Header Ads

Header ADS

S. POKROVSKİ'YE YANIT

23 Haziran 1927
Stalin
Works, Vol. 9,

Sizinle mektuplaşmanın başlangıcında, karşımda gerçeği arayan bir insan olduğunu sanıyordum. Şimdi, ikinci mektubunuzdan sonra, kendi şahsının "çıkarları"nı gerçeğin çıkarlarının üstünde tutan, kendine aşık kaba saba bir insanla, yazıştığımı görüyorum. Bu yüzden, bu kısa (ve son) yanıtımda şeyleri dobra dobra, adlı adınca çağıracak olmam sizi şaşırtmasın. 

1 - 1917 Şubat Devriminden sonraki dönemde Partinin, eski stratejik sloganı olan "proletarya ve köylülüğün diktatörlüğü" ve "tüm köylülükle ittifak" sloganının yerine, yeni stratejik slogan olan proletarya ve yoksul köylülüğün diktatörlüğü ve "yoksul köylülükle ittifak" sloganını geçirdiğini iddia ettim. 

Partinin Ekim'e bu yeni slogan altında yürüyüp ulaştığını, bu slogan gerçekleştirilmeden Partinin· burjuvazinin iktidarını devirip proletarya iktidarını kurma yeteneğindeki gerekli politik orduyu toplayamayacağını iddia ettim. 

Siz benim bu iddiama kararlılıkla itiraz ederek, "Partinin Şu­bat'tan Ekim'e kadarki dönemde köylülükle ilgili eski sloganı -tüm köylülükle ittifak- savundu"ğumu kanıtlamaya çalıştınız (bkz. birinci mektubunuz). Ve bu anti-Leninist, saf Kamenevci düşünceyi kanıt­lamaya çalışmakla kalmadınız, hatta neredeyse bir aksiyom saydınız.

Durum böyleydi, ve tartışmamızın konusu buydu.

Şimdi, dikkafalılığınızın ve kibirliliğinizin sizi hangi çıkmaza soktuğunu görünce, fısıltıyla, haksız olduğunuzu itiraf etmek zorunda kaldınız, ve "Nisan-Ekim döneminde Partinin stratejik sloganının proletarya ve yoksul köylülüğün diktatörlüğü olduğu"nu iddia ediyorsunuz (bkz. ikinci mektubunuz). 

Haksız olduğunuzu fısıltı halinde itiraf ederken, ama aynı zamanda bunu yüksek sesle küçümsemeye ve "dille ilgili" yanlışlara indirgemeye gayret ediyor, şöyle diyorsunuz: "Önceki mektubumda, eski­slogan olan bir bütün olarak köylülüğün tamamıyla ittifak sloganını Parti­nin reddettiğinden sözederken düşüncelerimi ifade ettiğim dilsel bi­çim belki belirsizlik yaratmaya yatkın olmuş olabilir" (bkz. ikinci mektubunuz).

Meğer tartışmamız, ilkesel açıdan farklı iki düşünceden değil de, "dille ilgili ifade biçiminden" kaynaklanıyormuş!

Buna bizde en hafif deyimle küstahlık denir. 

2 -Rusya'da Ekim'e hazırlığın, köylülüğün belli bir kesiminin Sovyetlerdeki uzlaşmacılığına ve yalpalamalarına karşı mücadele koşulları altında cereyan ettiğini, bu yalpalamaların ve bu uzlaşmacılığın devrim için çok büyük tehlikeler yarattığını (Temmuz 19l7'de Bolşeviklerin yenilgisi), bu yalpalamalara ve bu uzlaşmacılığa karşı ancak proletarya ve yoksul köylülüğün diktatörlüğü sloganı altında ba­şarılı bir mücadele yürütülebildiğini, Bolşeviklerin orta köylülüğün yalpalamalarını ve uzlaşmacılığını tarafsızlaştırmayı ancak bu slogan sayesinde başarabildiklerini iddia ettim.

Siz buna kararlılıkla itiraz ettiniz ve Partinin Şubat'tan Ekim'e ka­darki dönemde çalışmalarını "bir bütün olarak köylülüğün tamamıyla ittifak " eski sloganı altında yürüttüğünü söyleyerek hatanızda ısrar ettiniz. Bu itirazla siz, Bolşeviklerin orta köylü katmanlarını küçük burjuva partilerden koparma, bu partileri tecrit etme, köylülüğün belli katmanlarının yalpalamalarını ve uzlaşmacılığını tarafsızlaştırma mücadelesiyle ilgili Bolşevizm tarihindeki en iyi sayfaların üstüne bir kalem çektiniz. 

