SİYASAL ÖZET VE ÇIKARILAN SONUÇLAR
Aynı Vergi Üzerine Lenin
Kısaca da olsa, siyasal duruma, yukarda özetlediğim iktisadî gelişmelere bağlı olarak gösterdiği şekillenme ve değişmelere değinmek zorundayım.
1921'de ekonomimizin temel özelliklerinin, 1918'deki özelliklerle hâlâ aynı olduğunu söylemiş bulunuyorum. 1921 ilkyazında, öncelikle mahsulün azlığı ve hayvanların ölmesi yüzünden, köylülerin durumu, savaşın ve ablukanın sonucunda zaten son derece kötü iken, daha da kötü bir hal aldı. Bu, genel olarak, küçük üreticinin öz "niteliğini" ifade eden bir siyasal bocalamaya yolaçtı. Bu bocalamanın en göze çarpan ifadesi, Kronstadt ayaklanmasıdır.
Kronstadt olaylarının en karakteristik özelliği, küçük-burjuva unsurun bocalamağıdır. Ortada tam olarak formüle edilmiş, açık ve belirli hiç bir şey yoktu. "Özgürlük", "serbest ticaret", "kurtuluş", "bolşeviklerin olmadığı Sovyetler", parti "diktatörlüğünden" kurtulma, ya da Sovyetlerde yeni seçimler vb. hakkında bulanık sloganlar duyduk. Hem menşevikler, hem de sosyalist-devrimciler, Kronstadt olaylarının "kendilerine ait" olduğunu ilân ettiler. Viktor Çernov, Kronstadt'a bir ulak gönderdi. Bu ulağın önerisi üzerine Kronstadt liderlerinden biri olan menşevik Valk, Kurucu Meclis istedi. Derhal, denebilir ki, bir anda şimşek hızıyla beyaz muhafızlar bütün güçlerini "Kronstadt için" seferber ettiler. Kronstadt'taki beyaz muhafız askerî uzmanları, sadece Kozlovski değil çok sayıda uzman, Oranienbaum'a kuvvet çıkarılması için bir plan hazırladılar. Bu plan, bocalayan menşevikleri, sosyalist-devrimcileri ve partili-olmayan unsurları ürküttü. Yurtdışında yayınlanan elliden fazla Rus beyaz muhafız gazetesi, "Kronstadt için" azgın bir kampanya yürütmeye başladılar. Büyük bankalar, finans kapitalin bütün kuvvetleri, Kronstadt'a yardım için para topladılar. Burjuvazinin ve büyük toprak sahiplerinin zeki lideri kadet Milyukov, safdil [sayfa 455] Viktor Çernov'a doğrudan doğruya (ve dolaylı olarak, Kronstadt olayları ile ilgileri yüzünden Petrograt'ta hapis olan menşevik Dan ve Rojlov'a), sabırla, Kurucu Meclis konusunda acele etmeye hiç gerek olmadığını ve bolşeviklerin olmadığı bir sovyet hükümetinin desteklenebileceğini ve desteklenmesi gerektiğini anlattı.
