Header Ads

Header ADS

Parti Tarihi Bölüm - 4 -5 - (1908 - 1912)

5 - 1912 PRAG PARTİ KONFERANSI. BOLŞEVİKLERİN BAĞIMSIZ BİR MARKSİST PARTİ KURMASI.


Tasfiyeciler ve OtzovistIerle mücadele ve TroçkistIerle mücadele, Bolşeviklerin önüne, bütün Bolşevikleri bir Parti halinde birleştirme ve onlardan bağımsız bir Bolşevik Parti kurma acil zorunluluğunu koydu. Bu, yalnız işçi sınıfını bölen parti içindeki oportünist akımlara son vermek için değil, aynı zamanda işçi sınıfının güçlerini toplama ve işçi sınıfını devrimin yeniden yükselişi için hazırlama işini tamamlamak bakımından da mutlaka gerekliydi.

Ama bu görevi yerine getirmek için, herşeyden önce, Partiyi oportünistlerden, Menşeviklerden temizlemek gerekiyordu.

Şimdi artık hiçbir Bolşevik, Bolşeviklerin Menşeviklerle bir parti içinde kalmaya devam etmesinin düşünülemeyecek hale gelmiş olduğundan kuşku duymuyordu. Stolypin gericiliği döneminde Menşeviklerin haince tutumları, proletarya partisini tasfiye edip yeni, reformist bir parti kurma çabaları, onlardan kopmayı kaçınılmaz kılıyordu. Menşeviklerle aynı partide kaldıkları sürece Bolşevikler, şu ya da bu şekilde Menşeviklerin davranışlarının ahlaki sorumluluğunu üstlenmiş oluyorlardı. Ama kendileri Partiye ve işçi sınıfına ihanet etmek istemedikleri müddetçe, Bolşevikler, Menşeviklerin açık ihanetlerinin ahlaki sorumluluğunu üstlenemezlerdi. Menşeviklerle bir parti çerçevesi içinde birlik, bu şekilde, işçi sınıfına ve onun Partisine ihanet karakterine bürünmeye başlıyordu. Bu nedenle Menşeviklerle fiili kopmayı sonuna kadar götürmek, resmen örgütsel kopuşa kadar götürmek ve Menşevikleri Partiden atmak gerekiyordu.

Yekpare bir programa, yekpare bir taktiğe, yekpare bir sınıf örgütüne sahip proletaryanın devrimci partisini restore etmek ancak bu yolla mümkün olabilirdi.

Menşeviklerin yıktığı gerçek (sadece biçimsel değil) parti birliğini restore etmek ancak bu yolla mümkün olabilirdi.

Bu görevi, Bolşeviklerin hazırlığına giriştikleri VI. Genel Parti Konferansı yerine getirecekti.

Ama bu görev, meselenin sadece bir yanıydı. Menşeviklerin resmen ayrılmak ve Bolşevikler olarak ayrı bir parti kurmak elbette çok önemli bir siyasi görevdi. Ama Bolşeviklerin önünde, daha da önemli bir başka görev duruyordu.

Görev sadece Menşeviklerden ayrılmak ve ayrı bir parti kurmak değil, bilakis herşeyden önce, Menşeviklerden ayrılarak yeni bir parti yaratmak, Batının alışılagelmiş sosyal-demokrat partilerinden  farklı, oportünist unsurlardan özgür, iktidar uğruna mücadelede proletaryaya önderlik edebilecek yeni tipte bir parti yaratmaktı.

Bolşeviklere karşı mücadelede, nüans farkı olmaksızın, Akselrod ve Martinov'dan, Martov ve Troçki'ye kadar bütün Menşevikler, hep Batı Avrupa sosyal-demokratlarının cephaneliğinden ödünç alınmış silahları kullandılar. Rusya'da tıpkı -sözgelimi- Alman ya da Fransız sosyal-demokrat partisi gibi bir parti olmasını istiyorlardı. Bolşeviklere karşı mücadele etmelerinin nedeni, tam da onlarda yeni, alışılmadık, Batı sosyal-demokrasisinden farklı birşey sezdikleri içindi. Peki, o sıralar Batı'nın sosyal-demokrat partileri neyi temsil ediyorlardı? Bu partiler, Marksist ve oportünist unsurların, devrimin dostları ve düşmanlarının, parti ilkesini destekleyenlerle ona karşı olanların bir karışımı, bir çorbasıydı - ve giderek birinciler ikincilerle ideolojik olarak uzlaşıyorlar, giderek birinciler ikincilere fiilen boyun eğer hale geliyorlardı. Oportünistlerle, devrim hainleriyle uzlaşma - ne uğruna?, diye sordu Bolşevikler; Batı Avrupa sosyal-demokratlarına. “Partide barış”, “birlik” uğruna- diye yanıtladılar onlar Bolşevikleri. Kiminle birlik, oportünistlerle mi? Evet, diye yanıtladılar, oportünistlerle. Böyle partilerin devrimci partiler olamayacakları apaçık ortadaydı.

