Header Ads

Header ADS

Ulusların Kendi Kaderini tayin Hakkı - Lenin

X. SONUÇ

Özetleyelim:

Genel olarak marksizmin teorisi bakımından ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkı sorunu, hiç bir zorluk içermez. 1896 Londra kararlarına, ya da ulusların kendi kaderini tayin etme hakkının yalnızca ayrılma hakkı anlamına geldiği gerçeğine, ya da bağımsız ulusal devletlerin kuruluşunun bütün burjuva demokratik devrimlerin eğilimi olduğu gerçeğine. ciddi olarak kimse karşı gelemez.

Zorluk, bir ölçüde, Rusya'da hem ezilen, hem de ezen ulusların proletaryasının omuz omuza savaşım vermekte olmalarından ileri gelmektedir. Proletaryanın sosyalizm uğruna sınıf savaşımı birliğini korumak ve her türlü burjuva ve kara-yüzler milliyetçiliğinin etkilerine karşı direnmek görevdir. Ezilen uluslar arasında, proletaryanın bağımsız bir parti biçiminde ayrı olarak örgütlenmesi, bazen o ulusun milliyetçiliğine karşı öyle sert bir savaşıma neden olmaktadır ki, perspektifler bozulmakta ve ezen ulusun milliyetçiliği unutulmaktadır.

Ama bu perspektif bozulması uzun süremez. Ayrı ayrı ulusların proleterlerinin ortak savaşımının deneyimi, siyasal sorunları, "Krakov" açısından değil, bütün Rusya açısından formüle etmemiz gerektiğini göstermiştir. Ve bütün Rusya'nın (sayfa 119) siyasal alanında hüküm sürenler, Purişkeviçler ve Kokoşkinlerdir. Onların fikirleri egemen durumdadır, "ayrılıktan yana oldukları" için, ayrılmayı düşündükleri için, yabancı ırklara zulmedilmesinin gereği, Dumada, okullarda, kiliselerde, kışlalarda ve yüzlerce ve binlerce gazetede savunulmakta ve uygulanmaktadır. Bütün Rusya'nın siyasal ortamını baştanaşağı zehirleyen, işte bu Büyük-Rus milliyetçiliği zehiridir. Bu, başka ulusları boyunduruk altında tutarak, Rusya içinde gericiliği güçlendiren bir ulusun bahtsızlığıdır. 1849 ve 1863'ün anıları öyle bir siyasal geleneği temsil ederler ki, ülkeyi bir baştan bir başa büyük fırtınalar süpürmedikçe, bu, daha uzun yıllar Rusya'daki her demokratik ve özellikle her sosyal-demokratik hareketi engelleyebilir.

Kuşkusuz, ezilen ulusların bazı marksistlerinin görüşleri bazı durumlarda, ne kadar doğal sayılabilirse sayılsın, gerçekte Rusya'da sınıf güçlerinin nesnel mevzilenmesi, ulusların kendi kaderini tayin etme hakkını savunmakta kusur etmeyi, en kötü oportünizme, Kokoşkinlerin fikirlerinin proletaryaya aşılanmasına eşit bir davranış haline getirmektedir. Ve özünde, bu fikirler, Purişkeviçlerin fikirleri ve onların siyasetidir.

Bu nedenle Rosa Luxemburg'un görüşü, ilkten Polonya'ya özgü, "Krakov" dargörüşlülüğü[18*] olarak hoşgörülebildiği halde, şimdi artık, milliyetçiliğin ve hepsinin üstünde Büyük-Rus hükümetinin milliyetçiliğinin her yerde güçlendiği, Büyük-Rus milliyetçiliğinin siyaseti saptadığı bir anda, böyle bir dargörüşlülüğü hoşgörmeye olanak yoktur. Nitekim "fırtınalar" ve "sıçrayışlar" fikrinden ürken, burjuva demokratik devrimin sona erdiğini sanan ve Kokoşkinlerin (sayfa 120) liberalizminin özlemini duyan bütün ulusların oportünistleri, bu dargörüşlülüğe sahip çıkmışlardır.

Büyük-Rus milliyetçiliği, öteki milliyetçilikler gibi, burjuva ülkede, o anda üstün durumda olan sınıflara göre değişik aşamalardan geçer, 1905'ten önce, hemen hemen yalnızca milliyetçi-gericileri tanıdık. Devrimden sonra, ülkemizde ulusal-liberaller ortaya çıktılar.

Ülkemizde, hem oktobristlerin, hem de kadetlerin (Kokoşkin) , yani bugünün bütün burjuvazisinin benimsediği tutum budur.

Ve daha sonraları, Büyük-Rus ulusal-demokratları da kaçınılmaz olarak ortaya çıkacaklardır, "Halkçı Sosyalist"[64] Partinin kurucularından Bay Peşehanov (Ruskoye Bogatstvo'nun[65] Ağustos 1906 sayısında), köylünün milliyetçi önyargılarına karşı ihtiyatlı davranmayı öğütlediği zaman, bu görüşü ifade etmiştir, Her ne kadar başkaları, biz bolşevikleri, köylüyü "ülküleştirmekle" suçluyorlarsa da, biz, köylünün zekasıyla köylünün boşinanları arasında, köylünün demokrasi özlemleri ve Purişkeviçlere muhalefetiyle, köylünün papazla ve büyük toprak sahibiyle barış kurma yolundaki çabaları arasında her zaman açık bir ayrım yaptık ve yapacağız.

Şimdi bile, ve herhalde daha uzun bir zaman için, proleter demokrasisi, (ona ödünde bulunmak anlamında değil, ona karşı savaşım verme anlamında) Büyük-Rus köylüsünün milliyetçiliğini hesaba katmak zorundadır.[19*] 1905'ten sonra (sayfa 121) büsbütün belirli bir hal alan ezilen uluslar arasındaki milliyetçiliğin uyanışı (örneğin Birinci Dumada "otonomist-federalistler" grubunu, Ukrayna hareketinin, müslüman ulusların hareketinin vb. büyümesini anımsayalım), kaçınılmaz olarak, Büyük-Rusların kent ve köy küçük-burjuvazisi saflarında milliyetçiliğin yoğunlaşmasına neden olacaktır. Rusya'nın demokratlaşması ne kadar yavaş giderse, ulusal baskı ve ayrı ayrı ulusların burjuvazileri arasındaki kavga, o ölçüde gaddarca ve sert olacaktır. Rus Purişkeviçlerinin özellikle gerici zihniyeti, aynı zamanda, bazen komşu devletler içinde daha büyük özgürlükten yararlanan, ayrı ayrı ezilen milliyetler arasında "ayrılıkçı" eğilimlere neden olacak (ve bu eğilimleri güçlendirecektir). 

Böyle bir durum Rusya proletaryasının karşısına iki yönlü, ya da daha doğrusu, iki yanlı bir görev koymaktadır: birincisi, her türlü milliyetçiliğe karşı ve özellikle Büyük-Rus milliyetçiliğine karşı savaşım vermek, yalnızca genel olarak bütün ulusların tam hak eşitliğini tanımakla yetinmemek, ama aynı zamanda bağımsız devlet kurmada da, hak eşitliğini, yani ulusların kendi kaderlerini tayin etmede, ayrılmada hak eşitliğini tanımak. Ve ikincisi, özellikle bütün ulusların herhangi bir biçimdeki milliyetçiliğine karşı başarıyla savaşım verebilmek için, bugünkü durum, karşımıza, proleter savaşımının ve proleter örgütlerinin birliğini koruma görevini, ulusal tecrit doğrultusunda burjuva çabalarına karşın, bu örgütleri uluslararası bir birlik içinde toplama görevini koymaktadır.

