Header Ads

Header ADS

MARKSİZM-LENİNİZMİN SAVUNULMASI TÜM GERÇEK DEVRİMCİLER İÇİN BÜYÜK BİR GÖREVDİR

Enver Hoja

Bugünkü uluslararası durum karışıktır; kapitalist ve revizyonist ülkelerdeki bunalım derinleşmekte, süper devletlerin saldırgan siyaseti, halkların özgürlük ve bağımsızlığı için, genel barış için günden güne yeni ve daha büyük tehlikeler yaratmaktadır. Burjuva teoriler ve Kruşçevci, Titocu «Avrupa komünisti» revizyonist teoriler ve onlarla birlikte Çin teorileri de emperyalizmin ve modern re- vizyonizmin, sosyalizmi yıkmak ve devrimi boğmak amacını güden büyük stratejik planının bir parçasıdır.

Bu koşullar altında, partimizin ve tüm gerçek Mark- sist-Leninistlerin önünde duran temel bir görev, Marksizm-Leninizmi ve proleter enternasyonalizminin ilkelerini savunmak ve dünyamızın büyük sorunları karşısında tutarlı devrimci bir tavır takınmaktır.

Haklı mücadelemiz, halkların ve ilerici insanların devrim, sosyalizm ve halkların kurtuluşu davasının zaferine inançlarını pekiştirmelidir. Partimiz doğru yoldadır ve zafere ulaşacaktır; çünkü devrimciler ve dünya halkları onun yanındadırlar; çünkü Marksist-Leninist gerçek onun yanındadır.

Tüm dünyadaki Marksist-Leninistler ve devrimciler, Arnavutluk Emek Partisi’nin, diğerlerinin saldırdığı Mark- sizm-Leninizmi savunduğunu; çeşitli revizyonistler, proleter enternasyonalizmi ilkelerini geminin bordasından aşağı atarken, onun bu ilkeleri savunduğunu çok iyi görüyorlar. Onlar, Arnavutluk Emek Partisi’nin davranışlarında yalnızca kendi ülkesinin çıkarlarından hareket etmediği- ğini, tersine tüm proletaryanın çok önemli, ortak ve değerli çıkarlarını yani, gerçek sosyalizmin çıkarlarını, dünyayı devrimci bir biçimde dönüştürmek için Marksizm-Leninizme dayanan ve onun önderliğinde yürüyen herkesin çıkarlarını dile getirdiğini ve savunduğunu görüyorlar.

Aynı zamanda, Çin’in, hem Amerikan emperyalizmi ile hem de Sovyet sosyal-emperyalizmi ile ilişkilerinde izlediği siyasetin her yerde, özellikle üçüncü dünya denen ülklerde kuşku, hoşnutsuzluk ve sürekli eleştiri yarattığını görüyoruz. Bunun böyle olması doğaldır; çünkü bu ülkelerdeki namuslu insanlar, Çin siyasetinin doğru bir siyaset olmadığını; bunun, onları ezen bir emperyalizmi destekleyen bir siyaset olduğunu; Çinli yöneticilerin pek çok öğüdünün onların davranışlarına ve somut gerçeklere uymadığını görüyorlar. Halklar, Çin’in kendi çıkarlarını tehdit eden sosyal-emperyalist bir siyaset güttüğünü görüyorlar.

Partimiz de bu konuda alçak gönüllülükle kendi payına düşeni yapmaktadır. Halklar Partimize güveniyorlar; çünkü o gerçeği söylüyor ve gerçek, Arnavutluk’ta somut olarak uygulanan Marksist-Leninist teoriden kaynaklanmaktadır. Ülkemizin gelişmesi, kurtuluş savaşı, geçmişteki toplumsal, ekonomik, siyasal ve manevi durumu, içteki zalimlerin ve dıştaki emperyalist zalimlerin geçmişte baskısına uğramış olan ya da halen bu baskı altında acı çeken dünyanın pek çok ülkesinin durumuna benzemektedir. Partimizin, halkın iktidarı ele geçirmesinde, proletarya diktatörlüğünün kurulmasında ve sosyalizmin inşasında kazandığı deneyler bu halklar için somut bir örnek ve yardımdır. Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti’nde elde edilmiş olan zafer ve başarıların temelleri, Arnavutluk Emek Partisi’ne esin kaynağı olan ve onun tarafından pratiğe geçirilen Marksist-Leninist teoride yatmaktadır.