Bolşevikler, Engels'in ölümünden sonra Batı Avrupa sosyal-demokrat partilerinin, sosyal devrim partilerinden,”sosyal reform” partilerine yozlaşmaya başladığını, ve bu partilerin her birinin, örgüt olarak, önder bir güç olmaktan çıkıp kendi parlamento grubunun bir uzantısı haline geldiğini görmezden gelemezlerdi.

Bolşevikler, böyle bir partinin proletaryaya hiçbir yararı dokunmayacağını, böyle bir partinin işçi sınıfını devrime götüremeyeceğini bilmezden gelemezlerdi.

Bolşevikler, proletaryanın böyle bir partiye değil, başka, yeni, -gerçekten Marksist bir partiye, oportünistler karşısında uzlaşmaz ve burjuvazi karşısında devrimci, sımsıkı kenetlenmiş ve monolitik bir partiye, bir sosyal devrim partisine, bir proletarya diktatörlüğü partisine ihtiyacı olduğunu bilmezden gelemezlerdi.

Bolşeviklerin istediği işte tam da böyle bir parti, yeni bir partiydi. Ve Bolşevikler böyle bir parti inşa etmek için çalıştılar. “Ekonomistler”le, Menşeviklerle, Troçkistlerle, Otzovistlerle ve ampiriokritiklere varana kadar idealistlerin her türüyle mücadelenin tüm tarihi, tam da böyle bir partinin inşası tarihiydi. Bolşevikler, gerçekten devrimci bir Marksist partiye sahip olmak isteyen herkese örnek olacak yeni bir parti, bir Bolşevik parti yaratmak istiyorlardı. Bolşevikler, ta eski “Iskra” zamanından beri böyle bir partinin inşası için çalışmışlardı. İnatla, yılmadan çalışmışlardı bu uğurda, herşeye rağmen. Bu hazırlık çalışmasında en önemli ve tayin edici rolü, Lenin'in “Ne Yapmalı?”, “İki Taktik” vb. eserleri oynadı. Lenin'in “Ne Yapmalı?” kitabı, böyle bir partinin ideolojik hazırlığı oldu. Lenin'in “Bir Adım İleri, iki Adım Geri” kitabı, böyle bir partinin örgütsel hazırlığı oldu. Lenin'in “Demokratik Devrimde Sosyal-Demokrasinin İki Taktiği” kitabı, böyle bir partinin siyasi hazırlığı oldu. Ve son olarak Lenin'in “Materyalizm ve Ampiriokritisizm” kitabı, böyle bir partinin teorik hazırlığı oldu.

Tarihte bugüne kadar asla, bir parti kurmak için kendini Bolşevik grup gibi mükemmel şekilde hazırlamış bir tek siyasi grup olmadığı rahatlıkla söylenebilir.

Bu koşullar altında, Bolşeviklerin bir parti kurması tamamen olgunlaşmış ve hazır bir meseleydi.

VI. Parti Konferansı'nın görevi, Menşevikleri ihraç etme ve yeni Partiyi, Bolşevik Partiyi kurma edimiyle bu meseleyi taçlandırmaktı.
VI. Tüm-Rusya Parti Konferansı, ocak 1912'de Prag'da yapıldı. Bu Konferansta 20'den fazla Parti örgütü temsil edildi. Bu yüzden Konferans, doğrusu, bir parti Kongresinin önemine sahipti.

Konferansın, Partinin yıkılmış olan merkezi aygıtının yenilendiğini ve bir Merkez Komitesinin kurulduğunu açıklayan bildirisinde, gericilik döneminin, Rusya Sosyal-Demokrasisinin kelimenin asıl anlamıyla belirli bir örgüt olarak biçimlendiğinden bu yana geçirdiği en zor dönem olduğu anlatılıyordu. Her türlü takibata, dıştan gelen sert darbelere, Parti içinde oportünistlerin ihanet ve yalpalamalarına rağmen, proletarya partisi, bayrağını ve örgütünü korumuştu.

Rus Sosyal-Demokrasisinin sadece bayrağı, programı ve devrimci gelenekleri değil, baskıların engellediği ve zayıflattığı, ama bir türlü tamamen yıkamadığı örgütü de yaşamaya devam etti”, diyordu Konferans bildirisi.

Konferans, Rusya'da işçi sınıf hareketinin yeni bir yükselişinin ilk işaretlerini ve parti çalışmasının canlandığını saptadı.

Yerel örgütlerden gelen raporlar temelinde Konferans, “her yerde sosyal demokrat işçiler arasında illegal sosyal-demokratik yerel örgütleri ve grupları güçlendirmek amacıyla enerjik bir çalışmanın yürütüldüğünü” tespit etti.