Bütün uluslar için tam hak eşitliği; ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkı; bütün ülkelerin işçilerinin birleşmesi -marksizmin ulusal programının, bütün dünyanın deneyiminin ve Rusya'nın deneyiminin işçilere öğrettiği işte budur.

Bu yazı tamamlanmıştı ki, Naşa Raboçaya Gazeta'nın üçüncü sayısı elime geçti. Burada Bay VI. Kossovski, bütün (sayfa 122) ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkının tanınması konusunda şöyle yazıyor:

"Partinin Birinci Kongresinin (1898) kararlarından mekanik olarak devralınan -ki bu kongrede, bunu, Uluslararası Sosyalist Kongresinin kararlarından ödünç olarak almıştı- bu karar, tartışmalardan da anlaşıldığı gibi, 1903 Kongresinde, tıpkı Sosyalist Enternasyonalin anladığı biçimde yorumlanmıştır, yani ulusların kendi siyasal kaderlerini tayin etme hakkının, ulusların siyasal bağımsızlık doğrultusunda kendi kaderlerini tayin etme hakkı olarak. Böylece toprağını ayırma hakkı anlamını taşıyan, ulusların kendi kaderlerini tayin etmeleri formülü, belirli bir devlet organizması içinde bu devletten ayrılamayan ya da ayrılma isteğinde olmayan ulusal-topluluklarla ulusal ilişkilerin düzenlenmesi sorununu kapsamaz."

Besbelli ki, Bay VI. Kossovski, 1903 İkinci Kongresinin tutanaklarını elinin altında bulundurmaktadır ve ulusların kendi kaderini tayin etme teriminin gerçek (ve biricik) anlamını pek iyi bilmektedir. Bunu, Bundun gazetesi Zeit'ın yazıkurulunun, Bay Liebmann'ı, muğlak olduğu iddiasıyla, programı yuhalamaya kışkırtmasıyla kıyaslayın!! Bundçular arasında hüküm süren "parti" ahlakı, tuhaf bir ahlak... Kongrenin ulusların kendi kaderini tayin etme ilkesini mekanik olarak benimsediğini niçin iddia etmektedir Kossovski, "bunu, yalnız Allah bilir". Bazı kimseler illa ki "itiraz etmek isterler", ama nasıl, niçin ve neden, işte bunu bilmezler.


Şubat-Mayıs 1914'te yazıldı

Prosveşçenye, n° 4, 5 ve 6; Nisan-Haziran 1914

İmza: V. İlyin 

Dipnotlar

[1*] Bkz: V. Lénine, (Euvres, Paris-Moscou, c. 19, s. 460-462. -Ed. 

[2*] Sayısız hüküm. -ç. 

[3*] Bundçuların inanılmaz bir gayretkeşlikle "ulusal kültür özerkliği"nin bütün Yahudi burjuva partileri tarafından kabul edilmiş olması gerçeğini yadsımaları anlaşılır bir şeydir. Bu, Bundun gerçek rolünü apaçık ortaya koymaktadır. Bundçulardan biri, M. Manin, Luç'ta[23] bunu, bir kez daha yadsımaya kalkıştığı zaman, N. Skop onun maskesini düşürmekte kusur etmedi (bkz: Prosveşçenye,[24] n° 3), Ama Bay Lev Yurkeviç, Dzvin'de (1913, n° 7-8, s. 92), N. Sk.'nin Prosveşçenye, n° 3, s. 78'deki, "Bundçular bütün Yahudi burjuva partileri ve gruplarıyla birlikte uzun zamandan beri ulusal kültür özerkliğini savunmaktadırlar" tümcesini anarken" aktardığı bu tümceden "Bundçular" sözcüğünü çıkarırsak, ve "ulusal kültür özerkliği" sözcükleri yerine, "ulusal haklar" sözcüklerini 'koyarsak, bu davranış karşısında omuz silkip geçmek gerekir! Bay Lev Yurkeviç bir milliyetçi olmakla, sosyal-demokrasi tarihi ve programı konusunda bilisiz olmakla kalmıyor, işi Bundun yararına olarak basit sahtekârlığa vardırıyor. Bundun ve Yurkeviçlerin durumlarının pek parlak olmadığı besbellidir. 

[4*] Bkz: René Henry, La Suisse et la question des langues, Berne 1907. 

[5*] Bkz: Ed. Blocher, Die Nationalitäten in der Schweitz, Berlin 1910. 

[6*] Przeglad Socjaldemokratyczny,[30] Krakov 1908 ve 1909. 

[7*] Rosa Luxemburg, fikrini ayrıntılara kadar geliştiriyor: örneğin boşanmayla ilgili yasalar üzerinde de -haklı olarak- duruyor (n° 2, s. 162). 

[8*] V. Medem, "Rusya'da Ulusal Sorunun Durumu", Vestnik Yevropi,[31] 1912. no8 ve 9. 

[9*] Bu kitabın 15-52. sayfalarına bakınız. -Ed. 

[10*] Paris'ten L. Vl.[37] imzasını kullanan kişiye göre, bu sözcük marksist değilmiş. Adı geçen L. VI., eğlendirici biçimde "superklug" bir kimse (bunu alaylı bir üslupla "aşırı ölçüde zeki" diye çevirebiliriz). "Aşırı ölçüde zeki" L. Vl., anlaşıldığına göre, asgari programımızdan "nüfus", "halk", vb. gibi sözcüklerin (sınıf savaşımı bakımından!) çıkarılması gereği üzerinde bir inceleme kaleme almak niyetindeymiş. 

[11*] Eğer Norveç ulusunun çoğunluğu krallıktan yana iken, proletarya, cumhuriyetten yana idiyse, o halde genel bir biçimde, Norveç proletaryası önünde iki yol açılıyordu: ya koşullar olgunlaşmışsa, devrimi yapmak, ya da çoğunluğa boyun eğmek ve uzun bir propaganda ve ajitasyon çalışmasına girişmek. 

[12*] Bkz: Londra Kongresine ilişkin Alman resmi raporu: Verhandlungen und Beschlüsse des internationalen sozialistischen Arbeiter- und Gewerkschafts-Kongresses zu London, vom 27. Juli bis 1. August 1896, Berlin 1896, s. 18 ("Londra'da 27 Temmuzdan 1 Ağustos 1896'ya Kadar Süren İşçi Partileri ve Sendikaları Sosyalist Enternasyonali Kongresinin Kararlarının Tutanakları", Berlin 1896, s. 18). Enternasyonal kongrelerinin kararlarını içeren bir Rusça broşür vardır ki, bunda "kendi kaderlerini tayin etme" yanlış olarak "özerklik" şeklinde çevrilmiştir. 

