1910 YILI KARARI
Birinci makalede (“Pravda” No. 289*), mevcut kavgada gerçeği bulmak isteyen işçilerin mutlaka tanımak zorunda olduğu ilk ve temel belgeyi, yani Tasfiyecilik sorunu üzerine Aralık 1908 tarihli Parti kararını sunduk.
Şimdi aynı soruna ilişkin, daha az önemli olmayan, Ocak 1910’da kabul edilmiş bir başka Parti kararını sunmak ve incelemek istiyoruz.** Bu karar, oybirliğiyle kabul edilmiş olmasından dolayı özel bir öneme sahiptir: istisnasız tüm Bolşevikler, sonra tüm “Vperyod”cu denilen kişiler ve son olarak (en önemlisi budur) istisnasız tüm Menşevikler ve şimdiki Tasfiyeciler, aynı şekilde tüm “ulusal” (yani Yahudi, Polonyalı ve Letonyalı) Marksistler bu kararı kabul ettiler.
Bu kararın en önemli pasajını tam haliyle aktarıyoruz:
“Burjuva karşı-devrim döneminde sosyal-demokrat hareketin tarihi durumu, kaçınılmaz bir biçimde, proletarya üzerinde burjuva etkinin görünümü olarak, bir yandan illegal Sosyal-Demokrat Parti'nin reddini, onun rolünün ve öneminin küçümsenmesini, tutarlı sosyal-demokrasinin programatik ve taktik görev ve şiarlarını kırpma çabaları vs.; öte yandan sosyal-demokrasinin Duma faaliyetinin ve legal olanaklardan yararlanmanın reddini, ne birinin ne diğerinin öneminin anlaşılmamasını, tutarlı sosyal-demokrat taktiği, mevcut anın özgül tarihsel koşullarına uyarlama yeteneksizliğini vs. üretir.
Bu koşullar altında, sosyal-demokrat taktiğin vazgeçilmez bir unsuru, proletaryanın sınıf mücadelesinin bütün alanlarında sosyal-demokrat çalışmayı genişletme ve derinleştirme yoluyla bu iki sapmanın üstesinden gelmek ve bu sapmaların tehlikesini aydınlatmaktır.”
Bu karardan açıkça görülmektedir ki, üç buçuk yıl önce, istisnasız tüm akımların şahsında tüm Marksistler, Marksist taktikten iki sapmayı oybirliğiyle kabul etmek zorunda kalmışlardır. İki sapma da tehlikeli sayılmıştır. İki sapma da, tesadüfi bir şey olarak, tek tek kişilerin kötü niyetiyle değil, bilakis işçi hareketinin şimdiki dönemdeki “tarihsel durumu” ile açıklanmıştır.
Sadece bu değil. Oybirliğiyle alınan parti kararında, bu sapmaların sınıf ilişkileriyle bağıntı içinde kökenine ve önemine işaret edilmiştir. Çünkü Marksistler, yıkım ve çöküşe yapılan boş ve içeriksiz işaretle yetinmezler: demokrasi ve sosyalizmin birçok yandaşının kafasında yıkım, inançsızlık, cesaretsizlik ve kuşkunun egemen olduğunu herkes görüyor. Bunu kabul etmek yetmez. Bu dağılmanın ve bu yıkımın sınıfsal kökeninin ne olduğunu, proletaryanın dostları arasındaki proleter olmayan çevreden hangi sınıf çıkarlarının “karışıklık” yarattığını anlamak gerekir.
Ve parti kararı, üç buçuk yıl önce bu önemli soruyu yanıtladı: Marksizmden sapmaları “karşı-devrim”, “proletarya üzerinde burjuva etki” ortaya çıkarır.
Peki, proletaryayı burjuvazinin etkisine teslim etmekle tehdit eden bu sapmalar hangileridir? Bu sapmalardan “Vperyod” akımıyla bağlı ve sosyal-demokratların Duma’da çalışmasının ve keza legal olanaklardan yararlanmanın reddinden ibaret olanı, neredeyse tamamen ortadan kaybolmuştur. Rusya’da artık hiçbir sosyal-demokrat, bu hatalı, Marksist olmayan görüşleri savunmuyor. “Vperyod”cular (Aleksinski vb. dahil olmak üzere), Parti'ye sadık Menşeviklerle birlikte “Pravda”da çalışmaya başladılar.