Konferans, geri çekilme dönemindeki Bolşevik taktiğin en önemli kuralının -illegal çalışmayı, çeşitli legal işçi dernekleri ve sendikaları içindeki legal çalışmayla birleştirme- yerel örgütlerce her yerde kabul edildiğini saptadı.

Prag Konferansı, Bolşevik bir Parti Merkez Komitesi seçti. Bu Merkez Komitesine Lenin, Stalin, Orkonikidze, Sverdlov, Spandaryan ve diğerleri seçildi. Stalin ve Sverdlov yoldaşlar, o sırada sürgünde oldukları için, gıyaplarında Merkez Komitesine seçildiler. Merkez Komitesine seçilen yedek üyeler arasında Kalinin yoldaş da vardı.

Stalin yoldaşın başkanlığında, Rusya'daki devrimci çalışmanın pratik yönetimi için bir merkez (Merkez Komitesi Rusya Bürosu) kuruldu. Merkez Komitesi Rusya Bürosu'na, Stalin yoldaşın dışında, Y. Sverdlov, S. Spandaryan,
S. Orkonikidze, M. Kalinin yoldaşlar mensuptu.

Prag Konferansı, Bolşeviklerin oportünizme karşı tüm mücadelesinin bir bilançosunu çıkardı ve Menşevikleri Partiden uzaklaştıra kararı aldı.

Prag Konferansı, Menşeviklerin Partiden ihracından sonra, bağımsız varlık sürdüren bir Parti olarak Bolşevik Partiyi teşekkül etti.

Bolşevikler, Menşeviklerin ideolojik ve örgütsel bozgununu sonuna kadar götürüp onları Partiden uzaklaştırarak, Partinin, RSDİP'nin emektar bayrağını korudular. Bu nedenle Bolşevik Parti 1918'e kadar, -parantez içinde “Bolşevik” ekiyle- kendisine Rusya Sosyal-Demokrat İşçi Partisi adını vermeye devam etti. Prag Konferansı'nın sonuçları üzerine Lenin, 1912 başlarında Gorki'ye şunları yazıyordu:

Tasfiyeci ayak takımına rağmen, sonunda Partiyi ve onun Merkez Komitesini yeniden kurmayı başardık. Umarım siz de buna bizim kadar sevinirsiniz:.” (Lenin, Tüm Eserler, cilt XXX, s. 19, Rusça.)

Prag Konferansı'nın önemini değerlendirirken, Stalin yoldaş şöyle diyordu:

Bu Konferans, Partimizin tarihinde en büyük öneme sahipti, çünkü Bolşevikler ve Menşevikler arasına bir ayrım çizgisi çekti ve ülkedeki bütün Bolşevik örgütleri yekpare Bolşevik Parti içinde birleştirdi.” (SBKP (8) XV. Parti Kongresi Stenografik Tutanağı, s. 361-362, Rusça.)

Menşeviklerin atılması ve Bolşeviklerin bağımsız bir parti halinde teşekkülünden sonra, Bolşevik Partisi daha da perçinlendi ve güçlendi.Parti, saflarını oportünist unsurlardan arındırarak güçlenir - bu, II. Enternasyonal'in sosyal-demokrat partilerinden temelli farklı yeni tipte bir parti olarak Bolşevik Partinin şiarlarından biridir. II. Enternasyonal partileri, kendilerine lafta Marksist dedikleri halde, gerçekte Marksizm düşmanlarına, yeminli oportünistlere saflarında müsamaha ettiler ve onlara II. Enternasyonal'i yozlaştırıp yıkma olanağı verdiler. Bolşevikler ise oportünistlere karşı uzlaşmaz bir mücadele verdiler, proletarya partisini oportünizmin pisliğinden arındırdılar ve yeni tipte bir partiyi, Leninist partiyi, daha sonra proletarya diktatörlüğünü mücadeleyle kazanacak olan partiyi yaratmayı başardılar.

Eğer oportünistler proletarya partisinin saflarında kalsaydı, Bolşevik Parti düz yola çıkıp proletaryaya önderlik edemez, iktidarı ele geçirip proletarya diktatörlüğünü örgütleyemez, iç savaştan zaferle çıkıp  sosyalizmi inşa edemezdi.

Prag Konferansı, kararlarında, Partinin güncel siyasi baş şiarları olarak bir asgari program ortaya koydu: demokratik cumhuriyet, 8 saatlik işgünü, çiftlik sahiplerinin tüm topraklarına el konulması.

Bolşevikler, IV. Devlet Duması için seçim kampanyalarını, işte bu devrimci şiarlar altında yürüttüler.