[13*] 1863'te isyan eden Polonyalı soylunun ve Polonya hareketinin önemini (Marx gibi) değerlendirebilen Rusya devrimci demokratı Çernişevski'nin tutumlarını, çok daha sonra ortaya çıkan ve bu soyluların savaşımının Rus demokrasisi için taşıdığı önemi anlayamayacak kadar Polonyalı soyluya karşı haklı bir kin duyan o barbar, uyuşuk, dargörüşlü, gübre yığınına bağlı köylünün görüşünü ifade eden Ukraynalı küçük-burjuva Dragomanov'un tutumuyla kıyaslamak çok ilginç bir tarih çalışması olur, (Bkz: Dragomanov tarafından yazılan, Tarihsel Polonya ve Büyük-Rus Demokrasisi) Dragomanov, ulusal-liberal olunca, Bay P. Struve'nin coşkun kucaklamalarına hak kazanmış bir kimsedir." 

[14*] 3 Haziran 1867 tarihli, Marx'ın Engels'e yazdığı mektuba da bakınız: "Times'ın yayınladığı Paris haberinden, Parislilerin Polonya lehinde ve Rusya'ya karşı çıkışlarını büyük bir hoşnutlukla öğrendim. … Bay Proudhon ve küçük doktrinci kliği, Fransız halkı değildir elbet." 

[15*] (Her ne kadar soyut olarak konuştuğumuzda. her ikisi de "kendi kaderini serbestçe tayin etme" kavramına girerlerse de) "Ulusların Kendi Kaderlerini Tayin Etme" hakkının niçin sosyal-demokrat açıdan ne federasyon, ne de, özerklik anlamına gelemeyeceğini kavramak zaten kolaydır. Federasyon hakkı, genel olarak ele alındığında, saçma bir şeydir, çünkü federasyon iki taraf arasında bir antlaşmadır. Marksistler, programlarına, genel olarak, federalizmin savunmasını kesin olarak alamazlar: böyle bir şey sözkonusu edilemez. Özerkliğe gelince, marksistler, özerklik "hakkını" değil, türdeş olmayan ulusal bileşimi ve coğrafi ve diğer koşulları kesin değişiklikler gösteren bir demokratik devletin genel, evrensel ilkesi olarak özerkliğin kendisini savunurlar. Onun için "ulusların özerklik hakkını" tanımak "ulusların federasyon hakkını" tanımak kadar saçma bir şey olur. 

[16*] 1913 yazında toplanan Rus marksistleri kongresinde, Polonyalı marksistlerin yalnızca istişari oya sahip bulundukları, ve ulusların kendi kaderini tayin etme hakkı (ayrılma hakkı) üzerinde, genel olarak, bu hakka karşı oldukları için hiç oy vermedikleri bize bildirilmektedir. Kuşkusuz, Polonyalıların böyle davranmaya ve Polonya içinde ayrılmaya karşı bir ajitasyon yürütmeye hakları vardı. Ama Trotski'nin sözünü ettiği şey, bu değildir, çünkü Polanyalı marksistler, 9. maddenin "programdan çıkarılmasını" istemediler. 

[17*] Bkz: Özellikle Bay Levinski'nin Galiçya' da Ukraynalı İşçi Hareketinin Gelişmesi Üzerine Kısa İnceleme adlı kitabına Bay Yurkeviç'in önsözü, Kiev 1914. 

[18*] Bütün-Rusya marksistlerinin ve öncelikle Rus marksistlerinin, ulusların ayrılma hakkını tanımalarının, şu ya da bu ezilen ulusun marksistlerinin ayrılmaya karşı propaganda yapmalarına engel oluşturmadığı kolayca anlaşılır; nasıl ki, boşanma hakkının tanınması, şu ya da bu durumda, boşanma aleyhine propagandadan bağımsız bir şey değilse. Onun için biz, bugün, Semkovski ile Trotski tarafından "kızıştırılan" muhayyel "çatışma"yı alaya alacak olan Polonyalı marksistlerin sayısının durmadan artacağına inanıyoruz. 

[19*] Örneğin eskiden soylulara özgü olan, sonra burjuva nitelik alan ve daha sonra da köylü olan Polonya milliyetçiliğindeki değişimleri izlemek pek ilginç olurdu. Das polnische Gemeinwesen in preussischen Staat (Prusya,'da Polonyalılar -Rusça çevirisi vardır) adlı kitabında, bir Alman Kokoşkin'inin görüş açısını benimseyen Ludwig Bernhard, çok karakteristik olan bir olayı anlatıyor: milliyetleri, dinleri, "Polonya" toprağı uğruna savaşım veren Polonyalı köylülerin kooperatiflerinin ve öteki derneklerinin sıkı bir birleşmesi biçiminde Almanya'daki Polonyalıların bir çeşit "köylü cumhuriyeti" kurmaları. Alman boyunduruğu, Polonyalıları birleştirdi. İlkin soylular arasında, sonra burjuvazide ve ensonu, (özellikle 1873'te Almanların okullarda Polonya diliyle eğitime karşı çıkmalarından sonra) köylü yığınlarında milliyetçiliği körükleyerek, onları kendi ulusal benliklerine çevirdi. Rusya'da da tutulan yol aynı yoldu. Ve sözkonusu olan, yalnızca Polonya değildir.  

Açıklayıcı Notlar

[1] İzveşçeniye ("Görüşler") ― Rus Sosyal-Demokrat İşçi Partisi Merkez Komitesinin ve Önde Gelen Partili İşçllerin, 1913 Yaz Konferansına Ait Görüş ve Kararları, Merkez Komitesince 1913'te yayınlanmıştır. - s. 7. 

[2] Sözü geçen makale, J. V. Stalin'in "Marksizm ve Ulusal Sorun" adlı makalesidir. (Bkz: J. Stalin, Marksizm ve Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu, Sol Yayınları, Ankara 1977, s. 7-79.) 1912 sonunda ve 1913 başlarında Viyana'da yazılmış ve 1913 yılında, "Ulusal Sorun ve Sosyal-Demokrasi" başlığı altında, Prosveşçenye ("Aydınlanma") n° 3, 4 ve 5'te yayınlanmıştır. - s. 8. 

[3] Stolipin, P. A. (1862-1911) - 1906 Temmuzundan sonra, Rus bakanlar kurulu başkanı; bir gerici. Rusya tarihinde "Stolipin gericiliği" diye anılan dönem, onun adından gelir; bu dönemde, askeri mahkemeler zalimce kararlar vermiş ve ölüm cezası yaygın olarak uygulanmıştır.

Maklakov, N. A. (1871-1918) ― Aralık 1913'ten Haziran 1915'e kadar içişleri bakanı, jandarma gücünün başkanı ve 1915'ten sonra Devlet Konseyi üyesi (aşırı sağ kanat); gerici. - s. 8. 

[4] Ekonomizm - Rus sosyal-demokrasisinde, 20. yüzyılın başlarında doğan oportünist bir eğilim; uluslararası oportünizmin Rusya'daki biçimi. Ne Yapmalı?'da Lenin, ekonomizmin ağır bir eleştirisini yapmıştır. -s. 8. 