Küçük-burjuva lafazanlığının kahramanı Çernov ya da ''marksizme" benzesin diye boyanmış küçük-burjuva reformizminin şövalyesi Martov gibi kendini beğenmiş bön kimselerden daha akıllı olmak, elbette, kolaydır. Dikkati çekmek istediğimiz konu, Milyukov'un birey olarak, daha zeki olması değil, ama sınıfsal durumu, büyük burjuvazinin parti lideri olması nedeniyle, olayların sınıf sal özünü ve karşılıklı etkileme ilişkisini, küçük-burjuvazinin liderlerinden Çernov'lar ve Martov'lardan. daha açıkça görmesi ve kavramasıdır. Burjuvazi, gerçekten, kapitalist düzende, hem monarşi hem de en demokratik cumhuriyet rejimi altında, kaçınılmaz olarak egemen olan ve yine kaçınılmaz olarak dünya burjuvazisinin desteğini alan bir sınıf kuvvetidir, Ama küçük-burjuvazi, yani İkinci Enternasyonalin ve "İki-buçuk"uncu Enternasyonalin kahramanları, durumun iktisadî niteliği gereği, sınıfsal iktidarsızlığın ifadesinden başka bir şey olamaz. Bocalamaları, lafebelikleri ve zavallılıkları bu yüzdendir. 1789'-da küçük-burjuvalar hâlâ büyük devrimciler olabiliyordu. 1848'de gülünç ve acınacak bir haldeydiler. 1917-1921'de oynadıkları gerçek rol, adları Çernov ye Martov, ya da Kautsky, MacDonald, vb. olsun, gericiliğin iğrenç suç ortaklığı ve düpedüz ona yardakçılıktır.
Berlin'deki gazetesinde Martov, Kronstadt'ın sadece menşevik sloganlar benimsemekle yetinmeyip, tamamen beyaz muhafızların, kapitalistlerin ve büyük toprak sahiplerinin hizmetinde olmayan bir bolşevik aleyhtarı hareketin mümkün olduğunu kanıtladığını ilân ettiği zaman, küçük-burjuva kendini beğenmişliğinin iyi bir örneğini verdi. Gerçekte [sayfa 456] söylediği şuydu: "Bütün gerçek beyaz muhafızların Kronstadt isyancılarına alkış tuttuğu ve Kronstadt'a yardım için bankalar kanalıyla para topladığı gerçeğine gözlerimizi kapayalım!" Çernov'lar ve Martov'larla kıyaslandığında Milyukov haklıdır, çünkü o sadece gerçek beyaz muhafız kuvvetin, kapitalistlerin ve toprak ağalarının kuvvetinin asıl taktiklerini ortaya koymaktadır. Gerçekte şunu söylemektedir: "Bolşevikler devrildiği sürece, ister sağa, ister sola, ister menşeviklere, ister anarşistlere olsun, bolşevikler olmadıktan sonra, iktidarın eldeğiştirmesi sözkonusu olduğu sürece, ister anarşist, isterse herhangi türden bir Sovyet hükümeti olsun, kimi desteklediğimizin önemi yoktur." Ondan sonrasını "biz" Milyukov'lar, "biz" kapitalistler, gerisini "biz" büyük toprak sahipleri "kendimiz" hallederiz. Sibirya'da Çernov ve Mayski'ye, Macaristan'da Çernov ve Martov'lara, Almanya'da Kautsky'ye ve Viyana'da Friedrich Adler ve şürekâsına yaptığımız gibi, anarşistleri tekmeleyeceğiz, Çernov ve Martov'lara iyi bir dayak attıktan sonra onları dışarı atacağız. Gerçek, pratik burjuvazi bu saf kendini beğenmişlerin —menşevikler, sosyalist-devrimciler ya da partili-olmayan— yüzlercesini aldatmış ve bütün ülkelerdeki bütün devrimlerde bunları pek çok kez kapı dışarı etmiştir. Bunu tarih tanıtlamıştır; olaylar doğrulamıştır. Kendini beğenmişler gevezelik edecek; Milyukov'lar ve beyaz muhafızlar iş yapacaktır.
Milyukov şunları söylemekte son derece haklıdır: Biraz sağa, biraz sola olsun, eğer iktidar bolşeviklerden giderse mesele yoktur; gerisi kendiliğinden gelecektir. Bu, bütün ülkelerdeki devrimlerin tarihinin, ortaçağdan bu yana modern tarih dönemini oluşturan yüzyılların doğruladığı bir sınıfsal gerçektir. Dağınık küçük üreticiler, köylüler, iktisadî bakımdan ve siyasal bakımdan ya burjuvaziyle birleşirler (kapitalist düzende bütün ülkelerde ve bütün modern devrimlerde böyle olmuştur ve kapitalist düzende her zaman böyle [sayfa 457] olacaktır) ya da proletarya ile (modern tarihin en büyük devrimlerinin bazılarının doruğunda çok kısa dönemler için, en ilkel biçimle böyle oldu; 1917-1921'de Rusya'da daha gelişmiş bir biçimiyle böyle olmuştur). Ancak kibirli kendini beğenmişler "üçüncü" bir yol, "üçüncü" bir kuvvet hakkında gevezelik edebilir, hayal kurabilirler.
