükümetine güvenilemeyeceğini, çünkü Viyana hükümetinin, en sonunda, daima candan bir Rus taraftarı olup çıktığını söyledi.

XII

Londra, 27 Ocak 1840

Doğu olaylarının aldığı biçim, beni korkutuyor... Hiç kuşku yok, Rusya savaşı körüklüyor, Avusturya da bütün gücüyle onu destekliyor. ... “Fransa’nın Akdeniz’deki tasarımları” düşüncesiyle İngiltere’yi korkutmayı başardılar. Cezayir ve Mehmet Ali, kullandıkları iki araç. ... Brunnow’un önerilerinin reddedilmesini sağlamak için mümkün olan her çabayı harcıyorum ve bu önerileri öğrendikleri zaman, neredeyse işi [sayfa 89] başarmıştım. Avusturya, Brunnow’un önerilerini, şimdi kendininmiş gibi gösteriyor. Bu apaçık kurnazlık. Ama hükümet, Avusturya’nın önerilerini görüşmek üzere toplantıya çağrıldı. Hükümet ikiye bölünmüş durumda. Bir yanda Lord Melbourne, Lord Holland ve Labouchere, öte yandan Lord Palmerston, Lord J. Russell ve Lord Minto var. Öteki üyeler, iki görüş arasında yalpalıyor.

XIII

Londra, 28 Ocak 1840

Hükümet, şimdiye dek, Lord Palmerston’ın hazırladığı taslağın yalnız bir noktası üzerinde durdu. Hükümet, özel çıkan (Osmanlı İmparatorluğu için duyduğu istek) nedeniyle, antlaşmanın, beş devlet arasında imzalanmasını isteyen Baron Brunnow’un aksine, altı devlet arasında yapılmasına karar verdi. Babıali, kendi işbirliği olmaksızın görüşülüp kararlaştırılan bir antlaşmayı kabul edemezdi. Bir antlaşmayı beş büyüklerle birlikte imzalamak suretiyle, Osmanlı İmparatorluğu Avrupa ulusları yasası çerçevesine girecekti.XIV

Londra, 28 Ocak 1840

Siyaset ve kralın çıkarları, Thiers’in ve gazetesinin keyfine kurban mı ediliyor? Büyük sıkıntıyla, büyük çabayla kurulan ve şimdiye kadar on yıldan fazla bir zaman, büyük güçlüklerle sürdürülen sistem, yıkılmaya mahkûm ediliyor.


New-York Daily Tribune
n° 3833, 30 Temmuz 1853
Blogger tarafından desteklenmektedir.