Header Ads

Header ADS

Kominternde Faşizm Üzerine tartışmalar - 1933 - tarih Çarpıtma kahramanları

SOSYAL-FAŞİST KAÇAKÇILAR VE 
TARİH ÇARPITMA KAHRAMANLARI  ÜZERİNE

"Proleter kurtuluş mücadelesinin dünya cephesinde faşizme karşı mücadele yükseliyor." Almanya’daki faşist dik­ tatörlüğün gelişimi KEYK’in öngörüsünü, yani faşizmin Almanya’yı iktisadi buhrana vp savaşa götüreceğini haklı çıkardı. Kanlı faşist terör uygulanmasına rağmen KPD, faşiz­ me karşı gerçek devrimci mücadele veren tek partidir. Küçük-burjuvazinin geniş yığınlarım ve hatta proletaryanın bir bölümünde ulusal ve sosyal demagoji ile ardına katan faşist diktatörlük, yaklaşan proleter devrime karşı tekelci kapitalizmin celladı rolünü  oynuyor.

Faşistler tarafından kandırılan katmanların hayalleri boşa çıktı, kitlelerin kızgınlığı günbegün artıyor. Ama daha patlamalar yok, belki yarın da olmayacak. KP, önce onu hazırlamalı ve örgütlemelidir. Faşistlerden verdikleri sözleri yerine getirmesini talep eden kitlelere Hitler, ateş açılması emrini vermiştir.

Komünizm faşizme karşıdır. Geniş emekçi  yığınları, onlar arasında sosyal-demokrat işçi yığınları da, yavaş yavaş komünizmin faşizmi yeneceğini anlıyorlar, Versay köleliğine, açlığa, işsizliğe, dayanılmaz sömürüye karşı kurtuluşun, sade­ ce KPD önderliğinde proletaryanın devrimci mücadelesi ile mümkün olduğunu görüyorlar.


"Bu şartlar altında komünist öncünün görevi, kitlelerin kızgınlığını, faşist cellatların  iktidarını  devrimci bir şekilde yık­mak için açık mücadeleye kanalize etmeyi örgütlemek ve yön­ lendirmektir." KEYK’in tespit ettiği gibi, önemli işçi yığınları­ nı peşinden sürükleyen SPD’nin korkunç ihaneti yüzünden KPD, bu mücadeleyi tek başına, bağımsız ele alamaz. Şu ân açık burjuva diktatörlüğüne karşı Alman emekçi yığınların bağımsız, kesin mücadelelerini hazırlayan KPD’nin görevi, şehir ve kır emekçi yığınlarına, sadece şehir ve kır emekçile­ rinin desteğini almış devrimci işçilerin mücadelesinin, "kapi­ talistlerin direnişini kırmaya, halka karşılıksız toprak dağıt­ maya, tam özgürlüğe, açlık  ve  savaş  üzerinde  zafere,  haklı ve sürekli barışa" (Lenin) götürebileceğini açıklamaktır. Bu yüzden KPD ajitasyonunu, faşistler iktidardan gitmeden ve sosyal-demokrasinin maskesi düşürülmeden kitlelerin duru­ munun iyileşmeyeceği, belki daha da kötüleşeceği üzerine kurmalıdır."Sadece devrimin yükselişinden bahsetmek yetmez, kar- şi-devrimin devrimci yıkılışı için 
mücadelenin yolu gösteril­ melidir".

KPD’nin bu görevi muazzam uluslararası bir öneme sahiptir. Son bir yıl, kapitalizmin görece istikrarının sona erdiği şeklindeki KEYK 12. Plenumu görüşünü doğruladı. Gelişmenin çok karışık ve eşitsiz  olması  yüzünden burjuvazi ve onların sosyal-faşist ajanları, savaş konjuktürü ve enflas­  yon temeli üzerinde bazı ülkelerde üretimin artmasını, Almanya’da faşistlerin geçici zaferini kullanıyorlar ve iktisa­ di krizin bittiği, işçi hareketinin yenildiği, dünyada gerici bir dönemin başladığı efsanesiyle proletaryanın devrimci müca­ dele gücünü zayıflatmaya çalışıyorlar. KE tarihinde proletar­ yanın mücadelesinin her kızıştığı dönemde yaptıkları gibi KP’ler içinde oportünizm ve sosyal-faşizmin  "yol  arkadaşla­ rı" ve dönekleri, şimdi de devrimci mücadelenin yükselişi sürecini frenlemek için KE’e hırslı bir  saldırı başlatıyorlar.  Bu dönemde KE’in mücadelesinin anlamı, oportünizmin her türüne karşı,  ilerlemek  için,  mücadele  için,  karşı-saldmya ve işçi sınıfının saldırısına hazırlık için yolu açmaktan oluşuyor­ du. Döneklerin mücadelesinin anlamı ise, işçi sımfı ve onun öncüsüne, sınıf düşmanının iktidarının aşılamazlığını ve ken­ di zayıflığım aşılamaktan oluşuyor.