Durum böyleydi.

Şimdi siz, gerek Şubat-Ekim döneminde köylülüğün belirli bir kesiminin yalpalamaları ve uzlaşmacılığı gerçeğini, gerekse de Bolşeviklerin bu yalpalamalara ve bu uzlaşmacılığa karşı mücadelesi gerçeğini kabul etmek zorunda kaldınız. 

Ama bütün bunları kabul ederken, bunların orta köylülüğün taraf­sızlaştırılması sorunu ile hiç ilgisi yokmuşçasına davranıyor, ve hatta beni orta köylülüğün tarafsızlaştırılması sorununa "yanıt vermemek"le suçlama cüretinde bulunuyorsunuz. 

İkisinden biri: Ya çok safsınız, ya da bilinçli bir şekilde, -kesinlikle bilimsel olmayan herhangi bir nedenle, saflık oynuyor­sunuz.

3 - Partinin Ekim'de zaferi, proletarya ve yoksul köylülüğün diktatörlüğü yeni stratejik sloganının başarıyla gerçekleştirilmesi saye­sinde kazandığını, Partinin, köylülüğün tamamı ile ittifak eski sloganının yerine, yoksul köylülükle ittifak yeni sloganını geçirmeden ne Ekim'de zafer kazanabileceğini ne de kendine Ekim Devriminin seyri içinde köylülüğün tamamının desteğini güven altına alabileceğini; köylülüğün tamamının Bolşevikleri, ancak burjuva devrimini sonuna kadar götürdükleri sürece ve ölçüde desteklediğini, Ekim'de esas hedef bur­juva devrimi değil, sosyalist devrim olduğundan, köylülüğün tamamının desteğinin koşullu ve sınırlı bir karakter taşıdığım iddia ettim.

Aslında buna itiraz ettiniz, çünkü birinci mektubunuzda, Şubat Devriminden sonraki dönemde eski sloganın yerine yeni sloganın geçirildiğini inkar ettiniz.

Durum böyleydi.

Şimdi siz, köylülüğün tamamı ile ittifak eski stratejik sloganı ye­rine gerçekten de yoksul köylülükle ittifak yeni stratejik sloganının geçirildiğini lafta kabul etmek zorunda kaldınız.

Ama bu gerçeği kabul ettikten sonra hemen, köylülüğün tamamının desteğini güvence altına alma "taktik" görevini, yoksul köylülükle ittifakı güvence altına alma "stratejik" görevinin karşısına çıkararak Kamenevvari bir tavırla izleri silmeye giriştiniz; az önce kabul ettiğiniz ikinci stratejik sloganla ilgili gerçeği, Kamenevvari bir tavırla reddettiniz ve aslında eski Kamenevci pozisyonlara döndünüz, ve bu arada, sanki ben, Ekim sırasında Bolşeviklerin köylülüğün tamamının belir­li, koşullu bir desteğini aldıklarını inkardan gelmişim gibi, bana iftira etme cür'etinde bulundunuz. 

Taktik görevlerin stratejik görevlerin bir bölümü olduğunu, birincilerin ikincilerle özdeşleştirilmeyeceğini, hele hele de ikincilerin karşısına çıkarılamayacağını kavramıyorsunuz besbelli. 

Rusya'da proleter devrimin köylülüğün tamamı tarafından, desteklenmesinin ancak çok koşullu ve sınırlı olabildiğini, yani Ekim Devrimi burjuva devrimini tamamladığı ölçüde, yani feodal mülkiye­ti, feodal mülkiyet düzenini ve feodal mülkiyet düzeninin politik üst­ yapısını -monarşi- ortadan kaldırdığı ölçüde olduğunu kavramıyorsunuz besbelli.

