Header Ads

Header ADS

OTZOVİZM VE ÜLTİMATİZM ÜZERİNE

“PROLETARİ” GAZETESİ GENİŞLETİLMİŞ YAZI KURULU KONFERANSININ KARARLARI
GERİCİLİK YILLARI 1908 – 1911
Lenin

Partimizin devrimci kanadı tarafından ortaya atılan Buligin Duması’nı ve Birinci Devlet Duması’nı boykot şiarı, zamanında büyük bir devrimci rol oynadı ve işçi sınıfının en aktif ve en devrimci katmanlarını birlikte sürükledi.

Geniş kitlelerin dolaysız devrimci mücadelesini derhal ezici ağırlıkta bir karşı-devrim dönemi izledi; sosyal-demokratlar için, devrimci taktiklerini bu yeni politik duruma uygulama zorunluluğu doğdu ve bununla bağıntılı olarak, başka şeylerin yanı sıra, sosyal-demokrat ajitasyon ve örgütlenmeyi desteklemek amacıyla açık Duma kürsüsünden yararlanmak son derece önemli bir görev haline geldi.

Fakat, dolaysız devrimci mücadeleye katılmış olan işçilerin bir bölümü, olayların bu hızlı değişimi karşısında, karşı-devrimin yeni koşulları altında derhal devrimci sosyal-demokrat taktiğin uygulanmasına geçmeyi başaramadı ve –şimdi salt tekrarlandığı takdirde ancak yeni mücadele koşulları altında proletaryanın birleşme sürecini engellemeye uygun olan– açık içsavaş döneminde devrimci olan şiarların basit tekrarında ısrar etti.

Öte yandan bu zor dönemeç zemininde, tavsayan devrimci mücadele, hatta işçilerin bir bölümünde bile ilgisizlik ve kafasızlık atmosferi içinde, işçi örgütlerinin yıkıldığı ve yıkıcı etkiler karşısında direnme gücünün yeterli olmadığı dönemde, işçi sınıfının bir bölümünde genelde politik mücadeleye karşı bir kayıtsızlık ve sosyal-demokrasinin Duma’daki çalışmasına karşı özellikle güçlü bir kayıtsızlık ortaya çıktı.

Proletaryanın bu katmanları içinde böylesi koşullar altında Otzovizm ve Ültimatizm denilen akımlar geçici bir yankı bulabilir.

İşçilerin sıkıntılarıyla açıkça alay etmek olan Üçüncü Duma’nın çalışması, yetersiz sosyal-demokrat eğitimleri dolayısıyla Üçüncü Duma’nın tam da bu faaliyetinin, sosyal-demokratlara, sömürücü sınıfların bu temsilciliğinden, geniş halk kitlelerini otokrasinin ve tüm karşı-devrimci güçlerin gerçek karakteri hakkında ve devrimci mücadelenin zorunluluğu hakkında aydınlatmak için devrimci tarzda yararlanma olanağı sağladığını kavrayacak durumda olmayan bu işçi katmanlarında, Duma’daki temsilcilerimizin geri çağrılması isteğini güçlendiriyor.

İşçilerin bu bölümü arasındaki Otzovist ruh hali, üstüne üstlük, sosyal-demokrat Duma fraksiyonunun, özellikle faaliyetinin ilk yılında işlediği olağanüstü ağır hatalarla da beslendi.

Bu Otzovist ruh halinin, işçilerin sosyalist ve devrimci eğitimini engellediği gerçeğini göz önüne alan Bolşevik fraksiyon, şunları gerekli görür:

a) bu işçi katmanlarına karşı — uzun süreli bir sosyal-demokrat eğitim ve örgütleme çalışması, Otzovizmin ve Ültimatizmin tüm politik verimsizliği hakkında, sosyal-demokrat parlamentarizmin gerçek önemi hakkında ve karşı-devrim döneminde sosyal-demokratlar için Duma kürsüsünün rolü hakkında sistemli ve ısrarlı bir aydınlatma;

b) sosyal-demokrat Duma fraksiyonuna ve genelde Duma’da çalışmaya karşı — Duma fraksiyonu ile ileri işçiler arasında sıkı bir bağın kurulması, Duma fraksiyonunun çok yönlü desteklenmesi ve örgütlü kontrolü, aynı zamanda tüm Parti tarafından, hatalarının açıkça tartışılması da dahil, onun üzerinde baskı uygulanması; bir Parti organı olarak fraksiyonun faaliyetinin Parti tarafından yönetiminin gerçekten hayata geçirilmesi ve genel olarak son genel Parti Konferansı'nda bu konuda alınan kararların Bolşevikler tarafından fiilen uygulanması, çünkü yalnızca işçi çevrelerinin sosyal-demokrat Duma fraksiyonunun faaliyetine karşı dikkatinin keskinleştirilmesi ve işçi çevrelerinin sosyal-demokrasinin Duma’daki faaliyetine örgütlü katılımı, Duma fraksiyonumuzun taktiğini gerçekten hizaya getirmeye uygundur;

c) Partinin sağ kanadına karşı — Duma fraksiyonunu Parti düşmanı bir yola yönelten ve dolayısıyla işçilerin öncüsüne yabancılaştıran bu kanada karşı, sistemli, uzlaşmaz bir mücadele ve Parti için zararlı bu taktiğin yüzünün açığa çıkarılması.