[5] Legal Marksizm - Rus sosyal-demokrasisinde bir eğilim. Bu eğilimin temsilcileri, "legal marksistler", görüşlerini, legal gazete ve dergilerde -yani çarlık sansürünce yayınına izin verilen basında- marksizm bayrağı altında savunan, burjuva aydınlardır. - s. 8. 

[6] Menşevizm - Rus sosyal-demokrasisindeki oportünist bir küçük-burjuva eğilimi. İşçi sınıfı arasına burjuva etkisini yaymıştır. Menşeviklere bu ad, Ağustos 1903'teki, RSDİP II. Kongresinde verildi; kongre sonunda yapılan parti yönetim organlarının seçiminde, bunlar, azınlıkta (menşinstvo) ve Lenin'in başkanlığındaki devrimci sosyal-demokratlar çoğunlukta (bolşinstvo) idiler, menşevik ve Bolşevik adları buradan çıkmıştır. Menşevikler, proletarya ile burjuvazi arasında bir anlaşma yaratmaya çalıştılar ve işçi sınıfı hareketi içinde, oportünist bir çizgi izlediler. 1917'de, Şubat burjuva demokratik devriminden sonra, Rusya'da ikili iktidar kuruldu: burjuvazinin diktatörlüğü -burjuva Geçici Hükümeti, ve proletarya ve köylülüğün diktatörlüğü - Sovyetler Menşevikler ve sosyalist-devrimciler, Geçici Hükümete katıldılar, onun emperyalist siyasetini desteklediler ve büyüyen proletarya devrimine karşı savaştılar. Menşevikler, sovyetlerde de, aynı siyaseti, yani Geçici Hükümeti destekleme ve yığınları devrimci hareketten uzaklaştırma siyasetini izlediler.

Ekim Devriminden sonra, menşevikler, açık karşı-devrimci bir parti haline geldiler, Sovyet iktidarını devirme amacıyla, suikastler ve isyanlar düzenlediler ve bunlara katıldılar. - s. 8. 

[7] Likidatörler - Rusya'da 1905-1907 devriminin yenilgisinden sonra, menşevik sosyal-demokratların izlediği bir oportünist çizgi.

Likidatörler, işçi sınıfının devrimci partisinin tasfiye edilmesini istediler. İşçileri, çarlığa karşı devrimci savaşımdan vazgeçmeye çağırdılar ve parti-dışı bir "emek kongresi" toplamaya kglkıştılar. Bu kongrede, oportünist, "geniş" bir emek partisi, devrimci sloganları yeren ve yalnızca çarlık hükümetinin izin verdiği legal faaliyetlere girişen bir parti kurulacaktı. Lenin ve diğer bolşevikler, ısrarla, likidatörleri devrim hainleri olarak sergilediler. Likidatörler, işçi sınıfı yığınları arasında hiç bir başarı elde edemedi. Ocak 1912'de toplanan RSDİP Prag Konferansı, bunları partiden ihraç etti. - s. 8. 

[8] İskra ("Kıvılcım") - 1900'de Lenin tarafından kurulan bütün Rusya'yı kapsayan, marksist illegal siyasal gazete. Lenin'in' İskra'sının ilk sayısı Leipzig'de basıldı. Ve bundan sonraki sayılar Münih'te çıktı; Nisan 1902'den sonra, gazete, Londra'da ve 1903 ilkyazından sonra Cenevre'de basıldı. İskra- partiye ideolojik ve örgütsel olarak hizmet ediyordu. Lenin'in inisiyatifi ile ve doğrudan katılmasıyla, İskra yazıkurulu parti için bir program tasarısı hazırladı ve Temmuz-Ağustos 1903'te toplanan RSDİP II. Kongresini hazırladı. Lenin ve 'yandaşları, İskra sütunlarını, ekonomistlere karşı, uluslararası işçi sınıfı hareketindeki oportünizınin bütün belirtilerine karşı ve Rus ve Batı Avrupa sosyal-demokrasisi içindeki revizyonistlere karşı, devrimci marksist savaşım için kullandılar. RSDİP II. Kongresi tarafından beninisenen özel bir kararda, parti için verilen savaşımda İskra'nin oynadığı olağanüstü rol belirtildi ve İskra, RSDİP'nin merkezi organı ilan edildi. II. Kongreden sonra, menşevikler, Plehanov'un yardımıyla, İskra'yı ele geçirdiler ve n° 52'den itibaren, onu kendi fraksiyonlarının organı haline getirdiler. Bundan sonra, bu menşevik-oportünist gazeteyi eski, leninist bolşevik İskra'dan ayırmak için, yeni İskra demek adet oldu. -s. 8.

[9] Zarya ("Şafak") - Bilimsel ve siyasal marksist dergi. İskra yazıkurulu tarafından, 1901-1902'de, Stuttgart'ta, legal olarak yayınlandı. n° 1, Şubat 1901'de, n° 2 ve 3, Aralık 1901 ve n° 4, Ağustos'da olmak üzere 4 sayı yayınlanabildi -s. 13.

[10] "Ulusal Sorun Üzerine Eleştirici Notlar" başlıklı yazı, Lenin tarafından Kasım-Aralık 1913'te yazıldı ve aynı yıl içinde bolşevik Prosveşçenye ("Aydınlanma") n° 10, 11 ve 12'de yayınlandı.

Yazıyı kaleme almadan önce Lenin, 1913 yılı yazında, İsviçre'nin bazı kentlerinde (Zürih, Cenevre, Lozan ve Bern'de) ulusal sorun üzerine konferanslar vermiştir.

1913 sonbaharında, Lenin, parti militanlarını da içine almak üzere geniş tutulan Rus Sosyal-demokrat İşçi Partisi (RSDİP) Merkez Komitesinin "Ağustos" ("Yaz") toplantısında, ulusal sorun üzerine bir rapor sundu. Lenin "Ulusal Sorun Üzerine Eleştirici Notlar" başlıklı yazıyı bu konferanstan sonra yazdı. -s. 15.

[11] Severnaya Pravda ('Kuzeyin Gerçeği") - Nisan 1912'de Petersburg işçilerinin girişimiyle kurulan ve Petersburg'da yayınlanan legal bolşevik günlük gazete, Pravda'nın adlarından biri. - s. 16.

[12] Zeit ("Zaman") - Haftalık dergi, Bundun organı; Aralık 1912'den Haziran 1914'e kadar Petersburg'da yayınlandı. -s. 16.

[13] Dzvin ("Çan") - Menşevik eğilimli, şoven milliyetçi, legal aylık dergi; Aralık 1913'ten 1914'ün ortalarına kadar, Kiev'de, Ukrayna dilinde çıkmıştır. -s. 16.

[14] Ruskoye Slovo ("Rus Sözü") - Liberal burjuva haftalık gazete; 1895'ten sonra Moskova'da yayınlanmıştır; 1917 Kasımında yasaklandı. -s. 16. 

[15] V. Purişkeviç (1870-1920) - Gerici, büyük toprak sahibi, monarşist; devrimci harekete karşı savaşım amacıyla aşırı gerici kara-yüzler örgütünün kurucusu. -s. 18. 