Petrograd garnizonunun (bir köylü garnizonu) 1917 Ekiminde iktidarın Sovyetler tarafından ele geçirilmesinden sonra, Petrograd üstüne doğru ilerleyen Kerenski'ye karşı cepheye gitmeyi reddettiğini "yeni bir savaştan değil barıştan yana" olduğunu açıklayan bu garnizonun, barışı emperyalist savaşın iç savaşa dönüştürme olarak değil, silahları bırakmak olarak kavradığını, yani onu sizin gibi ve da­ha pek çok siyasi dar kafalının kavradığı gibi kavradığını  bilmiyorsunuz besbelli ki (bkz. birinci mektubunuz). 

O sıralar Petrograd'ın, Kerenski ve Krasnov'un saldırısından Kı­zıl Muhafızlar ve Bahriyeliler tarafından kurtarıldığını bilmiyorsunuz besbelliki.

İç savaşın ilk aşamasında -Ekim 1917 den 1918 ilk baharına kadar - savaşın esas olarak işçilerin ve bahriyelilerin güçleriyle yürütüldüğünü  ve "köylülüğün tamamı" nın desteği denilen şeyin ifadesini o sıralar proleter devrimin düşmanlarını yenilgiye uğraşımızda bize doğrudan engel olmamakta bulduğunu bilmiyorsunuz besbelli.

Kitle ordusu olarak Kızıl Orduyu pratikte ancak, köylülerin topra­ğı kendi aralarında halihazırda paylaşmış olduğu, Kulakların yeterince güçten düştüğü, Sovyet iktidarının varlığını korumayı başardığı ve "orta köylülükle sağlam ittifak"sloganını gerçekleştirmenin mümkün hale geldiği 1918 yılının ikinci yarısında yaratabildiğimizi bilmiyorsunuz besbelli. 

Elbette her türlü saçmalığı, her türlü masalı yazmak mümkündür - kağıt sabırlıdır -, Kamenevvari tarzda işin içinden sıyrılmak ve iz­leri yok etmek mümkündür ... Fakat her şeyin bir sınırı var.

4 - Kaleminizin "ustalığı"ndan sarhoş olup birinci mektubunuzu unuttuktan sonra, benim burjuva devriminin sosyalist devrime geçişini anlamadığımı iddia ediyorsunuz.

Bu gerçekten de herkesi kendiniz gibi sanmaktan başka bir şey değil! 

Peki ama Ülkemizde, burjuva  devrimin sosyalist devrime geçmesi ne demektir? Ülkemizde bu  geçişi, proletarya ve köylülüğün  diktatörlüğü eski sloganı yerine proletarya ve yoksul köylülüğün diktatörlüğü sloganını geçirmeden düşünmek mümkünmüdür? Elbette mümkün değildir.

Lenin Nisan I917'de Kamenev'e karşı neden mücadele etti, ne­den eski sloganın yerine yeni sloganın geçirilmesini talep etti, ve neden sloganların bu değiştirilmesiyle Rus devriminin birinci aşamasından (burjuva demokratik devrim) ikinci aşamasına (proleterya devrimi)  geçişi bağladı? 

Burjuva devriminin sosyalist devrime geçmesini  mümkün kılmak ve kolaylaştırmak için değil mi acaba? Bunun için olduğu açıktır. 

O günlerde eski slogandan yeni slogana geçişe kim itiraz etti? İtiraz edenin Kamenev olduğu açıktır.
Ekim'e  hazırlık döneminde Bolşeviklerin eski stratejik sloganın ye­rine, yeni stratejik sloganı  geçirdikleri gerçeğini 1927 ilkbaharında inkar eden kimdi? Bu gerçeği inkar edenin siz olduğu açıktır, sayın Pok­rovski.

Pokrovski'nin bu Kamenevci yanlışını düzelten kimdi? Stalin yoldaş olduğu açıktır.

Buradan sizin burjuva devrimin sosyalist devrime geçmesi sorunundan hiç bir şey  - hemde hiç bir şey -anlamadığınız açıkça görülmüyor mu?

Sonuç olarak: Olguları böyle sizin yaptığınız gibi arsızca ters yüz etmek için bir kara cahilin küstahlığına ve dar görüşlü bir ip cambazının kendini beğenmişliğine sahip olmak gerekir sayın Pokrovski.

Sizinle yazışmayı kesmenin zamanı olduğunu sanıyorum.

23 Haziran 1927
Stalin
Works, Vol. 9,

Blogger tarafından desteklenmektedir.