*

Burjuva-demokratik devrim sürecinde, salt proleter programından dolayı değil, bilakis öncelikle, demokrasi için kuşkuya yer bırakmayan enerjik mücadelesinden dolayı cezbedilmiş olan ve proletarya partisinin devrimci-demokratik şiarlarını, sosyalist proletaryanın tüm kapsamıyla tüm mücadelesi ile bağıntısından bağımsız devralan bir dizi unsur Partimize katılmıştır.

Proleter bakış açısı yeterince içlerine işlememiş bu tür unsurlar, Bolşevik fraksiyonumuzun saflarında da görüldü. Zor zamanlarda bu unsurlar, yetersiz sosyal-demokrat dayanıklılıklarını gittikçe daha güçlü gösteriyor, devrimci sosyal-demokrat taktiğin esaslarıyla gittikçe daha şiddetli bir çelişkiye düşüyor ve böylece son yılda Otzovizm ve Ültimatizm teorisini sağlam kalıplara sokmaya çalışan bir yönelim oluşturuyor, gerçekte ise sadece, sosyal-demokrat parlamentarizm ve Duma’da sosyal-demokrat çalışma konusunda yanlış düşünceleri prensip düzeyine yükseltiyor ve çoğu kez güçlendiriyorlar.

Otzovist ruh halini tüm bir Otzovist politika sistemi haline getirme çabaları, aslında, bir yandan politik kayıtsızlığın ve öte yandan anarşist hataların ideolojisini ifade eden bir teoriye yol açıyor. Tüm devrimci söylemine rağmen, Otzovizm ve Ültimatizm teorisi, gerçekte önemli oranda, bizzat Devlet Duması’nın, halkın şu ya da bu yakıcı talebini tatmin edebileceği umuduyla bağıntılı olan anayasa hayallerinin öteki yüzüdür; özünde bu teori, proleter ideolojinin yerine küçükburjuva eğilimleri koyuyor.

Ültimatizm (yani Üçüncü Duma kürsüsünden yararlanmayı prensip olarak reddeden ya da bu görevin yerine getirilmesini reddedişini pratik düşüncelerle haklı çıkarmaya çalışan ve sosyal-demokrat Duma fraksiyonunu geri çağırma çabası içinde, Duma fraksiyonunu eğitmek ve yola getirmek için uzun süreli çalışma yerine bir ültimatom vermeyi koyan akım) da, sosyal-demokrat çalışmaya en az açık Otzovizm kadar zarar vermektedir. Politik olarak Ültimatizm, şu anda Otzovizmden hiçbir noktada ayrılmaz ve Otzovizminin gizlenmiş karakterinden dolayı sadece daha da büyük karışıklık ve şaşkınlık yaratır. Ültimatizmin, kendi taktiğiyle, fraksiyonumuzun devrimin belirli bir anında uyguladığı boykot taktiği arasında dolaysız bir bağ kurma çabaları, sadece, Partimizin muazzam çoğunluğu tarafından kesinlikle doğru uygulanan Buligin Duması’nı ve Birinci Devlet Duması’nı boykotun gerçek anlamını ve karakterini çarpıtır. Otzovizmin ve Ültimatizmin, devrimin şu ya da bu anında temsili organları boykot uygulamasının kimi örneklerinden, karşı-devrim döneminde de Bolşevizmin taktiğini karakterize eden bir özellik olarak bir boykot çizgisi çıkarma çabaları, bu akımların aslında, devrimin o anki gelişme aşamasından bağımsız olarak, devrimci bir yükselişin var olup olmadığından bağımsız olarak toptancı bir şekilde bütün temsili organlara katılımı vaaz eden Menşevizmin sadece öteki yüzü olduklarını gösterir.

Otzovizm ve Ültimatizmin, teorilerini ilkesel olarak gerekçelendirmek için şimdiye kadar yaptıkları tüm girişimler, kaçınılmaz olarak devrimci Marksizmin esaslarının yadsınmasına yol açıyor. Öngördükleri taktik, uluslararası sosyal-demokrasinin sol kanadının mevcut Rus koşullarına uydurulmuş taktiğiyle tam bir kopuşa yol açıyor, çünkü anarşist sapmalara yol veriyor.

Otzovist-Ültimatist ajitasyon, işçi hareketine ve sosyal-demokrat faaliyete şimdiden kuşku götürmez zararlar vermeye başladı. Sürdürülmesi halinde Parti birliği için bir tehlike haline gelebilir, evet hatta bu ajitasyon şimdiden, Otzovistlerin Sosyal-Devrimcilerle (St. Peters burg’da)[14], Partimizin Duma temsilciliğine destek vermeme amacıyla birleşmesi ve aşikâr sendikalistlerle birlikte alenen tekrar tekrar işçilerin önüne çıkması gibi kötü ürünler vermiştir.

Bütün bunlar karşısında “Proletari”nin genişletilmiş yazı kurulu, RSDİP içinde belirli bir akım olarak Bolşevizmin, Otzovizmle ve Ültimatizmle hiçbir ortak yanı olmadığını ve Bolşevik fraksiyonun, devrimci Marksizm yolundan bu sapmalara karşı en şiddetli mücadeleyi yürütmek zorunda olduğunu açıklar.

30 "Proletari" Gaz. Genişletilmiş Yazı Kurulu Konferansı'nın Kararları
Blogger tarafından desteklenmektedir.