[16] Zemstvo - Çarlık Rusyasının merkez illerinde soylular tarafından yönetilen bölgesel özerk yönetimdir; 1864'te kurulmuştur. Zemstvoların yetkisi, yalnızca bölgesel iktisadi sorunlarla ilgiliydi (hastanelerin düzenlenmesi, yol yapımı, istatistik, sigorta vb.). Faaliyetleri valiler ve içişleri bakanlığınca denetlenirdi. Bunlar, hükümet tarafından istenmeyeceği düşünülen zemstvo kararlarını iptal edebilirlerdi. -s. 19. 

[17] Bund - "Litvanya, Polonya ve Rusya Yahudi işçilerinin Genel Birliği." 1897'de kuruldu. Saflarında, daha çok Rusya'nın batı bölgelerinde yaşayan Yahudi esnafını topluyordu. Rus Sosyal-Demokrat İşçi Partisinin (RSDİP) 1. Kongresinde, 1898 Martında, Bund, "yalnızca Yahudi proletaryayı ilgilendiren sorunlarda özerk, bağımğız örgüt sıfatıyla" bu partiye katıldı. RSDİP'nin II. Kongresinde, Bund, kendisinin, Rusya'daki Yahudi işçilerin tek temsilcisi olarak tanınmasını istedi. Kongre, örgütlenme alanında, bundçuların şoven milliyetçi tutumunu reddedince, Bund, partiden ayrıldı. 1906'da, (Birleşme Kongresi diye anılan) IV. Kongreden sonra yeniden RSDİP'ne katıldı. Bundçular sürekli olarak menşevikleri desteklediler ve bolşeviklere karşı bütün konularda savaşım verdiler. RSDİP'nin resmin içinde olmasına karşın, Bund, burjuva, milliyetçi nitelikte bir örgüttü. Bolşevik programında "ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkı" istemine karşılık, Bund, ulusal kültür özerkliği isteminleri sürmekteydi. 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı sırasında, bundçular, sosyal-şoven bir tutum benimsediler; 1917de, Bund karşı-devrimci Geçici Hükümeti destekledi ve Ekim Sosyalist Devriminin düşmanları safında savaştı. İç savaş sırasında ileri gelen bundçular, karşı-devrim kuvvetlerine katıldılar. Aynı zamanda Bundun tabanındaki militanları arasında, Sovyet iktidarıyla işbirliği yapma eğilimi belirdi. Proleter iktidarın karşı-devrime ve yabancı müdahaleye karşı zaferi kesinleştiği zaman, Bund, Sovyet iktidarına karşı savaşırndan vazgeçtiğini ilân etti. Bu örgüt, Mart 1921'de, kendi kendini feshetti ve üyelerinin bir kısmı Rus Komünist (Bolşevik) Partisine, bu partinin tüzüğü uyarınca girdiler. - 24. 

[18] Sözkonusu kongre, 24-29 Eylül 1899'da, Brünn'de (Avusturya) toplanan Avusturya Sosyal-Demokrat Partisinin kongresidir. Gündeminin en başta gelen konusu, ulusal sorundu. Kongreye değişik görüşleri yansıtan iki karar tasarısı önerildi: (1) Parti Merkez Komitesinin ulusların toprak özerkliğinin korunmasını amaçlayan tasarısı ve, (2) sınırlar-dışı ulusal kültürel özerklik isteminde bulunan Güney SlavIarı sosyal-demokrat parti komitesinin tasarısı. Kongre, ulusal kültürel özerklik programını oybirliğiyle reddetti ve Avusturya devleti bünyesinde ulusal özerkliği tanıyan uzlaştırıcı bir karar aldı. -s. 34. 

[19] SERP (Yahudi Sosyalist İşçi Partisi) - 1906'da kurulan küçük-burjuva milliyetçi örgüt. Programı, Rusya Yahudilerini ilgilendiren sorunları çözümlemeye yetkili bölgeler-üstü Yahudi parlamentolarının (Diyetlerinin) kurulmasıyla Yahudiler için ulusal özerklik istemine dayanmaktaydı. SERP, sosyalist-deyrimcilere yakındı ve onlarla birlikte RSDİP'ne karşı savaşım verdi. -s. 35. 

[20] Beylis Davası - 1913'te, Kiev'de, çar hükümeti tarafından, Yuçinski adında genç bir çocuğu dinsel tören gereği öldürmekle haksız yere suçlanan Yahudi Beylis'e karşı açılan provokasyon davası (gerçekte, cinayeti, yığınların hareketini, gelişmekte olan devrimci hareketten uzaklaştırmak için kara-yüzler işlemişlerdi). Bu davayı sahneye koymakla çar hükümeti, Yahudi düşmanlığını körükleme ve Yahudilere karşı katliamları tahrik etme amacını güdüyordu. ("Kiev'deki Adam" filmine konu olan) bu dava, kamuoyunun büyük öfkesine neden oldu; birçok kentlerde işçi protesto gösterileri yapıldı. Beylis beraat etti. -s. 36. 

[21] Sosyalist-Devrimciler -Çeşitli popülist grup ve çevrelerin kaynaşması sonunda, 1901 sonu ve 1902 başlarında kurulmuş olan Rus küçük-burjuva partisi.

Sosyalist-devrimciler, büyük toprak mülkiyetinin kaldırılması isteminde bulunuyorlar ve "yapılan iş karşılığında topraktan eşit yararlanma" sloganını kullanıyorlardı. Otokrasiye karşı savaşımlarında bireysel terörü uyguluyorlardı. İlk Rus devrimi sırasında (1905-1907), sosyalist-devrimci partinin sağ-kanadı, kadetlere yakın olan "halkçı-sosyalist emek partisi"ni kurdu; sol kanat da "maksimalistlerin" yarı-anarşist birliğini oluşturdu. Stolipin gericiliği yıllarında (1905-1907), sosyalist-devrimci parti, ideolojik planda ve örgütlenmede tam bir çözülmeye uğradı. Birinci Dünya Savaşı sırasında, sosyalist-devrimcilerin çoğu sosyal-şoven tutum takındılar.

1917 Şubatında, burjuva demokratik devrimin zaferinden sonra, sosyalist-devrimciler, menşevikler ve kadetlerle birlikte, burjuvazinin ve toprak sahiplerinin karşı-devrimci Geçici Hükümetinin başlıca desteğini meydana getiriyorlardı; siyasetleri, köylü hareketini ezmeye ve sosyalist bir devrim hazırlayan işçi sınıfına karşı burjuvazinin ve toprak sahiplerinin savaşımını desteklemeye yönelikti.

Ekim Sosyalist Devriminin zaferinden sonra sosyalist-devrimciler, burjuvazinin ve toprak sahiplerinin, açtığı silahlı savaşımda yer aldılar. -s. 37. 

[22] PSP (Polonya Sosyalist Partisi) - 1892'de kurulan reformist milliyetçi parti. Programını, bağımsız bir Polonya için savaşıma dayandıran PSP, Polonyalı işçiler arasında ayrılıkçı milliyetçi bir progpaganda yürütüyordu, ve bu işçileri Rus işçileriyle birlikte otokrasiye ve kapitalizme karşı ortak savaşımdan uzaklaştırma yolunda çaba harcıyordu. 1906'da, PSP, iki hizbe bölündü: "sol kanat" ve kendisine "PSP'nin devrimci hizbi" adını takan sağ şoven kanat.