Büyük güçlüklerle ve ölüm-kalım mücadelelerinin ortasında bolşevikler, yönetme yeteneği olan bir proleter öncüsü yetiştirdiler. Proletaryanın diktatörlüğünü başarıyla kurdular ve savundular. Dört yıllık pratik deneyimin sınavından sonra, Rusya'daki sınıf kuvvetleri arasındaki ilişki, gün gibi açık bir biçimde ortaya çıkmıştır: biricik devrimci sınıfın su, verilerek çelikleştirilmiş öncüsü; yalpalayan küçük-burjuva unsur ve ülke dışında hazırol durumda gizlenen ve dünya burjuvazisi tarafından desteklenen Milyukov'lar, kapitalistler ve büyük toprak sahipleri. Herhangi bir "iktidar değişikliğinden" ancak sonuncuların yararlanacağı açıktır.
Yukarıya aktardığımız 1918 tarihli broşürde, şu nokta çok açık bir şekilde belirtilmişti: "Başlıca düşman", "küçük-burjuva unsur"dur. "Ya bu küçük-burjuvaziyi denetim ve gözetim altına alırız, ya da onlar, hiç kuşkusuz ve kaçınılmaz olarak, devrimin, tıpkı aynı küçük mülkiyet toprağından devrildiği gibi, işçilerin iktidarını devirirler. Mesele budur. Başka türlü olamaz." (5 Mayıs 1918 tarihli broşürden alınmıştır.)
Kuvvetimiz, Rusya'daki ve bütün dünyadaki, bütün mevcut sınıf kuvvetleri hakkındaki berrak bilgimizde ve bunlar hakkındaki ciddî tahminlerimizde; ayrıca, bundan doğan enerjide, demirden sağlamlıkta, kararlılıkta ve mücadeleye bağlılıkta yatar. Birçok düşmanlarımız vardır, ancak bunlar dağınıktırlar ya da (bütün küçük-burjuvalar, bütün Martov ve Çernov'lar, bütün partili-olmayan unsurlar, bütün anarşistler gibi) ne istediklerini bilmemektedirler. Ama biz, birlik halindeyiz: doğrudan doğruya kendi aramızda ve [sayfa 458] dolaylı olarak bütün ülkelerin proleterleriyle. Biz tam olarak ne istediğimizi biliyoruz. Dünya çapında yenilmezliğimizin nedeni budur. Ancak, bu, tek tek proleter devrimlerinin uzun ya da kısa süreler için yenik düşmesi olasılığını hiç bir şekilde ortadan kaldırmaz.
Küçük-burjuva unsura, unsur denmesi boşuna değildir. Çünkü bu, gerçekten özelliği olmayan, belirsiz ve bilinçsiz bir şeydir. Küçük-burjuva kendini beğenmişler, "genel oy hakkının", kapitalist düzende, küçük üreticinin niteliğini ortadan kaldırdığını sanırlar. Gerçekte "genel oy hakkı", kapitalist düzende, kilisenin, basının, öğretmenlerin, polisin, militaristlerin ve binlerce çeşit ekonomik baskının desteğiyle burjuvaziye yardım eder. Burjuvazinin dağınık küçük üreticileri kendisine bağımlı kılmasına yardım eder. Yıkıntı, yoksulluk ve zorlu yaşam koşullan yalpalamaya yolaçar: bir gün burjuvaziye doğru, başka bir gün proletaryaya doğru. Bu yalpalamaya dayanabilecek ve onu yenebilecek olan, yalnızca proletaryanın çelikleşmiş öncüsüdür.