Uşaklar ve aşırı-gericilerden başka hiç kimse, Çin’in iflas etmiş olan «üç dünya» teorisini doğrudan doğruya sa- vunmamaktadır. Çinlilerin Amerikan emperyalizmiyle yakınlaşma siyaseti, kimsenin görmek istemediği emperyalist savaş hayaletini hortlatıyor; kimsenin katlanamayacağı sömürgeci ve yeni-sömürgeci karanlığı yoğunlaştırıyor; herkesin kurtulmak istediği kapitalist sömürüyü destekliyor.

Arnavutluk Emek Partisi eskiden olduğu gibi şimdi de, Marksist-Leninist düşüncelerin saflığının korunması için kararlılıkla mücadele etti ediyor ve her zaman ka- rarlıllıkla mücadele edecektir. Arnavutluk Emek Partisi bu- düşünceleri çarpıtmaya ve burjuva, revizyonist ve karşı- devrimci düşünceler ile değiştirmeye çalışan herkese karşıdır ve her zaman karşı olacaktır. Partimiz proletarya partisidir, Marksist-Leninist bir partidir, dünya devrimine faal olarak katılan bir partidir ve şimdiye kadar olduğu gibi bundan böyle de dünya devriminin zaferi uğruna her özveriyi yapmaya kararlıdır. Dünya üzerinde, partimizi tam anlamıyla enternasyonalist, şan ve onurla dolu bu yoldan saptırabilecek hiçbir güç yoktur; dünyadaki hiçbir güç onu korkutamaz ve ona boyun eğdiremez. Partimiz, oportünizmin hiçbir biçimi ile, Marksizm-Leninizmden sapmanın hiçbir biçimi ile ve Marksizm-Leninizmin hiçbir çarpıtılması ile uzlaşmayacaktır. O, revizyonizmin tüm diğer görünümlerine karşı olduğu gibi, Çin revizyonizmine karşı da aynı kararlılıkla mücadele edecektir.

Partimiz Marksist-Leninist bir partidir ve tam da böyle bir parti olduğumuz için, gerçekleri açıkça söylemekten kaçınmamalıyız. Tıpkı ülkemiz gibi, Partimiz de üye sayısına bakılırsa küçük bir partidir; ama o, birçok mücadele içinde çelikleşmiş bir partidir. Marksizm-Leninizmin, devrimin ve sosyalizmin saflığını koruma sözkonusu olduğunda Partimiz, her zaman sorunları açıkça dile getirme cesaretini göstermiştir. Çin revizyonizmine karşı mücadelemizin haklı ve gerekli olduğunu gerçekler göstermiştir; bu nedenle bu mücadele gerçek Marksist-Lenlnist- ler ve devrimciler tarafından onaylanıyor ve destekleniyor.

Partimiz gibi gerçekten devrimci bir parti ilkeli tavırlardan hiçbir şekilde vazgeçmez. Başkaları, Partimizin erdemi olan cesareti kendini beğenmişlik sıfatıyla damgalıyorlar diye, biz geri çekilmeyeceğiz. Parti, üyelerine kendini beğenmişliği öğretmedi; tersine onlara, her zaman kararlı ve haklı olmayı, sınıf düşmanlarına karşı katı olmayı öğretti. Bu sorunlarda, partinin büyük ya da küçük olması tartışma konusu olamaz.

Komünistler, gerçek devrimciler, Marksist-Leninistler dünyadaki durumun bugünkü gelişimini doğru biçimde kavramak zorundadırlar. Bu gelişme bir klişeye uymuyor. Eğer Marks, Engels, Lenin ve Stalin’in öğretileri, dünya proletaryasının devrimci mücadele deneyleri, her gerçek Marksist-Leninist partinin deneyi, gerektiği gibi incelenir, kavranır ve özümlenirse, o zaman durumun gelişmesi doğru bir biçimde kavranır ve devrime çok güçlü destek sağlanır.

Biz Arnavutluk komünistleri, Marksizm-Leninizmi özümlemenin mutlaka gerekli olduğunu çok iyi kavramak zorundayız. Hiçbir zaman, kapitalist-revizyonist kuşatmayı ve bize uygulanan baskıyı küçümsememeliyiz. Bu sorunların kavranmasında yeterli olduğumuzu düşünmemeli ve bizi kuşatan düşmanlara karşı da yürütmek zorunda olduğumuz gerçek mücadelede kendini beğenmişliğe kapılmamalıyız.

