Header Ads

Header ADS

Buharinin Son Konuşması

Her ne kadar Bukarin'in son konuşmasında tüm suçlarını itiraf ettiğini iddia etmesine rağmen, kanıtlar onut Stalin'i ta 1929 da öldürme planı olduğunu gizlediğini gösteriyor.

Bukharinin arkadaşı, İsviçreli Komünist ve İsviçre Komünist Partisi'nin kurucu üyesi olan ve 1920'lerde Comintern ofisinde olan Jules Humbert-Droz, 1971'de yayınlanan hatıraları kitabında şunu yazıyor ;

“Bukharin aynı zamanda bana, Stalin’den kurtulmak için bireysel terör - suikast - uygulamaya karar verdiklerini söyledi”

Her şeye rağmen, Getty ve Naumov ve Phykalov ve Bobrov tarafından atıfta bulunulan orijinal mahkeme belgelerine göre, Stalin Bukharin için en hafif cezayı destekliyordu - hapis bile değil, iç sürgün. İlk olarak, komisyonun 36 üyesinden 6'sı infaz, 8'i hapis cezası yanlısıydı. Getty ve Narrow şöyle yazıyor;
“Orijinal belgelerde Stalin ölüm cezasına, hapis cezasına, hatta bir mahkeme ye karşıydı, oldukça  hafif iç sürgün eğilimindeydi. Son versiyonda, Stalin'in önerisi nihai karar olmuştu. Bu Stalin'in  Buharinin açıkça kınanmasını önlemek için  şahsen yaptığı üçüncü müdahaleydi"
Yine de, karar için son oylamada, "diktatör", Stalin'in önerisi oy üstünlüğünü sağlayamadı.

Bukharin'in son konuşması burjuva ve Troçkistlerin sahteciliğine, çarpıtmalarına, yalanlarına, uydurmalarına ve  gerçekleri bariz bir  şekilde reddetmelerine karşı silahlanabilmek açısından okunması gerekir.

(Procurator - mahkeme temsilcisi, soruşturmacı,  anlaşım kolaylığı açısından "savcı " olarak çevrilmiştir)

EA

Mahkeme Tutatanaklarından
 MART 12, 1938

Vatandaş Başkan ve Vatandaş Yargıçlar, Vatandaş Savcıy'a  liderlerinden biri olduğum  "sağlar ve Troçkistlerin Bloğu" nca işlenen alçakça suçların ve sorumluluk aldığım tüm faaliyetlerin teşhir edildiği mahkemenin önemi konusunda tamamen katılıyorum.

Bir dizi duruşmanın  sonuçlandırıcısı olan bu duruşma, işlenen tüm suçları ve haince faaliyetleri teşhir etti, Parti ve Sovyet hükümetine karşı mücadelemizin köklerini ve tarihi önemini ortaya çıkardı.

Bir yılı aşkındır hapishanedeyim ve bu yüzden dünyada neler olup bittiğini bilmiyorum. Ancak, bazen tesadüfen bana ulaşan gerçek hayatın parçalarına bakılırsa, suçlu olarak ihanet ettiğimiz çıkarların yeni büyük bir  gelişme aşamasına girdiğini, ve şimdi uluslararası arenada  uluslararası proleter evrenin  büyük ve güçlü faktörü olarak ortaya çıktığını görüyor, hissediyor ve anlıyorum .

Biz, sanıklar, bariyerin öbür tarafında oturuyoruz ve bu bariyer bizi sizlerden ayırıyor, vatandaş Yargıçlar . Kendimizi karşı devrimin lanetlenmiş saflarında bulduk, Sosyalist ana vatana hain olduk.

Duruşmanın en başında, Başkan Vatandaşın , suçu kabul edip etmediğim sorusuna  bir itiraf la cevap verdim.

Vatandaş  Başkan’ın  verdiğim ifadeyi onaylayıp onaylamadığım sorusuna cevaben, tamamen ve bütünüyle onayladığımı söyledim.

Ön soruşturmanın sonunda, soruşturmanın materyallerinin toplamını kontrol eden Devlet Savcısı karşısına sorgulama için çağrıldığımda, o onları şu şekilde özetledi (Cilt V, s. 114, 1 Aralık 1937). ):
Soru: Sağların karşı-devrimci örgütlenmesinin merkezinin bir üyesi miydiniz ? Cevapladım: Evet, itiraf ediyorum.
İkinci soru: Üye olduğunuz anti-Sovyet örgütünün merkezinin, karşı devrimci faaliyetlerde bulunduğunu ve partinin ve hükümetin önderliğini şiddetle devirmeyi amaçladığını itiraf ediyor musunuz ? Cevapladım: Evet, itiraf ediyorum.
Üçüncü soru: Bu merkezin , Parti ve Sovyet iktidarına karşı, Siyasi Büro üyelerine karşı terörist faaliyetlerde bulunduğunu, kulak ayaklanmalarını organize ettiğini ve Beyaz Muhafız kulak ayaklanmalarına hazırladığını itiraf ediyor musunuz ? Cevapladım: Evet, doğru.
Dördüncü soru: Darbe hedefleyen bir komplo hazırlıklarında kendini ifade eden, haince faaliyetlerden suçlu olduğunuzu kabul ediyor musunuz ? Cevapladım: Evet, bu da doğru.
Mahkemede duruşma soruşturması sonunda  Devlet Savcısı Vatandaş tarafından, ve savcının elinde bulunan soruşturmanın materyallerine dayanarak suçlandığım, işlediğim suçlarla ilgili olan suçları itiraf ettim ve hala itiraf ediyorum. Aynı zamanda Mahkemede de ilan ettim ve şu an tekrar ediyorum ; "sağlar ve Troçkistler bloğu" tarafından işlenen suçların toplamından kendimi siyasi olarak sorumlu görüyorum .

