Header Ads

Header ADS

Kominternde Faşizm Üzerine tartışma - belgeler - Haziran 1923

Genişletilmiş KEYK Toplantısı 3. Oturumu

Haziran 1923

FAŞİZM ÜZERİNE

"Faşizm, karakteristik bir çöküş göstergesi, kapitalist ekonominin ilerleyen çözülmesinin bir ifadesi ve burjuva dev­ letin yozlaşmasıdır."

"Küçük ve orta burjuvazinin, küçük köylülüğün ve aydın­ ların geniş yığınlarının eski yaşam koşullarına karşı besledik­ leri umutları ve Jbillıassa varlık garantilerini yokeden emper­ yalist savaş ve onun tarafından arttırılan ve hızlandırılan kapi­ talist ekonominin bozulması gerçeği faşizmin en güçlü kökü­ dür." Bu toplumsal katmanların bir bölümü, devrime ihanet eden, kapitalizm önünde teslim olan ve tüm bunları ‘demok­ rasi’ adına yapan reformist parti ye sendikalardan radikal toplumsal değişiklikler bekledikleri için büyük hayal kırıklığı­ na uğradılar. 

Reformistlerin bu hain davranışları geniş yığın­ ların gözünde sosyalizmin kurtarıcılığına olan güveni sarstı. Sovyetler Birliği dışındaki ülkelerde proletaryanın ezici çoğunluğu bu ihanete ses çıkarmadı. Küçük ve orta burjuva­ zi, küçük köylülük ve ‘aydınların’ yanında, tüm siyasal parti­ lerin davranışlarından tatmin olmayan, eylem talep eden bazı proleter unsurlar da faşizme kaydılar. Bunlardan başka hayal kırıklığına uğrayan kökünden kopmuş deklase unsur­ lar, özellikle savaşm sona ermesinden bu yana işsiz ve gelir­ siz olan eski subaylar faşizme kaydılar.


Faşistler, sözümona sınıflar- ve partileriistü olan bir dev­letten herşeyi düzeltmesini beklemektedirler. Faşizm, içinde bulunulan anda proleter-devrimci taleplere sempati göster­ mekte veya en azmdan bu taleplere cilve yapmaktadır.

Faşizmi takip eden yığınlar, tarihsel sınıf zıtlıkları ve savaşlarının iki büyük ordusu arasında sallanmışlar, burjuva­ zinin tekrar güçlenmesi ve önderlerinin başından beri burju­ vazinin yanında olmaları dolayısıyla burjuvazinin tarafına geç­ mişlerdir. Burjuvazi faşizmi proletaryanın mücadelesini ezmek ve onu köleleştirmek için kullanmıştır. Kapitalist eko­ nominin krizi ne kadar uzun ve güçlü olursa, proletaryanın omuzlarındaki yük ne kadar artarsa, varolan aygitla emekçi yığınların dayatmalarına karşı burjuva düzenin korunması o kadar zor olacaktır. Bu yüzden burjuvazinin işçi sınıfına kar­ şı saldırgan güçlere ihtiyacı vardır. Böyle saldırgan bir güç faşistlerdir. "Faşistler başlangıçta burjuva devlete de zarar verebilecek bazı devrimci eğilimler taşısalar bile onlar, kar- şı-devrimin en tehlikeli gücü haline gelmişlerdir. Bu onların zafere ulaştıkları yerde, İtalya’da ispatlanmıştır."

"Faşizm değişik ülkelerde değişik özellikler göstermekte ama her yerde faşizmin özünü, demögojik bir şekilde geniş yığınların ruh haline ve ihtiyaçlarına seslenen kanlı, terörist şiddetin tumturaklı sözlerle birleştirilmesi oluşturmaktadır." "Faşizm, en olgunlaşmış haline İtalya’da erişmiştir." Sosya­ list parti ve reformist sendika önderlerinin pasifliği faşizme-kapıyı açmış ve faşizmin tumturaklı devrimci sözlerle bazı proleter unsurları peşinden sürüklemesini mümkün kılmış­ tır. Faşizmin zaferi, işçi hareketini, hatta siyasal olmayan saf ücret talebi için mücadeleyi bile engelledi, bu durum kendi ülkelerinde işçi hareketini bastırmak isteyen diğer ülkelerin burjuvalarının da ilgisini çekti. "Tüm dünya işçi sınıfını, İtal­ yan işçilerinin kaderi tehdit etmektedir."