İşçi sınıfı kitlelerinin devrimci hareketinin 1912-1914 yıllarındaki yeni yükselişi bu şiarlar altında cereyan etti.

KISA ÖZET


1908-1912 yılları, devrimci çalışma için olağanüstü güç bir dönemdi. Devrimin yenilgisinden sonra, devrimci hareketin gerilediği ve kitlelerin yorulduğu koşullarda, Bolşevikler taktiklerini değiştirdiler, Çarlığa karşı doğrudan mücadeleden, dolaylı mücadele yöntemlerine geçtiler. Stolypin gericiliğinin ağır koşullarından, Bolşevikler, kitlelerle bağı korumak için (sigorta sandıkları ve sendikalardan, Duma kürsüsüne kadar) en küçük legal olanaktan bile yararlandılar. Bolşevikler, devrimci hareketin yeni bir yükselişi için, yorulmak
bilmeksizin güç topladılar.

Devrimin yenilgisinin getirdiği, muhalif akımların çözülmesi, devrimden soğuma, Partiyi terkeden aydınların (Bogdanov, Bazarov ve diğerleri) Partinin teorik temellerini revize etme çabalarının artması gibi zor şartlarda Bolşevikler, parti içinde Parti bayrağını dürmeyen, Parti programına sadık kalan ve Marksist teori “eleştirmen”lerinin saldırılarını geri püskürten (Lenin'in “Materyalizm ve Ampirio-Kritisizm”i) biricik güç oldular. Marksist-Leninist ideolojik sağlamlık, devrimin perspektiflerini kavramış olmak, Lenin'in çevresinde toplanan Bolşeviklerin önder çekirdeğinin, Partiyi ve onun devrimci ilkelerini korumasına yardım etti. “Bizim kaya gibi sağlam olduğumuzu boşuna söylemezler”, diyordu Lenin, Bolşevikler için.

Bu dönemde Menşevikler devrime gittikçe sırt çevirdiler. Tasfiyeciler haline geldiler, proletaryanın illegal, devrimci partisinin tasfiyesini, feshedilmesini talep ettiler, gittikçe daha açık biçimde Parti programından ve Partinin devrimci görev ve şiarlarından vazgeçtiler, ve işçilerin “Stolypin işçi Partisi” adını taktıkları kendi reformist partilerini örgütlemeye çalıştılar. Troçki Tasfiyecileri destekledi ve bunu yaparken yüzünü sahtekarca “Partinin birliği” şiarıyla maskeledi -aslında bu, Tasfiyecilerle birlik anlamına geliyordu.

Öte yandan, Çarlığa karşı mücadelede yeni yollara, dolaylı mücadele yöntemlerine başvurma zorunluluğunu anlamayan bazı Bolşevikler, legal olanaklardan yararlanmayı bırakmayı ve Devlet Duması'ndaki işçi temsilcilerinin geri çağrılmasını talep ettiler. Otzovistler, Partiyi kitlelerden kopmaya sürüklüyor ve devrimin yeni bir yükselişi için güç toplamayı köstekliyorlardı. ”Sol” lafazanlığın ardına gizlenen Otzovistler de, tıpkı Tasfiyeciler gibi, aslında devrimci mücadeleden vazgeçtiler.

Tasfiyeciler ve Otzovistler, Lenin'e karşı ortak bir blokta, Troçki tarafından örgütlenen Ağustos Bloku'nda birleştiler.

Tasfiyecilere ve Otzovistlere karşı mücadele içinde, Ağustos Bloku'na karşı mücadele içinde Bolşevikler üstünlüğü ele geçirdiler ve illegal proletarya partisini başarıyla savundular.

Bu dönemin en önemli olayı, RSDİP Prag Konferansıydı (Ocak 1912). Bu Konferansta, Menşevikler Partiden kovuldu ve Bolşeviklerle Menşeviklerin aynı parti içindeki biçimsel birliğine ebediyen son verildi. Bolşevikler, siyasi bir grup olmaktan çıkıp, kendilerini bağımsız Rusya Sosyal-Demokrat İşçi Partisi (Bolşevik) olarak teşekkül ettiler. Prag Konferansı, yeni tipte bir partinin Leninizmin partisinin, Bolşevik Partinin temelini attı.

Prag Konferansı tarafından gerçekleştirilen, proletarya partisi saflarının oportünistlerden, Menşeviklerden arındırılması, Partinin ve devrimin daha sonraki gelişmesi için büyük, tayin edici öneme sahip oldu. Eğer Bolşevikler, işçi davası hainlerini, Menşevik uzlaşmacıları Partiden çıkarmasalardı, proletarya partisi 1917'de kitleleri proletarya diktatörlüğünün kazanılması mücadelesine götüremezdi.

Parti tarihi 3 üncü bölüm

Parti Tarihi Beşinci Bölüm
Blogger tarafından desteklenmektedir.