En ağır cezayı hak ettim ve birkaç kez ölüm saatimin eşiğinde durduğumu yineleyen Savcı Vatandaş ile aynı fikirdeyim.

Buna rağmen, getirilen bazı suçlamaları reddetme hakkım olduğunu düşünüyorum: a) basılı İddianamede, b) Mahkeme soruşturması sırasında ve c) SSCB'nin Savcı Vatandaşı tarafından yapılan kovuşturma konuşmasında.

Vatandaş Devlet Savcısı tarafından yapılan sorgulama sırasında, Savcı, benim, sanıklardan birisi olarak, itiraf ettiğimden daha fazlasını kabul etmemem gerektiğini ve benim hiç olmamış gerçekleri icat etmemem gerektiğini çok kategorik bir biçimde beyan ettiğini, ve bu beyanın kayıtlara geçmesi gerektiğini talep ettiğini belirtmemin zorunlu olduğunu düşünüyorum .

Bir kez daha tekrar ediyorum ki, olabilecek suçların en iğreci olan, kulak ayaklanmalarının örgütlenmesi, terör eylemleri için hazırlıklar ve yeraltı Sovyet karşıtı örgüte ait olma gibi, sosyalist anavatana ihanet etme suçunu kabul ediyorum. Ben, dahası, bir "saray darbesi" için  komplo düzenleme suçunu itiraf ediyorum.  Ve bu, tesadüfen, Vatandaş Devlet Savcısı tarafından kovuşturma için yapılan saf bir teorisyen pozunu, bir filozofun pozunu benim kabul ettiğimi vb söylediği konuşmada bu pasajların yanlış olduğunu kanıtlar. Bunlar tamamen pratik konulardır. Önceden söyledim ve şimdi tekrar ediyorum, ben karşı-devrimci meselelerde bir liderdim, önemsiz bir üyesi değil. Buradan hareketle, herkesin açıkça anlayacağı gibi,  bilmem olasılığı olmayan birçok belirli şeyler vardı ve gerçekten bilmedim, ancak bu beni (bu bilmediklerimden) sorumlu olmaktan kurtarmaz.

 "Sağcılar ve Troçkistler bloğu,"nda hakim olan "yenilgici" eğilimden hem siyasi ve hemde yasal olarak sorumlu olduğumu kabul ediyorum, buna rağmen şunları bildiriyorum:

a) kişisel olarak bu pozisyonda bulunmadım;

b) "Cephe açmak"la ilgili ifade benim tarafımdan söylenmedi, ama Tomsky ile yaptığım konuşmanın bir yankısıydı;

c) eğer Rykov bunu ilk defa benden duyduysa, o zaman, tekrar ediyorum, bu Tomski ile benim konuşmamın bir yankısıydı.

Ancak, sosyalist ana vatan ve bütün uluslararası proletaryaya karşı ağır ve korkunç bir suçtan kendimi sorumlu görüyorum. Kendimi hem siyasi hem de yasal olarak yıkıcı faaliyetlerden sorumlu olarak görüyorum, gerçi, şahsen yıkıcı faaliyetler hakkında talimat verdiğimi hatırlamıyorum.Bu konuda konuşmadım. Bir zamanlar bu konuda Grinko ile olumlu konuştum. İfademde bile, bir keresinde Radek'e bu mücadele yönteminin henüz çok uygun olmadığını düşündüğümü söylediğimi söyledim. Buna rağmen Vatandaş Devlet Savcısı beni yıkıcı faaliyetlerin lideri haline getirdi.

Vatandaş Savcı, savcılığın konuşmalarında bir grup çetesinin üyelerinin farklı yerlerde soygun işleyebileceğini ancak buna rağmen birbirlerinden sorumlu olacağını açıkladı. Bu doğrudur, ancak bir çete olabilmek için, soygun çetesinin üyeleri birbirlerini tanımalı ve birbirleriyle az ya da çok temas halinde olmaları gerekir. Yine de Sharangovich'in adını  ilk defa İddianameden öğrendim ve ilk defa onu burada mahkemede gördüm. Ben ilk defa burada Maximov'un varlığından haberdar oldum, ben  Pletnev le hiç tanışmadım , ben   Kazakovla  hiç tanışmadım, ben Rakovskiy ile   karşı devrimci konularda hiç konuşmadım- , ben  Rosengoltz ile bu konuda hiç konuşmadım , bu konuda Zelensky ile hiç konuşmadım, hayatımda hiç Bulanov ile konuşmadım. Bu arada, savcı bile bana bu insanlar hakkında tek bir soru sormadı.

"Sağlar ve Troçkistler Bloğu" her şeyden önce bir Sağlar ve Troçkistler in bloğudur. Öyleyse, genel olarak, örneğin, mahkemede burada hala bir Menşevik'in ne olduğunu bilmediğini söyleyen Levin i içinde bulundurabilir? Pletnev , Kazakov ve diğerlerini nasıl içerebilir ?

Sonuç olarak, bu sanık yerinde oturanlar bir grup değildir. Çeşitli çizgiler boyunca bir komploda bir araya gelen, ancak kelimenin tam anlamıyla ve yasal anlamında bir grup değiller. Tüm sanıklar şu ya da bu, bir şekilde “Sağlar ve Troçkistler bloğu” ile bağlantılıydı, bazıları aynı zamanda istihbarat servisleriyle bağlantılıydı, ama hepsi bu. Bununla birlikte, bu, bu grubun "Sağlar ve Troçkistler bloğu" olduğunu iddia etmek için hiçbir neden sağlamıyor.