1921 ilkyazındaki olaylar, sosyalist-devrimcilerin ve menşeviklerin oynadığı rolü bir kez daha ortaya koymuştur: Yalpalayan küçük-burjuva unsurun bolşeviklerden uzaklaşmasına, kapitalistlerin ve toprak ağalarının yararına olarak bir "iktidar değişikliği "ne yolaçmasına yardım ediyorlar. Menşevikler ve sosyalist-devrimciler şimdi kendilerini partisiz olarak gizlemeyi öğrendiler. Bu, tamamen tanıtlanmıştır. Ancak ahmaklar bunu görmeyebilir, aldatılmamıza izin vermememiz gerektiğini anlamayabilir. Partisizler toplantıları bir put değildir. Siyasal bakımdan henüz olgunlaşmamış yığınlara, politikanın dışındaki milyonlarca emekçiye yaklaşmamıza hizmet ederlerse, bunlar yararlıdır. "Partisizlik" kılığına bürünmüş menşeviklere ve sosyalist-devrimcilere bir platform temin ederlerse zararlıdırlar. Bu kimseler ayaklanmalara, beyaz muhafızlara yardım ediyorlar. Açık ya da partisiz olarak gizlenmiş menşeviklerin ya da sosyalist-devrimcilerin [sayfa 459] yeri partisizler toplantıları değil, cezaevidir. (Ya da beyaz mu hafızlarla yanyana yabancı gazetelerdir; Martov'un yurtdışına gitmesine sevinerek izin verdik.) Yığınların neler hissettiklerini bulmanın ve onlara daha da yaklaşmanın başka yöntemlerini bulabiliriz ve bulmalıyız. Parlamentarizmle, Kurucu Meclislerle, partisizler toplantılarıyla vakit geçirmek isteyenlere yurtdışına gitmeleri gerektiğini öneriyoruz. Martov'un yanına giderek "demokrasi"nin tadına bakabilirler; Wrangel'in askerlerine bunun tadını sorun. "Toplantılardaki" "muhalefetle" kaybedecek vaktimiz yok: "Kendi adamlarını" geri getirmek için, büyük toprak sahiplerini ve burjuvaziyi yerine iade etmek için, her yalpalama işaretini dikkatle izleyen dünya burjuvazisi tarafından kuşatılmış bulunuyoruz. İster bir "partisizlik" kisvesine bürünsünler, isterlerse bunu açıkça ilân etsinler, mengevikleri ve sosyalist-devrimcileri cezaevlerinde tutacağız,
Mümkün olan her yoldan siyaset alanında olgunlaşmamış emekçi yığınlarıyla daha yakın ilişkiler kuracağız, ama menşeviklere ve sosyalist-devrimcilere fırsat veren, Milyukov'a yarayan yalpalamalara fırsat veren yöntemler kullanmayacağız. Milyukov'un o kadar yararına olan menşevik ve sosyalist-devrimci dersleri bir mektep kitabından okuyabilmek için kendilerini partisiz olarak "gizleyenleri" değil, yüzlerce partisizi, yığınlar arasından gerçek partisizleri, işçi ve köylüler arasından en aşağı tabakayı, özellikle sovyetik çalışmaya, öncelikle iktisadî çalışmaya teşvik için büyük çaba harcayacağız. Yüzlerce partisiz bizim için çalışmaktadır. Ve bunlardan düzinelercesi çok önemli ve sorumluluk gerektiren konumdadır. Onların çalışma biçimlerine daha çok dikkat göstermeliyiz. En aşağı düzeyden binlerce işçiyi teşvik etmek için, onları sistematik olarak ve ısrarla sınamak ve bu mevkilere lâyık olduklarını gösterdikleri takdirde onların yüzlercesini daha yüksek mevkilere tayin etmek için daha çok çalışmalıyız.