RSDİP'nin bolşevik kesiminin etkisi altında ve aynı zamanda Polonya ve Letonya Sosyal-Demokrat Partisinin ve PSP'nin "sol kanadının üyesi" basit işçilerin etkisi yüzünden, bu sol kanat, yavaş yavaş şoven-milliyetçilikten uzaklaştı. Birinci Dünya Savaşısırasında, PSP'nin "sol kanat"ının büyük bir kısmı enternasyonalist bir tutum benimsedi ve Aralık 1918'de Polonya Sosyal-Demokrat Partisi ile birleşti;bu iki parti, birlikte, Polonya Komünist İşçi Partisini oluşturdular (Polonya Komünist Partisinin 1925'e kadar adı böyleydi).

PSP'nin sağ kanadı, Birinci Dünya Şavaşı sırasıpda, şoven-milliyetçi siyasetini sürdürdü ve Avusturya-Alman emperyalizminin saflarında savaşa katılan Polonya lejyonlarını oluşturdu.

Polonya burjuva devletinin kurulmasından sonra, PSP'nin sağ kanadı, yeniden PSP adını aldı. Hükümette yer alan PSP, iktidarı, Polonya burjuvazisine teslim etti, sistemli bir anti-sovyetik ve antikomünist propaganda yürüttü. Sovyetler ülkesine karşı saldırı siyasetini, Batı Ukrayna ve Batı Beyaz Rusya'ya karşı, bir sömürgeci fetih ve baskı siyasetini savundu. Pilsuvski'nin faşist hükümet darbesinden sonra (Mayıs 1926), PSP resmen muhalefetteydi, ama eylemde faşistlerle işbirliği yapıyordu ve Sovyet aleyhtarı propagandasını sürdürüyordu.

İkinci Dünya Savaşı sırasında PSP, yeniden ikiye bölündü. Gerici şoven bölümü VRN, yani "Volnosç, Rosnosç, Niyepodleznosç" ("Özgürlük, Eşitlik, Bağımsızlık") adını alarak faşistlerle işbirliği yaptı ve Londra'daki Polonya siyasal mültecilerin gerici "hükümetine" katıldı. Öteki bölüm, PSP'nin sol kanadı, "Polonya Sosyalist İşçi Partisi" (PSİP) adını aldı ve 1942'de kurulan Polonya İşçi Partisinin (PİP) de etkisiyle Hitler istilacılarına karş ıbirleşik cepheye katıldı ve Polonya'nm faşist kölelikten kurtulması ve SSCB ile dostça ilişkiler kurulması için savaşım verdi.

1944'te, Doğu Polonya'nın Alman istilasından kurtarılmasından ve Polanya'nın Ulusal Kurtuluş Komitesinin. kurulmasından sonra, Polonya Sosyalist İşçi Partisi yeniden PSP adını aldı ve PİP ile birlikte halkçı demokratik Polonya'mn kuruluşuna katıldı. Aralık 1948'de, PİP ile PSP birleştiler ve Birleşmiş Polonya İşçi Partisini (BPİP) oluşturdular. -s. 37. 

[23] Luç ("Işık") - Likidatör menşeviklerin legal haftalığı; Eylül 1912'den Temmuz 1913'e kadar Petersburg'da yayınlandı; "zengin burjuva dostlarının para yardımları sayesinde" (Lenin) varlığını sürdürüyordu. 1913 Temmuzundan sonra Jivaya Jizn ("Canlı Yaşam"), ve sonra da Novaya Raboçaya Gazeta ("Yeni İşçi Gazetesi") bu gazetenin yerini aldı. -s. 32. 

[24] Prosveşçenye ("Aydınlanma") - Aralık 1911'dert itibaren Petersburg'da legal olarak yayınlanan, bolşeviklerin yazınsal, siyasal ve toplumsal dergisi; çar hükümeti tarafındqn yasaklanan, Moskova'da çıkan bolşevik dergisi Mysıl'ın ("Düşünce") yerine, Lenin'in yönergesiyle çıkarılmıştır. Lenin, Prosveşçenye'yi yurtdışında yönetmekteydi: kaleme aldığı "Marksizmin Üç Kaynağı", "Seçim Kampanyasının İlke Sorunları", "Seçim Sonuçları", "Ulusal Sorun Üzerine Eleştirici Notlar", "Ulusların Kendi 'Kaderlerini Tayin Hakkı" vb. bu dergide yayınlanmıştır.

Derginin yayını çarlık hükümeti tarafından Birinci Dünya Savaşı öngününde, Haziran 1914'te, yasaklandı. 1917 sonbaharında, dergi, yeniden yayınına başladı. Tek bir (çift) sayı çıktı; burada Lenin'in "Bolşevikler İktidarı Koruyacaklar mı?" ve "Parti Programının Yeniden Gözden Geçirilmesi İçin" başlıklı yazılar yer alıyordu. -s. 37. 

[25] Bernştayncılık - 19. yüzyılda Almanya'da ortaya çıkan ve adını Alman demokratı Eduard Bernstein'dan alan, uluslararası sosyal-demokrasi bünyesinde marksizme düşman akım. Bernstein, Engels'in ölümünden sonra açıkça, Marx'ın devrimci teorisinin, burjuva liberalizmi görüşü içinde gözden geçirilmesini ileri sürüyordu (bu görüşü, "Sosyalizmin Sorunları" adlı makaleleriyle Sosyalizmin Öncülleri ve Sosyal-Demokrasinin Görevleri adlı kitaplarında açıklamıştır).

Bernstein'ın Rusya'daki yandaşları "legal Marksistler", "ekonomistler", bundçular ve menşeviklerdi. -s. 38. 

[26] Lenin, burada, Stalin'in, Avusturya Sosyal-Demokrat Partisinin Brünn Kongresinde kabul edilen ulusal programının metnini zikreden "Marksizm ve Ulusal Sorun" başlıklı yazısına atıfta bulunmaktadır. Bu yazı, K. Stalin imzasıyla Prosveşçenye n° 3, 4 ve 5'te (1913) "Ulusal Sorun ve Sosyal-Demokrasi" başlığı altında çıktı. (Bkz: J. Stalin, Marksizm ve Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu, Sol Yayınları, Ankara 1977.) -s. 38. 

[27] Novaya Raboçaya Gazeta ("Yeni İşçi Gazetesi") - Menşevik likidatörlerin legal günlük gazetesi; Ağustoş 1913'ten itibaren Petersburg'da çıkmaya başladı. 30 Ocak (12 Şubat) 1914'ten itibaren Severnaya Raboçaya Gazeta ("Kuzeyin İşçi Gazetesi") bunun yerini aldı ve daha sonra da Naşa Raboçaya Gazeta ("Bizim İşçi Gazetemiz" adı altında çıktı. Lenin, birçok yerde, bu gazeteyi Novaya Likvidatorskaya Gazeta ("Yeni Likidatörler Gazetesi") ya da Severnaya Likvidatorskaya Gazeta ("Kuzeyin Likidatörler Gazetesi") diye adlandırır. -s. 39. 