İkincisi, gerçekte var olan ve İçişleri Komiserliği organları tarafından parçalanan "Sağlar ve Troçkistler bloğu" vardı, tarihsel olarak ortaya çıktı. Halk İçişleri Komiserliği organları tarafından parçalanıncaya kadar gerçekten vardı. Tarihsel olarak ortaya çıktı.  Kamenev’le ilk defa Komintern’in o zamanlar yönettiğim Altıncı Kongresi’nde  ta 1928’de  konuştuğumu söyledim.

Öyleyse, bloğun faşist istihbarat servislerinin talimatı üzerine düzenlenmiş olduğu nasıl iddia edilebilir? Neden, bu 1928’de oldu! Bu arada, o sırada Parti liderliğine yakın olan herkes tarafından çok iyi bilinen bir gerçek olan, Polonyalı “ Defensiva-Savunma ” nın bir ajanının elinden ölümden tesadüfi kurtuldum .

Üçüncüsü, yabancı istihbarat servisleriyle bağlantılı olduğumu, onlar ın benim efendilerim olduğu ve onların isteklerine göre hareket ettiğimi kategorik olarak reddediyorum.

Vatandaş Savcı, casusluğun en büyük organizatörlerinden biri olduğumu ve Rykov ile aynı düzeyde olduğumu iddia ediyor. Kanıtlar neler? Varlığını iddianameyi okuyana kadar bile duymadığım Sharangoviç'in ifadesimi?.

Sharangovich in ifadesinin raporu bana sunuldu, bundan görünüşe göre benim yıkım için planı pratik olarak  ben hazırlamışım .

Sharangovich : En azından hayatında bir kere olsun yalan söylemeyi bırakŞu anda bile mahkemede yalan söylüyorsun.

BAŞKAN: Sanık Sharangovich , söz kesmeyin.

Sharangovich : Kendimi engelleyemedim.

Bukharin: İvanov'u ele alalım. Genel olarak ifadesi hakkında söyleyeceklerim aşağıda. Geçmişte Okhrana (Çar gizli servisi) ile bağlantısı olan bazı kişiler, teşhir olma korkusuyla Sovyet iktidarına karşı mücadele etmeye karar verdiklerini ve bu nedenle de kendisini terörizme yönlendiren yeraltı örgütü olan Sağlara katıldıkları ifadesini verdiler. Ama burda mantık nerede? Gerçekten de iyi mantık. Olası teşhir olma korkusundan, ertesi gün yakalanma riskini aldıkları terör örgütüne katıldılar. Bunu hayal etmek zor; En azından hayal edemiyorum. Ancak Vatandaş savcı, ikna edici olmasada, inandı.

 Ikramov , Türkistan’ın İngiltere’için bir seçenek konusu olduğunu söylerken, Khodjayev , İngiliz yerli ajanı ile temasa geçmesini tavsiye ettiğimi ileri sürüyor. Gerçekte, bu doğru olmaktan çok uzak. Khodjayev'e emperyalist güçler arasındaki çelişkilerin avantajlarından yararlanılması gerektiğini ve muğlak bir biçimde Türkistan'ın bağımsızlığı fikrini desteklediğimi söyledim. Herhangi bir yerli ajan hakkında tek bir kelime söylenmedi. Vatandaş Devlet Savcısı  sordu: Ancak Khodjayev'i gördünüz mü ? Evet gördüm. Bu Taşkent'te miydi? Taşkent'teydi. Onunla politika hakkında konuştun mu? Politika hakkında. Bu, yerli ajan hakkında konuştuğunuz anlamına geliyor. Bu tür sonuçlara birkaç kez ulaşıldı; ve bunlara karşı protesto ettiğimde , Vatandaş Savcı beni gerçeği söylememek, bundan sıyrılmaya çalışmak, gerçeği gizlemek istemekle suçladı; ve bu konuda o, sanık arkadaşlarım tarafından desteklendi. Ama bana öyle geliyor ki bu durumda gerçek mantık tamamen benim tarafımda. Vatandaş Devlet Savcısı , tüm casusluk bağlantılarının Rykov ve Bukharin kanallarından geçtiğini bu materyallere dayanarak ilan etti. Ancak Vatandaş Savcı, burada her kelimenin önemli olduğunu söyledi. Vatandaş Savcı'nın konuşmasında iki Japon gazetesine atıfta bulunuldu. Peki neden bu raporlarda tam olarak bana ve Sağlara gönderme yaptığı sonucu çıkıyor?

Ben, bununla birlikte, SSCB'nin parçalanması alçak planından suçlu olduğumu kabul ediyorum, çünkü Troçki toprak imtiyazları hakkında müzakere ediyordu, ve ben Troçkistlerle bir bloktaydım. Bu bir gerçek ve itiraf ediyorum.