Parti kararında işaret edilen diğer sapma ise Tasfiyeciliktir. Gizli örgütün reddine ve onun rol ve öneminin “küçümsenmesi”ne işaret edilmesinden bu açıkça anlaşılmaktadır. Son olarak, üç yıl önce yayınlanmış ve hiç kimse tarafından çürütülmemiş en berrak belgeye, tüm “ulusal” Marksistler ve Troçki’den (yani Tasfiyecilerin daha iyisini gösteremeyecekleri tanıklardan) kaynaklanan bir belgeye sahibiz; bu belge doğrudan şunu açıklıyor: “aslında kararda adı geçen, mücadele edilmesi gereken bu akımı Tasfiyecilik olarak adlandırmak gerekirdi…”
Böylece, mevcut kavgada yolunu bulmak isteyen herkesin bilmek zorunda olduğu temel ve en önemli olguya geliyoruz: üç buçuk yıl önce Parti, oybirliğiyle, Tasfiyeciliği, Marksizmden “tehlikeli” bir sapma olarak, “proletarya üzerinde burjuva etki”yi ifade eden, karşısında mücadele edilmesi gereken bir sapma olarak tanıdı.
Demokrasiye düşman, esasen karşı-devrimci olan burjuvazinin çıkarları, proletaryanın eski partisinin tasfiye edilmesini, dağıtılmasını gerektirir. Burjuvazi, işçi sınıfı partisinin tasfiye edilmesine yönelik tüm fikirleri her biçimde yayıp destekler. Burjuvazi eski görevlerden vazgeçme fikrinin tohumlarını ekmeye çalışır ki, böylelikle bu görevler “kırpılsın”, budansın, hadım edilsin ve Purişkyeviç’le ortaklarının iktidarının temellerini kararlılıkla ortadan kaldırmanın yerine, onlarla uzlaşma ya da anlaşma geçsin.
Ve Tasfiyecilik de işte bu burjuva vazgeçme ve döneklik fikirlerinin proletarya içine sızmasıdır.
Üç buçuk yıl önce oy birliğiyle alınan Parti kararında ortaya konduğu haliyle Tasfiyeciliğin sınıfsal anlamı budur. Tüm Parti, Tasfiyeciliğin işçi hareketi üzerindeki, işçi sınıfının bağımsız (sadece sözde değil, gerçekten bağımsız) partisinin birliği üzerindeki en büyük zararını, tehlikesini ve bozucu etkisini burada görüyor.
Tasfiyecilik yalnızca, işçi sınıfının eski Partis'inin tasfiye edilmesi (yani dağıtılması, yok edilmesi) değil, aynı zamandasınıf olarak proletaryanın bağımsızlığının yok edilmesi, onun sınıf bilincinin burjuva fikirlerle bozulmasıdır da.
Tasfiyeciliğin bu değerlendirilmesini, Tasfiyeci “Luç”un en önemli görüşlerini tam olarak aktaracağımız bir sonraki makalede açıklayacağız. Ama şimdi söylenenlerden kısaca sonuç çıkarmak istiyoruz. Genelde “Luç”tan kişilerin ve özelde Bay F. Dan ve Potresov’un, meseleyi sanki tüm “Tasfiyecilik” bir uydurmaymış gibi gösterme çabaları, “Luç” okurlarının bütünüyle bilgisizliğini hedefleyen sahtekârlığıyla şaşırtıcı bir düzenbazlık oluşturur. Gerçekte 1908 yılındaki Parti kararı dışında, Tasfiyeciliğin tam değerlendirmesini, tehlikeli ve işçi sınıfı için zararlı, proleter yoldan burjuva bir sapma olarak yapan, 1910 yılında oybirliğiyle alınan bir parti kararı vardır. Partinin bu değerlendirmesini, yalnızca işçi sınıfının düşmanları gizleyebilir ya da atlayabilir.
Nisan–Haziran 1913
Nisan–Haziran 1913