Devrim, havaya uçurmak zorunda olduğu kayalara çarptı ve çarpıyor. O, bu kayalardan bazılarını doğrudan doğruya havaya uçurmak, diğerlerini küçük küçük parçalar halinde kırmak ve bazılarına da, yanından dolaşıp arkasına geçtikten sonra kesin darbeyi indirmek zorundadır. Bu, devrimin strateji ve taktiğini kavramak demektir. Devrimin zafer kazanacağına güveni sağlamak için, geniş halk kitlelerini örgütlemek, proletaryaya gerçek Marksist-Le- ninist partisi tarafından sarsılmaz biçimde yönetileceği bilincini vermek esastır; çünkü aksi halde maceracı eylemlere girilebilir, devrim davası tehlikeye düşürülebilir. Komünistler ve ezilen halk kitleleri, emperyalizmin ve dünya kapitalizminin kitleleri ezmede, karşı devrimi örgütlemede büyük bir deneye sahip olduklarını bilmek zorundadırlar. Bu nedenle düşmanın taktikleri ve stratejisi de kav- ranmalı ve bunların üstesinden gelinmelidir; çünkü ideolojimiz, siyasetimiz, stratejimiz ve taktiklerimiz haklı bir davaya, komünizm davasına hizmet ettikleri için, tüm düşmanlardan daha güdüdürler.

Günümüzde, dünyadaki tüm Marksist-Leninist partiler gibi Partimiz de, Çin revizyonizmine karşı mücadeleye özel bir önem veriyor. Bu önemle ve dikkatle eğilmemiz gereken bir sorundur; ancak bu, onunla uğraşırken, modern revizyonizmin çok tehlikeli türleri olan Sovyet revizyoniz- mini, Tito revizyonizmini ya da «Avrupa komünizmi»ni unutmamız anlamına gelmemelidir. Tüm bu anti-Marksist akımlar, yürüttükleri mücadelede biçimsel farklılıklar hesaba katılmazsa, taktiklerine ve stratejilerine ilişkin olarak aynı yolda yürümektedirler, amaçları aynıdır, aynı mücadeleyi yürütürler.

İşte, tüm bu nedenlerden dolayı, hem Amerikan emperyalizmine ve tüm uluslararası gerici kapitalist burjuvaziye karşı yürütmek zorunda olduğumuz mücadeleye, hem de Sovyet revizyonizmine, Yugoslav revizyonizmine, Çin revizyonizmine vb. karşı mücadeleye dikkat etmeliyiz. Bu düşmanların tümü aralarında var olan çelişkilere rağmen, tek bir ip ile birbirlerine bağlıdırlar: Devrime karşı, Marksist-Leninist partilere karşı, onların birliğine karşı, proletaryanın ve tüm emekçi kitlelerin devrime atılma yolunda genel çapta örgütlenmesine karşı mücadele.

Modern revizyonizme karşı, özellikle de Sovyet reviz- yonizmine, Tito revizyonizmine ve Çin revizyonizmine karşı mücadele kolay bir iş değildir. Tersine bu mücadele, çetin bir mücadeledir ve uzun sürecektir. Bu mücadeleyi başarıyla yürütmek, zafer üstüne zafer kazanmak için, ülkemizin komünistleri, kadroları, aydınları ve tüm emekçi kitleleri Marks, Engels, Lenin ve Stalin’in ideolojisi ile yoğ- rulmalı ve Partimizin modern revizyonizme karşı mücadelede kazandığı zengin deneyleri de incelemelidirler. Biz ancak böylece, bu büyük düşman ormanındaki dikenlerden zarar görmeden engelleri aşacak durumda olabiliriz.

Emekçi Partimiz her zaman olduğu gibi, doğru Marksist-Leninist çizgide açık, kararlı ve cesur tutumlarını korumalıdır. Partimizin bu çizgisi, Amerikan emperyalizminin, Sovyet sosyal-emperyalizminin olduğu gibi Çin sosyal emperyalizminin de teşhir edilmesine ve onlara karşı acımasız mücadelenin başarı ile gelişmesine yardımcı olacaktır.

Partimizin ve dünyadaki tüm gerçek komünistlerin görevi, Marksist-Leninist teorimizi savunmak ve onu, burjuvazi, modern revizyonistler ve tüm oportünist hainler tarafından uğratıldığı çarpıtmalardan arındırmak için özveriyle mücadele etmektir.

Marksizm-Leninizm muzaffer bir ideolojidir. Onu benimseyenler, onu savunan ve geliştirenler, devrimin şanlı ordusuna; dünyayı değiştirmek, kapitalizmi yıkmak ve yeni dünyayı, sosyalist dünyayı kurmak için proletaryaya ve tüm ezilenlere önderlik eden gerçek komünistlerin şanlı ordusuna; büyük ve yenilmez ordusuna dahildirler.
Blogger tarafından desteklenmektedir.