Ben Kirov, Menzhinsky , Kuibyshev, Gorky ve Maxim Peshkov suikastlarındaki suç ortaklığımı kategorik olarak reddediyorum . Yagodanın ifadesine göre, Kirov "Sağlar ve Troçkistler bloku" nun bir kararı uyarınca öldürüldü " Bunun hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Ama Vatandaş Savcının mantık olarak adlandırdığı gerçek içeriğin yardımına geliyor. Bukharin ve Rykov'un bu suikastlardan ayrı (kenarda) durup duramayacağını sordu; ve kenarda duramayacaklarını, çünkü suikast hakkında bilgi sahibi olduklarını söyledi. Fakat kenarda durmamak ve bilmek bir ve  aynı şeydir. İlkel mantıkta totoloji (gereksiz tekrarlama) denilen şey budur, yani henüz kanıtlanmış olarak ispatlanmayan şeylerin, ispatlanmış olarak kabulü: Peki asıl açıklama nedir? Şu söylenebilir: Peki öyleyse, alçak adam, bu gerçekleri nasıl açıklarsın? Yenukidze ve Yagoda'nın bilgisiyle, bazı kararların bir bölüm veya başkaları tarafından  verildiğini inkar edebilir misin, yoksa bunu damı inkar edersin? İnkar edemem, Vatandaş Yargıçlar. Ancak eğer inkar edemezsem ve aynı zamanda doğrulayamazsam, belli bir varsayım yapabilirim. Ne de olsa, işin gizliliğini aklınızda tutmalısınız. Merkez toplantılar yapmadı: konular gündeme geldikçe tartışıldı, birbirleriyle iletişim ve bağlantıların böylesine gizli yöntemleri göz önüne alındığında, bu tür şeyler oldukça mümkündür.

 (Maxim Gorki nin oğlu) Maxim Peshkov'agelince. Yagoda'nın kendisi, bu suikastın kendisini kişisel olarak ilgilendirdiğini söylüyor: Bu alana burnumu sokmaya hakkım yok. Ancak bu, Yagoda'nın ifadesidir, böylesine güçlendirilmiş, onun meselenin kameralar önünde duyulması talebi oldukça güçlü temel bir gerçektir. Buna rağmen Kryuchkov, Maxim Gorky'nin yüce yaşamını azaltmak için yapıldığını söylüyor. Ve eğer yanılmıyorsam, Savunma Danışmanlarından biri de bu görüşü benimsemiştir. Ancak bunun (savunmanın) içinin boşluğu açıkça görülebilir. Bu argümana, meselenin  kameraya açık  oturumunda, Yagoda nın kişisel açıklamasının güçlü bir şekilde desteklenmesi gerçeği ile pekiştirilmesiyle karşılık verildi .

Menzhinsky'ye gelince. Bulanov  burada da kişisel amaçlara tanıklık etti. Menzhinsky zaten hastaydı, “Sağlar ve Troçkistler bloğuna” hiçbir şekilde zarar veremezdi.

Öyleyse bu   neden olası olarak görülebilir. ?

Bulanov un ifadesi üzerinde duracağım.

En acı verici ve en korkunç şey Alexei Maximovich'in ölümüdür. Hangi ifadeyi verdim, nasıl verdim ve hangi şartlar altında? Bana (açıktırki araştırma konu üzerine zaten materyallere sahipti) Gorki ye karşı  bloğun Sağ ve Troçkistlerce düşmanca tutumu üzerine ışık açabilecek  herhangi bir şey hatırlayıp hatırlamadığım soruldu. Burada Mahkemede bahsettiğim ve Savcı'nın beni sorguladığı Tomsky ile yaptığım sohbet aklıma geldi.Vatandaş savcının ısrarcı taleplerine, o zaman bir terör eylemi düşüncesinin  aklıma gelmediğini sürekli olarak söyledim.

Bu konuşmanın özü Tomsky’nin gelişi güzel bir şekilde Troçkistlerin Stalinist Gorki’ye karşı düşmanca eylemler yapmaya hazırlandıklarını söylemesiydi. O anda, bunun bir terör eylemine atıfta bulunduğu, kesinlikle aklıma gelmedi. Duymamazlıktan geldim. Sorgulama sırasında Tomsky ile olan bu sohbeti hatırladım.

Burada, Mahkemede, Vatandaş Savcı'nın sorularından birine cevaben: "Ancak şimdi onun bu konuşmaya atıfta bulunduğunu anladım." dedim.Vatandaş Savcı bundan şu sonucu çıkardı; Dedi ki: "eğer üstü kapalı bir kabullenme değilse, bu nedir, ?"Neyin örtülü bir şekilde kabul edilmesi? Kabul edilen ne? Benim bilmediğim bir takım yeni gerçekleri  Mahkemede öğrendiğim gerçeği ve bu nedenle Tomsky ile yaptığım konuşmanın  tamamen farklı bir bakış açısıyla ele alınabileceği ?Vatandaş Devlet Savcısı'nın bu konudaki  iddiasının yeterli olarak görülemeyeceğini düşünüyorum.

1918 yılını ele alalım. Vatandaş Savcı, 1924'de Smolny'de böylesine bir konuşmayla ilgili olarak itirafta bulunmaya mecbur olduğumu beyan ediyor. Zorlanmadım; bunu yapmak için üzerimde kesinlikle hiç bir  baskı duymadım; benden başka kimse bundan bahsetmedi bile ve bu örneği, 1923-24 tarihlerinde, hizipçi mücadelenin ve onun neye yol açtığını kesin olarak göstermek amacıyla yayımladım. Böylece , her şeyden önce, bu yanlış anlaşılmayı açıklığa kavuşturmak istiyorum.

Vatandaş Devlet Savcısı , Bukharin'in, bu mahkeme,  bu davanın Vatandaş yargıçları önüne çıkan, Lenin'i tutuklayıp fiziksel olarak onu yok etmeyi ve dahası  Partinin önde gelen iki kişisinin, Stalin ve Sverdlovun  Lenin'e ilave edilmesinin benim, tasarım, düşüncem, fikrim olduğunu iddia eden beş tanığın delillerinin reddedilmesi yolunda hiçbir şey belirtmediğini söyledi. Ama benim buna karşı hiçbir argüman göstermediğim doğru değildir. Vatandaş Savcı onları yalan, zayıf, ikna edici olmayan nitelikte görebilir, ancak reddedilecek hiçbir şeyden bahsetmediğim söylenemez. Bir dizi argümanlara  atıfta bulundum.