Komünistlerimiz gerçek yönetsel görevlerini daha hâlâ yeterince anlamıyorlar: kendilerini yıpratarak, yeteri kadar iş yapmayarak, yirmi işe birden başlayıp hiç birinin sonunu getirmeyerek, "her şeyi kendileri" yapmaya uğraşmamalıdırlar. Düzinelerce ve yüzlerce yardımcının çalışmalarını denetlemeli, bu çalışmaların aşağıdan yani gerçek yığınlar tarafından denetlenmesini sağlamalıdırlar. Çalışmaları yönetmeli ve büyük üretimi örgütleme konusunda deneyimi (kapitalistler) ve, bilgisi (uzmanlar) olanlardan öğrenmelidirler. Askerî uzmanların onda-dokuzu her fırsatta ihanet etmeye muktedir oldukları halde, akıllı bir komünist, bir askerî uzmandan bilgi almaktan çekinmeyecektir. Akıllı bir komünist (kapitalistin bir ayrıcalık sahibi ya da bir komisyoncu ya da kooperatif üyesi küçük bir kapitalist, vb. olmasına bakmaksızın) kapitalistten öğrenmekten korkmayacaktır; kapitalist, askerî uzmandan daha iyi olmadığı halde, Kızıl Ordu'da ihanet eden askerî uzmanları yakalamayı, namuslu ve vicdan sahibi olanları ayırmayı ve, genel olarak, binlerce ve onbinlerce askerî uzmandan yararlanmayı öğrenmedik mi? (Kendine özgü bir biçimde) aynı şeyi öğretmenler ve mühendisler için de yapmayı öğreniyoruz. Bunu Kızıl Ordu'da yaptığımızdan çok daha kötü bir şekilde yapıyorsak da. (Çünkü Kızıl Ordu'da, Denikin ve Kolçak bizi kamçıladı; daha çabuk, daha gayretli ve daha akıllı bir şekilde öğrenmeye zorladı.) (Yine kendine özgü bir biçimde) aynı şeyi komisyoncularla, devlet için çalışan alıcılarla, küçük kooperatif kapitalistleriyle, girişimci ayrıcalık sahipleriyle, vb. yapmayı öğreneceğiz.
İşçi ve köylü yığınlarının durumu derhal iyileştirilmelidir. Bunu, partili-olmayan güçler dahil yeni güçleri yararlı çalışmalara sokarak başaracağız. Aynî vergi ve buna bağlı olan önlemler, bunu kolaylaştıracaktır. Bu yolla, küçük üreticinin kaçınılmaz yalpalamalarının iktisadî kökünü kurutacağız. Sadece Milyukov'a yarayan siyasal yalpalamalara gelince, [sayfa 461] onlara karşı amansızca mücadele edeceğiz. Yalpalayanların sayısı çoktur: biz ise. azız. Yalpalayanlar dağınıktır; biz ise birlik halindeyiz. Yalpalayanlar iktisadî bakımdan bağımsız değillerdir; proletarya bağımsızdır. Yalpalayanlar ne istediklerini bilmiyorlar: çok kötü bir şey yapmak istiyorlar, ama Milyukov onları bırakmıyor. Biz ise ne istediğimizi biliyoruz.
Ve bunun için kazanacağız.
SONUÇ
Özetleyelim.
Aynî vergi, Savaş Komünizminden ürünlerin düzenli sosyalist değişimine geçiştir.
1920 mahsulünün kötülüğünün doğurduğu geniş çaptaki yıkım, büyük sanayiin hızla yeniden kurulmasına olanak olmaması nedeniyle, bu geçişi ivedilikle zorunlu kılmıştır.
Bu yüzden, yapılacak ilk iş, köylülerin durumunu düzeltmektir. Bunun yolları, aynî vergidir, tarımla sanayi arasında değişimin geliştirilmesi ve küçük sanayiin geliştirilmesidir.