Komintern’in XII. Plenumu’nda, Almanya’da faşist hareketin gelişmesinden yola çıkarak Komintern’in "geriye doğru gittiği" ve sosyal-demokrasiye karşı taktiğin "gözden geçirilmesi" sonucunu çıkaran Humbert-Droz sağ oportünis­ tinin maskesi dürüldü. XII. Plenum’da, yoldaş Neumann, Remmele vb. savunduğu, yığınların bolşevik tarzda harekete geçirilmesinden, devrimci mücadelelere  hazırlanılmasmdan ve sosyal-demokratlara karşı mücadele edilmesinden vazge­ çilmesini savunan oportünist çizgilerinin maskesi de düşürül­ dü.

KEYK’in XII. Plenumu’ndan bir yıl soma' sınıf zıtlıkla­ rının iyice sertleştiği günümüzde, burjuvazinin sosyal dayana­ ğı dönek sosyal-demokrasi rolünü bugün, uluslararası bolşe- vizme gözü 
dönmüş bir şekilde saldırarak, onu Alman prole­ taryasının yenilmesinde ve gericilik döneminin başlamasında suçlu veya suç ortağı (sosyal-demokrasi’nin yanında) göstere­ rek, KPD’nin yenildiği ve SPD’nin "devrimci sınıf mücadele­ sinde tekrar doğduğu" masalım yayarak yerine  getirmekte­ dir.

Menşevik mülteci Dan "Sosyalist Haberciler” dergisinde kitleleri daha kolay kandırabilmek için "sosyalizmin demok­ ratik yolu”ndan ve "kapitalizmin sosyalizme barışçıl geçişin­ den dönüş yaparak "sosyalizm üzerinden, işçi iktidarı üzerin­ den demokrasiye" sloganına sarılmıştır, gerçekte bu aynı sos- yal-faşist madalyonun diğer yüzüdür.

İşçi iktidarı uğruna kesin savaşlar için gerçek devrimci bir hazırlık yapan ve işçi yığınlarım günlük mücadelelerde faşist diktatörlüğün saldırılarına karşı koruyan KPD, kendi önderliği altında proletaryanın birlik cephesini gerçekten ger­ çekleştirmekte  ve  böylelikle  devrimin  küçük-burjuva mütte-fîklerinin proletarya etrafında toplanmasının en önemli önşartlarmı yaratmaktadır.  KPD’nin  faşizmin  saldırısına SPD gibi bölünmeden, parçalanmadan, duraksamadan topye- kün karşılık vermesi, onun bolşevik olgunlaşmasını göster­ mektedir. KPD, Alman bolşevizminin yenilmez olduğunu ve faşizm ile sosyal-demokrasiye karşı zaferinin durdurulamaz olduğunu ispatlamıştır.

Almanya’da sınıf güçlerinin  bu  yeni  gruplaşması KPD’yi, her türlü sosyal-faşist güruhun maskesini  düşürme­ ye ve kökünü kazımaya zorlamaktadır. Bu güruh bugün parti içinde gizlenirken ve sözde parti kararlarına uyan  sağ  ve  "sol" oportünizmin  tamamen  temizlenmemiş  artıklarım, panik ruh halini, tasfıyedliğini gizlemek için gizlice parti saf­ larına sokmayı denemektedir. 

Dönek Troçki ve onun karşı— devrimci yandaşı Brandler, açıktan "Çin devriminin yenildiği­ ni, Alman proletaryasının parçalandığım, SSCB’nin ciddi ola­ rak zayıfladığım" savunurlarken parti içindeki sosyal-faşist güruh bunu, Komintern kararlarından, Marx ve Lenin’den alıntılar yaparak yerine getiriyor.