Baş tanık Varvara Nikolayevna Yakovleva idi . Varvara Nikolayevna Yakovleva "Sol" Sosyalist-Devrimciler’le, Lenin, Stalin ve Sverdlov’a karşı  " tutuklanmalar ve sözde cinayetler vb. ile ilgili tüm olayı tarihliyor, o delillerinde bütün bunları yüzleşme ve duruşma sırasında Brest-Litovsk barışından önceki döneme tarihliyor. Ben yüzleşmede, ön soruşturmada ve Mahkemede, bunun doğru olmadığını söyledim. "Sol Komünistler" ve Troçkistlerin Brest-Litovsk Barışı'ndan önce zora dayanan  bir darbe uygulamak istedikleri doğru değil; doğru değil çünkü Troçkistler ve "Sollar" denilenler Merkez Komitesinde çoğunluktalardı ve eğer Troçkistler Brest-Litovsk Barışı sorunu üzerine oylama yapıldığı belirleyici bir anda "direnmeyi bırakmış" olmasalardı, Troçkistler  ve "Sollar" Merkez Komitesinde (konu üzerine oylamada) çoğunlukta olurlardı. Durum böyleyken , onların komplocu yöntemlere başvurmak için "direnmeyi bırakmış" olduklarından sözde edilebilir? Bu dönemde yaşayan herkes, Brest-Litovsk Barışı'ndan önceki o dönemde "Sol Komünistlerin"  bir sonraki Parti Kongresi’nde Parti çoğunluğunu kazanma umutları yönünde hisleri olduğunu çok iyi hatırlarlar. Durum böyle olunca, tanık Varvara Nikolayevna Yakovleva'nın şu anda konuştuğu bu konu hakkında nasıl bahsedilebilinir? Ama başka bir örnek verdim. Varvara Nikolayevna Yakovleva , Moskova Bölge Bürosunun “Sol Komünistlerin” hizip merkezi olduğunu savundu. O zaman ben Parti’nin saygın üyelerinden birkaçından bahsetme özgürlüğüne sahip oldum. Ben bu yolla sadece Varvara Nikolayevna Yakovleva argümanını yetersiz kılmak istedim. Çok sayıda tanınmış insanın - Kuibyshev, Emelyan Yaroslavsky, Menzhinsky ve diğerleri - o zamanlar benim "Sol" grubuma ait olan "Sol Komünistler" in destekçisi olduğu iyi bilinir. Bu insanların göreceli önemi, Mantsev'lerin , Stukov'ların ve diğerlerininkinden çok daha büyüktü ; ve siyasi mizaç ve siyasi faaliyetler de söz konusu olanlardan daha verimliydiler. Ve böylece Brest-Litovsk Barış'ına kadar Leningrad'daki merkez grup söz konusu kişilerden oluştu. Ve bu nedenle, soruyorum, eğer bu insanlar merkez grubunda anahtar konumunda idilerse, nasıl  olurda   isyan planı olabilir? Bu düşünülemez, imkansızdır. Ve burada bana karşı ana tanık, Varvara Nikolayevna Yakovleva'nın,  şeyleri  tamamen farklı bir dönem ile Brest - Litovsk Barış döneminin devamı, Moskova dönemi ile karıştırıyor.

Bu noktaya dikkatinizi odaklandırdığım için affınızı rica ederim Vatandaş Hakimler: ama çok ciddi bir mesele olduğu ve çok ilginç bir konu olduğu için ve Mahkemede bu konuya çok fazla önem verildiği için,  zaten söylemiş olduğum ne yaptığımı tekrarlama şansına sahip oldum. Oysa Vatandaş Devlet Savcısı, bu noktada kendimi temize çıkarmak için hiçbir şeyden alıntı yapmadığımı iddia etti.

Başka şeyler üzerinde durmayacağım, çünkü zamanınızı almak istemiyorum. Karelin ve Kamkov ile bir konuşma olduğunu kabul ediyorum ; ve Lenin'in yirmi dört saat boyunca tutuklanmasına ilişkin girişimi ve devamında "Sol" Sosyalist-Devrimciler le blokun  "Sol" Sosyalist-Devrimcilerden başladığını kabul ediyorum. Ancak ilk konuşmada cevap kaba bir biçimde olumsuzdu. Ve müzakerelerin daha sonra "Sol" Sosyalist-Devrimciler ile Pyatakov aracılığıyla gerçekleştirildiği gerçeği ile ilgili olarak bu düşünülebilir. Vatandaş Savcının, eğer yanılmıyorsam, formüle ettiği gibi, Sovyet iktidarını zor kullanma yoluyla devirmeye teşebbüsünü kabul ediyorum; durum buydu. Fiziksel imha planına gelince. Bunu kategorik olarak inkar ediyorum 've burada Vatandaş Devlet Savcısının burada atıf yaptığı mantığı, yani zorla tutuklamanın fiziksel imha işlemini içerdiği mantık, hiç yardım etmeyecek. Bütün Kurucu Meclis tutuklandı, fakat kimse fiziksel olarak zarar görmedi. “Sol” Sosyalist-Devrimci tasfiyecileri tutukladık, ancak bir tanesi bile fiziksel olarak zarar görmedi. "Sol" Sosyalist-Devrimciler Dzerzhinsky'yi tutukladı ama fiziksel olarak zarar görmedi. Ve diyorum ki - ve bu, Cumhuriyet Savcısı'nın konuşmasından çıkartılmıştı - suçlu ve alçakça konuşmalarda, söz konusu kişilerin saçlarının kılına bile zarar gösterilmemesi özel olarak belirtilmişti. Siz istediğinizi düşünebilirsiniz; ama bu bir gerçek.

