Header Ads

Header ADS

Kominternde Faşizm Üzerine tartışma - V. KONGRE TUTANAĞINDAN

KOMÜNİST ENTERNASYONAL
V. KONGRE TUTANAĞINDAN

3. Oturum  KEYK Raporu,
Konuşmacı: ZİNOVYEV
Faşizmin Bir Kanadı Olarak  Sosyal-Demokrasi

"Sosyal-demokrasi bir dizi ülkede burjuvazinin üçüncü partisi haline geldi. Bu uluslararası durumda yeni bir gerçek ve komünistlerin elinde taktik bir anahtardır. Faşizmin sos- yal-demokrasiyi ‘yendiği’ teorisi, oportünist sonuçlara varan yanlış bir anahtardır. Eğer sosyal-demokrasi gerçekten faşiz­ me karşı savaşsa ve faşizm tarafından yenilseydi o zaman komünistlerle sosyal-demokrasinin yakınlaşması doğardı, yoksa mücadelenin daha da sertleşmesi değil." Sosyal-de- mokrasi, faşizmin bir kanadı haline gelmiştir. Fransa Sosya­ list Partisi, burjuvazinin sol kanadından başka nedir? FSP seçimlere burjuva partileri ile ortak liste halinde girmiştir. 

Hükümette yeralmamakla birlikte yönetime ortaktır, geliş­ menin seyri içinde bu daha da ortaya  Çıkacaktır. 

"II. Enternasyonal burjuvazinin sol kanadı, burjuva hükümetin yardımcısı haline geldi. Bu sadece sosyal-demok- rasinin sosyal-hain ruhundan değil, bilakis burjuva kampında­ ki huzursuzluk ve bu yüzden burjuvazinin bu araçlara sarıl­ mak zorunda kalmasından kaynaklanmaktadır."

Protokoll des V. Weltkongresses 
der Kommunistischen Internationale,
s. 67.

V. Oturum, Raporlar ve  Dünyada  Durum Üzerine Tartışmalar
Konuşmacı: TREINT

Treint, Fransa’da ekonomik çöküntü üzerine bilgi ver­ dikten sonra siyasal arenada sınıf mücadelesinin keskinleşe­ ceği ve bu durumun, bir yandan Komünist Partisi tarafından örgütlenen işçiler ile diğer yandan Fransa’da en saldırgan biçimde burjuva diktatörlüğünü, gerçekleştirmek isteyen faşistler arasında büyük mücadelelere yolaçacağı tespitini yapıyor.
A.g.e., s., 134.

7. Oturum, Rapor Üzerine Tartışmaya  Devam

Konuşmacı: RUTH FISCHER
R.Fischer,»burada Radek’in "Kasım Cumhuriyeti üzerin­ de faşizmin zaferi" şeklindeki faşizm ile sosyal-demokrasiyi kapitalist diktatörlüğün değişik biçimleri gibi değil de birbi- riyle savaşain iki düşman güç gibi gösteren tezini ele alıyor ve bu taktiğin yanlışlığının pratik tarafından ispatlandığını belir­ tip tüm politikamızı burjuva kampındaki ayrılıklar üzerine kuramayacağımız, bu ayrılıklardan sadece yararlanmamız gerektiğini, yoksa bunun Komünist Partisini demokrat burju­ vazinin bir kanadı haline getirmek olduğunu  söylüyor.
A.g.e., s. 196.

9. Oturum, Rapor Üzerine Tartışmaya  Devam
Konuşmacı: SCHÜLLER

Schüller burada, Radek’in sosyal-demokrasi  ile  devrim­ ci bir işçi hükümeti oluşturmanın imkanı 
üzerine yaptığı konuşmasıyla  polemik  içinde,^sosyal-demokrasinin  ölümüne' kadar burjuvaziye bağlı kalacağı ve gittikçe daha fazla burju­ vazinin üçüncü partisi haline, faşizmin bir kanadı haline gele­ ceği tespitini yapıyor.
A.g.e., s. 349.


13. Oturum, Rapor Üzerine Tartışmaya  Devam
Konuşmacı: PICCINI

Piccini, konuşmasının başında İtalya’da büyük siyasal öneme sahip olayların cereyan ettiğim söylüyor. Kötü haber kaynakları yüzünden sağlıklı bilgi alınamadığı, ama durumun tamamen tersine dönmesinin, İtalyan proletaryası ve halk yığınlarının eyleme geçmesinin mümkün olduğunu, böyle bir durumda Komünist Parti’nin önderliği ele alması  gerektiği­ ni, bunun faşizme karşı silahlı bir ayaklanmaya götüreceğini belirtiyor. Ama faşistlerin muhalefetle, hem meşru burjuva muhalefet hem 
de sosyal-demokrasi ile uzlaşabileceklerini tespifeediyor. İtalyan burjuvazisinin bir kesimi, halk yığınları içinde biriken devrimci birikimi bilmekte ve bu yüzden enin­ de sonunda bir patlama olacağım bilmekte ve bunun, sadece faşist diktatörlüğü değil burjuva rejimi de yıkıp geçebileceği­ ni hesaplamakta, faşist diktatörlüğü legalizm, demokrasi, normallik rayına çekmeye çalıştığını tespit ediyor. Faşizmin üçüncü yolu olarak da yeni bir gerici dalga, tekrar Roma’ya yürüme olasılığı belirtiliyor.