[28] Lenin'in buraya aktardığı rakamlar, 18 Ocak 1911'de Yapılan ve İmparatorluğun İlkokullarında Bir Günü İnceleyen Sayım başlıklı istatistik yayından alınmadır; Birinci Fasikül, İkinci Bölüm, St. Petersburg 1912, s. 72. -s. 44. 

[29] Dragomanov (1841-1895) - Ukraynalı tarihçi ve yazar; Ukrayna burjuva ulusal liberalizmi ideolojisinin sözcüsü. -s. 46. 

[30] Przeglad Socjaldemokratyczny ("Sosyal-Demokrat Dergi") Polonyalı sosyal-demokratların, Rosa Luxemburg'un doğrudan katılmasıyla 1902'den 1904'e kadar ve 1908'den 1910'a kadar Krakov'da yayınladıkları dergi. -s. 47. 

[31] Vestnik Yevropi, ("Avrupa Habercisi") - Aylık dergi: Petersburg'da 1866'dan 1918 ilkyazına kadar yayınladı. Rus liberal burjuvazisinin görüşlerini yayan bu dergi, 1890'ların başlarından itibaren marksizme karşı sistemli bir savaşım yürüttü. -s. 50. 

[32] Sözkonusu program, Rus Sosyal-Demokrat İşçi Partisinin 1903 yılındaki II. Kongresinde kabul edilen programdır. -s. 54. 

[33] Die Neue Zeit ("Yeni Zamanlar") - Alman sosyal-demokrat dergisi; 1883'ten 1923'e kadar Stuttgart'ta çıktı. 1885 ile 1895 arasında Neue Zeit, F.Engels'in birçok yazılarını basmıştır. Engels, derginin yazıkuruluna sık sık uyarmalarda bulundu ve marksizmden sapmalarından ötürü eleştirdi. 1895'ten sonra Engels'in ölümünü izleyen yıllarda, dergi sistemli olarak revizyonist yazılar yayınladı. 1914-1918 Emperyalist Dünya Savaşı sırasında, merkezci, kautskici bir tutum benimsedi, sosyal-şovenleri destekledi. -s. 56. 

[34] Nauçnaya Mysıl ("Bilimsel Düşünce") 1908'de Riga'da yayınlanan menşevik eğilimli dergi. -s. 56. 

[35] Bkz: Karl Marx, Kapital, Birinci Cilt, Sol Yayınları, Ankara 1978, s. 784, dipnot. -s. 58. 

[36] Russkaya Mysıl ("Rus Düşüncesi") - Liberal burjuvazinin aylık dergisi; 1880'de, Moskova'da yayına başladı. 1905 Devriminderı sonra, kadet partisinin sağ kanadının organı oldu. Lenin, Russkaya Mysıl'ı, bu dönemde, "Kara-Yüzlerin Düşüncesi" olarak adlandırır. 1918'in ortalarına doğru yayını yasaklandı. -s. 65. 

[37] L. Vl.(Vladimirov) - M. Seynfinkel'in takma adı. -s. 74. 

[38] Burada Lenin, "Çarlık Hükümeti" yerine "bürokrasi" terimini kullanmaktadır. -s. 77. 

[39] 3 (16) Haziran 1907 hükümet darbesi, gerici bir hükümet darbesidir: Çar hükümeti, İkinci Dumanın dağıtılmasıııı emretmiş ve parlamento seçimleriyle ilgili yasayı değiştirmişi. Bu yeni yasa, toprak sahipleriyle sanayi ve ticaret burjuvazisinin temsilcilerinin. sayısını gözle görülür ölçüde artırırken, köylülerin ve işçilerin temsilcilerinin, zaten az olan sayısını azaltıyordu. Yasa, Rusya'nın Asyalı halklarının çoğunluğuna oy hakkı tanımıyor ve Polonya ve Kokaz halkının temsilcilerinin sayısını yarıya indiriyordu. Bu yasa sayesinde seçilen Üçüncü Duma, 1907 Kasımında toplandı ve kara-yüzler ve kadet blokuna mutlak bir üstünlük sağladı. 3 Haziran hükümet darbesi, "3 Haziran rejimi" adıyla tanınan Stolipin gericiliği dönemini başlattı. -s. 77. 

[40] Oktobristler ya da 17 Ekim Birliği - Büyük sanayi burjuvazisinin ve topraklarını kapitalist biçimde işleten büyük toprak sahiplerinin karşı-devrimci partisi, 1905 Kasımında kuruldu. 17 Ekim bildirisini sözlü olarak tanıyan oktobristler, çar hükümetinin iç ve dış siyasetini kayıtsız şartsız desteklediler. Oktobristlerin liderleri, büyük sanayici A. Guçkov ile çok geniş arazilerin sahibi M. Rodziyanko idi. -s. 77. 

[41] İlericiler - Devlet Duması seçimlerinde "partisizlik" sloganıyla burjuva ve toprak sahipleri grup ve partilerinin üyelerini birleştirmeye çalışan monarşik liberal burjuvazinin siyasal grubu. Kasım 1912'de, ilericiler aşağıdaki programla kendi öz partilerini kurdular: düşük ödentili, paralı seçmenliği kabul eden bir anayasa; küçük reformlar; sorumlu bakanlık, yani Dumaya karşı sorumlu bir hükümet; devrimci hareketin bastırılması. -s. 77. 

[42] Reç ("Söz") - Kadet partisinin merkez organı, günlük gazete; 1906 Şubatından itibaren Petersburg'da çıktı. 26 Ekim (8 Kasım) 1917'de Petrograd Sovyeti devrimci askeri komitesi tarafından yasaklandı. 1918 Ağustosuna kadar başka adlar altında yayınlandı. -s. 78. 

[43] Pravda ("Gerçek") - Bolşeviklerin, günlük legal gazetesi; Petersburg'da çıkıyordu; 1912 Nisanında Petersburglu işçilerin girişimiyle kuruldu. İşçilerin yığınsal gazetesi olan Pravda, işçilerden toplanan paralarla basılıyordu. İşçi sınıfından muhabirler ve yazarlar gazetenin çevresinde toplanıyordu. Tek bir yıl içinde Pravda, işçi muhabirlerinin yazdığı 11.000'den çok makale yayınladı. Günlük baskı sayısı 40.000'i, bazan 60.000'i buldu. Yurtdışında bulunan Lenin, Pravda'yı yönetiyor, hemen hemen her gün makalelerini ve yönergelerini yazıişlerine gönderiyor, gazete çevresinde en iyi yoldaşlarını topluyordu. Pravda, sürekli olarak polis baskısı altındaydı. İki yıl üç ay içinde, çar hükümeti tarafından sekiz kez yasaklandı, ama her kapatılışından sonra başka bir ad altında yeniden çıktı: Raboçaya Pravda ("İşçi Gerçeği"), Severnaya Pravda ("Kuzeyin Gerçeği"), Proletarskaya Pravda ("Proletaryanın Gerçeği") Put Pravda ("Gerçek Yolu"), Raboçi ("İşçi"), Trudovaya Pravda ("Emeğin Gerçeği"). 8 (21) Temmuz 1914'te, Birinci Dünya Savaşı öngününde gazete yasaklandı. Gazete ancak Şubat devriminden sonra yeniden yayınlanabildi.