Brest-Litovsk Barışı'ndan sonraki bu bölüm genellikle çok kısa bir zaman alanını kapsıyordu, çünkü çok geçmeden “Sol” Sosyalist-Devrimciler harekete geçmeye başladılar. "Sol" Sosyalist-Devrimciler grubunu tutuklamak zorunda kaldık. Ben kendim bu operasyonu gerçekleştirdim, kendim “Sol” Sosyalist-Devrimciler hiziplerinin tutuklanmasına yönlendirmede yer aldım. Bundan sonra genel olarak "Sol" Sosyalist-Devrimcilerle hiç bir ilişkimiz yoktu. Devrimci bir çalışma için yurt dışına çıktım, sonra geri döndüm - o zaman; Tekrar ediyorum, "Sol" Sosyalist-Devrimci bir bomba tarafından yaralandım. Ben bombanın, tanık Mantzevin de belirttiği gibi, şahsen bana atılmadığını itiraf ediyorum,  ama benim Moskova Komitesi binasında bir konuşma vereceğimi herkesin bildiğini söylemek istiyorum ve İşte (bombalama) girişimi bu anda  yapıldı ve hafifçe yaralandım. Partide birçok önde gelen şahıs öldürüldü. Bilindiği gibi, bu girişim, "Sol" Sosyalist-Devrimciler bloğu tarafından, Cherepanov  ve karısı önderliğindeki yer altı anarşistleriyle  yapıldı

Ben Mantsev den bahsettim, Cherepanov un  müttefiki olmadığı için,  Cherepanov "Sol Komünist" Mantsev tarafından tutuklandı . Bela Kun'un "Sol" Sosyalist-Devrimcileri teşvik ettiği doğru değil.

"Sol Komünistler" ve "Sol" Sosyal-Devrimcilerin arasında  kısa bir suç komploculuğu  dönemi olduğunu  söylemek istiyorum, ki eylemden sonra çabukça çöktü, bastırılmasında bir dizi "Sol Komünistler" aktif  rol aldı .

Devlet Savcısı konuşmasını desteklemek için,   hayatımın bir sürecine, kara bir sürecine temel oluşturmak için bir dizi diğer noktaları öne getirdi.

Burada birkaç hata var. Her şeyden önce, Devlet Savcısı (Otzovist)  olduğumu söylese de, ben hiç bir  zaman Otzovist olmadım.

Devlet Savcısı, " Novy Mir " dergisinin editörü olarak Troçki ile çalıştığım  gerçeğiyle ve Troçki'yle  bir blokum olduğuyla beni suçluyor . Buna itiraz ediyorum.

Devlet Savcısı, 1924’te Stalin Yoldaş’a karşı çıkmakla beni suçluyor. Böyle bir durumu hatırlamıyorum.

Duruşma sırasında bana karşı getirilen bazı suçlara itirazlarımı şimdi sonuçlandırıyorum, ve  gerçekten işlediğim suçlara döneceğim. Ben zaten burada iki defa tekrarladım. Bu suçların ciddiyeti çok büyük. Bu suçların ne kadar ciddi olduğunu tekrarlamanın gereksiz olduğunu düşünüyorum; olduğu haliyle zaten yeterince açık.

Sadece, Troçkist grubun birden fazla olayda, ayrı hareket ettiğini söylemek istiyorum ve Yagoda gibi, bloğun bireysel üyelerinin de ayrı ayrı hareket etmesinin mümkün olabileceğini söylemek istiyorum , çünkü Bulanov  tanıklık etttiği gibi, Pagoda nın Rykov ve onun sekreteri olarak  kendim ve kendisi de bu mahkemede, konu bir darbe meselesi olduğunda, beni aptalca kitlesel ayaklanmalar düzenleyen  bir geveze olarak nitelendirdi. Ama ben "Sağ ve Troçkistler bloku" ile bağlantılıyım  ve tamamıyla her şey için siyasi cevap vermem oldukça doğaldır.

Suçun aşırı ağırlığı aşikar, siyasi sorumluluk çok büyük, yasal sorumluluk en ağır cezayı haklı çıkaracak şekilde. En ağır ceza haklı çıkar, çünkü bir adam bu tür suçlar için on kez öldürülmeyi hak ediyor. Bunu kategorik olarak  tamamen ve hiçbir tereddüt etmeden itiraf ediyorum.

Suç faaliyetlerim ile ilgili kötülüklerimi,
 ve pişmanlığım ile ilgili gerçekleri kısaca açıklamak istiyorum.

Sorgulama sırasında ben ana ifademi verdiğim zaman bizi, karşı devrimci komplocuları , bu kokuşmuş yeraltı hayatının içine batıran ve duruşmada bütün çıplaklığıyla teşhir edilen dürtünün, mücadelenin çıplak mantığı olmadığını zaten söylemiştim. Mücadelenin bu çıplak mantığı, fikirlerin yozlaşması, psikolojinin yozlaşması, kendimizin yozlaşması, insanların yozlaşması eşliğindeydi. Bu tür yozlaşmanın bilinen tarihi örnekleri vardır. Sadece Briand, Mussolini ve diğerlerinden bahsetmek bunun için yeter. Ve biz de dejenere olduk ve bu bizi görüşleri ve özelliklerinde kulak askeri (Praoterian) faşizmine çok benzeyen bir kamp içine  getirdi. Bu süreç, gelişen bir sınıf mücadelesinin koşulları altında durmadan çok hızlı bir şekilde ilerlerken, bu mücadele, onun hızı, onun varlığı, onun hızlandırıcısı olarak,  yozlaşma sürecinin  hızlanmasında kendisini ifade eden, sürecin katalitik ajanı olarak hareket etti. 