KPD MK’si son toplantısında maskesi düşürülen Her­ zen’in; yeni bir sistem oluştuğunu iddia etmesi, iktidar siste­ mi olarak faşizmin, iktidar sistemi olarak demokrasiden baş­ ka birşey olduğunu savunmasından, sosyal-demokrat iddiayı yinelemesinden başka nedir? Sosyalizm sistemi ile kapita­ lizm sisteminin korkunç bir şekilde kapıştığı ortamda yoldaş Herzen, faşistlerin iktidara gelmesiyle "sistemin değiştiği" şeklindeki sosyal-demokrat efsaneyi tekrarlamakta ve faşist­ lerle sosyal-demokratlara yardım etmektedir. Naziler, iktida­ rı almalarıyla "sistemin değiştiğim" ilan etmediler mi? Sos- yal-demokrasinin "demokrasiye dönüş", "ikinci cumhuriyet" sloganları, KPD’nin proletarya diktatörlüğü için tüm kapita­ list egemenlik sisteminin tasfiye edilmesi sloganına tamamen karşıt değil mi?

"Faşizmin  esas  görevi,  işçi  sınıfının  devrimci öncüsünü yoketmektir. Burjuvazinin durumunun kritik olduğu anlarda faşizm anti-kapitalist laflar sarfeder, iktidara gelir gelmez ise büyük sermayenin terörist diktatörlüğünü  uygular."
(Komintern programı)

"Sistemin değişti"ni savunan teori, de "faşizmin  yeni  çağı", "gericiliğin yeni çağı"  gibi  sosyal-demokrat  teorilerin bir tekrarı yok mu? Bu teori ile faşist diktatörlüğün, Alman proletaryası tarafından devrimle yıkılması ileri bir tarihe atıl­ mıyor mu?

Herzen’in maskesi düşürülen bir diğer tezi de: Lumpen proletaryanın  oynadığı  rolün  eski  toplumlara  göre değiştiği-Bonapartizm-, faşizm çağında ise burjuvazinin lumpen proletaryanın emrine girdiği şeklindedir. Bu tez M-L’in temellerine ve XII. Plenum kararlarına müthiş bir zıtlık oluş­ turmaktadır. Belki yoldaş Herzen, lumpen proletaryadan küçük-burjuvazınin bir kesimini anlamaktadır, bü da faşizmi küçük-burjuvazinin bir diktatörlüğü  olarak  gösteren  Troçki ve Thalheimer’in görüşleri gibi gerçeklere uymayan anti— Marksist,  anti-Leninist bir iddiadır.

Bir de korkunç düşmanın cephe saldırıları yüzünden, güvenlikli bölgelerde tütünün faşizme zararları üzerine dok­ tora tezi yazmaya, yalanlar yaymaya, KP’sini bataklığa çek­ meye,- tarih çarpıtmaları ile "sistem değişikliği" teorisinin anlamım ortaya koymaya çalışanlar var. Sosyal-demokrat mültecilerin çıkardığı "Neue Vorwärts", şu ara tarihi paralel­ likler kurmakla meşgul, ayrıca onlar ‘18. Brumaire’den, "dü­ zen kahramanları" için bir şamar olan bütün bölümleri atlı­ yorlar. Otto Bauer’den  Kautskye,  Thalheimer’den  Troç- ki’ye hatta oportünist kampın en küçük, parti üye defterli unsuru ziraat bilimleri doktoru  Kemper’e  kadar,  bir  şerit gibi  hepsi,  "bonapartizmin zaferi"nden,  "gericilik çağı"ndan,"KP’nin hataları" ndan "faşizm tarafından gerçekleştirilen junkerlerin önderliğinde köyün birlik cephesinden bahsederek sosyal-faşist güruhu oluşturuyorlar.

Kemper’in ve yandaşlarının "tarih felsefeleri, eski bilgin­ lerden sosyal-faşist Otto Bauer’in basit tekrarı olan, faşizm  (ya da bonapartizm) küçük-burjuvazinin özellikle köylülüğün burjuva cumhuriyete karşı ayaklanması teorisidir.

Herzen’in "sistem değişimi" teorisi ile Dr. Kemper’in, köyün "yekpare gerici yığınları" teorisi ve proletarya diktatör­ lüğü ile faşist diktatörlük arasında fark görmeyen  sosyal-fa- şist Otto Bauer’in açıktan Sovyet düşmanı, karşı-devrimci teorileri arasındaki zincir böyle oluşmaktadır.  

15.08.33
«Die KomRiunistische  Internationale",
Jahrgang 1933,  Heft 13, s.  561.

Blogger tarafından desteklenmektedir.