5 (18) Mart 1917'den itibaren RSDİP'nin Merkez Organı olarak çıkmaya başladı, 5 (18) Nisanda, yurda dönüşünde "Lenin, yazıişlerine girdi ve gazetenin yönetimini eline aldı. 5 (18) Temmuz 1917'de, yönetim yeri, öğrenci subaylar ve kazaklar tarafından tahrip edildi. Temmuz-Ekim 1917 arasında Geçici Hükümet tarafından kovuşturulan Pravda bircok kez el değiştirdi ve değişik adlar altında yayınlandı. Listok Pravda ("Gerçeğin Gazetesi"), Proletari ("Proleter"), Raboçi ("İşçi"), Raboçi Put ("İşçi Yolu"). 27 Ekim (9 Kasım) 1917'den itibaren gazete Pravda eski adı altında yayınlandı. -s. 78. 

[44] Sözkonusu kongre, Lvov'da 19-22 Haziran (2-5 Temmuz) 1913 arasında toplanan Ukrayna Öğrencileri II. Kongresidir; kongre büyük Ukraynalı yazar, bilim ve siyaset adamı ve devrimci demokrat İvan Franko'nun jübilesiyle aynı tarihteydi. Kongreye Ukraynalı öğrencilerin temsilcileri de katılmışlardı. Ukraynalı sosyal-demokrat Donstov, özerk bir Ukrayna tezini savunduğu "Ukrayna Gençliği ve Ulusun Bugünkü Durumu" adlı bir rapor sundu. -s. 78. 

[45] Bkz: V. İ. Lénine, (Euvres, Paris-Moscou, t. 19, "Kadetler ve Ukrayna Sorunu", s. 280-281. -s. 78. 

[46] Şliyaki ("Yollar") - Milliyetçi eğilimde Ukraynalı Öğrenciler Birliğinin organı olarak Lvov'da, 1913 Nisanından 1914 Martına kadar yayınlanmıştır. -s. 78. 

[47] Novoye Vremya ("Yeni Zaman") -Günlük gazete; 1868'den 1917 Ekimine kadar Petersburg'da çıktı. Başlangıçta ılımlı liberal olan gazete, 1876'dan itibaren gerici soylu çevrelerin ve yüksek mevkideki yöneticilerin organı oldu. Gazete, yalnızca devrimci harekete karşı savaşım vermekle kalmadı, aynı zamanda liberal burjuvalara da karşı savaştı. 1905'ten itibaren kara-yüzlerin organı oldu. Lenin, Novoye Vremya'yı satılık basının örneği olarak nitelemişti. -s. 80. 

[48] Zemşçina - Kara-yüzlerin günlük gazetesi; Devlet Dumasının aşırı sağ milletvekillerinin organı; 1909 Temmuzundan 1917 Şubatına kadar Petersburg'da çıktı. -s. 80. 

[49] Kievskaya Mysıl ("Kiev Düşüncesi") - 1906'dan 1918'e kadar Kiev'de yayınlanan, burjuva demokrat eğilimli günlük gazete, 1915'e kadar, gazete, haftalık resimli bir ekle birlikte çıktı; 1917'den itibaren sabah ve akşam baskıları yaptı. -s. 82. 

[50] Mimretsov - G. Uspenski'nin Nöbetçi Kulübesi adlı öyküsünün kahramanı; Çarlık Rusyasının ücra bir kasabasında, kaba ve bilisiz polis tipi. -s. 84. 

[51] Lenin, burada, A. Griboyedov'un Aşırı Ölçüde Şakacı Olmanın Belası adlı güldürüsünden alınma bir deyim kullanıyor. -s. 86. 

[52] Sözkonusu olan, Polonya Sosyal-Demokrat Partisinin Galiçya ve Silezya için merkezi organıdır: Naprzod ("İleri") adlı bu gazete, 1892'den itibaren Krakov'da yayınlandı. -s. 88. 

[53] Rusya'da 1861'de toprak köleliğinin kaldırılması sözkonusu edilmektedir. -s. 98. 

[54] Lenin, burada, W. Liebknecht'in Marx ve Engels'le ilgili anılarını kastediyor. -s. 100. 

[55] Bkz: Marx'ın Engels'e 5 Temmuz 1870 tarihli mektubu. -s. 100. 

[56] İdealist Alman filozofu, anarşizmin teoricisi Max Stirner'in (1801-1856) adından oluşturulan bir sözcük. -s. 102. 

[57] Bkz: K. Marx'ın F. Engels'e yazdığı 17 Aralık 1867 tarihli mektup. -s. 104. 

[58] Bkz: K. Marx'ın F. Engels'e yazdığı 10 Aralık 1869 tarihli mektup. -s. 105. 

[59] Lenin, burada, Plehanov'un, 1902'de Zarya n° 4'te yayınlanan "Rus Sosyal-Demokrat İşçi Partisinin Program Tasarısı"nı anmaktadır. -s. 109. 

[60] Borba ("Savaşım") - Trotski'nin dergisi; 1914 Şubatından 1914 Temmuzuna kadar Petersburg'da çıktı. "Fraksiyonculuğu red", maskesi altında, Trotski, Lenin'e, ve bolşevik partiye karşı savaşım verdi. -s. 114. 

[61] N. Sçedrin'in Gurbette adlı yapıtından alınan bir deyim. -s. 116. 

[62] Sözkonusu, Rus yazarı N. Pomyalovski'nin Papaz Okulu Öğrencileri'dir. Çarlık Rusyasında, papaz okullarında sert bir düzen, bedeni cezalar, kaba adetler vardı. -s. 116. 

[63] Lenin, burada, Kırım Savaşı sırasında, 4 Ağustos 1855 günü Çornaya ırmağı üzerinde verilen muharebeyi anan Sivastopol askerlerinin bir türküsünün sözlerini aktarmaktadır. Türküyü yazan Leon Tolstoy'du. -s. 118. 

[64] Halkçı Sosyalistler - 1906'da sosyalist-devrimciler partisinin sağ kanadından ayrılan Halkçı Sosyalist Emek Partisinin üyeleridir. "Halkçı Sosyalistler" kadetlerle bir blok oluşturmadan yanaydılar. Lenin, onlara, "sosyal-kadetler", kadetlerle sosyalist-devrimciler arasında yalpayan "menşevik-sosyalist-devrimcilerin" "küçük-burjuva oportünistleri" diyordu. Lenin, bu partinin, programından, cumhuriyeti ve bütün dünyanın istemini çıkardığı için, kadetlerden çok az farklı olduğunun altını çiziyordu (Euvres, Paris-Moscou, c. 11, s. 230). Birinci Dünya Savaşı sırasında, halkçı sosyalistler sosyal-şoven saflara katıldılar. -s. 121. 

[65] Ruskoye Bogatstvo ("Rus Zenginliği") - Aylık dergi, 1876'dan 1918 ortalarına kadar Petersburg'da çıktı. 1890 yılları başlarında liberal halkçıların organıydı. 1906'dan sonra Ruskoye Bogatstvo halkçı sosyalistlerin yarı-kadet partisinin organı oldu. Lenin, derginin o dönemdeki eğilimini, "popülist", "Popülist kadet" eğilim olarak niteliyordu. -s. 121. 
Blogger tarafından desteklenmektedir.