Ancak, ben de dahil olmak üzere, insanların bu yozlaşma süreci, Batı Avrupa'daki uluslararası işçi liderlerinin yozlaşma sürecinin gerçekleştiğinden tamamen farklı koşullarda gerçekleşti. Engin kapsamı, görevleri, zaferleri, güçlükleri, kahramanlığı ile muazzam sosyalist inşanın ortasında gerçekleşti.

Ve bu temelde, bana, burada sanık yerinde oturmuş her birimizin tuhaf bir ikili ruh halinden, karşı-devrimci davasında eksik bir inançtan acı çektiği olası gibi görünüyor. Bunun bilincinin olmadığını söylemiyeceğim, ama eksiklik vardı. Dolayısıyla iradenin yarı- felç olması, reflekslerin zayıflaması, bana öyle geliyor ki, bizler bir dereceye kadar geri zekalı refleksleri olan insanlarız. Ve bu, tutarlı düşüncenin yokluğundan değil, sosyalist yapının nesnel ihtişamından kaynaklanıyordu. Dejenerasyonumuzun hızlanması ve bu geri zekalı refleksleri arasında ortaya çıkan çelişki, sosyalist inşanın gelişmesi koşulları altında bir karşı-devrimci ya da gelişen bir karşı-devrimci konumunu ifade etti. İkili bir psikoloji ortaya çıktı. Her birimiz bunu kendi kalbimizde ayırt edebiliriz, ancak geniş kapsamlı bir psikolojik analiz yapmaya girmeyeceğim.

Ben bile bazen sosyalist inşa hakkında yazdığım övgülerle kendimden geçtim, ancak yarın ın da bunu suç karakterli bir pratik eylemle reddettim. Burada Hegel'in felsefesinde en mutsuz zihin olarak adlandırılan şey ortaya çıktı. Bu mutsuz ruhsal durum, sıradan mutsuz durumdan sadece suçlu bir ruhsal durum olması gerçeğiyle farklıydı.

Proleter devletin kudreti, ifadesini sadece karşı-devrimci grupları parçalaması gerçeğinde değil, aynı zamanda düşmanlarını içerden parçalaması gerçeğinde, düşmanlarının iradesini dağıttığı gerçeğinde de kendini buldu. Başka hiçbir yerde böyle bir durum söz konusu olamaz ve hiçbir kapitalist ülkede olamaz.

Bana öyle görünüyor ki, bazı Batı  Avrupa ve Amerikan Aydınları SSCB'de yaşanan duruşmalarla ilgili olarak  şüpheler ve yalpalamalar umut etmeye başlıyorlar, bu öncelikle bu insanların radikal farkı anlamadıkları gerçeğine dayanıyor, yani, ülkemizde uzlaşmaz, düşman, aynı zamanda bölünmüş, ikili bir şuura sahip. Ve bunun anlaşılması gereken ilk şey olduğunu düşünüyorum.

Bu sorular üzerinde durma özgürlüğünü kullanıyorum, çünkü yurt dışında, özellikle bilim adamları arasında bu üst entelektüellerle önemli ilişkilerim vardı ve onlara Sovyetler Birliği'ndeki her Genç Öncünün bildiklerini açıklamalıyım.

Pişmanlık çoğu zaman, Tibet tozları ve benzeri gibi çeşitli ve kesinlikle saçma olan şeylere dayandırılır . Kendim için şunu söylemeliyim ki, bir yıldan fazla bir süredir hapsedildiğim hapishanede, çalıştım, inceledim ve şuur netliğimi korudum. Bu, bütün efsaneler ve saçma karşı devrimci masalların gerçeklerle çürütülmesine hizmet edecektir.

Hipnotizma denildi. Ancak ben  mahkemede  yasal açıdan kendimi savunmada bulundum , savcı ile savunmaya girdim; ve bu tıp dalında çok az deneyime sahip bir kişi bile olsa, bu tür hipnotizmanın tamamen imkansız olduğunu kabul etmek zorundadır.

Bu pişmanlık genellikle Dostoyevski'nin zihnine, ruhun kendine has özelliklerine (“ l'âme kölesi” olarak adlandırılır) atfedilir ve bu, kamusal alanda ayağa kalkmaya ve  "Beni dövün, Ortodoks Hıristiyanları, ben bir şeytanım!" diye bağırmaya hazır olan, Dostoyevskinin "Idiot" ve Alyosha Karamazov gibi diğer kahraman türleri için söylenebilir. 

Fakat buradaki durum hiç te böyle değil. " L'âme kölesi" ve Dostoyevski karakterlerinin psikolojisi ülkemizdeki uzak geçmişin, çok eski zamanının şeyleri. Bu türler ülkemizde yok veya belki de olsalarda, sadece küçük il kasabalarının eteklerinde vardırlar. Aksine, böyle bir psikoloji Batı Avrupa'da bulunur.

Şimdi kendi pişmanlığımın nedenlerinden söz edeceğim.