Sadece İtalya’daki faşist gelişme bile faşizmin çelişmeli bir karaktere sahip olduğunu, çözülmeyi ve parçalanmayı içinde taşıdığım göstermiştir. "Faşistlerin, eski burjuva ‘de­mokratik devlet’i faşist şiddet devletine dönüştürme amaçla­ rı, eski yerleşik bürokrasi ile yeni faşist'bürokrasi arasındaki; düzenli ordu ve onun subayları ile yeni kara gömlekli milis­ ler ve "führer"leri arasındaki; liberal ve demokrat burjuva kanatları ile şiddet yanlısı faşist burjuva kanadı arasındaki; monarşistler ile cumhuriyetçiler arasındaki; faşistlerin yığın­ ları kandırıp kazandıkları çıkış programları ile sanayi burju­ vazisinin çikarlarma hizmet eden şimdiki faşist politikaları arasındaki çelişkiler zincirlerinden boşanmış olarak yeni çatışmalara kaynaklık etmektedirler." Ama bu ve diğer çeliş­ kilerin ardında değişik kapitalist katmanlar arasındaki iktisa­ di ve sosyal çelişkiler, büyük burjuvazi ile küçük ve orta bur­ juvazi ve aynı şekilde küçük köylülük ve aydınlar arasındaki çelişkiler ve hepsinden daha önemlisi burjuvazi ile proletar­ ya arasındaki çelişkiler yatmaktadır. Bu çelişkiler sayesinde faşizm, iflasını kendi içinde taşımaktadır.

Faşizmi^ çöküşüne proletarya sadece seyirci kalmamalı, "bu süreci bilinçli ve aktif olarak hızlandırmak onun tarihi görevidir." İşçi sınıfının bilinçli devrimci öncüleri, İtalya’da iktidardaki ve diğer ülkelerde örgütlenen faşizme karşı, savaş açmalı ve onu siyasal olarak silahsızlandırıp onu aşmalı ve onun saldırılarına -karşı güçlü ve başarılı bir savunma ağı örgütlemelidirler. Bunun için şunlar yapılmalıdır:

I

Her ülkede işçi partileri vb. tarafından faşizme karşı mücadeleyi yönetmek için organlar kurulmalıdır. Bu organla­ rın görevleri şunlardır:

1 - Ülkedeki faşist hareket ile ilgili olguların toplanması.
2 - Çeşitli yollarla faşist hareketin sınıf düşmanı karak­ teri üzerine işçi sınıfının sistematik olarak aydınlatılması.
3 - Yeni proleterlerin ve proleterleşmekle tehdit edilen yığınların, kendi durumları ve faşizmin büyük kapitalistler­ den yana rolü üzerine sistematik olarak aydınlatılması.
4 - İşçiler arasında bölükler kurarak, bunları silahlandı­ rıp faşist saldırılara karşı savunmanın 
örgütlenmesi.
5 - Yönelimine bakmaksızın tüm işçilerin bu mücadele­ ye çekilmesi.
6 - Parlamentoda ve kamu kuruluşlarında faşiziiıe karşı mücadele. Uluslararası yeni bir savaş tehlikesini arttırdığın­ dan faşistlerin şovenist ve emperyalist karakterlerinin vurgu­ lanması.
11
"Faşist güçlerin örgütlenmesi enternasyonaldir, bu yüz­ den ona karşı mücadele de enternasyonal olmahdır. Bu amaçla bu mücadeleyi yönetecek uluslararası bir işçi komite­ si küi ulmahdır.” 

Uluslararası mücadele için önemli hususlar: İ - Çeşitli yollarla İtalyan faşizminin işçi düşmanı karak­
teri üzerine uluslararası aydınlatma kampanyaları düzenle­ mek.

2 - Faşizme ve faşist İtalyan devletinin temsilcilerine karşı uluslararası yığın gösterileri düzenlemek.
3 - Parlamentolarda faşizme karşı mücadele etmek.
4 - Tutuklu veya yargılanan komünist, sosyalist veya partisiz işçilerin hemen salıverilmesi için mücadele etmek.
5 - Tüm işçilerin katılacağı, tüm işkollarında İtalya’ya karşı uluslararası bir boykot hazırlamak.
6 - Zulmedilen İtalyan işçilerine çeşitli yollarla maddi, manevi yardımda bulunmak.
Eğer hakim sınıflara karşı enerjik ve devrimci bir. müca­ dele ile daha az sınıf bilinçli kesimin faşizme kayması önlene­ mezse, İtalyan işçilerinin kaderinin kendi kaderleri olacağı işçilerin bilinçlerine kazınmalıdır. İşçi örgütleri, faşistlerin sahte, demagojik parolalarına karşı ciddi, örgütlü yığın müca­delesi ile karşı koymalı, kendi ülkelerinde faşist örgütlenme­ leri daha başında ezmeli, İtalya’da ve diğer yerlerde faşizme karşı en başarılı mücadelenin, kendi ülkesindeki faşistlere karşı enerjik bir mücadeleden geçtiğinin bilincinde olmalı­ dır.
GDS derlemesi, cilt 1, s. 317-319.


Blogger tarafından desteklenmektedir.