İtalyan işçi sınıfının faşizm altında inlemesine rağmen 22’deki faşist darbe sonucu Kendine olan güveni yitirdiği ve kendi gücüyle faşizmi yıkacağına inanmayıp bunu başka fak­ törlerden beklediği tespitini yapıyor.
A.g.e.,  s. 373.

14. Oturum, Rapor Üzerine Tartışmaya  Devam
Konuşmacı: BORDİGA

Dünya burjuvazisinin veya dünya burjuvazisinin bir bölü­ münün döneme uygun olarak sağ ve  sol silahları  kullandığı  ve içinde bulunulan pasifıst dönemin kısa dönemde faşist döneme dönüşeceği söylendi, oysa bana göre önümüzdeki dönem bu iki dönemin bir sentezi olacaktır. Geçen  kongre­  de 
yapılan "kapitalizmin "kriz dolayısıyla işçi sınıfına karşı sal­ dırısının sertleşeceği" tespiti geçerliliğini korumaktadır. Saldı­ rı kendini faşizm olarak gösterdiği yerlerde bu, burjuvazinin üçüncü partisi larak sosyal-demokrasinin işçi  aristokrasisi­ ni, köylülüğü ve küçük burjuvaziyi burjuvazinin ıkarları doğ­ rultusunda harekete geçirmesinden pek  farklı  değildir. Faşizm artık sıkıyönetimin, terörün eski geleneksel tepkisi değildir, o belirli katmanlar içinde taban tutmayı hedefleyen, oldukça modern, akıllı, tecrübeli  bir  harekettir.  Faşizm, sanayi işçileri arasında tutunamaz, ama çalışmasının başlan­ gıcında küçük burjuva ideolojiyi safdışı ederek değişik kat­ manlar arasında yayılabilir. Sosyal-demokrasi ve faşistler, burjuvazinin devrimci harekete karşı iki saldırı kanadım oluş­ turmaktadırlar,  biz buna karşı hazırlıklı olmalıyız.

Sonuç olarak; burjuvazinin faşist saldırısına karşı, diğer demokratik, küçük-burjuva, sosyalist veya köylü partileri ile koalisyon yapma taktiği yanlıştır. Doğru taktik işçi sınıfını kazanma, üstten değil alttan birleşik cepheyi kurma, faşist gelişmeye karşı proleter sınıf hareketiyle karşı  koymaktır.
A.g.e., s. 3%.

15. Oturum, Kapanış  Konuşması

Konuşmacıt ZİNOVYEV
DEMOKRATİK PASİFİST DÖNEMİN KÖKLERİ

Savaş sırasında durum her yerde keskindi, her yerde sıkıyönetim  vardı,  savaştan  sonra  ‘demokrasi’  canlandı,  bir sürü ülkede burjuva demokratik devrimler yaşandı. Kısa bir süre sonra burjuvazinin keskin reaksiyonu olarak faşizm orta­ ya çıktı. "Bu kaçınılmazdı, çünkü bu ülkelerde işçi sınıfını mücadelede yönlendirecek ve burjuvazinin zaferini  önleye­ cek KP’ler yoktu.

İTALYA’DA FAŞİST REJİMİN KRİZİ

Şimdi İtalya’da yeni bir devrimci dalganın, genel grevle­ rin vb. başladığını söylemek abartılıdır ama yeni bir dönem başlamaktadır. Komünist organ "L’Unita" iki sayı baş  sayfa­ da "Kahrolsun Katillerin Hükümeti" diye başlık atmasına rağ­ men Mussolini bu gazeteyi yasaklamamıştır. Bu yeni bir ‘dö- nemin’işaretidir, bu İtalya’da faşist rejimin bir  krizidir.

Eğer yarın gerçekten burjuva demokrasisi zafer kazanır­ sa bu 1920’den önceki demokrasiye benzemeyecektir. İşçi sınıfı bu süreçten daha tecrübeli, daha bilinçli çıkacaktır. Komünistler de önce demokrasi, ardından faşizm, ondan sonra proletarya diktatörlüğü diye bir sıralama şeklinde soru­ nu açıklarlarken tam haklı değildirler...

A.g.e., s. 458.

Gündem:  Ulusal ve Sömürgeler Sorunu
Konuşmacı: LARKIN

İrlanda’daki faşizm her yerdekinden daha korkunçtur. Bizde terör ve katliamlar sadece hükümet tarafından  değil, her biçimde gündeme gelmektedir. Kardeş kardeşe, baba oğluna, anne kızına düşman olup bütün her yerde kamplaş­ ma vardır. Bizim tek umudumuz proleter devrimdir. Bu ara­ da kendine komünist diyen bir sürü unsur partiye doldu, bun­ lar gerçekte cumhuriyetçi politikacılar, emperyalistlerdi. Biz onları tasfiye edip, "İrlanda İşçi Birliği"ni kurduk. Enternasyonal’den talebimiz bize  destek vermesidir.
A.g.e., s. 684.

23. Oturum, Konu:  FAŞİZM


Blogger tarafından desteklenmektedir.