Elbette, suçlayıcı delillerin çok önemli bir rol oynadığı kabul edilmelidir: Üç ay boyunca hiçbir şey söylemeyi reddettim. Sonra ifade vermeye başladım. Neden? Çünkü ben hapishanedeyken bütün geçmişimin yeniden değerlendirmesini yaptım. Çünkü,  kendinize "eğer ölmeliysen, ne için ölüyorsun ? sorusunu sorduğun zaman - çarpıcı bir şekilde kapkara bir boşluk karşınıza çıkıyor. Eğer insan pişmanlık duymadan ölmek istediyse, ölmeğe değer hiçbir şey yoktur, bunun tersine, Sovyetler Birliğinde olumlu olan her şey bir insanın zihninde yeni boyutlar kazanır. Bu sonunda beni tamamen etkisiz hale getirdi ve parti ve ülke önünde diz çökmeye götürdü. Ve kendinize sorduğunuzda: "Çok iyi, hadi ölmediğinizi varsayalım; bazı mucizelerle hayatta kaldığınızı varsayalım, o zaman ne için?

Herkesten tamamen soyutlanmış, halk düşmanı, insanlık dışı bir konumda, yaşamın özünü oluşturan her şeyden tamamen soyutlanmış ... "Ve anında aklı başında bir cevap ortaya çıkar. Ve böyle anlarda, Vatandaş Yargıçlar, kişisel olan her şey, kişisel çürümeye  kadar, bütün garezler , gurur ve bir dizi başka şeyler, uzaklaşır, kaybolur. Ve, buna ilave olarak, geniş uluslararası mücadelenin yankıları kulağınıza ulaştığında, bütün bunlar, bir bütünlük içinde çalışır, ve sonuç SSCB'nin önünde diz çöken muhaliflerine karşı tam bir iç ahlaki zaferidir. Feuchtwanger'ın kitabını hapishane kütüphanesinden alma şansım oldu. Orada Feuchtwanger  Troçkistlerin mahkemede yargılanmalarına  atıfta bulunur. Bu bende derin bir izlenim bıraktı; fakat şunu söylemeliyim ki Feuchtwanger konunun özünü anlamadı. Yarı yolda durdu, ; aslına bakarsan, her şey açık ve net olduğunda, her şey onun için net değildi. Dünya tarihi yargının bir dünya mahkemesidir: bir dizi Troçkist liderlerin grupları iflas etti ve çukur içine atıldı. Bu doğru. Fakat Feuchtwanger'in Troçki'yle ilgili olarak yaptığını, onu Stalin'le aynı düzlemde ele aldığında yapamazsınız. İşte burada onun argümanları kesinlikle yanlıştır. Gerçekte bütün ülke Stalin in arkasında durduğu için; o dünyanın umududur; o bir yaratıcıdır. Napolyon bir keresinde kaderin politika olduğunu söyledi. Troçki'nin kaderi karşı-devrimci politikadır.

Bitirmek üzereyim. Belki de hayatımda son kez konuşuyorum.

Soruşturma otoritelerine ve size, Vatandaş yargıçlara, teslim olma gerekliliğinin nasıl farkına vardığımı açıklıyorum.  Yeni hayatın neşesine karşı en suçlu mücadele yöntemleriyle çıktık. Vladimir İlyiç in hayatına karşı komplo hazırladığım suçlamasını reddediyorum, ama benim karşı devrimci müttefiklerim ve onların başında ben, Stalin tarafından böylesine muazzam bir başarı ile yürütülen Lenin'in davasını öldürmeye çabaladık. Mücadelenin mantığı bizi adım adım en karanlık, bataklığa götürdü. Ve , Bolşevizmin duruşundan ayrılmanın siyasi karşı- devrimci çetecilik saflarıyla bir olma anlamına geldiğini bir kez daha kanıtlanmıştır . Karşı Devrim çeteciliği şimdi ezildi, biz ezildik, ve korkunç suçlarımızdan pişmanız.

Tabii ki mesele bu pişmanlık, ya da benim kişisel pişmanlığım değildir . Mahkeme  kararını bu olmadan alabilir. Sanığın itirafı şart değildir. Sanığın itirafı orta çağ bir hukuk ilkesidir. Fakat burada aynı zamanda karşı-devrimci güçlerin iç yıkımı da var. Ve birinin (karşı devrmci) silahlarını bırakmaması için bir Troçkist olması gerekir.

Burada, karşı-devrimci taktikleri oluşturan güçlerin dört köşesinde, Troçki'nin temel itici güç olduğunu söylemenin görevim olduğunu hissediyorum. Ve en keskin yöntemler - terörizm, casusluk, SSCB'nin parçalanması ve  -yıkıcı faaliyetler-  bu kaynaktan başlamıştır.

Ben, Troçki ve  benim diğer suç ortaklarımın, özellikle bunu Nikolayevsky ile tartıştığım için, İkinci Enternasyonalin bizi,  özellikle beni savunmaya çalışacakları sonucunu çıkarabilirim. Bu savunmayı reddediyorum, çünkü ülke önünde, parti önünde, bütün halk önünde diz çöküyorum.

Suçlarımın büyüklüğü, özellikle SSCB mücadelesinin yeni aşamasında, ölçülemez derecede. Bu Mahkeme,  en son, ağır ders olsun ve SSCB'nin büyük gücü herkes için açık ve net olsun. SSCB'nin ulusal sınırlılığına dair karşı-devrimci tezin berbat bir paçavra gibi havada asılı kaldığı herkes için açık ve net olsun. Herkes, Stalin'in güvencesi altında  ülkenin akıllı liderliğini kavrıyor.

Bunun bilincinde olarak kararı bekliyorum. Önemli olan pişman olmuş bir düşmanın kişisel duyguları değil, SSCB'nin yükselen gelişimi ve onun uluslararası önemidir.

Kaynak
Mahkeme Tutanakları
Report of Court Proceedings
Heard Before the Military Collegium of the Supreme Court of the U.S.S.R.
August 19-24, 1936 (Moscow)

Çeviri
Erdoğan A
Eylül 2019



Blogger tarafından desteklenmektedir.