Değişim, serbest ticarettir, kapitalizmdir. Küçük üreticinin dağınıklığını yenmede ve bir ölçüde bürokrasinin kötülüklerine karşı mücadelede bize yardımcı olduğu kadarıyla yararlıdır. Ne kadar yararlı olacağını pratik deneyim belirleyecektir. Proletarya, iktidarı, sağlam bir şekilde elinde tuttuğu sürece, ulaşımı ve büyük sanayii sağlam bir şekilde kendi ellerinde tuttuğu sürece, proletarya iktidarı tehlikede değildir.
Vurgunculuğa karşı mücadele, hırsızlığa ve devlet gözetim, muhasebe ve denetiminden kaçmalara karşı mücadeleye dönüştürülmelidir. Kaçınılmaz ve belirli bir ölçüde bizim için gerekli olan kapitalizmi, bu denetim yoluyla, devlet kapitalizmi kanalına sokacağız.
Tarımla sanayi arasındaki değişim teşvik edilirken yerel inisiyatifin ve bağımsız hareketin gelişmesine her türlü olanak tanınmalıdır. Bu, en geniş çapta ve ne pahasına olursa olsun yapılmalıdır. Bu alanda edinilen deneyimler üzerinde çalışılmalıdır ve bu deneyim mümkün olduğu kadar çeşitlendirilmelidir.
Köylü tarımına yardım eden ve onu iyileştiren küçük sanayie yardım edilmelidir. Belirli bir ölçüde bu yardım, devlet stoklarından verilen hammadde şeklinde yapılabilir. Bu hammaddeleri işlenmeden bırakmak en büyük suç olur.
Komünistlerin, tüccarlar, kooperatif üyesi küçük kapitalistler ve kapitalistler dahil, burjuva uzmanlardan "öğrenmelerinden" korkmamalıyız. Farklı bir şekilde olsa da, askerî uzmanlardan öğrendiğimiz gibi onlardan da öğrenmekten korkmamalıyız. "Öğrenilenlerin" sonuçlan, sadece pratik deneyimle ve işleri, sizin tarafınızda olan burjuva uzmanlarından daha iyi yapmakla sınanmalıdır. Sanayide ve tarımda bir ilerleme sağlamak ve aralarında değişimi geliştirmek için her yolu deneyin. "Öğrenim karşılığında ödeyeceğiniz para"yı esirgemeyin: bir şeyler öğrenecek olursak, hiç bir bedel fazla olmayacaktır.
Emekçi halk yığınlarına yardım etmek', onlara yakınlaşmak, iktisadî yönetim işi için onlar arasından yüzlerce ve binlerce partisiz yetiştirmek için elinizden gelen her şeyi yapın. Ancak Kronstadt stilinde son moda, partisiz kılığına bürünmüş menşeviklerden ve sosyalist-devrimcilerden başkaları olmayan "partisizlere" gelince; saf demokrasinin bütün nimetlerinden serbestçe yararlanabilmeleri ve Çernov, Milyukov ve Gürcü menşevikleriyle serbestçe fikir teatisinde bulunabilmeleri için Berlin'e, Martov'un yanına gönderilmeli ya da cezaevlerinde emniyet altında tutulmalıdırlar.
21 Nisan 1921
1921 Mayısında, broşür olarak basılmıştır. Dipnotlar
[1*] K. Marks, F. Engels, Gotha ve Erfurt Programlarının Eleştirisi, Sol Yayınları, Ankara 1976, s. 31. –Ed.
[2*] Friedrich Engels, Almanya'da Burjuva Demokratik Devrim , "Fransa'da ve Almanya'da Köylü Sorunu", Sol Yayınları, Ankara 1975, s. 430. -Ed.
[3*] Pud — yaklaşık olarak 16 kg'a eşit bir Rus ağırlık bîrimi. -Ed.